Ben artık vergi mergi ödemiyorum. Ben bir vergi kaçakçısıyım. Üstelikülkem için 30 yıldır ödediğim vergileri de geri istiyorum. “Önce alışverişsonra fiş” yapmıyorum, sadece alışveriş yapıp, kdv’sini düşürtüpbi de üstüne çatır çatır pazarlık yapıyorum. Eğer bir iş yeri sahibiolursam da vergi kaçırmak için bütün hinlikleri yapacağıma eminolabilirsiniz.

Geçen kış Ankara’ya anormal bir kar yağdı. Eve dönmeye çalışırken,o buz pisti kılıklı yollarda birde çukurlardan kaçmaya çalışırsınız(Ankara’da tuzlama ekipleri genelde kar yağıp, arabalar birbirine girdiktensonra ortaya çıkar, sonra kurumuş yolları tuzlarlar. Gerçi çok tuzlusevmiyom ben, kolestrol yapıyor). Ancak karla kapanmış bir logar kapağınınüstünden geçerken arabanın lastiği içine girince tam 180 derece dönerekşık bir pergel hareketi çizdim yolda. Çevredeki esnaf dükkanından çıkıpartistik puanları verirken ben de arabamdan inip selamımı verdim. Sonraelbirliğiyle arkadan gelen arabaları durdurarak ve arabamı 6 kişi avuçlayarakçukurdan çıkardık. Eve vardığımda nadiren giydiğim takım elbisem işçitulumu olmuştu. Kurutemizleme faturasını belediyeye yollayıp ödemelerinitalep ettim, muhtardan fakirlik belgesi istediler. Bu durumu o zamanlar Atv’deSiyaset Meydanı’nın hazırlayan Ali Kırca’ya yazdım ancak pek iplemedi. Onane dimi benim işçi tulumu takım elbisemden ve rotu kaymış arabamdan. Üstelikbundan devlete ne?

Neyse, 1981’den bu yana Ankara Keçiören’de ailemin yanında kalıyorum. Buyaz kısmetse iyi bir semtte ev almaya çalışıp oradan kurtulacağım. İyibir semte kıstası nedir bilinmez ama Çankaya gibi semtler daha fazla vergiveriyor olsa gerek herşeye en önce onlar sahip olur. Neden kurtulacağımdiyorum açıklayacağım. Bu arada neden vergi kaçırmak istediğimde ortayaçıkar zaten.

Ödediğiniz her kuruş vergi yol, su, elektrik olarak geri döner.

Evet ödediğiniz her kuruş vergi bu hizmetleri “katlanmış olarakfaturalar”. Bu doğrudur. Hatta “dövize hayır” kampanyası başlatandevlet bu hizmetleri dolara endeksleyip faturalarken bir yığın vergiyi de üstüneekler. Ve hatta eski doğalgaz faturalarını hatırlayanlar varsa, doğalgazbedelinin altında bir takım vergiler olurdu ve faturanın en altında bunlarıntoplamından sonra bir de katma değer vergisi eklenirdi. Yani bu şu demek olur: “Verginin vergisini de alırız biz, sayın koyun halkım benim”. Sufaturasında kdv varken sonradan tükettiğin su üzerinden atık su vergisi alınmayabaşlandı, çevre temizlik vergisi var sonra, emlak vergisi var, araç vergisivar, kıl, yün ve tüy vergisi var.

Peki bu vergiler nereye gidiyor. Yani “atık su vergisi”, atık sualtyapısına mı gidiyor. Bizim sokakta hiç bir zaman alt yapı çalışmasıgörmedim, sadece kanalizasyon patladığında gelirler. Geçen sene düştüğümçukur hala yerinde duruyor. Acaba eksik vergi veren birimi var? “O çukureksik vergi verdiğiniz için kapanmayacak kardeşim!”

Trafikte araç sollamak, birilerine çarpmamak için çabalarken bir yandandaçukurları ve logar kapaklarını kollamalısınız. Keçiören’de bir yokuşvardır yaklaşık 500m. Bu yokuş boyunca toplam 40 tane logar kapağı, 7 adetçukur ve 4 tane çökme vardır, sadece çıkarken! Ve her yağışlıhavalarda yokuşun sonunu su basar. Geçmiş yıllarda iniş tarafında iki üçkez asfalt çökmesi yaşanmış ve bilimum kamyon, otobüs yola gömülmüştü.Bu da yetmezmiş gibi, yokuşun yanında ki kayalık kısıma yapayşelale yapıp tüm yolu ve yoldan geçen arabaları ıslatmayı ihmal
etmediler. Tabi bu çok egzotik bişi, Niagara şelalesinden geçermiş gibioluyorsunuz her sabah. Şelalenin aylık masrafının geçen sene şartlarında1 milyar tl. olduğunu duymuştum (su ve elektrik masrafından bahsediyorum,çünkü suyu çevirecek olan motorlar inanılmaz büyükler). Yapım masrafınedir bilemiyorum.

Peki yollarda onca çukur varken, kanalizasyonlarımız zırt pırtpatlarken, asfalt çalışmaları seçimden seçime yapılırken, henüz kablotvve kablonet gibi bir takım teknolojiler bir yana dijital santral bile yokken,yani Keçiören bir nevi köy olan bir semtken, bu Şelalenin burada ne işivar? Ne işe yarar? Sadece bu değil birazdan bir iki projeden bahsedeceğimdudağınız uçuklayacak.

İşte Keçiören için planlanan projeler. Bunlar benim verdiğim vergilerleyapılıyor. Ben bu projelerin hiç birini, yollarım, kanalizasyon veteknolojik altyapım, temizlik hizmetlerin yerine getirilmeden yapılmasınıonaylamıyorum şahsen. Bir de siz bakın :

EstergonKalesi | HavaalanıYolu Projesi | KalabaVadisi Projesi | Teleferikprojesi

Estergon Kalesi denen meret biraz önce bahsettiğim berbat yokuşun tam sağında,solunda ise dünyanın en büyük yapay ve salak şelalesi var. Yani berbat biryokuş çıkıyorsunuz ama sağında solunda abuk subuk projeler mevcut. Çokşık giyinmiş ama 3 aydır banyo yapmamış bir adamla yemek yemek gibi bir şey.

Henüz toplu taşıma sorunu bitmeden turistik bir teleferik projesiyse akıllarazarar bir şey. Sonra Açık hava müzesi denen bir şey var henüz anlamış değilim!Ama bunun yanında güzel bir ormanlandırma çalışması var sonu gelirmibilmem? Tabi bu ormanın ortasınada yine bir yapay şelale yapıp kulağına sukaçırdılar o da ayrı. Parklar için ayrılan toplam harcama 770 milyar olmuşmesela.

Bu kış giyeceğiniz kışlık bir ayakkabınız yok, ancak iki tanepaltonuz var. Sadece güzel diye gidip deri bir kaban alıyorsunuz ve kışıyazlık ayakkabıyla geçiriyorsunuz. Yakacak odununuz yok eve yeni bir oturmamasası alıyorsunuz. Yiyecek ekmeğiniz yok yaşpasta yiyorsunuz.

Vergimi istiyorsunuz. Ben bu projelere vergi vermiyorum. Krizden çıkmak içinyeni vergiler mi keşfettiniz. Babayı alırsınız. Sizi ben seçmedim, sizi seçenlerödesin salak projelerinizin vergisini.

Vergi vermiyorum, vermeyeceğim. Her fırsatta vergi kaçıracağım. Krizebizim verdiğimiz vergilerle girdiniz. Bizim vereceğimiz vergilerle çıkmayıdüşünüyorsanız daha çok beklersiniz. Ha bu arada toplumsal direniş filanbekleyip tırsmayın çünkü biz “Koyun”uz. Yandaşlarınız sizeyeterince destek verir bizlerde böyle çenemizi yorar kendi kendimize canımızısıkarız.

“Ya sev ya terket” dersiniz ya. Evet, terketmek var ama yurtdışınaçıkarken ödeyeceğim vergi sizin cebinize gireceğinden şimdilikterkedemiyorum. O vergiden kurtulma çaresini bulur bulmaz giderim meraketmeyiniz.

Saygılarımla…