size bir duvardan bahsetmek istiyorum. evimdeki bir duvardan. çünkübiraz farklı bir öyküsü var bu duvarın. yaşamı boyunca sanatçı kimliğininkıyısından köşesinden tutmaya çalışmış insanlara deneme tahtası olmuşbir duvar bu.

üç yıldır şu an oturduğum evde oturuyorum. bahsettiğim duvar iseevimin hemen girişindeki duvar. kapıyı açar açmaz evimde göreceğiniz ilkşey, bu duvardır. oturduğum apartman yedi yıllık bir apartman ve ben,oturduğum dairenin ikinci sahibiyim. iletişimfakültesini kazanıp eskişehir‘egelince bu evi satın aldım. benden önceki sahipleri de güzel sanatlar fakültesindeokuyorlarmış. evin ilk sahibinin güzel sanatlar okuması, ikincisinin deiletişim okuması, ayrıca evin en görülür köşesinde yer alması, duvarın,kendini ifade alanı haline gelmesinde neden oldu.

evi satın aldığımda ev boydan boya gece mavisine boyalıydı ve tavanlarda siyahtı. bahsettiğim duvar üzerinde de leman’dan fırlama bağrı açık,bıyıklı, briyantin saçlı bir ağır abi, elinde tesbihi ile “hoşgeldiniz”diyordu. anlayacağınız evin girişinde 1.50 boyunda bir karikatür vardı.etrafı da bant karikatürlerle süslenmişti. görüntünün tahammüledilemeyecek kadar kötü olması nedeniyle tüm karikatürleri kazıtmakzorunda kaldım. üzerini beyazla boyattım ve öyle kaldı. ta ki düne kadar.

eli mouse tutan, photoshop’un ümüğünü emmiş bir adamım çok şükürve altı aydır yaratıcı görseller üzerinde yoğunlaştım. reklamcılıkokuyorum bu arada, bunun da etkisi var durumda yani. elimde epey iş birikti,bilgisayarımın harddiskinde duruyordu. birden yaptığım işlere dokunmakistedim ve gidip tekinin profesyönel çıktısını aldım. işte o gündensonra yaptıklarımı harddiskte bırakmamaya, evimi sergi alanı gibikullanmaya karar verdim. tabi sergi alanının en cazibeli yeri de giriştekiduvar oldu. dün çerçeveli iki fotoğraf astım duvara, yarın kendigrafiklerimden birini asacağım.

duvar halinden memnun mu acaba? bu durum onun için eğlenceli de olabilir, sıkıcıda..:)