bildirgec.org

po f1 reklamı ve İSTİKLAL MARŞI

sbaskentli | 27 April 2006 22:07

Hala sessiz kalmaya devam edecekmisiniz yoksa bir araya gelip tepkimizi göstermenin yollarını bulacakmıyız….

Önce ki gün sevgili bildirgecimizde duyarlı bir arkadaşımızın PO nun yeni F1 reklamları ile ilgili yazısını okudum. Ben bu gruba karşı zaten gıcık illet ve hatta uyuz olduğum için tarafsız olmayacağımı düşünürek herhangi bir yorum yapmakdan kaçındım.

Ancak dün akşam reklamı kendim izledğimde durumun gerçekten içler acısı olduğunu yaşayarak gördüm. f1 aracı ekranda süzülürken fonda İSTİKLAL MARŞImız çalınıyor.

adımizi dergisi ve akrep nalan..

kahramancayirli | 04 March 2008 09:23

edebiyatta taşradan gelen seslere kulak vermekte fayda var. bir ses daha geldi: adımizi. eskişehir menşeili kültür sanat dergisine şimdilik her yerden ulaşılamıyor. ankara turhan, izmir karşıyaka pan ve alsancak yakın kitabevlerinde var şimdilik benim bildiğim. her sayıda ele aldıkları bir dosya konusu var. ayrıca dergide kısa öykü ve şiirlere de yer veriliyor..
akrep nalanı çok özledim. keşke yeni şarkılarla çıkagelse yeniden..

SÜPERMARKETTE YİTİP GİDEN BİR AŞK…

makaleci | 11 May 2007 04:09

Adam içine kapanıklığına rağmen insanlarla iletişiminin çok yerinde olduğu izlenimi vermeye çalışıyordu, başarıyordu da… Ancak çok yanına sokulursanız anlardınız tedirginliğini, insanlara güvensizliğini… Eşi de anlıyordu bu durumu ve zoruna gidiyordu kadının çevresine sorunsuz bir tip gibi kendini gösteren bu adamın bütün sorunlarıyla cebelleşmek… Yorulmuştu artık.

Kadın kimsenin ‘diğer’ yüzünü üçüncü şahıslar içinde ters yüz etmez, yazık ayıp olur milletin yanında, dur ben bu konuyu onunla yalnız konuşurum, böyle yapmaması gerektiğini anlatır konuyu da hallederim anaçlığı ile yaklaşırdı tüm yakınlarına.

World of Warcraft keyfi zamazingoyla çıkar!

majesty s infinity | 14 June 2010 09:48

Her geçen gün online oyunlara rağbet oldukça artıyor. Bunların en önemlilerinden bir tanesi de artık bir fenomen halini almış olan World of Warcraft. Oyunun hayran grubu ve oyuncu sayısı oldukça kalabalık ve fantastik kurguya biraz olsun ilgisi olan herkesi içine çekmekte oldukça mahir. Eh bu kadar büyük bir oyuncu kitlesi olan oyunun kendisine özgü zamazingoları da mutlaka piyasaya çıkar. İşte bugünkü haberimiz bunlardan birisi ile ilgili!

Aklım Herkesin Eseri Olabilir.

chesss | 04 June 2008 23:18

Ayrılıklar, Üzüntüler, Hüzün, ve Keder Kalbin Mahsülü ve Eseridir.
Seçici Olan Akıl Hata Yapmaz
Seçme Olasılığı Olmayan Kalp Hata Yapmak İçin Can Atar.

Hayatımızdaki Bütün Olağandışı Olaylar Hislerimizin Eseridir.

Bizi Heyecanlandıran Hislerimizdir.

İnsan Verdiği Kararlar ve Vermediği Kararlarla Değil Ancak Kalbi İle Aklı Arasındaki Orantıyı SağlamasıylaYol Alabilir.

Kalp Olmasa Hata Olmazdı Belki.
Ama ?

Bilimsel Devinim (Hareket, Mücadele, Değişim, Tamamlanma, varlık biçiminin süreçler bütünü ) tamamlandığında İnsanın hayattaki misyonu ne olacaktır.

Bluetooth gördük ama bunu göremiyoruz!

Beacool | 02 February 2010 16:40

Dişe takılım şekli...
Dişe takılım şekli…

James Bond filmleri her ne kadar aksiyon filmleri olsalar da her zaman çağının ötesinde teknolojilerin habercisi yapımlardı. Günümüzde kullandığımız ve bize normal gelen bir sürü zamazingonun ilk fikirlerini bu filmlerde gördük.
Neyse ki artık haberleri filmlerden almaya gerek kalmıyor. İnternette yeni bir buluşu anında duyabiliyoruz. Aynı bu ürün gibi. Ürünümüzün ismi Soundbite ve ismini tamamen hak ediyor. Üretici firmamız Sonitus Medical. Görevini özetlemek gerekirse sesi direk kulağınızın içine iletmek!

Arzu Tramvayı; A Streetcar Named Desire (1951)

queennothing | 23 June 2011 21:56

Türkiye Cumhuriyeti henüz kurulmamışken Osmanlı Devleti’nde dünyaya gelen usta yönetmen Elia Kazan, 1909 ile 2003 tarihleri arasında yaşadı. Kariyeri boyunca on dokuz sinema filmine imza atan ve iki Oscar Ödülü kazanan yönetmenin çektiği “A Streetcar Named Desire“, 1951 senesinde gösterime girdi. Tennessee Williams’ın oyunundan uyarlanan filmde 2004 senesinde yaşamını yitiren efsanevi aktör Marlon Brando, 1967 senesinde tüberküloz sebebiyle hayatını kaybeden aktris Vivien Leigh, 2002 senesinde yaşamını yitiren aktris Kim Hunter ve Oscar Ödüllü aktör Karl Malden rol alıyor. En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ve En İyi Set Dekorasyonu dallarında Oscar ödülü kazanan film, Türkçe’ye ‘Arzu Tramvayı’ olarak çevrildi.

tutmayın beni

gelmeyin üstüme | 20 December 2003 08:55

Deli gibi davul çalmak istiyorum. Herşey hızlanıyor… ayak uyduramayanlar kalitesizlikten yakınadursunlar. Sanki 60larda kalitesiz bi bok yokmuş gibi. Ne yapılırsa yapılsın, 20 yıl sonraya zaten en iyisi belki kalır belki kalmaz. Düşmez kalkmaz bir Galata Kulesi, değil mi? Herneyse onlar hala Led Zeppelin’lerinden taviz vermesinler, ben davulumu olabildiğince hızlandırmaya çalışıyorum… grubun geri kalanıyla olan temasım bir yanda, ellerimle olan ilişkim öbür yanda… öyle bir içine girmeli ki insan ikisinin arasından çekilip, yıllardır dinlediklerinin alışkanlığıyla, refleks haline gelmeli davul. Saçma sapan felsefe mi yaptığımı sanıyorsunuz? Tamam siz sayarak çalmaya devam edin. Adım adım, YAVAŞ YAVAŞ. Herşey hızlanıyor işte ne diyeceksin, filmlere baksana, Matrix’in temposunda giden adam Birds’ü nasıl izlesin, nasıl sabretsin 2 saat sike sürülmeyecek iki olay olsun diye. Kaç yıl önceydi Prodigy ortalığı sarsıyordu, o zamana kadar televizyona çıkan gördüğüm en hızlı, en vahşi şeydi… makyajlardan bahsetmiyorum, müzik… anlayan anlasın. Şimdi baksana elektronik müzik nereye gidiyor! Diskolardan bahsetmiyorum… neden anlamayanlara anlatmaya çalışayım ki? Onlar Prodigy’e anında burun kıvırmışlardır zaten, John Bonham’ın ölümünden sonra çıkan şeyleri dinlemiyorlardır. Herşeyi tüketip geride bırakıyoruz… ne yapsaydık ki, turşusunu mu kuracaktık? Evet deli gibi çalmak istiyorum davulu, elektronikçileri geride bırakabilirim, herkesi ağzı açık bırakabilirim. Çağımızın uyuşturucusu nedir? Getirin bi torba da eylenelim!