bildirgec.org

yazar mı dedin?

tamilgerillası | 15 February 2007 21:38

fen-edebiyat departmanından…
dün radyoda bir araştırmadan bahsedildiğini duydum. anket, asıl olarak siyasi mevzular üzerine yoğunlaşsa da, nobel ve beraberinde gelen tartışmalara da kayıtsız kalmamış. en çok beğendiğiniz yazar sorusuna ankete katılanların %62’si fikrim yok diye cevap vermiş. bu açıkçası çok büyük şaşkınlık yaratmadı. ama en çok beğenilen yazarlar sıralamasında pamuk beyi(%8) en fazla forse eden yazarın reşat nuri güntekin’in(%5) çıkması açıkçası ufak çaplı bir titreme yaratmadı desem yalan olur.
ankete 26 ilde 1091 kişi katılmış. oldukça dar bir çerçeve olduğunu kabul etmek lazım. ama yine de aşağıdakileri düşünmeden edemedim
1-lise (ve hatta ilköğretim) seviyesinde öğretilen edebiyat hâlâ biriciktir.(bütün edebiyat hocaları için 3 kere…)
2-bir televizyon dizisi bin roman gücünde ise, seda sayan nedir?
3-sallamak türk halkının “en fevkalade” niteliklerinden bir tanesidir.
4-isminiz uzunsa her alanda dikkat çekici olabilirsiniz.
5-dostoyevski işe yaramaz bir adamdır, bu ankette aldığı oydan da bellidir.

2. İ. T. Ü. Film Festivali

queennothing | 24 February 2011 23:53

İstanbul Teknik Üniversitesi Sinema Kulübü tarafından düzenlenen İTÜ Film Festivali, ikinci yaşını kutluyor. Söyleşiler, film gösterimleri ve sinemaseverlerle birlikte atölye çalışmalarının gerçekleşeceği festivalde bir de kısa film yarışması yapılacak. Ulusal Kısa Film Yarışması adını taşıyan yarışmaya son başvuru tarihi 28 Mart 2011 olarak belirlendi. Festival, 11 ile 15 Nisan tarihleri arasında İTÜ’de. Ayrıntılı bilgi için resmi Facebook adresine bakabilirsiniz.

Bu kent ağır geliyor yüreğime

plakton | 23 August 2007 15:59

Uyku sersemliğinde dolaşıyordum buralarda. Bir dekor seçmiştim yüzüme. Saklayarak dolaşıyordum. Söz verdim kendime, söz verdim yazmayacağım diye. Kullandığım kelimelerin acısını saklıyordum.

Bir niyetti işte. Belki iyi, belki bencil. Yazmayacaktım. Saklayacaktım ceplerimde. Ama demiştin ya “Yalnızlığı kendimiz seçiyor olabilir miyiz acaba…” Belki işte. Belki. Ekşi tatlarda hayatın parçası ya. Bu da öyle. Acıtmasın kimsenin canını diye.

Pencerenin bulanık tarafından, umarsızca kimsenin görmemesi gereken noktalama işaretleri çiziyorum… Virgüller o kadar çok ki hayatımda. İnatla biriktiriyorum onları. Karar verdim. Bu kentte yaşama savaşı vermektense, başka bir kente gidip yok olmayı öğrenmeye.

İÇ ORGANLARIMIZA BENZEYEN MEYVELER

keremx | 22 February 2010 11:44

İÇ ORGANLARIMIZA BENZEYEN MEYVELER

BEYİN VE CEVİZ / Hep düşünürdüm, bazı meyve ve sebzeler, iç organlarımıza ne çok benziyor diye. Mesela cevizin içini beynimize çok benzetirim. Uludağ Üniversitesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Tayar’ın araştırması beni doğruluyor.

HAVUÇ VE GÖZ / Şüphesiz; doğadaki tüm meyve ve sebzeler biz insanlar için. Bitkiler sağlık açısından çok önemli mineraller içeriyor. Bilim adamına göre : Meyve ve sebzelerin şekilleri, en fazla faydalı oldukları, insan organlarına benziyor. Yani adeta meyve ve sebzeler diyor ki ;hangi organına benziyorsam , o organına şifa veririm.

GERÇEK BİR GÜLÜŞ

mavilikler | 10 July 2010 13:57

“Dudaklarının kenarındaki o alaycı gülüşten minicik bir parça da bana verebilir misin?”

“Vermeme gerek yok ki!” dedi, gülüşünü tüm yüzüne yayarak. “İki ucu yukarı doğru kaldıracaksın. Dudaklarına bu kadarcık da bir söz geçirebilirsin herhalde?”

“Denemedim mi sanıyorsun?!” dedim, neredeyse ağlamaklı. “Ama dudaklar hiç de senin zannettiğin kadar yumuşak başlı değiller. Gülümsemeleri için gerçekten de gülünecek bir şeyler bulmaları gerekiyor. Yoksa hep düz bir çizgi halinde kalmaya devam ediyorlar. Sen bu konuda hiç zorlanmıyorsun oysa. Sanki her şey, dudaklarını yerçekiminin etkisinden bir anda kurtaran müthiş bir gıdıklanma hissi uyandırıyor sende. Bunun sırrını bana da verebilir misin?”

Mangaldaki etler ne durumda?

2006 | 04 July 2007 02:46

Etler ne durumda? Sorusuna sanırım pişti, az kaldı gibi kesin olmayan sonuçlar vermekten sıkıldı iseniz buradan detaylarına ulaşabileceginiz bu zamazingo işinize fazlasıyla yarayacak. 60 dolar olarak açıklanan satış fiyatlı bu ürün ile etinizin durumunu kontrol edebilmektesiniz ve zamazingonun sahip oldugu “nerdeyse pişti”, “pişti” ve benzeri 4 farklı uyarı ile durumdan haberdar edilmektesiniz.

En iyi devam filmi; The Godfather: Part II (1974)

queennothing | 07 February 2011 14:17

1972 senesinde vizyona giren ve sinema dünyasında çığır açan sinema filmi “The Godfather“in (Baba) devam filmi “The Godfather: Part II“, 1974 senesinde vizyona girdi. Mario Puzo’nun kitabından uyarlanıp İtalyan asıllı yönetmen Francis Ford Coppola tarafından çekien film, En İyi Film ve En İyi Yönetmen başta olmak üzere toplam 6 dalda Oscar Ödülü kazandı. Ödüllerden en konuşulanı da yaklaşık 40 dakikalık performansıyla En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscar’ını alan Robert De Niro oldu. Al Pacino‘nun başrolünde yer aldığı filmde Robert De Niro, Robert Duvall, Diane Keaton, John Cazale, Talia Shire, Michael V. Gazzo, Gastone Moschin, Frank Sivero ve Bruno Kirby gibi isimler de rol alıyor. 13 Milyon Dolar gibi bir bütçeyle Dominik Cumhuriyeti, Amerika ve İtalya’da çekilen filmin devamı 1990 senesinde “The Godfather: Part III” ile geldi.