bildirgec.org

yazar hakkında tüm yazılar

”E” siz Potkal’da anakik cümle.

kopanisti | 04 February 2007 20:06

Anakik, tersten de okununca aynı anlamı veren cümleye denir.

Halk arasında bilinen en yagın örnek :
ANASTAS MUM SATSANA.

Rekorun 5 kelimelik bu cümlede :
EY EDİP ADANADA PİDE YE.
olduğu sanılırken……………

Ersin Tezcan’ın bu kitabındaki şu cümle oldukça usta işidir :
KIL ARAP İKİ NAMAZ AMA ZAMAN İKİ PARALIK.

Ersin Tezcan, alfabenin 29 harfinden biriini, e’yi kullanmadan bir yapıt ortaya koymuş. Dünya edebiyatında yalnızca Fransız yazar Georges Perec, Ernest Vincent Wright, İtalyan oyun yazarı Lope de Vega denemiş bunu daha önceeri. Türk edebiyatında ilk kez Ersin Tezcan başarmış. Kitabın türünü roman ya da öykü diye niteleyenler var. Ancak yazar, türü için “bulunç akışı yöntemiyle yazılmış iç çekmecelerim” diyor.

39. Türk sinemasi ödülleri sahiplerini buldu

romanistabukowski | 25 January 2007 09:56

Ödüllere iki filmiyle birden aday olan Reha Erdem, “Beş Vakit” ile En İyi Film, En İyi Yönetmen ödüllerini aldı. Erdem, “Korkuyorum Anne” ile En İyi Senaryo ödülünü Nilüfer Güngörmüş, En İyi Kurgu ödülünü de Nathalie Le Guay ile paylaştı. En İyi Kadın Oyuncu dalında Işıl Yücesoy, En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu dalında Şenay Gürler ödülün sahibi oldu. “Beş Vakit” ise görüntü yönetmeni Florent Herry’ye ödül kazandırdı. En İyi Erkek Oyuncu ödülünü “Takva” ile Erkan Can alırken, En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu dalında ödül “Küçük Kıyamet” ile İlker Aksum’un oldu.

Urbis: yazan yazana

mstkurt | 18 January 2007 11:45

urbis amatör yazarların(belki profesyoneller de vardır :)) yazı yazabildikleri ve kullanıcıların da bunu eleştirdikleri bir sosyal ağ sitesi. yazdığınız her yazıdan 2 kelime başına 1 kredi, yazılara yaptığınız her eleştiriden de 20 kelime başına 1 kredi kazanıyorsunuz. daha fazla inceleme için judging books without covers yazısına zıplayalım.

AZİZ NESİN (1915 – 1995)

sinemasever | 30 December 2006 21:50

Fotoğraf İstanbul Postası
Fotoğraf İstanbul Postası

Aziz Nesin, Türk edebiyatımızın hiciv ustası. Büyük insan
. Geçenlerde kitaplarımı karıştırıken daha doğrusu, bir düzene sokarken elime Demirtaş Ceyhun’un yazdığı “Asılacak Adam” kitabı geçti ve arasında küçük notlar. Yazdığım bir şiir. Ölümünün ardından, ama tarih atmamışım. O günün ? tarihsiz tarihiyle yazdığım bu şiirimi, sizlerle bunca yıl sonra bu vesile ile paylaşmayı uygun gördüm: Olduğu gibi ham haliyle.

SİNEMAMIZA HAYAT VEREN ROMANLAR (2)

sinemasever | 21 December 2006 00:29

“kaynak gösterilmeden yapılan alıntılar, emeğe saygısızlıktır”

“ Çölde Bir İstanbul Kızı” 1957

Sinemamıza hayat veren romanlar serisinden romancı Esat Mahmut Karakurt’un 1926 yılında yazdığı ikinci romanı “Çölde Bir İstanbul Kızı” Faruk Kenç tarafından 1957 yılında senaryolaştırılmış ve aynı zamanda yönetilmiştir. Filmi görüntüleme işini Enver Burçkin üstlenmiş, And Film adına Turgut Demirağ prodüktörlüğünü yapmıştır.

Romanın arka yüzünde roman hakkında şu açıklamaya yer verildiği görülmektedir.

Bilim Kurgu Ustaları [ isaac asimov ]

mentor | 26 November 2006 08:19

Isaac Asimov Rusya’da yahudi bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi hakkında kesin bir bilgi olmamakla birlikte resmi kayıtlarda 2 ocak 1920 olarak geçer. Üç yaşlarında iken ailesi ile birlikte Amerika’ya göç etmiş ve New York şehrinde büyümüştür. Başka birçok alanda eserleri de olan Asimov, bilim kurgu ve popüler bilim alanlarında ün yapmış, yaşadığı zamanın üç büyük bilim-kurgu ustasından biri olarak kabul edilmiştir. Yazarlığın yanında bir de biyokimya dalında doktora sahibidir.

hikayelerini yazmaya 11 yaşlarında başlamıştır. 19 yaşlarında ise bu işten para kazanmaya başlamış, yazdıkları bilim kurgu dergilerinde yayınlanmıştır. Aynı zamanda bir bilim adamı olduğundan eserlerinde mantık hatası bulmak imkansız gibidir.

REKLAMLAR ve YARATICILIK

semazem | 22 November 2006 14:45

Taktım reklamlara ben. Normalde seyrettiğim kanallarda pek az denk gelirim. Ama bu sıralar daha fazla izliyorum. (Tamam itiraf ediyorum, yazacak malzeme çıksın diye işte…)

Reklam niye yapılır ? Sanıyorum ki yeni bir ürünü tanıtmak ya da var olan bir üründeki yeniliklerden, gelişmelerden, kampanyalardan haber vermek için olmalı. Tabi ki dikkat çekici, akılda kalıcı, ürünü cezbettirici olmalı gibi bir takım vasıfları da olmalıdır sanıyorum. Ama çok ürün var ve sanıyorum fikirler de bir yerden sonra tükeniyor.

Mesela son günlerde dikkatimi çeken bir reklam var, siyah beyaz bir çekim, hatta efektle renkler biraz daha çizgi roman ( günah şehri ? ) havasına büründürülmüş. Bir adam eski model bir araba kullanıyor bir yandan da aklında “onu gördüğümden beri vaz geçemiyorum, sadece onu düşünüyorum, onsuz ne yaparım” gibi şeyler geçiriyor. İnsanın aklına ilk olarak bir hatun kişi geliyor ama onun da reklamı olmaz ki yahu. Neyse iki üç kelam sonra ürün ortaya çıkıyor : adamın elinde tuttuğu bir çukulatalı gofret.

Cinsel…

2006 | 22 November 2006 14:31

Yılmaz Özdil… Sabah gazetesinin severek okudugum köşe yazarlarından bir tanesi… Neyi nasıl söyleyecegini iyi bilen, mantıklı bir abimizde diyebiliriz. Bugün yayınlanan yazısında cinsellik konusunda Türkiyenin neden bazı araştırmalarda birinci sırada oluşunu irdelerken, televizyon batagında yaşanlara göndermeler yapıyor. Severek okudugum bu yazıya buradan ulaşabilirsiniz. Veya buyrun buradan okuyun;

Seçme yaşına gelmeden, babası yaşında adamlarla evlendiriyorlar kızları…
Adı üstünde “reşit değil.
Ehliyet vermiyorsun…
Trafiğe sokmuyorsun…
Ama gerdeğe sokuyorsun.
Beşikten sözlü.
İlkokulda nişanlı.
30 yaşında torun sahibi olan var.
14’ünde evlen, 15’inde doğur…
Doğurduğunu 14’ünde evlendirsinler…
15’inde doğursun.
Al sana, 30’unda anneanne.
45’inde nine.

Parayı bastırıp… Torunu yaşında kız çocuklarını şehvetle koynuna alan sapık moruğa, “damat” deniyor bu ülkede.

Bu Ne Biçim Eğitim?!!!

siyah zeytin | 19 November 2006 20:41

Son 1 haftadır 17. Milli Eğitim Şurası ile ilgili gelişmeleri takip ettim. Sebebi eğitim konularında duyarlılık geliştirmiş olmam ve eğitim kitlelerini iyi tanımamdan ileri geliyor.

Eğitim adına karar almaktan başka herşey yapıldı. Her taraf kendisi için çalıştı. Milli Eğitim, ülkenin çocukları, vatandaşın geleceğini düşünen yok yok yok.

Herkes sınıfta kaldı hem de herkes!

İşte Sınıfta Kalanlar:

1. Köşe Yazarları: Hangi yayın grubune ait olursa olsun, hiçbiri eğitimden anlamıyor ve tamamen boş laflarla okuyucalarını “gaza getirmeye” çalışmaktan başka bir şey yapmadılar. Tam bir rezillik.

Ne Yazsam Acaba?

azurenus | 15 November 2006 22:03

arama motoru için optimizasyon konusunda yayın yapan seomoz bloggerlara yazacak materyal bulmak için kullanabilecekleri [kaynakları özetliyor]:

  1. Gruplar: Eposta grupları genellikle gündemi ve popüler olanı paylaşmak açısından en yaygın kullanılan araçlardan.
  2. technorati: blog arama ve indeks aracı. hakkında yazmak istediğiniz konuyu girip başka neler yazıldığını gözleyebilirsiniz.
  3. Seri ilan siteleri
  4. del.icio.us, reddit veya benzeri im siteleri ile popüler linklere ulaşıp ziyaretçilerinizle paylaşabilirsiniz.
  5. StumbleUpon: diğer insanların gezip oyladığı, belirli etiketler altında toplanmış popüler sayfalara göz atabilirsiniz.
  6. haber portalları ile hakkında haber yapılan olaylara göz atabilirsiniz.
  7. wikipedia, digg, yahoo soru-cevap ve google soru-cevap gibi kaynaklardan ilginç konuları araştırıp yazılarınızda yer verebilirsiniz.