bildirgec.org

yangın hakkında tüm yazılar

Ormancılığımız

akbelen79 | 07 March 2011 23:55

Orman denilince aklımıza hemen okulda öğrendiklerimiz gelir. Ağaç topluluklarının bulunduğu toplu mekanlar şeklinde bir anlatımla başlıyor. Günümüzde orman bu terimin yanında , başta odun hammaddesi olmak üzere çok değişik sahalarda hizmet sağlayan ürünü çeşitli ve sürekli olan ayrıca canlı , dinamik bir yapının adı.
En doğal kaynaklardan biridir orman . Ama diğerlerinden ayıran birçok özelliği var tabi. Üretim süresi diğer sektörlere göre daha uzun ve zahmetlidir. 20 yıldan 200 yıla kadar uzanan bir sürede yetişmekte ve verimli olmaktadır. Doğal kaynaklarımız içinde %27 oranında yer kaplar. Ülkemizde eskiden ısınma için kullanılan bu kaynak günümüzde insanların her türlü ahşap işlerinin bir numaralı hammaddesidir. Bu arada üretim çok düşük ve istifade oranımızda buna göre düşüktür. Ayrıca bu kaynağımız israflar ve bilinçsiz tüketim yönüyle tehdit altındadır. Yangınlar , halkımızın bilinçsizce ağaç kesimi,çevresel faktörler bu kaynağın heba olmasını gerektiriyor.

tatara titiri..

| 15 February 2011 12:10

Sana deli diyorlar,
Sen deli misin?
Desinler!
Gizlemek boşuna
Geçmişe gömülü kalan bir ayağım ben..
Tabi ki ben
Bir kere daha ben bir kere daha..
Beni öldürmek isteyenleri öldüren
Kazıp duran bu külü mütemadiyen..

Mümkün olsa,
şöyle yaraya merhem,gamsız tasasız
bir melek geçse yanımdan..
İyi kötü tüm çabalar ardında tükendiğim,
iyi kötü tüm o kötü şeyleri unutturan,
Vaz geçiren geçmişimden,dünümden..

Mavi…Derin..Yangına Çalardı Gözlerin..

suleceizler | 15 July 2010 18:17

Aklıma geldikçe , o günkü gibi içimi yakan o deli yangınım.Sen unutamadığımsın ,sadece bende saklı adınAdını yalnızca içime haykırdığım ,mavi yangınımGözlerine her baktığımda ,o mavi yangında eriyip kaybolan ben ,sana hiç çaktırmadı ne yazıkki bu kadar yangın olduğunu, Söyleyemedim sana ,sen bana haykırırken gözlerinle aşkını ,ben kaçtım ,söylemekten korktum ,anlamandan korktum.Senin mavi yangınında beni yakmandan korktum.Oysa ki ben çoktan kapılmıştım o mavi yangına , farkında değildim.
Ve hayatımda hiç kimse senin gibi bakmadı bana.
Öyle derin mavi,yakıcı ,öyle iç ısıtan,içimi kaynatan,heyecandan kalbimi durduran ,İliklerime kadar işleyen ,bir okadar masum ,içten ,gözlerinle aşkını böylesine gözler önüne seren öyle bir bakışla bakardın ki bana öylece kalırdım karşında ,ne yapacağımı bilemeden.Sen beni yakardın ama ben donar kalırdım karşında büyülenmişcesine.Kaçmakta bulurdum çareyi..Kaçardım ki kalbimin gümbürtüsünü duyma diye utanırdım.İçimdeki sana yangınları görme diye kaçardım.Ama her kaçtığımda yine karşıma çıkardın.Aynı takip eder gibi.O koskocaman şehir,sanki küçücük kalmıştı ikimize.Her yerde sanki sen ve ben vardık. Otobüs durağını hatırla.Ayrı otobüslere binerken ,ayrı otobüslerden aynı pencerelere baktı bakışlarımız.Ve gene o aynı bakışla baktın bana o günde.Mavi ..Derin ve mavi bir yangına çalan gözlerinle.Yıllar sonra karşılaşmış olsakta,ben aynı yangınlarda yandım o an yine ve yine…Sen aynı duygularla ,aynı mavi yangınınla baktın bana.Gene konuşmadık.Aslında biz hiç konuşmadık.Bu aşk sadece senin derin mavi yangın gözlerinle,benim ela ya çalan sana yangın gözlerimde kaldı. İkimizde biribirimize seni seviyorum diyemeden geldi geçti yıllar. Hiç konuşmadan ,yalnız gözler aşkını yaşadı..Aşk sözleri hiç söylenmedi.Ama ben genede hiç unutmadım seni mavi yangınım..Hayatımda başkaları oldu ama ,hiç kimse senin gibi bakmadı bana..Mavi…Derin…Yangın gibi..

Yan…

witamin | 04 July 2010 19:12

2 yıldır aynı sokakta , aynı evde oturuyordu Nazlı.Sokağın açıldığı 2 yol vardı.Sıklıkla durağın olduğu sokağı kullanırdı dışarıya çıktığında.Önceleri sadece o yolu sevdiğinden,sonraysa fakültesi taşındığı için araçla gitmesi gerektiğinden.Bu durağı seçmesinin diğer bir sebebi de durağın karşısındaki yanmış evdi. Hikayesini düşünürken bulurdu kendini çoğu kez.Bu isli merdivenlerden kimler çıkmıştı acaba?Aceleyle inen ayakların sahibi ocaktaki yemeği mi unutmuştu da çıkmıştı bu yangın? Peki acaba gelinlikler içinde bir kız çıkmış mıydı bu evden duvağını sürüye sürüye,belinde kırmızı kurdela…Dizini dövmüş müydü evin sahipleri ev yanarken? Yoksa Nazlı’nın is dediği onlar mıydı? Kim bilir …

Bunları düşünürken aklının ucundan bile geçmemişti karşıdaki yanmış evin hikayesini düşünürken gölgesinde dikildiği evin kendi hikayesini yazıyor olduğu…

Benim Şehrim Oyunu Nasıl Oynanır (Facebook)

beyrek | 19 April 2010 13:37

benim şehrim oyunu
benim şehrim oyunu

Benim Şehrim oyunu, (my city life) son zamanlarda en çok oynanan Facebook oyunlarından biri. Benim şehrim oyununun amacı; evler, apartmanlar, yollar, enerji santralleri, banka, itfaiye, karakol, kolej, hastane, müze, tiyatro, parklar satın alıp, hem güzel bir şehir oluşturmak hem de kurduğunuz bu binalardan, jetonlar, deneyimler ve krediler kazanmak ve şehrinizi büyütmek.

En ilginç alarmlı saatler – Derleme

Lorilleux | 04 April 2010 14:30

İnsanların bugünlerde en çok şikayet ettikleri konulardan biri çok stresli bir yaşam sürmeleri. Bu sorundan doğan bir diğer sorun ise sabah zamanında uyanamama sorunu. Bu sorunu gören üreticiler, birbirinden ilginç ürünler geliştirmişler. Ben de şimdi bugüne kadar zamazing.org’da yazılan en ilginç alarmlı saatleri beğeninize sunuyorum. Bu saatlerden bazıları siz gerekli talimatları yerine getirene kadar susmuyor, bazıları, doğanın güzelliklerini ayağınıza getiriyor, bazıları ise öyle sesler çıkartıyor ki uyanmaktan başka seçeneğiniz kalmıyor. Sonuçta hepsi işlevini yerine getiriyor…
İşte en ilginç 10 alarmlı saat:

1.Kırmızı tel mi, mavi tel mi?
Doğru kabloyu kesmeniz gerek; yoksa patlamaya hazırlanın.

ÖLÜM GETİREN KAZALAR TOP 10

pilla | 14 January 2010 13:25

Ölüm her zaman geliyorum demez. Ama ne yazık ki kaçınılmazdır. Bazen bir hastalık, bazen yaşlılık ve bazen de gökyüzünden düşen bir saksı… Bu yazım üçüncü şıktan bahsedeceğim size. Sonu ölümle biten kazalardan bir TOP 10 listesi var karşınızda. Aman dikkat edin, hepsi de her an başımıza gelebilecek kazalar.


10. Elektrik akımına kapılma

Her yıl yaklaşık 500 kişi elektrik çarpması sonucu hayatını kaybetmektedir. Lütfen lambalarımızı değiştirirken daha dikkatli olalım.

Deryada Bir Yangın Yeriydiniz Siz…

Kuduz maymun | 08 September 2009 18:15

Tam da ihtiyacım olduğu anda geldi. Tam da yapayalnız olduğumda, iyice düşkünleştiğimde, bir kenera itiliverdiğimde geldi aşkınız. İnsanoğulları arasında en sefil, en zelil olduğum anda yakıp kavurmak için imdada yetişti. Daha düşkün bir anımda yakalayamazdı. Bir başıma, soğuk odalarda battaniyelere sarınıp ısınmaya çalıştığım, akşamları karnımı ucuz yollu ekmek ve margarinle doyurduğum, çayla keyfettiğim anda. Yaz aylarının bomboş tozlu meydanlarında, terli şaşkınlığında; karla kaplı yollardan geçerken gördüğüm köy evlerinin ıslak damlarında, kömür kokan bacalarında aşkınızı kokladım. Su alan pabucumun içinde üşüyen ayaklarımı sesinizle ısıttım. Ah, o sesiniz; sizin sesiniz.

İstanbul bir derya, siz o deryada bulduğum gençliğimdiniz. Yollarda kurduğum düşlerdiniz. Uykusuz aldığım yollarda. Savrulan karda beklediğim saatlerdiniz. Kızarmış burnumun, gözlerimin, kısılan sesimin, soğuktan moraran ellerimin beklediğiydiniz. Siz yollardaydınız.
Siz karnımın açlığını, uykusuzluğumu, sefilliğimi, yapayalnızlığımı okşayan bir şiirdiniz. Ah siz…

Yangın Maskesi

axanc | 24 August 2009 01:01

Yangın maskesi hayat kurtarıyor
Yangın maskesi hayat kurtarıyor

Duman soluma, yangından ölümlerin birinci nedenini oluşturuyor. Bu maske, yangında tutsak kalan insanlar için oksijen soluma imkanı sağlıyor. Böylece kurtarma işlemi boyunca kazazedeler hayatta kalabiliyorlar, ki bu da kurtarılma şanslarını arttırıyor. Yangın Maskesi, otellerde, ofislerde, rezidanslarda ve yüksek katlı binalarda kullanılmak için birebir.

ÇÖL GÜRUHUNUN YEŞİLLE İMTİHANI

il mare | 03 August 2009 16:01

işte aynen böyle:mangal içinki kömürün yeşili ateşe boyadığını göstermekten sakınca görmeyen bir reklam,uygunsuz yerde pikniğe devam!
işte aynen böyle:mangal içinki kömürün yeşili ateşe boyadığını göstermekten sakınca görmeyen bir reklam,uygunsuz yerde pikniğe devam!

Yeşile çok daha farklı bakıyorum artık…
Onların aldıkları nefesin farkında olup ilgi alakaya da muhtaç olduklarını göz ardı etmememe rağmen,hiç bu kadar insancıllaştırmamıştım onları.

Öldüklerini gördüm,öldüm…

Bir orman yangınına ilk şahitliğimi gerçekleştirdim geçen gün. Piknik heyecanıyla çıktığımız yolda,tam da piknik alanımızın ortasında uzaktan bizi selamlayan ateşin küstah sırıtışı, ateşe kinimizi ön plana çıkarttı önce. Alana yaklaşıp,her zamanki gibi kendine izleyecek bir şey bulabilen kuru kalabalığın arasına karışıp da yok olan birşeylerin çıtırtılarının kulaklarımda her yankılanışı,o gün benim de sonum oldu sanki…Ateşin galibiyetini ilan edercesine bir yerden bir yere sıçrayışına duyduğum kin yerini gözyaşlarımla birlikte koca bir şevkate bıraktı,bir derin üzüntüye,yalnız bir insana besleyebileceğimi sandığım o güne dek…