bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Kaybolan Ruhlar Günaha Neden Devam Eder?

astral | 19 December 2010 16:08

(Öküz Gücü adlı mim aklıma tonla senaryo çıkardı kara kutudan, dünden ve derinden.)

Öküz olmak ayrı bir senaryo, o öküzlüğün doğal sendromlarını bünyede hissettikten sonra öküzce davranmak ayrı bir ehemmiyet istiyor.

Öyle ki, öküz olduğunu kabul etsen de etmesen de umrunda da olmuyor.

Var gücünle öküz gücünle zarar verme potansiyelini kendi yaralarını bir an olsun unutabilmek için ortaya koyma hikayesi bu.

Karşına çıkan herkese yaralarından bahseder durursun. Öyle ki, aslında pelerinli bir melek edasıyla en çok düşünceli ve incelik şaheseri insancık sensindir. İnandırırsın da…

Askerlik nasıl olmalı

kraladek | 19 December 2010 14:24

slm; son yıllarda tektip askerlik ile ilgili çok şeyler söylendi, yazıldı, çizildi. peki; sonuç olarak ne oldu. Tabiiki hiç bir şey. Aslında askerlik müessesemizde bir reforma ihtiyaç var. Ancak çözüm tek tip askerlik mi? Elbette hayır. Çünkü;Ülkemizin öncelikle jeopolitik konumu ve sürmekte olan terör olayları ülkemizde askerlik müessesi üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle ülkemizde daha çok askere ihtiyaç duyulmaktadır. Nevarki profesyonel olmayan bu asker kardeşlerimizin icra etikleri askerlik aslında Türkiyenin ihtiyaç duyduğu çözümü sunmamaktadır. Şahsen askerliğn icrası konusunda benim görüşlerim şunlardan ibarettir:
1.Öncelikle ülkemizde jandarma kuvvetlerinin ivedilikle profesyonel askerlik hizmeti vermesi elzem olmuştur. Bir nevi polislik hizmeti olan Jandarma hizmetlerinin askerlik işne tamamen vakıf olan uzman jandarmalarca icra edilmesi çok doğru bir karar olurdu.
2. Jandarma kolluk kuvetlerinde subay sınıfına ihtiyac bulunmamaktadır. Bu nedenle jandarma dahi polis teşkilatlanması şeklinde olmalıdır. Gerçi jandarma yerine KIR POLİSİ kavramı kullanılmaya başnacağı yönünde gelişmeler bulunmaktadır. Ancak jandarmanın tsk dan bağımsız olarak subay sınıfı olmadan icra edilmesi daha mantıklı görünüyor.
3. Yine kara kuvetleri, deniz ve hava kuvetlerinde ise uzman askere ve ast subay sınıfına ihtiyaç yoktur. Bu görevler kesinlikle subay sınıfının icra etmesi gereken işlerdir. İşte yurttaşlarımızın da yapması gereken askerlik Bu kuvvetler bünyesinde 6 ayla sınırlı olmalıdır. Yani askerlik tek tip olmalıdır.
4. Askerliği jandarma kuvetleri dışına taşıyacak olussak bu seferde diğer kuvvetlerde hazır kıtaların bulundurulması icab eder işte ast subay sınıfı burada devreye girmelidir. Ayrıca bu sınıf komando teşkiletini dahi oluşturmalıdır. Yani ast subay sınıfı Türkiyenin hazır profesyonel ordusu olmalıdır.
sonuç; yukarıda arz edilenler dışına Türkiyede askeri ve uzay araştırmalarını yapan bir kuruma dahi ihtiyaç vardır.Saygılarımı sunarım.

Kısa Film Öyküm – Odak Noktası

k3skin | 18 December 2010 16:18

Odak Noktası

Gizemli bir adam taşıdığı çantayı, bir başkasına teslim etmek üzere iken 2 sivil polis baskın yapar, çantayı devralacak adam yaralanır ve gizemli adam çantayla birlikte kaçmaya başlar. Polisin biri yaralının başında kalır diğer polis hızla gizemli adamın peşinden koşmaya başlar. Bir süre kovalamaca yaşanır, gizemli adam çok kıvrak ve yetenekli biridir, her engelden hızla ve kolayca geçer. Son kaldırımı da geçince dönüp polise bakar, gülümser ve az ilerideki apartmana girer. Soluk soluğa kalan polis kapı kapanmadan yetişmek ister ancak kapı kapanır. Kapıyı tekmeler, omuzlar fakat açamaz ve tüm zillere basar birkaç saniye sonra otomat çalışır ve kapı açılır.

ilişki adı altında ‘alan’ bırakmama operasyonu

astral | 18 December 2010 14:52

İlişki uygunsuzluğu (bir ilişkiye yapı olarak uyumlu olmamak) testi düzenlense, başarılı olurum. Belki ilk sıralardan hem de. ‘Muhteşem’ ben, ne aşk ne ilişki insanıyım. İtiraf.com

Her şeyden sıkılan, yalnız olmayı gayet seven, ilk önce kendini düşünen ben; işime gelince yalnız kalmak işime gelince bir arada olmak taraftarıyım.

Bu değişir mi ya da nasıl değişir bilmiyorum. Bir de dürüstüm ki, ilişki için iyi midir bilemem. Baktım gayet politik olmak iş yapan gerçek. Ben ki, doğrucu Davut. Arıza yapım var vesselam.

Lakin şikayetçi miyim, tüm bu halimden. Yok, memnunum. İlla ki mesafeli halim, beni ben yapan birincil unsur. Başkasının başka özelliği gibi bu da benim özelliğim.

Solucan Deliği(Wormhole)

cilo6 | 18 December 2010 13:02

Fizikçiler, her geçen gün yeni terimler ve yeni bilgilerle karşımıza çıkıyor. Uzayın derinliklerinde olup biten ilginç olayları teorik olarak bizlere sunarlar, evrenin derinliklerinde insan aklının alamayacağı bazı olayları açıklamaya çalışırlar.
Bu ilginç olaylardan bir tanesi de Wormhole-Solucan Deliği oluşumudur. Solucan Delikleri madde veya enerji haline dönüşen maddeyi bir evrenden bir başka evrene ulaştıran enerji delikleridir. Bir portakal düşünün ve bu portakalın üzerinde bulunan akıllı karınca, portakalın diğer tarafına geçmek için meyvenin yüzeyini yürüyerek geçmek zorundadır. Biz portakalı karşıdan karşıya delsek, akıllı karınca artık yüzeyi değil, açılan deliği kullanarak en kısa yoldan meyvenin diğer yüzüne geçer. Zamanı en iyi şekilde kullanarak amacına ulaşır. Uzayda da böyle Solucan Delikleri olduğu varsayımı var fakat bu henüz ispatlanmamış bir teori olarak yer almaktadır, ayrıca Kara Deliklerin(Black Hole) varlığından söz edilir.Kara Deliklerin varlığı ispatlanmıştır. Bu müthiş çekim alanları çevresinde ne varsa çeker, hatta ışık bile kaçamaz, adeta dipsiz bir kuyu gibi ne varsa yutar. Fakat yutulan madde, ışık veya enerjinin akıbeti belli değildir. Henüz Fizikçiler yutulan bu medde ve enerjinin nereye gittiği konusunda kesin birşey söyleyemiyorlar.
Kara Deliklerin nasıl oluştuğuna dair kısa bir bilgi vermek gerekirse bu dipsiz kuyuların ne olduğu hakkında fikir sahibi olabiliriz. Daha önce Güneş gibi fakat Güneşten 100 kat 1000 kat büyük olan yıldızlar, enerjilerini tamamen tüketip ömürlerini tamamladıkları zaman yıldızın kendi içinde oluşan yüksek çekimden dolayı önce bir daralma ve sonra akabinde büyük bir çöküşle dev yıldız Ay’dan daha küçük bir kütleye kadar sıkışır. Bu oluşan yeni kütlede öyle güçlü bir çekim oluşur ki artık atomlar birbirinin içine geçereler, yıldızı oluşturan atomlar arasında en küçük bir atomik mesafe kalmaz nerdeyse. Yüksek çekim gücünden dolayı Kara Delikler herhangi bir ışıma yapmazlar, varlıkları çevresindeki koyu karanlık alandan ve çevresindeki x-ışını salınımıyla anlaşılır. Eğer Kara Delik çevresinde aykırı bir oluşum varsa, bu da Kara Deliğin varlığını gösterir.
Fizikçiler çalışmalarına her geçen gün yeni bilgiler eklemektedir, bir gün bildiğimiz Fizik yasaları değişirse hiç şaşmayın.

BB…

Dolce Magico | 17 December 2010 16:51

Çağlayan yağmurun altında ıslanırken sırılsıklam, kurumak için baktığım gökkuşağına çaresizce ve sessizce yaklaşmak istedim… Ben yaklaştığımı sandıkça uzaklaşıyordu benden tüm renkleriyle… Yedi rengini istememiştim ki ben, sadece birini… Newton’un deneyi ile de ilgim yoktu ki… Kırılan ışık dalgalarını geri yansıtmak istedim, beyaz ışık olsun diye… Beyazı yakalamak bu kadar zor olmamalıydı, onun için kıskandım Newton’u; ne çabuk yakalamıştı beyaz ışıktan yedi rengi, yedi renkten beyazı…

Yok! dedim ya onunla bir ilgim yok, ben sadece kırılan yansımaları geri iade etmek istedim, yakalamak istedim tekrar beyazı…

Bilimin Sınırları

cilo6 | 17 December 2010 14:06

Hergün yeniliklerle, buluşlarla karşılaşıyoruz. Bazıları bize fenomen gibi geliyor, bazıları gerçeğe çok yakın. Ama bilinen bir gerçek var ki bilimin sınırlarının olmadığı. Bilimsel çalışmalar yapılırken önce düşünce olarak ortaya atılır, bir teori olarak tasarlanır, sonra çalışmalara başlanır. Kimi zaman teorilerde yanılgılar olabilir, bazı yanlışlık ve hatalar olabilir. Doğruları bulabilmenin yolu hatalardan geçer.
Newton yer çekimi yasalarını bulmadan önce bazı gözlemler yapmış ve hatta söylendiğine göre kafasına elma düşünce aklı başına gelmiş. Her ne şekilde olursa olsun bilim, deneme ve yanılgılar aracılığı ile sağlam temeller üzerine oturmuştur.
Son dönem Fizikçileri yani çağımız Fizikçileri yeni teorileri ispatlamak için büyük bir çalışma içerisindeler.Çözülmek istenen konular insan beynini karıştıran karmaşık konular. Kara delikler,solucan delikleri, zaman içerisinde yolculuk, anti-madde, negatif enerji ve bu konularla ilintili paradokslar. Bizim bildiğimiz Fizik kanunlarına göre dört boyutlu bir uzayda yaşıyoruz, cisimlerin boyutları (üç boyut) ve zaman dördüncü boyut.
Zamanın olmadığı yerde mekan yoktur,zamanın olduğu yerde hareket, enerji ve dönüşümler vardır.
Eğer bilinen Fizik kavramları ile Kuantum Fiziği yasaları bağdaştırılabilirse bilinen gerçeklerin bir kısmı değişecektir.
Klasik Fizik, bir atom altı taneciğin konumunu belirli bir zaman arlığında tanımlayabilir fakat Kuantum Mekaniğine göre bir atom altı taneciğin konumu kesin olarak belirlenemez, her yerde olabilir.
Bu tür düşünce ve teorilere bakılırsa bilimin geleceği hakkında söylenecek çok şeyler var demektir.

Kerbelada solan gülleri

omeredz | 17 December 2010 11:38

Kerbelada solan güllerin matemi geldi

Göz yaşınızla sulayın gülleri

O gün sevinipde keyiflenrime yezidi

Adın dillere destandır ağa huseyn

Mersiyen bebelerimize nenidir ağa huseyn

Taki onlarda doğunca bilsinler senin musubetini ya huseyn

Evladı peygamber selam olsun sana ve ashabına

Lanet olsun yezide ve yanındaki köpeklere

Huzuru bir an bulamasın evladı mercane

Ağlarım ağam Huseynime ağam Abbasıma

Kesilipti kollarım abbasın musubetin duyanda

Kırılıptı belim EFENDİM HUSEYNİN YANLIZLIĞINA

Yüksek topuk felsefesi

hurie | 17 December 2010 10:04

Yüksek topukların üzerinde durmak zordur, yaşamak kadar zordur.Herkes tek başınadır aslında bu savaşta.Kalabalıklar içinde yalnızız ya hani,herkes yalnız savaşçı. yüksek topukların üstünde durmak zordur, her an güçlü olmayı tetikte olmayı öğretir.Düşmemek için “tetikte olmayı”,takılmamak için birilerine,birşeylere “dikkatli olmayı”, “otokontrolü”, “dengeyi”, hatta “acıyla savaşmayı”.O topukların üzerinde yalnız olduğunu,her hareketinin sadece sana dokunduğunu,senin iyi ve kötünün, doğru ve yanlışının sadece sana olduğunu…Düştüğünde alay eden bakışlara aldırmadan,tek damla gözyaşı dökmeden yoluna devam edebilmelidir her insan.Bunları öğrendiğinde yenilmez olur kadın.Yenilmez olduğunda bu kez istediklerini yapmak, yaptırmak için kullanır yüksek topuklarını.Yenilmez kadın olmak uzun ve acılı bir eğitim sürecinden geçer.Şayet dikkat ettiyseniz yüksek topuklarla yürümeyi başarmış kadın sayısı oldukça azdır.Yere sağlam basamayanların dizleri kırılır,özgüveni olmayanın kamburu çıkar o topukların üstünde.Tökezleyip düşenleri sık görürüz çevremizde, onlar acılı eğitim sürecinin başında ki kadınlardır.Eline aldığı yüksek topuklarıyla yürüyen kadın o an 1-0 yeniktir.Daha öğrenecek çok şeyi vardır.Yüksek topuklu ayakkabılar sadece kadını seksi gösteren bir araç değil, kadının bir parçasıdır, arkadaşıdır, hocasıdır.