Yüksek topukların üzerinde durmak zordur, yaşamak kadar zordur.Herkes tek başınadır aslında bu savaşta.Kalabalıklar içinde yalnızız ya hani,herkes yalnız savaşçı. yüksek topukların üstünde durmak zordur, her an güçlü olmayı tetikte olmayı öğretir.Düşmemek için “tetikte olmayı”,takılmamak için birilerine,birşeylere “dikkatli olmayı”, “otokontrolü”, “dengeyi”, hatta “acıyla savaşmayı”.O topukların üzerinde yalnız olduğunu,her hareketinin sadece sana dokunduğunu,senin iyi ve kötünün, doğru ve yanlışının sadece sana olduğunu…Düştüğünde alay eden bakışlara aldırmadan,tek damla gözyaşı dökmeden yoluna devam edebilmelidir her insan.Bunları öğrendiğinde yenilmez olur kadın.Yenilmez olduğunda bu kez istediklerini yapmak, yaptırmak için kullanır yüksek topuklarını.Yenilmez kadın olmak uzun ve acılı bir eğitim sürecinden geçer.Şayet dikkat ettiyseniz yüksek topuklarla yürümeyi başarmış kadın sayısı oldukça azdır.Yere sağlam basamayanların dizleri kırılır,özgüveni olmayanın kamburu çıkar o topukların üstünde.Tökezleyip düşenleri sık görürüz çevremizde, onlar acılı eğitim sürecinin başında ki kadınlardır.Eline aldığı yüksek topuklarıyla yürüyen kadın o an 1-0 yeniktir.Daha öğrenecek çok şeyi vardır.Yüksek topuklu ayakkabılar sadece kadını seksi gösteren bir araç değil, kadının bir parçasıdır, arkadaşıdır, hocasıdır.