bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Teknoloji, kaçamakların da sonunu mu getirdi?

PAUQYLN | 28 August 2008 13:25

Herkes “Ben bu tür işlere kesinlikle karşıyım!” diyor ama sosyal sitelerinin üye sayıları katlanarak artıyor.Her gün sanal âlemin büyüsüne kapılıp, kendini kaptırmış ve yuvasını dağıtmış olanların hazin hikâyelerini okuyoruz ya da duyuyoruz. Sanal âlem bizlere her türlü seçeneği sunuyor. Bunu bizim iyiliğimiz için yapmıyor kendi kazancını düşünerek tüketicileri çekmeye çalışıyor.Sanal âlemde beni kimse tanımaz ben istediğim gibi yaparım, yaşarım diye düşünüyorsanız büyük bir yanılgıya düşersiniz. Sanal âlemde gezinirken dijital izler bırakırız. Çinlilerin bir Atasözü vardır “hayatta hiçbir şey gizli kalmaz” diye. Sizin sanal gezintileriniz ve chatleriniz de gizli kalmayacaktır. Zaten gizli kalsa da siz bileceksiniz bu da yeterli değil mi?Yaptıklarınızın eşiniz ya da sevdiğiniz tarafından yakalanma ihtimali olduğunu unutmayınız ama sizi doğru yaşamaya sevk eden olay yakalanma korkusu olmamalı. Kendi tercihlerinizle yolunuzu çizmelisiniz. Teknoloji ilerledi hem çok faydalı hem çok zararlı seçim sizin!Teknoloji ile bilgi dağılımı ve paylaşımı da hız kazandı artık evinde oturan bir insan bile çok rahatlıkla dünyadaki gelişmeleri internet bağlantısına sahip olduğu sürece kolayca ulaşabiliyor. Sizden önce bilgisayara oturan kişinin nerelerde dolaştığını bile bulabiliyorsunuz. Teknolojiye sırt çevirin demiyorum ama sevdiklerinize teknoloji yüzünden sırt çevirmeyin. Sonuçlarını yaşayacak olan bu seçimini doğru kullanamayanlar olacaktır.
Size güvenen, değer veren insanları kaybetmeyi göze almaya değer mi?

Su

linet | 28 August 2008 12:56

Su kenarları neden insana huzur verir bilmiyorum, ama su akar deli bakar diyenlerin bir bildiği var demek ki, deliyi bile sakinleştiren bir tılsımı var suyun ..

İçinden deniz geçen şehirde yaşıyorum, tek hayalim belki de deniz gören bir evde oturmak ancak şartlar buna pek imkan vermiyor. Neyse iç geçirdiğim o boğaz yalılarını ve burda ne muhteşem şeyler yaşanmıştır safsatalarını bir kalemde geçiyor ve hep kendime insan alışınca buradan da keyif almaz diye kendimi avutuşlarımı bir kenara bırakırsak, her fırsatta ya boğaza yada florya sahillerine gidip yaptığım yürüyüşleri bu yaz ne yazık ki yapamadım. Çünkü hem İstanbul’un karmaşası artık sakin diye keşfettiğim her yere bulaşmaya başlamıştı bu yaz, her yerde ama her yerde yakılan mangalların arasında yürümek, yada denize horaa herooo diye atlayan çoluk, çocuk insanlar nedeniyle başka yerler keşfetmeliydim.

Tarih başkenti Sultanahmet

srkncntrk | 28 August 2008 12:44

Sultanahmet, dünya medeniyetinin başladığı bir meydandır. İstanbul dördüncü asırdan beri bir dünya başkentidir. Bu dünya başkentine birçok medeniyetler sahiplik yapmış ve eserler bırakmışlardır. Öyleki yerüstünde olduğu kadar yeraltındada bir çok gizli eserler vardır, bunlardan bir taneside tabiat harikası olan yerebatan sarayıdır. Yerebatan sarnıcının etrafına birtakım suistimaller sonucu birçok yüksek yapılar yapıldı. Oysa Roma İmparatorluğu döneminde buranın korunması için buraya hiçbir inşa yapılmamış, at meydanı olarak kullanılmıştı. Osmanlı’da burayı at meydanı olarak kullanmış, bu sayede bu yapılar hiç zarar görmemişti. Günümüzde ise buraya oteller yapılmak istenmekte, sanki sultanahmet adliye binası yeterince görüntü kirliliği yaratmıyomuş gibi.

KAFKASYA ÜZERİNE

Alpharabius | 28 August 2008 12:32

kafkasya haritası
kafkasya haritası

Şu sıralar Gürcistan aracılığıyla Batı’nın ve Güney Osetya aracılığıyla da Rusya’nın askeri çatışmasına sahne olmuş olan, Türkiye’nin belki de kaderini tayin edecek Kafkasya üzerine bu yazıyı Hafif camiası ile paylaşmak istiyorum.

Kafkasya üzerine kısaca coğrafya bilgisi sunarak başlamak gerekirse; doğu tarafında Hazar Denizi, batı tarafında Azak Denizi ile Karadeniz olmak üzere Dünya haritası üzerinde oldukça önemli bir alanı kaplamakta. Kafkasya olarak, Kırım‘ın doğusundaki Taman Yarımadası‘ndan, Bakü’nün de üzerinde bulunduğu Hazar Denizi’nin batısındaki Abşeron Yarımadası‘na kadar uzanan dağlık bölge isimlendirilir.

Futbol Süper Lig, Haftanın Ardından-1

dralivolkan | 28 August 2008 12:19

Bu sene Türkiye futbol Süper ligi maçlarını evimde seyretme imkanım var. Normalde pek maçlara gidemiyorum. Gitmiyorum desem daha doğru aslında. Evim Fenerbahçe stadına çok yakın olmasına rağmen, stadyumda maç izlemek pek keyif vermiyor. En son gittiğim FB- Manchester United karşılaşmasında stada girmek, girip doğru düzgün yer bulmak, insanların yarattığı karmaşada oyunu görmeye çalışmak gibi sorunlarla boğuşmak çok yorucu olmuştu. O maçı FB 3-0 kazanmasına rağmen ben hiç bir golü atıldığı an görememiştim. Eve gidip tv den maçı tekrar izlemiştim. Neyse, başta da belirttiğim gibi maçların bazılarını Tv’den izleyip bir fikir sahibi olabilirsem artık ben de Hafif.org’a bir futbol yazarı olarak hizmet vermeyi düşünüyorum. Her hafta naklen yayınlanan maçları izleyip, ki bunlar genelde GS, FB, BJK ve bazen de TS’nin maçları oluyor, yorumlarımı siz değerli okuyucularımla paylaşacağım.
Süper Lig 1. Hafta
Bu hafta genel olarak bakıldığında sanırım takımların ligin başladığından haberi yok. 5 gol atılan bir maç düşünün ki üç defa uyumuşum, tek gol atılan diğer maçta ise iki defa uyuklamış ve hafif bir rüya görme moduna bile girmişim. Bizim oyuncularımız futbolun şu ayaklarında yay olan adamları çekip bırakarak oynadığımız versiyonunu oynamaya çok yatkınlar, hiç koşmak gerekmiyor. Sanırım bizim ligin bende bıraktığı bu kötü izlenimde, Haziran ayında gerçekleşen Avrupa Şampiyonasında oynanan futbolu izlemiş olmamın büyük etkisi var. Alışmam biraz zaman alacak. Neyse maçlara şöyle bir bakalım:
GS- Denizlispor
Ligin ilk maçı, geçen senenin şampiyonu sahasına çıkıyor, tribünler boş. Sonradan öğrendiğime göre binlerce taraftar seyrantepedeki stadın bittiğini sanıp oraya gitmiş. Bunda GS yönetiminin de o stadın kombine biletlerini bu arkadaşlara satmış olmasının payı var sanırım 🙂 Neyse maç çok sıkıcıydı, itiraf ediyorum bi ara skor 1-0 (GS) iken maçı bırakıp biraz dizi izledim. Sonra bi açtım 1-1 olmuş. Maçın ikinci yarısında Denizli 11 kişi ile başaramadığı futbol oynama işini 10 kişi ile de başaramadı doğal olarak. GS 3 gol daha attı ama, beni uyumaktan kurtaramadı. Hakeme gelince Abit sabit bişeydi adı ama sanırım Merkez Hakem Kurulu kart başına prim ödüyor bu sene.
Gaziantep- FB
Bu maç biraz tenisin futbol sahasında oynananı gibi oldu. Orta sahada yaratıcı kimse olmayınca top bir o kaleye bir bu kaleye gitti. Ama doğru düzgün pozisyon yoktu. Maçın hakkı -4 e -4 berabere idi fakat FB şanssız bir gol yedi ( nedense Gaziantep atmaz hiç o golü hep FB yer). FB oyuncuları, özellikle yabancılar maç seçiyor gibi geldi bana, özellikle bugün Partizan’ı elediklerini düşünürsek. Özet olarak bu sene de Anadolu takımları dekor olacak gibi görünüyor maalesef.
Antalyaspor- BJK
Tribününün pik noktasıyla orta saha çizgisi denk olmayan Antalya stadında yine seyir zevksiz maçlar devam ediyor. Maç 2-0’dan 3-2 bittiyse bu tamamen BJK’nin mükemmel uyguladığı kaos futbolu taktiğinin başarısı. Bu futbolu geçen sene de uygulayıp bir maçta 2-1 yendikleri Liverpool’a diğer maçta 8-0 yenilip tarihe gluteal bir geçiş yapmışlardı. Bobo, Tello, Delgado, Nobre, vs.vs.. kim nerede nasıl oynuyor ben anlamıyorum hiç, anlayan varsa beri gelsin.
Diğer maçların ise özetlerini izleyebildim sadece, bu yüzden şimdilik görüş bildirmiyorum. Ama şu var ki her ay para ödeyip bu maçları izlemek yerine TRT de yıllardır heyecan kasırgaları yaratan 1 kelime 1 işlem adlı yarışmayı izlemek daha karlı olabilir. Ünlü, ünsüz, ünlü, ünsüz. Cevap sırası sizde sayın Tobalak, “zırtapoz”, fışır fışır (imla kılavuzuna bakma sesi), evet yarışmacımıza 8 puan veriyoruz..

BEKARET OYUNU!

sd15 | 28 August 2008 11:27

http://www.ensonhaber.com/Saglik/106176/Ese-surpriz-kizlik-zari.html

Osmanlı’da Dış İşleri: Reisülküttâplık

alemdar mustafa | 28 August 2008 11:26

Reisülküttâp Osmanlı devlet teşkilatı içinde bir bürokratın adıdır. Osmanlı devletinde bürokrasi kalem adı verilen bürolardan yönetiliyordu. Bu bürolarda devletin idaresini ilgilendiren kararlar Dîvân-ı Hümâyûn’dan gelen emirler doğrultusunda çıkarılıyordu. İşte bu büroların ilk kademe amiri Reisülküttâp’tır.

Reisülküttâp bu kalemlerin idaresiyle ve çıkan emir, hüküm ve fermanların düzen ve doğruluğuyla sorumlu idi. Katiplerin hatalarını düzeltmek ve müsveddeleri hazırlamak gibi işlere bakar ve hatasız bir bürokrasinin işlemesine çalışırdı.