Reisülküttâp Osmanlı devlet teşkilatı içinde bir bürokratın adıdır. Osmanlı devletinde bürokrasi kalem adı verilen bürolardan yönetiliyordu. Bu bürolarda devletin idaresini ilgilendiren kararlar Dîvân-ı Hümâyûn’dan gelen emirler doğrultusunda çıkarılıyordu. İşte bu büroların ilk kademe amiri Reisülküttâp’tır.Reisülküttâp bu kalemlerin idaresiyle ve çıkan emir, hüküm ve fermanların düzen ve doğruluğuyla sorumlu idi. Katiplerin hatalarını düzeltmek ve müsveddeleri hazırlamak gibi işlere bakar ve hatasız bir bürokrasinin işlemesine çalışırdı.Reisülküttâplar katipler arasından seçilirdi. Yetenekli ve idari kabileyeti bulunanlar Reis yapılırdı. Sadrazam direkt bu görevliyi kendi seçeceği gibi, Nişancı’ya da danışabilirdi. Zira Reisülküttâp Nişancı maiyetinde görevli olan bir kişidir. Reisülküttâplar iyi tahsil görmüş, yabancı dil bilen kişiler arasından seçilirdi.Nişancı, Dîvân-ı Hümâyûn’un aslî üyesidir. Timar sistemi ve sınırlarla ilgili hukuki ve idari işlerin aslı ondan öğrenilirdi. Ancak bunlarla ilgili ihtilaflarda dava bakma yetkisine sahip değildi. Maiyetindeki kalemlerin başında Reisülküttâp bulunur ve kalemlerin idaresi konusundan Reisülküttâp ile muhatap olurdu. Reisülküttâplar diplomatiği de iyi bilen kişilerdir. Çünkü özellikle yabancı devletlere verilen ahidnâmelerde bir kelime dahi çok önemlidir. Bu sebeple 19.yy’da Bâbıâlî kurulunca dış işlerinden sorumlu kişiler olacaktır.Reisülküttâp’ın Dîvân-ı Hümâyûn içinde de çeşitli görevleri olmaktadır. Eğer halkın şikayetlerini okuyan tezkireci Divan’a katılmamışsa, bu tezkireleri okumak Reisülküttâp’ın görevlerindendir. Dîvân-ı Hümâyûn’daki bir diğer görevi yabancı elçileri Dîvân’a çıkmadan önce karşılamak ve mihmandarlık etmedir. Bu görevinin dışında teşrifat içinde yer almakta ve bu sırada çok çeşitli görevler ifa etmektedir. Ancak bu görevleri aslî görev olarak değil, ona tevdi edilmiş görevler olarak yapmaktadır.19. yüzyılda Bâbıâlî kurulduktan sonra birden olmasa da zamanla Nişancının maiyetinden çıkıp Sadrazamın maiyetine girmiştir. Bunun başlıca birkaç nedeni vardır. Nişancı timar sisteminin başındaki kişidir; ancak 19. yüzyıl içinde toprak sistemi çökmüş ve timara eskisi gibi önem verilmez olmuştur. Doğal olarak da Nişancı Dîvân’daki yerini korusa da eski önemini yitirmiştir. Yine bu yüzyılda dış ilişkilerin önem kazandığı bir yüzyıl olmuştur. Yabancı dil bilmesinden dolayı Reisülküttâplar bu oluşan durumda öne çıkmış ve Sadrazamın maiyetinde yerini alarak dış ilişkilerde Sadrazama yardımcı olmuş, yabancı diliyle katkı sağlamış ve kurulan Tercüme odasını idare etmiştir. Reisülküttâp ayrıca, Bâbıâlî ile saray arasındaki irtibatı sağlayan kişi olarak da önem kazanmıştır.Reisülküttâplık kurumu nazırlıkların kurulmasından sonra Dış İşleri Nâzırlığı olarak değiştirilmiş ve Reisülküttâplara Dış İşleri Nâzırı denmiştir. Yani bugünkü Dış İşleri Bakanlığının kökleri Reisülküttâplık kurumuna bağlanmaktadır.Osmanlı devlet teşkilatı içinde yer alan her kurum dikkatle incelendiğinde Osmanlı sistemi hakkında çok değerli bilgiler vermektedir. Bu bilgiler, sistemdeki her ayrıntıya büyük özen gösterildiğini ortaya koyuyor ve tarihçeye büyük hedefler gösteriyor.