bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

Lilly..

pillibebekkuyuda | 18 October 2009 20:06

Adımlarımı düşünmeden atmanın tadına vardığım o yıllarda, aslında ayakkabılarımı da atıp koşmanın özgürlüğünü, hiçbir kötü dikene değişmezdim..Güneşin, pencereyi camı aşıp bedenime ısrarla verdiği sıcaklığı, hiçbir yalancıya değişmediğim gibi..

Herkesin yolu başkadır değil mi sevgilim, bunu yeni aldığın arabanı, koşarak bana göstermeye geldiğin sabah, saçlarımı rüzgara bıraktığımda hissetmiştim..

Umut Dolu Bir Yağmur

phileosophia | 18 October 2009 16:12

küçük bir cafedeydim. sıcak kahvemi yudumlarken cama düşen yağmur damlalarını sayıyordum ve love in portofino dinliyordum.
arada dışarı bakıyor puslu camdan suretleri seçmeye kendimi senin gelmeyeceğine inandırmaya çalışıyordum.Birden kapı açıldı
ortalıktaki herşey sanki sustu sadece yere düşen yağmur damlaları ve şemsiyenin kapanış sesi duyuyordum. kafasımı cevirdiğinde
seni ıslak ve üzgün buldum. Kalp atışlarım bir anda hızlandı,yüzüm kızardı,kendimi sana hazırlamaya çalışırken dahada panikliyordum.
bir an baktığını sandım ve gözlerimi kaçırdım ama sen hala üstünle başınla uğraşıyordun.seni o şekilde izledim.seviyordum ya işte
kısa ve hızlı çarpşlar ondandı.Sonunda sen geldin oturdun hiç konuşmadın.Bu sessizliğin beni hep korkutmuştu.Fakat bu sefer
korkmuyor sadece endişeleniyordum.Sana uzak olmanın verdiği acının kalanını yaşıyordum o an.Hiç konuşmayacağını düşündüm.
birden elin havaya kalktı.Garson geldi ve kahve istedin.Bu beni biraz rahatlatmıştı.Bana baktın ve hiç değişmediğimi söyledin.
Sadece sende diyebildim.Biraz rahatladım fakat sen hala sessizdin donuktun.Gelmeyeceğini düşündüm dedim.Yine o eski umursamaz tavrını
takındın.Yüzünü görmek hala güzeldi hemde cok güzel…

el yıkama hadisesi

taha3045 | 18 October 2009 14:06

15 ekim bundan böyle “Dünya El Yıkama Günü” olarak kutlanacak.(UNICEF tarafından ilan edildi). Hazır domuz gribi gündemdeyken el yıkamanın önemi daha da ciddiye alınmaya başladı.

Elleri sık sık yıkamak özellikle okul ve iş hayatı olanlarda çok önemli , okullarda, toplu taşıma araçlarında, adliyeler, hastaneler veya devlet daireleri kısaca çeşitli insanların bulundugu her ortam bakteri yuvası halinde ve bu bakterileri en çok ellerimiz yoluyla taşıyoruz.

marksist manga

szoszy | 18 October 2009 12:06

http://www.idefix.com/kitap/kapital-manga-cilt-1-karl-marx/tanim.asp?sid=N3D2UVQ8BM5MS7BZTPTE

hatcem

terre | 17 October 2009 19:46

Nerden gelirsin salına salına
Esvabın başına dolana
Bir gül atayım yoluna
Yollar feda olsun endamına
Derelerde taş olur
Hatçemin gerdanı geniş olur
Ben hatcesiz ölürsem
Cennet bana haram olur
Yeleğinde ilme ilme boncuk olur
Yanağında çiçek çiçek al olur
Ben hatceme varmazsam
Ömrüm dağlarda talan olur
Gazel kurarım sofralarda
Bed olurum viranlarda
Söyleyin ben nasıl edem
Hatcemsiz hayat haram bana

Deus

Cevval Portakal | 17 October 2009 17:46

Tanrı yeryüzüne indi.
Rastgele bir yerde, orta sınıf bir ülkede, orta sınıf bir ailenin ürünü olarak. Bir çocukken dünyayı tanıdı, çevresinin doğrulaııyla büyüdü. Oynadı, eğlendi. Eğitildi. Eğitimden nefret etti. Orta karar okullarda okudu; birazını bitirdi, birazını bitiremedi. Sonunda bir yetişkin olarak kendi kararlarını verebilecek olgunluğa eriştiğinde hiçbir karar vermedi.

Tekrar çocukluğuna döndü, eğlenmeyi seviyordu. Kendine yeni zevkler edindi, müziği, sinemayı, edebiyatı, sanatın her türlüsünü sevdi. Seksi, uyuşturucuları tatdı.
Eski bir alışkanlık olsa gerek, yalnızlığı hepsinden çok sevdi. En ufak sorumluluk almadan yaşadı. Sadece merak ettiklerini öğrendi. Yalnızlıkta tam özgürlüğü buldu. Hiç ciddi bir işte çalışmadı, hiçbir birikim yapmadı, geleceği hakkında hiç kafa yormadı. Sadece zevkleriyle yaşayabildiği sürece başka bir şey düşünmesine gerek yoktu.
Kabuğuna çekildi. Yalnız kaldıkça insanlardan uzaklaştı, uzaklaştıkça onlara yukarıdan baktı. Sınırlı hayatlarını, mutluluk umuduyla kendilerine yeni sıkıntılar yaratarak yaşayan insanların dünyası ona komik gelmeye başladı. Hiçbir şey için bunca zevkten kendini mahrum bırakan insanları anlayamadı. Dışarıda olan biten ile ilgilenmeken vazgeçti.
Hiçbir dine inanmadı, yok olmaktan korkanların basit hikayelerine karnı toktu.