15 ekim bundan böyle “Dünya El Yıkama Günü” olarak kutlanacak.(UNICEF tarafından ilan edildi). Hazır domuz gribi gündemdeyken el yıkamanın önemi daha da ciddiye alınmaya başladı.

Elleri sık sık yıkamak özellikle okul ve iş hayatı olanlarda çok önemli , okullarda, toplu taşıma araçlarında, adliyeler, hastaneler veya devlet daireleri kısaca çeşitli insanların bulundugu her ortam bakteri yuvası halinde ve bu bakterileri en çok ellerimiz yoluyla taşıyoruz.El yıkama hadisesi en çok çocuklara ögretilmesi gereken bir konu. tuvaletten çıkınca, yemekten önce veya okuldan gelince el yıkamak mutlaka çocuklara alışkanlık haline getirilmeli.Eğer çocugun sık sık lavaboya gidip ellerini güzel yıkadıgından emin olunmuyorsa yanına mutlaka dezenfekte edici jellerden verilmeli.El yıkamak ta öyle baştan savma olmamalı diyor uzmanlar ve tarif ediyorlar. Doğrusu ben tam tarifinden vazgeçtim suya sabuna dokunsunlar da ne olursa olsun, hiç yıkamamaktan iyidir. Öyle ya aldıgımız ekmekten, tuttugumuz market arabalarına kadar herşey herkes tarafından elleniyor bunu düşünmesi bile korkunç.( el yıkama teknikleri)Bu arada uzmanlar el yıkarken üşenilmemesini ,yüzüklerin mutlaka çıkarılmasını tavsiye ediyorlar.Ayrıca iyi bir yıkama kadar önemli olan şey ise iyice kurulamak.(Amaca Göre El Yıkama Çeşitleri)El yıkamayı takıntı haline getirenler vardır, el yıkama hastalıgı Shakespeare’nin Macbeth’inde bile yer almıştır, Lady Macbeth el yıkama hastalıgına sahiptir.Bu el yıkama takıntısıobsesif ve kompulsif bir bozukluk olarak adlandırılır ve kişi el yıkamayı kendisini iyice yorana kadar devam ettirir, sürekli ellerini yıkamazsa çok büyük hastalıklar kapacagını düşünür ve üzülür. Hatta elleri iyice tahriş olana kadar yıkayanlar görülmüştür.Bu kişiler kolay kolay kimseyle tokalaşmaz,, gittikleri heryerde rahatsız olurlar ve rahatsız ederler, ne tutsalar banyoya koşarlar.Takıntı olacak derecede olmasa da bundan sonra eller çok daha sık yıkanmalı ve bu konuda ciddi tavsiyelerde bulunmalı ve verilen tavsiyelere uymalı.