Adımlarımı düşünmeden atmanın tadına vardığım o yıllarda, aslında ayakkabılarımı da atıp koşmanın özgürlüğünü, hiçbir kötü dikene değişmezdim..Güneşin, pencereyi camı aşıp bedenime ısrarla verdiği sıcaklığı, hiçbir yalancıya değişmediğim gibi..Herkesin yolu başkadır değil mi sevgilim, bunu yeni aldığın arabanı, koşarak bana göstermeye geldiğin sabah, saçlarımı rüzgara bıraktığımda hissetmiştim..Nasıl da tutmuştun bacağımı, düşmeyeyim diye, ne masumduk o yıllar, değil mi..Hatırlar mısın, düğüne gideceğimiz o gece, askılı elbisem dekolte diye, beni eve götürüp üzerimi değiştirmemi istemiştin, sonra ağladım diye beni şalla boğmuştun..İlk öpüşünü, hatırlar mısın sevgilim, ” Beni arama” deyip arabandan indiğimde, trafiğin ortasında peşimden gelip, ” Vişneli pastanı unuttun” demiştin, gülmüştük..Hatırlar mısın sevgilim, yıllar sonra kızının yüzünde, hem seni hem de onu gördüğümde, yüzümdeki halini..Hatırlama..