bildirgec.org

uncategorized hakkında tüm yazılar

zor gelir bazen

astral | 11 January 2010 18:15

Niceleri geldi neler istediler
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler.
Sen hiç gitmeyecek gibisin değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler.
HAYYAMİ

E. Johansson amcanın muhteşemlerinden.
E. Johansson amcanın muhteşemlerinden.

Aşk. Yok. Uzun süredir yok. Daha doğrusubahsetmiştim ya, 3.5 yıllık ilişkimden, biteli 2 yıl oldu ben de tık yok. Adam gibi adam olmadığı müddetçe de olmasın zaten. Artık yoruldum bunlardan. Yani kısa süreli ilişkileri kaldıracak halim yok. Eğlencelik.

Şiir ya da yazı yazmıyorum. Hissetmiyorum. Yağlı boya resim ve çizim yapıyorum. Ömrüm odamda çalışma masamın başında geçiyor. Uzak.Her şey zor geliyor zaten. Ama bu zor hissini azaltmaya da çalışıyorum. Zamanla azalacak bu his. Bara çok az gidiyorum. Alkolü nerdeyse bıraktım, vücudum güçsüz kalıyor sonrasında. Ama bazen dayanamıyorum, içiyorum.
Sarı saçlarımı kırmızı ve kirpi kirpi kısacık yaptırdım. Güzel oldu.

‘kim, kimin rehberi denizim?’

astral | 11 January 2010 17:35

Kimin, ‘kimin rehberi’ olacağı belli olmaz. Seninle telefonda konuşurken bir ses duydum meleğimden bölmeyeyim dedim, sonra düşündüm duyduklarım üzerine.

Hani sen dolmuşta gelirken beni bana anlatmıştın ya, hatırladın mı; o an acayip şeyler söylediğini hatırlıyor musun? Fark ettim o an konuşanın sen olmadığını ama sustum dinledim. Kimin ne zaman rehberlik edeceği de belli olmaz. İçindeki ışık engin senin, çok engin.

Erdemlisin. Erdemli olmaya çalışmakla da olmayacak bir şey erdem, içte olmalı. Doğuştan gelir.

meditasyonyapalim.com
meditasyonyapalim.com

PARANIN KIYMETİ

super hero | 11 January 2010 16:52

Hepimiz, yaşadığımız evreni kapsayan, bir kısmını çözdüğümüz ama büyük bir kısmından henüz haberdar bile olmadığımız fizik kanunlarına bağlı olarak yaşamak zorundayız.

Bir nesneyi havada serbest bırakırsanız düşer. Yerçekimi vardır. Bundan kaçamazsınız. Bir uçağı havalandırdıktan sonra “Ben artık yerçekimini yendim.” diyerek motorları kapatamazsınız. Uçak yine düşer. Veya yokuş aşağı giden ağır bir vasıtanın motorunu yakıttan tasarruf etmek için boşa alamazsınız. Çünkü belirli bir hıza ulaştıktan sonra o ağır vasıtayı durduramazsınız. Sonuçları çok ağır olur.

çifte kapak

astral | 11 January 2010 15:16

Cumartesi gecesi 02.00.
Ben onun için yaşamak önemli değil, diyorum çünkü o öyle diyor. Çok komik bir durumla karşılaşıyorum. Biz ayrıldık ya şimdi, buhranlarda, uyuyamıyordur; öyle asık suratlı oturuyordur evde diye düşünüyorum, yorum. Arıyorum. Sesini duyacağım ya, son noktayı koyamayanı resmediyorum şu sıra. Gürültülü bir mekan, barda olduğunu anlıyorum. ‘Ne güzel alemler senin’ diyorum. Evet memleketten arkadaşı çağırdım, eğleniyoruz diyor. Duyamıyorum seni diyor kapatıyor üstelik. Çifte kapak bana. Şimdi ben burada kesin salak rolündeyim son noktayı koyamayandan ziyade.

Pazartesi günlerinden nefret ediyorum.

kahramancayirli | 11 January 2010 14:25

doublekeyf.com adresinden alınmıştır
doublekeyf.com adresinden alınmıştır

Küçükken babalarıyla ilintili iletişim problemleri olan küçük kızlar büyüdüklerinde erkek arkadaşları, sevgilileri, kocalarıyla da muhakkak sorun yaşıyorlar. Misal Yeşim Salkım. Mesela Hande Ataizi. Ya da Seda Sayan. Aklıma geldi.

sresim.com adresinden alınmıştır
sresim.com adresinden alınmıştır

Yazılarda bir orta noktayı bulamadım gitti. Ya sıkı edebiyat ya magazin. Nereye doğru gidiyorum, bilmiyorum artık.

duyulmamanın kabulu

astral | 11 January 2010 13:58

Bilgisayarımda senin adına yazılmış şiirlerin olduğu bir klasör duruyor. Sözde sana yollayacaktım onları. Şimdi ben klasörün adını mı değiştirmeliyim? Adını ne yazarsam içimi acıtmaz, bulamıyorum.

Kendime anestezi yaptırmak istiyorum. Bitti değil mi? Şimdi kabul-lenme süreci. Kabul et desem kendime bin beş yüz kere, işe yarar mı acaba?

Bu nasıl aşk? Gururun öyle yüksek ki aşkına göre, ilgisizliğinin karşısında ezilmekten yoruldum. Kendimi o ilgisizlikten çekip almak istedim. Ben kendi buhranımı yaşarım ama bu biri benimle ilgilenmediğinden olmamalı. Nereye kadar? Bekliyorum, sabır gösteriyorum, seni olduğun gibi kabul ettim; ama nereye kadar?

en uzun süren saltanatlar-2

nazokiraze | 11 January 2010 12:33

Bu yıl yapılan açıklamaya göre
İngiltere Kraliçesi II. Elizabeth`in eşi Prens Philip 58 yıla yakın bir süre ile en uzun süre hükümdar olma sıfatını taşıyan kişiler arasına katıldı. Elizabeth ile 62 yıldır evli olan Philip ‘in yanı sıra eşi Kraliçe Elizabeth (II.Elizabeth) dünyanın en uzun süre saltanat süren kraliçelerinden biri.(58 sene)

Kendisini İngiltere Krallığı ile evli olarak ilan eden ve Bakire Kraliçe olarak bilinen Birinci Elizabeth tıpkı İkinci Elizabeth gibi uzun süre tahtta kalmıştır.İngiltere’yi en üst seviyeye getiren kraliçe tam 45 yıl ülkeyi tek başına yönetti ve gerçekten çok başarılı bir yönetim sergiledi.Elizabeth pek çok filme ve edebi esere konu olmuştur, Kanlı Mary olarak bilinen I. Mary’nin kızkardeşi, Boleyn Kızı olarak bilinen Anne Boleyn’in kızıdır.

Kutsal Roma İmparatoru Sigismund dört yıl bu ünvanda kaldıysa da, Macaristan ve Hırvatistan’ı tam elli yıl yönetti.bir kaç kere evlendi ve bir sürü de metresi oldugu söylenir.

pazar-cık-lık

morfik | 11 January 2010 11:49

güneşli bir gündü. kahvaltı hazırdı. bedenini kaldırmalıydı rüyalarından ve yatağından.

_gün-aydın..gün-güzel geçsin.
_sonunda, hadi üzerine bir şey al gel.
_tamam.

tanıdığınız biri ile karşılıklı evlerde oturmanın bazı yararları vardı. mesela her akşam çay demlemek gerekmez. bu telefona mesaj olarak gelebilir ve sizi gülümsetebilir.
dııtt dıttt..’size özel kampanya. 2 bardak çay içene 2 parmak bedava. fırsatı kaçırmayın. parmaklat, bol bol kazan.’

yüzünü yıkarken suyun içinden bağırdı; ‘kahvaltıya ne vereceğiz?’ annesine teşekkür etti ve bardağını aldı masaya oturdu. telefon yine çalıyordu. daha önce de çalmış ve duymamışlığa gelmişti. teknolojiye kızacaktı ki kullandığı için kendine kızdı.
ısrarla çalıyor, anlaşıldı kurtuluş yok. ‘efendim’
orta yaşlarda kadın ağlıyor. ‘kızım, yalvarıyorum beni biraz dinle. seni sevdiğinden ölecek oğlum.’
bunun kendisi ile alakalı olmadığını hastalıklı bir sevgiden ileri geldiğini anlatsa anlayabilir mi?
güneş gizlenmeye çalışıyor. ‘ben senin kızın olsam’ diye cevap veriyordu kadına.
canı sıkıldı, oysa ki ne güzel başlamıştı. en iyisi biraz dolaşmak dedi ve hızlıca hazırlandı. kapıyı açtı. kapısının önündeki çiçeğin ne kadınla ne canıyla ilgisi olmadığını bilerek üzerinden atlarken, arkadaşı; ‘eve götürebilir miyim?’ diye sordu. ‘ne yaparsan yap.’ diye cevap verdi. koşar adımlarla kendini sokağa bıraktı.