Son okuduğum Boleyn Kızı‘nın devamı niteliğinde olan Kraliçenin Soytarısı (Philippa Gregory), Tudor Hanedanlığı‘nın içyüzünü ortaya sermekte. İngiliz tarihine ışık tutan bu romanda, Kanlı Mary olarak anılan 1. Mary ve Prenses Elizabeth’in iktidar savaşı konu ediliyor. Koyu Katolik inancıyla, babasının Protestan hale getirdigi ülkeyi tekrar dine döndürmek uğruna, Protestanları engizisyon mahkemelerinde yargılatıp diri diri yaktıran Mary’den sonra tahta geçen ve evlenmediği için tarihe Bakire Elizabeth olarak geçen 1. Elizabeth, İngiltere Kralı VIII. Henry’yi baştan çıkaran, onu İspanya Kraliçesi Aragonlu Catherine’in elinden alan, kralın Katolik inancını reddetmesini sağlayan, daha sonra ensest ilişkiye girdiği iddiasıyla idam edilen Anne Boleyn’in kızıdır.

Haddinden fazla beyaz tenli oldugu için öldüğünde, lanetli sayılıp cellata teslim edilen, ancak annesi tarafından kurtarılan Elizabeth, üvey ablası Kanlı Mary gibi saraydan uzakta, hakettiği yaşam tarzından uzak şekilde büyüdü.Ablası Mary gibi koyu Katolik değil de Protestan olan Elizabeth, yine ablasının aksine safkan İngilizdi. Her ne kadar prensesken fetbaz, eniştesini ayartan, annesi gibi fahişe ruhlu olarak tanımlansa da, Elizabeth tahta geçtikten sonra, ülkesini 5 yıl Protestan kanına bulayan ablasının üzerine ülkeye bir ışık gibi doğmuştur. 1.Mary’yi veliaht olarak tanımayıp, yerine kuzenlerini kraliçe seçenlere inat, kanlı Mary’yi kraliçe olarak görmek isteyen halk 5 yıl boyunca acımasız idamlardan, kayıplardan, sorgulanmaktan o kadar acı çekmiştir ki, Mary’yi seçtiklerine bin kere pişman olmuşlardır. Bu yüzden Elizabeth hemen halkın bağrına basılır. Ablasının düştüğü hataları tekrarlamayan ve ülkesini 45 yıl refah içinde yöneten Elizabeth, din konusunda eşitliği tercih etti, sayısız evlenme tekliflerine, ablası tahttayken ayartmaya çalıştıgı eniştesi II. Philip’in ısrarla kendisiyle evlenmek istemesine, hatta çocukluğundan beri aşık olduğu Lord Dudley’ye rağmen evlenmeyi düşünmemiştir.Tarihin en uzun hüküm süren kadın hükümdarlarının başında gelme sebepleri arasında halkla arasında kurdugu denge ve mezhep çatışmalarında izledigi politikadır. Bunlardan biri de ilk yıllarda Elizabeth’in tahttan inmesi halinde yerine geçecek veliahtın yine kadın olmasıydı. Elizabeth’in veliahtı İskoç Mary de ablası gibi koyu Katolikti ve bu, halkın en son isteyeceği şeydi. Zaten bir süre sonra İskoç Mary vatana ihanetten idam edilmiştir.Yaşadığı çağa Elizabeth çağı adı verilen bakire Elizabeth pek çok komplolara, suikastlara maruz kalıp hepsinin altından başarıyla kalkmıştır. Kıyafetleri üzerinde sürekli göz ve kulak desenleri kullanmıştır, bunun nedeni apaçık bellidir. (Kraliçe’nin Liderlik Sırları)Ülkesini dünyanın en güçlü ülkelerinden biri haline getiren Elizabeth, bakire kraliçe olarak anılmak için elinden geleni yaptı; yüzü hep solgun görünsün diye güneş ışığından uzak kalıp, yüzüne sürekli sürekli beyaz pudra sürdü, kendi imajını kendi yaratarak, bakire kraliçe ismini de kendi bularak başkalarının hayallerinde kendi için bir imaj yaratmasını engelledi. Ayrıca kendini düşünmeyip, evlenmeden ömür boyu halka adanmış gibi görünmek Elizabeth’in yaptığı en akıllıca iştir. Kendinden öncekilerin aksine cimrilik derecesinde tutumlu davranarak, ülkesinin çıkarlarını sürekli korudu. (film)Karizması, şiir gibi konuşma üslubu ve ikna kabiliyetiyle tarihe ismini kazıyan 1. Elizabeth, yenilmez olarak bilinen İspanyol armadasını yenmiş ve İrlanda’yı topraklarına katmıştır. Anglikanizm‘i resmi din haline getiren bakire Elizabeth, 70 yaşına kadar bakire bilinerek yaşamıştır.