Bilgisayarımda senin adına yazılmış şiirlerin olduğu bir klasör duruyor. Sözde sana yollayacaktım onları. Şimdi ben klasörün adını mı değiştirmeliyim? Adını ne yazarsam içimi acıtmaz, bulamıyorum.Kendime anestezi yaptırmak istiyorum. Bitti değil mi? Şimdi kabul-lenme süreci. Kabul et desem kendime bin beş yüz kere, işe yarar mı acaba?Bu nasıl aşk? Gururun öyle yüksek ki aşkına göre, ilgisizliğinin karşısında ezilmekten yoruldum. Kendimi o ilgisizlikten çekip almak istedim. Ben kendi buhranımı yaşarım ama bu biri benimle ilgilenmediğinden olmamalı. Nereye kadar? Bekliyorum, sabır gösteriyorum, seni olduğun gibi kabul ettim; ama nereye kadar?El insaf! Hiç mi demiyorsun durup da kendine ‘Yahu, kız nasıl çabalıyor bu ilişki için, sonsuza kadar durur mu orada acaba, ben de bir şey yapmalıyım, o benim için değerli e gitmesini istemiyorum.’ Demediğini biliyorum, çünkü sessiz kaldım.
Sessiz bir köleysem şayet bu ilişki devam edebilir, evet. Aşk bu mu? Şahsiyetsizlik mi? Duyulmamakmı? Hem adına aşk denilmesi hem bu kadar canının acıtılması mı? Ömrümdeki en güzel varlıkla bugün yollarımız ayrılıyor. Bir ip/bağ var aramızda.Giderek uzaklaşacak bugünden itibaren.
Öylece susup beklediğin ve tepki vermediğin halde bekledim.Bu halde dahi ilişkiye saygısızlık etmedim, flört etmedim. Bu kadar yokmuşum gibi davrandığın onca zamanda dahi.Ne gücüme gitti biliyor musun, hem hayatımdasın hem değilsin. Hem telefonlarıma çıkan bir adam var ama beni aramıyor. Aramamı ister misin diyorum, bekle diyorsun. Nereye kadar? Gelecek misin? Yine canımı her defasında acıtacak mısın, üzerine suçlu bir de ben olacağım.Öyle rahat ve edimsizsin ki bu aşk için, rüya gibi günlerden sonra insan nasıl böyle taş gibi tepkisiz olabilir diyorum; çıkamıyorum işin içinden. Tek bildiğim bunu hak etmiyorum.Gene gelsen gene rüya gibi olacak ama bir gün sonra değişebilirsin. Ne korkunç bir durum bu? Korkunç olan bu denli uçlarda olman, uçlarda davranman. Nasıl hissetmeliyim kendimi? Bir öyle bir böyle davranan bir adam var karşımda.
Dünyan benim gibi davranıyorsun ardından ‘Bir anda silerim hiç de umrumda değilsin tamam mı?!’ şeklinde davranıyorsun. Nasıl anlamalıyım bunu. Ben miyim adaptasyon sorunu yaşayan?
Dünyan bensem, muhteşem davranışlar beklemem normal ama şayet umursamıyorsan neden hayatından çıkarmıyorsun, değil mi? işte kendim için buna bir dur demek istiyorum çünkü seni fark ettiğinden daha çok seviyorum. Senin aramadığın her dakika bana baş ağrısı, hoşnutsuzluk, her şeye karşı isteksizlik ve keyifsizlik olarak geri dönüyor.Ee baktım, sen böyle devam ediyorsun; ben ne olacağım? Harap oluyorum, umrunda değil. Olmamasını da anlıyorum. Neden? Yaşamış ya da yaşamamış; ölmüş ya da hayatta kalmış umursamayan bir adam için ben kadar mühim olabilirim ki…
yorumlar
Eğer gerçekten seviyorsan, ama gerçekten… O zaman kendi duyguların kadar onunkileri de hesaba katmalısın bence. ‘Çok seviyorum.’ diyorsun. Tamam… Dünyanın en güzel duygusunu yaşıyorsun demek ki! Ama bunu O sanki bir suç işliyormuş gibi ifade ediyosun sanki. Sevmenden kimse sorumlu değil ki! Senden başka tabii…Eğer seviyorsan, sadece sev. Suçlamadan…O’nda bu duygunun bir karşılığının olmadığından kuşkulanıyorsan da, birkaç adım geriye çekilmekten korkma… Ki böylece kuşkularında haklılık payı var mı diye görebilesin… ve en önemlisi de senin duyduğun bu güzel duyguyu O da senin duyduğun şiddette duyabilsin. Bir başkasına karşı olsa bile…Ayrıca, belki O da aynı şiddette seviyordur seni. Ama sevgiyi ifade ediş şekli farklıdır sadece. Senin tarzınla onunkinin uyşmamasıdır tek sorun belki. Erkeklerle kadınlar arasındaki tarz farkı…Umarım, budur sorun. Öyleyse bile, yine de önceki önerimi tekrarlıyorum. Birkaç adım geriye çekil… Biraz daha çok alan bırak ona. Bırak,yaşamındaki diğer şeylerle de ilgilenebilsin biraz. Sürekli gördüğü biri olmaktan çık… Ki başka şeylerle de (Diğer hanımları kastetmiyorum kesinlikle, yaşamını oluşturan şeylerden söz ediyorum. Arkadaşları, ilgi alanları…vs.) ilgilenebilsin ve tek gördüğü şey ‘sen’ olmadığından, bunca şey arasında seni arayabilsin gözleri. Yokluğunu hissedip bir an önce yanına koşmak isteyebilsin.Umarım, seni kırmamışımdır. Yaptığım sadece dostça bir uyarıydı sadece. Sevgiler…
kızcağız orda, burda, her yerde uyduruyorum bunları diyor ben de dahil hepimiz bir şeyler tavsiye ediyoruz, hiç bir kelin kendine sürecek merhemi yok anlaşılan.
Evet de… Uydurulan şey hep aynı olunca, insan bir parça şüphe duyuyor, uydurma mı gerçek mi, diye… Umarım, gerçekten de uydurmadır. Kimsenin, böyle güzel duygular hissetiği biri yüzünden acı çekmesini istemem çünkü.
Harry Potter`a kimse bişi demiyi, Astrala takdu millet cık cık cık!
harlem doğru söylüyor. astral güçlü bir kere yazdıkları daha güçlü, ister düş olsun ister gerçek olsun, herkesin dünyasında düşte gerçekte fark yapar.
yaz astral yaz ellerine kuvvet
yaşa!
şiirler yazılıyorsa şayet … bir kağıda yazılmalı , bir deftere ki sonra ateşe verilebilsin… kelimeler yanarken cayır cayır için de soğuyabilsin …
çok mazoşis(t)sin yafff!
hêw yaw.
kasap zaar kendisü!
hêw yaw.onca şey cayır cayır olur mu, ug yaaaa.
hani ben yapsam tamam ,anluyorum ben beni .
yo yo sende yapma, cayır cayır offf offf bu kadar ateşle oynamak tehlikelidir.