bildirgec.org

umut hakkında tüm yazılar

ÇARE

| 15 November 2008 11:04

Güz. Türksat fırlatılmamış daha, nereye fırlatılacaksa.Trt’nin iki kanalı seyredilmekte şehirlerde ve ilçelerinde.Özel tv çıktı çıkacak derken, benim tayin çıktı kuş uçmaz, kervan geçmez bir mezraya.Gümüşhane ili, Şiran ilçesi, Seydibaba köyü, Bağ mezrası

Tayin bekliyorum. Postacı tanıyor, haber çalıştığım inşaata gelecek, geldi de. Elim yüzüm, üstüm, başım harç, çamur, kum, çakıl. Kalbim yerinden çıkacak, heyecanla koştum eve dedim ki anama;
– Ana kağıt geldi ben gidiyorum

Ağlamaklı oldu anam, birazı mutluluk kalanı ayrılığın içine çöreklenen acısından olsa gerek,.sesi titrek çıktı, “selametle oğul” dedi, güle güle git. Düştüm sabah yollara.

aşkım thomas

nazokiraze | 11 November 2008 21:13

Umuda susturucu takılmaz demiş birileri, kim demişse çok delikanlıca bir söz etmiş. Hep bir şeyler umut ederiz. Bunun için hayaller kurarız. Birde olmayacagını bildigimiz şeylerin hayalini kurarız ve mutlu oluruz. Olacagına dair umut olmayan bir şeyin hayalini kurmak insanı nasıl mutlu edebilir bilinmez.

Mesela ben ilkokuldayken o zamanların efsanesi Modern Talking grubunun solisti Thomas Anders‘e aşıktım, ve sürekli onunla evlenmenin hayalini kurardım.

Milyonlarca İnsan İçin Umut “Solvatten” (Güneş Suyu)

serversistemci | 11 November 2008 01:27

Milyonlarca İnsan İçin Umut
Milyonlarca İnsan İçin Umut “Solvatten” (Güneş Suyu)

Resminden pek bir şey anlayamadığınız bu ürün, aslında dünyadaki milyonlarca insan için kurtuluş olarak görülüyor. Stockholm Teknoloji Fuarı’nda yılın projesi olarak gösterilen ürün, özellikle Afrika ülkelerinde sağlıksız su kullanımından meydana gelen onlarca hastalık için çözüm olarak görülüyor.

“Solvatten” (Güneş Suyu) isimli cihaz gerçekten ismini hak eden bir ürün. Çalışması ise çok basit ve masrafsız. Bunun yanında Dünya Sağlık Örgütü standartlarına da uygun olduğu belirtiliyor. İki bidonu olan cihaz, su doldurularak 3-4 saat güneşte bekletiliyor. İçindeki su 55 dereceye kadar güneşte ısınan cihaz, içindeki bakteri ve virüsleri öldürüyor. Bu temizleme işleminde UV ışınlarını da kullanması ayrı bir özelliği. Bunu tarif edecek olursak; UV ile kaynatma + UV + filtreleme tekniğini kullanıyor. Fakir ülkelerdeki su sorununu çözeceği düşünülen cihazın kullanımının da kolay olmasından dolayı sorun yaşanması beklenmiyor. Ürünün sitesi ve animasyonu.

Kan Kana Aktı

| 09 November 2008 11:25

yaralı,
kan aktı
kana aktı.
kan gece kadar aktı.
gece boyu aktı.
Gün aktı,
kan karanlıktı,
akmadı.

Devrik Hayatlar

darkabyss | 29 October 2008 15:29

Olmak istemediğim , olmamı istedikleri … acılarım , mutlulukları … ideallerim , sıradanları … olmazlarım , rutinleri … peki ben neden , niçin ve kim için yaşıyorum ?

Umutsuzluğu yaşıyorum , nefes almak zor geliyor artık … Geleceğim , umudum kalmadı yavaş yavaş eriyorum çayda eriyen şeker gibi , ben varım ama yokum aynı zamanda …

Yere çarpan yağmur damlası gibi dağılıyorum , uçurumun başında dürtülmeyi bekliyorum … Sokakların aydınlatma lambaları istikrarsız çalışıyor tıpkı korku filmlerinde ki gibi , kimse yok belli ki saat çok geç , benim için önemi yok saatin , zamanın , mesafenin …

Mutluluk arıyorum gören varmı???

libade | 10 October 2008 09:43

Mutluluk arıyorum gören varmı?
Şu acımasız, zalim hayatın hep yokuşlarını çıktım bugüne kadar. Artık bir mucize olsun istiyorum… Öyle bir mucize ki; hep gülmeliyim, hayata pozitif bakmalı, her yeni güne umutla gözlerimi açmalıyım.
Öyle birisi girmeli ki hayatıma, beni baştan yaratmalı. Benim dişiliğimi bana hatırlatmalı. Onunla birlikte hayatım bir gizem, bir sır kazanmalı, kazanmalı ki hayatım bütünüyle sevecenleşsin…
İnsan aşkı neden bu kadar özler. Aşksız yaşanmaz mı acaba?
O kadar güzelki insanları, doğayı ve hayatı seviyorum demek. Yoktur bunun ötesi. Ama…
Ama özel biri olmalı, sevginin sınırlarını zorlayan. Dünya, hayat hep bu katogoriler üzerine kurulmamışmı sanki! Eğer öyleyse, benimde bu aşk özlemini çekmem çokmu tuhaf? Hayır değil ama aşkı bulmak zor… Zaten benim aşık olmamda zor…
İsterimki; aşkım benden hep bir adım önde olsun.
İsterimki; beni ben olduğum için, bende onu aşkım olduğu için seveyim. Zor olanda bu zaten. Birbirimizi değiştirmeden, gerçeklerle yüzleşerek, savaşarak mutlu olmak yada mutluluğu yakalamak. Aşkım ve ben…
Hayatta ne dert kalmalı nede keder…
Doyasıya yaşamalı, yaşamalıyız hayatı. Birgün ardımıza baktığımızda, ikimizde hala aynı çatı altında, aynı koltuklarımızda, aynı sobamızın ısıttığı küçük odamızda, fotoğraflara bakarken; hala el ele tutuşuyor ve tükenmeyen sevgimizi torunlarımıza keyifle anlatıyor olmalıyız…
Dedim ya bu bir mucize…
Bana deniz ve gökyüzünün birleştiği nokta kadar uzak ve zor geliyor…
“Hayatta imkansız diye birşey yoktur” derler. Bence vardır…
Binbir türlü dert ve kargaşalara dalıp, mutluluğu aramaya zamanımız bile kalmadığı şu kısacık hayatta, yaşanacak onca mutlu dakikalar varki… Ama biz bu dakikaları yok ediyor, umursamıyoruz. Belkide fark etmiyoruz bile…
Ya ben yada benim gibi bu olguları fark edenler…
Ah ahhhh !!! Keşke benim gibi mutluluğu arayan biri çıksa karşıma. Ah keşke bir mucize olsa ve ben aşık olsam…
Mutluluk arıyorum…
Gören varmı ???

KARINCANIN SAHİBİNİ UNUTMA?

keremx | 09 October 2008 15:29

KARINCAYI UNUTMA
KARINCAYI UNUTMA

KARINCANIN SAHİBİNİ UNUTMA!…

Hükümdarın biri kaybettiği savaşta tutsak olur ve hapse düşer. Demir parmaklıklar ardında umudunu yitirir.

Böyle umutsuz bir zindan gününde, duvara boş boş bakan gözlerine, bir karınca takılır. Zindanı bir buğday tanesi ve bir karınca ile paylaştığını fark eder o an. O andan sonra gözlerini hiç ayırmaz karıncadan. Karıncayla konuşur, dertleşir. Karınca ise hiç oralı olmaz. İşine bakar karınca. Kendinden kat kat büyük bir buğday tanesini yuvasına ulaştırmak için her gün çabalar durur.

hüzünn

zeys | 05 October 2008 11:37

Çocukken.. çoocuk cagımdayken aklım henuz bır cok seye ermemısken herseyden uzakken yazılarım olurdu sonu bır turlu gelmeyen yazılarım..yazardım hepp..başlık genelllıkle aynı olurdu..
merhaba benle kalan tek sey kagıdım kalemım ve beyaz bır kagıdım..arkaası ıse hep aynı gelırdı o saf dusuncelerım soylerdı kı hayatım da keske boyle beyaz bı kağıda benzeseydı hayatı hep bı beyaz kagıda benzetırdım sankı kalem ben kagıt ta hayattı..ama anladım kı ..her zaman kalem ben olamıyormusum kagıt da her zaman hayatım olmuyormus….saat bılemıyorum kactır kaca varıyordur.. tek bıldıgım ..dudaklarımın büzülüşü aglamaktan korkum.. aglamaktan korkuyorum ..cok fazla aglamıyorum aglayınca da bı turlu susamıyorum..cok sey ızlıyor cok olaya tanıklık edıyorum ama sadece ızlıyorum bazen o hıc sevmedıgım dızılere takılıyorum.. sonra bı huzunle fırlayarak kalkıverıyorum cunku bana hersey benı ,hayatımı ,kararlarımı ,huzunlerımı ve en cok ta kırılan umutlarımı isteklerımı hatırlatıyor..her sahne bende buyuk bir ız bırakıyor..kactıgım hıc bırsye pesımı bırakmıyor..azmedıyorum ama kapılarım hep aynı yere cıkıyor..acılan kapıda gene aynı ruzgar ve gene aynı agacı goruyorum ruzgara kapılmıs yapraklarını savurmus solmus gene aynı ağacı goruyorum..
yıllarr cok hızlı gecıyor..benı benden alıyor yasam denılen sey..ıcımdekı saflıkları temızlıklerı sılıp supurmeye baslıyor..cunku o saf dusunceler o kadar cok yıkılp kırılıyor kı anlıyor.. uzulmemek kırılmamak yıkılmamak ıcın onlar gıbı olmalı ıncıtmemek ıcın kendını ıncıtmeyı unutmalı.. hayatından hayat feda etmeyı unutmalı..kendın ıcın yasamalı ..once kendın dıyor hayat…önce kendın..

Porno Huzur

AOLradiohead | 05 October 2008 10:31

Huzur, ve rehabilitasyona aç ruhlarımız.
Hataların çizgileri derinleştikçe
Dibimiz görünür oldu.
Bizim dibimiz dünden belliydi.
Yine kaygılarımı sattım dumana bezenmiş kahpenin birine.
Ter,çığlık ,tırnak, mor, kan, bakire meryem
Fahişe geoid
Kökü bende tenimin
İzlerim seksi, izlerim seni…heveslerime yaktığım,
yattığım umutlara bastığım sigaramla.
Aşkın da porno, adaletin de…
? açlığındandır kanımızı kırmızı seçmen.
Beğensin diye toprak, doysun diye damarımdan kadeh kadeh
İbnelik değil mi, uyuşmadan ölmem, uyuşmadan gömmem kendimi
Kevaşe kucağına.
Uyuşmadan zevkten karışmam kirine!