bildirgec.org

libade

11 yıl önce üye olmuş, 11 yazı yazmış. 4 yorum yazmış.

Hayatımın anlamı

libade | 23 October 2008 11:26

Ellerimde kalan son yaprak gibisin…
Kurumaya bırakılmış gülden kalan son yaprak…
Sanki tekrar ekilsen toprağa, biraz su görsen şöyle doyasıya,
Sanki tekrar yeşerecekmiş, tekrar canlanacakmış gibi…
Teksin sen tek kalacaksın…
Ne hissettim sendeki gibi sevgi, nede hissetmek isterim böylesini…
Gönlümdeki sevgi yumağımsın sen, sanki yeniden örülmeye yeniden dokunmaya hazırmışsın gibi…
Hatırladığım en eski şarkı gibisin sen…
Ben ben olalı sanki, sen varsın hayatımda…
Hiç ayrılmamışız, hiç bırakılmamışım sanki bir başıma…
Yalnızlığımda ağlamamışım tek başıma, üzülmemişim hiç, kırılmamışım gibi…
Her dinlediğimde o şarkıyı, daha da çok seviyormuşum gibi…

Evlilik aşkı öldürür mü?

libade | 22 October 2008 14:21

Aşkın kamçısıdır umut…
Hep düşlemek, hayal kurmak, özlemek, sesine bile hasret kalmak kimi zaman aşkı alevlendirir…
Çok zaman olmaz belki, uzayan hasret yolları ama dakikaların hesabı zordur böyle zamanlarda…
Anları özlersin, dakikaları, sen özledikçe daha bir yanar yüreğin, daha bir alevlenir korlaşır. Elde değildir ki, düşlememek “ah yanımda olsa” dememek. Hep akıp giden zaman sanki geçmezmiş gibi gelir “sabır” dersin içini çekerek “sabır”
Gün gelir, bir çarpan yürekler beraber olur, ayrılmaz eller, gözler hep birliktedirler.
Artık düşlerin; günler, haftalar sonrası değil, saatler sonrasıdır. “Akşam olunca” yada “bir saat sonra” demeye başlarsın…
Yada acaba başlarmısın? Hep yanında olsada aşkın, özlermisin o kokuyu yine. Ararmısın yine o elleri, o yüzü, o gülüşü…
Birliktelik öldürürmü aşkını, bitermi özlemin, hayallerin sönermi?
Umutlarına ulaştığında, günün birinde; sevmek ağır gelirmi omuzlarına… Ya yük olursa aşkın sana, ya o davulun sesi sadece uzaktan hoş geliyorsa kulaklarına, yanında olunca bıkarsan yanındakinden, sevmezsen sevildiğin kadar, acırsa yüreğin, ya aşkın biterse…
Ne olur ozaman bitanesi…
Ya aşkın biterse…

Doğum Günün Kutlu Olsun… :)

libade | 15 October 2008 10:56

Şu hayat maratonunda,
26.kulvarı,
Ama ağlayarak ama gülerek,
Bazen isyan edip, bazende şükrederek,
Tamamladın Bitanem…
Belki yıllar sonra,
En çok özleyeceğin günlerini yaşadın o kulvarda,
Belkide; en acı yaraları aldın,
Bilinmez…
Şimdi sıra, 27. kulvarda…
Bu;
Uzun, yorucu ama bir o kadarda,
Yaşanılası güzelliklere sahip hayatında,
Sana şans getirmesini dilediğim yıllarının,
Umarım, her saniyesi mutluluk dolu geçer…
Seni,
Senden daha çok seviyorum GÜLÜŞÜM
Doğum günün kutlu olsun…

Gülüşüm :)

libade | 15 October 2008 10:37

Gülüşlerimin sebebiyetçisi…
Gönlümün yegane neşesi…
Biliyormusun, hissedebiliyormusun?
Kilometrelerce uzaklıktan, özlenildiğini…
Siyah bir noktaydı, ileriye baktığımda hep gördüğüm,
Şimdi ise, tüm renklerin arasında parlayan senin gözlerin…
Anımsatan yaşananları, türkülerdi bana
Şimdi ise, ben yazıyorum şarkıları sevdalar adına…
Bitti hayatımda, tüm kışlarım
Meğer, bunca sabrımın mükafatıymışsın…
Bana verilen en büyük armağansın,
Canımsın…

Sırdaşım dört duvar…

libade | 12 October 2008 15:06

Ellerim kollarım yoklar sanki…
Ayaklarım yürümüyor, kurtarmak için beni, adım atmıyorlar mutlu etmek için… Ellerim daima “güle güle” diyor, gidenlerin ardından. Sıkıştım şu dört duvar arasına kurtulamıyorum. Ne görüp, duyuyorsam ne hissediyorsam onlar biliyorlar sadece. Sıkılırsam kimi zaman ya da kızarsam birisine, onlara anlatıyorum derdimi, gözyaşlarımın eşliğinde. Sadece onlar şahit yaşananlara…
Onca kavga, gözyaşı, acı onca kedere karşı kurtulamıyorum burdan..!
Bir adım öne çıksam, bir adım geriye dönmeksizin.
Bir görebilsem güneşi, kara bulutları bir daha görmemeksizin.
Bir gülebilsem, bir daha gözyaşı dökmemeksizin.
İşte o zaman mutlu olacağım, işte o zaman yalnız bırakacağım duvarları…
Bir daha hiç geri dönmemeksizin terk edeceğim onları…
Bir adım öne çıkabilsem, bir adım geriye dönmemeksizin,
İşte o zaman zafer benim olacak…
İşte o zaman, unutacağım gözyaşlarımı…

Sende anlayacaksın…

libade | 10 October 2008 11:13

Gün gelecek, sende öğreneceksin,
Unutulmanın insana verdiği acı duyguyu
Sende yaşayacaksın…
Gün gelecek,
Gözünü telefondan ayırmayacaksın.
Ha çaldı, ha çalacak diyeceksin,
Ama arayanın olmayacak,
Unutulacaksın…
“Önemli bir işi olmasa, mutlaka arardı beni”
diyerek avutacaksın kendini…
Yüreğine yerleşen o acı duygu,
Saat ilerledikçe, gözyaşlarına dönüşecek.
Ağladıkça, yüreğindeki acı artacak,
O arttıkça, sen ağlayacaksın

Mutluluk arıyorum gören varmı???

libade | 10 October 2008 09:43

Mutluluk arıyorum gören varmı?
Şu acımasız, zalim hayatın hep yokuşlarını çıktım bugüne kadar. Artık bir mucize olsun istiyorum… Öyle bir mucize ki; hep gülmeliyim, hayata pozitif bakmalı, her yeni güne umutla gözlerimi açmalıyım.
Öyle birisi girmeli ki hayatıma, beni baştan yaratmalı. Benim dişiliğimi bana hatırlatmalı. Onunla birlikte hayatım bir gizem, bir sır kazanmalı, kazanmalı ki hayatım bütünüyle sevecenleşsin…
İnsan aşkı neden bu kadar özler. Aşksız yaşanmaz mı acaba?
O kadar güzelki insanları, doğayı ve hayatı seviyorum demek. Yoktur bunun ötesi. Ama…
Ama özel biri olmalı, sevginin sınırlarını zorlayan. Dünya, hayat hep bu katogoriler üzerine kurulmamışmı sanki! Eğer öyleyse, benimde bu aşk özlemini çekmem çokmu tuhaf? Hayır değil ama aşkı bulmak zor… Zaten benim aşık olmamda zor…
İsterimki; aşkım benden hep bir adım önde olsun.
İsterimki; beni ben olduğum için, bende onu aşkım olduğu için seveyim. Zor olanda bu zaten. Birbirimizi değiştirmeden, gerçeklerle yüzleşerek, savaşarak mutlu olmak yada mutluluğu yakalamak. Aşkım ve ben…
Hayatta ne dert kalmalı nede keder…
Doyasıya yaşamalı, yaşamalıyız hayatı. Birgün ardımıza baktığımızda, ikimizde hala aynı çatı altında, aynı koltuklarımızda, aynı sobamızın ısıttığı küçük odamızda, fotoğraflara bakarken; hala el ele tutuşuyor ve tükenmeyen sevgimizi torunlarımıza keyifle anlatıyor olmalıyız…
Dedim ya bu bir mucize…
Bana deniz ve gökyüzünün birleştiği nokta kadar uzak ve zor geliyor…
“Hayatta imkansız diye birşey yoktur” derler. Bence vardır…
Binbir türlü dert ve kargaşalara dalıp, mutluluğu aramaya zamanımız bile kalmadığı şu kısacık hayatta, yaşanacak onca mutlu dakikalar varki… Ama biz bu dakikaları yok ediyor, umursamıyoruz. Belkide fark etmiyoruz bile…
Ya ben yada benim gibi bu olguları fark edenler…
Ah ahhhh !!! Keşke benim gibi mutluluğu arayan biri çıksa karşıma. Ah keşke bir mucize olsa ve ben aşık olsam…
Mutluluk arıyorum…
Gören varmı ???

Özlüyorum ve özleniyorum…

libade | 04 October 2008 11:00

Yıllarca peşinden koştuğum, arayıpta bulmaya çalıştığım mutluluk şimdi yanımda. Artık özlüyorum ve biliyorumki özleniyorumda…
Böylemi oluyormuş acaba insan!
Hiçbirşeye aldırış etmeden, korkusuzca yaşıyormuşsun herbirşeyi. Issız bir sokakta yürürken, nereye gittiğinin önemsizliği, sebep ve sonuçları belirsiz, anlamsız, adlandırılamayan kalp atışları, ellerinde hissettiğin sıcaklık, duyduğun güven ve mutluluk hissi çok kısa bir anda yaşanılanlar…
En büyük hayaller, o dakikaları durdurmaktır çoğu zaman. Hiç bitmemesi istenilen geceler, gelmesi istenilmeyen ayrılık saatleri, hüzün yolları, elvadalar ve güle güleler. Yanında kalsa, hiç ayrılık yaşanmasa sanki; yinede özlenilecekmiş gibi. Yanındayken yüreğini saran ateş onun gidişiyle daha bir alevleniyor. Gün sayıyorsun, bazende saatleri, bir araya gelebilmek için. Sonrada unutuyorsun zaman kavramını sevdiğinden ayrılmamak için…
İşte yüreğimden taşanlar bunlar…
Senin için hissedilen ve muhtemelen hissettiklerin. Bazen kalemin ve kelimelerin yetersiz kaldığı, işlev yapamadıkları dakikalar hariç, bu yaşanılanlar bile içimde kopan fırtınalara göre bir hiç…

Mutluluk Düş mü???

libade | 02 October 2008 16:06

Bir düştü yaşanılanlar belki,
Belkide kıymet bilinemedi,
Düş sanıldı gerçek mutluluk…
Amaçlar birdi belkide,
izlediğimiz yollar farklı…
Tek gerçek vardı, sevda adına yaşanılan,
Düş sanılıpta unutulan…
Bir atan iki kalp vardı sadece,
Gerçek
Ve
Unutulamayan…

GÜN IŞIĞI

libade | 02 October 2008 10:30

Karanlık bir geceyse; sabaha yakın olan, kararlarını ertelemelisin o vakit, gün ışığına…
Eğer yanlış yapmaktan korkuyorsan yada kararsızlıksa beyninin içinde düşüncelerini kemiren, acele etmemelisin…
Seninle birlikte akan nehirlerin, yönü değişecekse eğer verdiğin kararla ve zamana meydan okuman gerekiyorsa eğer, hoyratça kullandığın dakikalarını hatırla. Boşver dediğin saatleri, olsun diyerek gülüp geçtiğin günlerini, haftalarını hatırlat kendine…
Mola verdiğin duraklarda, bulabiliyorsan aradığını şanslısın yada üç kuruşa satmamışsın en kıymetli zamanlarını. Ama o duraklarda yoksa hayalini kurduğun yada kurdukların, bir düşün; ya geç çıkmışsındır yola yada verdiğin kararlar yanlıştır…
Unutmaki; doğru kararlar, doğru zamanla birlikte girmelidir hayatına. İkiside bir olmalıdır düşüncelerinde. Ve faaliyete geçirdiğinde, günün birinde, biri diğerinden hiç ayrılmamalı ki, hayatında boş yere akıp gitmesin…
Ne karanlıklarda ver kararlarını,
Nede duraklarda yaşa pişmanlıklarını…
Gün ışığını bekle, karanlık geceleri silen,
Hayallerini gerçekleştir, pişmanlıklarını bitiren…