bildirgec.org

şehir hakkında tüm yazılar

Aynı

suphi | 30 July 2007 12:29

Kalemi elinde aldı ve bir şeyler karaladı. Sonra da altına “hayat” yazdı. Yine utandı ve yırttı mektubu. Gözlerinden süzülen yaşa inat gülümsemeye çalıştı ve sarı dişleri göründü. “Bir yol” dedi ve üzerine basarak ekledi;”ıstırap”.

Devamlı bir şeylerden dert yanardı. Pencereden dışarı amansızca bakar ve ağlardı. Benimle çok az konuşurdu.”Selim” derdi, “dostum anlıyorum seni”…

Bense umutlandırmak isterdim; “bir gün başka bir ülkeye, başka bir şehre gideceksin, denizler, insanlar göreceksin”.

Her zamanki ürkek sesiyle cevap verirdi; ”Aynı mahalle, aynı sokak.. Aynı karlar yağacak üzerime, aynı gülüşler, aynı nefes, aynı can, hep aynı…”

Gerilla bahçecilik

winmaker | 28 July 2007 11:18

Gerilla bahçecilik adında güzel bir oluşum varmış da haberimiz yokmuş. Bu oluşuma üye olan gerilla bahçeciler yaşadıkları şehirlerde açıkta toprak parçası gördüler mi dayanamıyorlar, hemen oraya birşeyler dikiyorlar. Katılmak isterseniz yapmanız gerekenler basit:

  • Önce, evinizin yakınlarındaki yetim kalmış toprak parçasını gözünüze kestiriyorsunuz.
  • Sonra, kusursuz bir plan yapıyorsunuz.
  • Seçtiğiniz yere sığacak kadar kafanıza göre bitki alıyorsunuz. Yerel bitkileri (çiçekleri) tercih edin ki ucuz olsun.
  • Gece olmasını bekliyorsunuz.
  • Naylon ayakkabılarınızla sorti yaparak bütün bitkileri gözünüze kestirdiğiniz alana dikip gecenin karanlığında kayboluyorsunuz.

Gerilla demişken, bir de gerilla marketing var. Onda da hava kararınca sticker’ı yapıştırıp kaçıyorsunuz. Şurda biraz örnek çalışma var.

Flashbacks

pilli pati | 04 July 2007 11:50

güvercinler - camii
güvercinler – camii

Dün sohbetinden pek bir hazzettiğim bir dostla iki laf çeviriyorduk. İstanbul’u özlemiş. Laf arasında Eminönü’nden dem vurdum. Açık havada hazırlanan ekmek arası soğanlı çingene palamutları ve teknelerin boğaz sularında salınışları aklımda takıldı kaldı…

İçinde yaşadığım şehrin bir bölümüne böyle özlem ve saygı duyuşum biraz da anıların sayesinde…

Büyükbabam elimden tutmuş, gidiyoruz. Nereye? O çocuk aklımla cevap veriyorum:

Her yolun sonu bir simitçi ve bir heykele çıkan şehir

semazem | 03 July 2007 12:18

Yıllar önce, Ankara’da yaşamaya başlamadan önce, bir şekilde 1 aylığına Ankara’da kalmam gerekmişti. Bilmediğim bir şehirde kaldığım zaman hep yaptığım şeyi, o zaman da yaptım : Kaldığım yeri merkez olarak alarak, yürüyerek, bulabildiğim tüm sokaklara girip çıktım.

Süre uzun ve mekan da Ankara olunca bu “kaldığım yeri merkez alma” durumu giderek genişledi, edinilen bir Ankara haritasıyla, gece geç ve sakin saatlerde arabayla bile bir sürü yeri dolandım. Gündüz muhabbetlerinden adını duyduğum yerleri keşfettim, Sakarya’da “selam ağabey, aynısından mı ? ” diye müdavim kabul edildiğim bir barım bile oldu hatta 🙂