bildirgec.org

saygı hakkında tüm yazılar

Daha Güzel Bir Dünya İçin

aRRoGaNTe HoMbRe | 09 March 2007 14:44

Doğru yönü seçmek bu kadar zor mu?
Doğru yönü seçmek
bu kadar zor mu?

Bu hayatta insanların daha mutlu ve huzurlu yaşamalarını sağlamak için yerine getirilmesi ya da dikkat edilmesi gereken çok da fazla kriter yok aslında. Hem sayı olarak hem de zorluk derecesi olarak..

Peki ne bunlar? Adalet, mantık, saygı, hoşgörü, dürüstlük. Bu kadar ya! Neden yok peki bu kavramlar hayatımızda ya da neden azlar? Ve bunları düşünüp düşünüp deli olan, kafayı yiyen tek ben miyim diye soruyorum kendime.

???HAYAL ETME??? (lütfen okuyun, oy vermeyin, tuttum demeyin ve önemlisi 3-5 cent AMERİCAN parası kazandırmayı) Ama MUTLAK OKUYUN

sinemasever | 30 January 2007 17:42

HAYAL ETME

Benim yurdum insanın o güzel insanımın hayal etme özgürlüğü var. O özgürlüğü kimseler elimizden ve hayallerimizden, zihinlerimizden, benim ve sizlerin düş kurgusundan alamaz. Hayaller türlü türlü, renkli-renksiz, siyah-beyaz, belki de sinemaskop tüm yaşantımızı kaplayan? Benim hayalim okumadan adam Olmak!, Senin hayalin avukat olmak, öğretmen veya subay olmak.. Köydeki ırgat bacımın hayali, ırgatlıktan onu kurtaracak beyaz atlı prensin (bir çoban, bir ağa sığırtmacının veya yavuklusunun) alıp götürmesi, daha önemlisi falanca köyün mağara benzeri evlerinde yaşayan 10 yaşındaki çocuğun doktor olabilme hayali….

AMANIN DİKKAT! AŞK, SADAKATİ ÖLDÜRÜYOR, ÖLDÜRMEZSE SÜRÜNDÜRÜYOR!

Radyocu | 18 January 2007 18:52

ÇİNCE: SOLDAN SAĞA AŞK VE ERDEM KELİMELERİ
ÇİNCE: SOLDAN SAĞA AŞK VE ERDEM KELİMELERİ

Ne oluyor, böyle anlamıyorum. Aşk sadakati öldürür mü? Ama öldürüyor. Öldürmezse süründürüyor. İnanmıyorum diyorsanız, yazdıklarımı okuyun derim.

Aşk nasıl sadakati öldürür, önce ona bakalım:

Aşık olduğu kişiyle olan ilişkilerini geliştirmeye çalışanların böyle bir sorunu yok. Aşk nasılsa gelip geçici bir haldir. Kişi, bunun farkındaysa, hemen görevini yapıp, sonradan buharlaşacak olan o ilk çarpıntının yerine sevgiyi, saygıyı ve dostluğu koyuyor. Ama bunu yapamıyorsa veya bunu yapması gerektiğini farkında değilse ne oluyor?

HAFİF YAZARLARINA

hipangel | 17 December 2006 10:53

”Bu bölümde atış serbest. Ne istiyorsanız yazabilirsiniz.”, demişti hafif.org’un yöneticileri. Günde en fazla şu kadar sayı yazı yollayabilirsiniz diye bir sınırlama da getirmemişlerdi. Tamamen ”hafif” ve özgür bırakmışlardı bizi, kendilerine yakışır bir şekilde.

Ben de yazmaya başladım. Hafif ve özgür hissederek.. Ben böyle hissettikçe daha çok yazmaya başladım, kimileri buna ilham der, ben özgürlük diyorum sadece..

Keşke burdaki bütün arkadaşlar benim kadar çok yazabilse, keşke üretmemi değil de eğer eleştireceklerse de yazılarımın içeriğini burasının ‘serbest atış noktası’ olduğunu unutmadan ölçülü ve bir okuryazara uygun şekilde yapsalardı. Ama onlar üretilen sayının fazlalığına baktılar. Yeni şeyler üretmeyi bırakın, benim yazdıklarımı cümle cümle değiştirip benimle güya dalga geçip prim kazandılar. Benim hafif.org’tan beklediğim kitle bu değildi, hafif.org’un seviyesinin yazdıklarımla düştüğünü söylemişler, bu konuda yorum sizin. Ne zaman bir yazıya tıklasam hipangel’in olduğunu görüp okumaktan vazgeçiyorum demişler, bu bir ego yarışı mı, kim en fazla yazı yazcak yarışması mı, kim yazıları en komik şekilde değiştirip karşıdakinin ürettiğine daha fazla saygı duymayacak yarışı mı, bir de seviyeyi benim düşürdüğümü nasıl söylerler bundan sonra?

Nitelikli saygı lütfen !

neoturk | 11 November 2006 10:17

bildirip kaçıcam Atamızı anıyoruz ve onu bu baldırı çıplağın yanına koyuyoruz saygıyla…Tahminim Atamızın hayal ettiği modern Türkiye bu değildi!
siz nerdersiniz 🙂

nitelikli saygı lütfen
nitelikli saygı lütfen

ağızlara sakız olan saygı değil !
ciddi saygı ve onun görüşlerini anlama bekliyoruz!
adres burda sende bak
mynet sende mi ! brütüs 🙂

RAMAZANDA BUNLAR OLMAMALI

astral | 11 October 2006 19:09

”Ramazan ayında, arabamla seyir halindeyken polis tarafından durduruldum. “Sigara içiyorsun. Mübarek günde herkes oruç, ayıp değil mi?” fırçasını attıktan sonra paketimi istedi ve sigara paketime el koydu (!). Emniyet otoparkında el koyulmuş bir kutu Camel görürseniz, o benim paketim… Gerekli evrakları tamamlayınca geri verecekler…”(itiraf.com)

Bu hangi ülkede olur, ey ahali??

301.md, AB uyum yasaları evet ama biz daha kendi içimizde küçük farklılık, düşünce özgürlüklerini bu denli kabul edemezken, trajikomik bir tablo buluyoruz karşımızda.

Değer verdiklerimiz,

sbaskentli | 01 July 2006 15:58

Şu an öyle bilinsizce parmaklarımın çağrısı ile klavye başına oturduğum anlardan birisi ve devamında ne gelecek inanın bilmiyorum.

Bu gece ayın yakomazlarına dalmışım bir ara balkondan denizi seyrederken , eşi bulunmaz bir tablo adete hilal şeklinde bir ay ve gecenin karanlığında ışığının iz düşümünde gecenin karanlığını denizin mavisine boyuyordu.

Biz insanlar aslında gerçekten de nankör yaratıklarız. Yaradan bize öyel güzel bir düzen kurmuş ki her şey saat gibi işliyor ve her anı ayrı bir sanat eseri.

Oysa bizler ne yapıyoruz içine düştüğümüz yaşam telaşında çoğu zaman nefsimize emanet ettiğimiz bedenimizin nasıl hoyratça yıpratıldığının farkına bile varamıyoruz.

bir..

konstantine simonov | 30 April 2006 16:39

bu kirlenmede kendi mezar miğdelerini gözarda edemeyen batılı bütün olamamaış birkısımlara aldanma… bu topraklar anadolu toprakları.. iheneti kaldırmaz bu topraklar… burda herkes kardeş… bu yüzden emeğine ve emek verene saygı göster… bu insan olma çıplaklığında kendini aslolan zanneden ülke ve gruplara emeğini peşkeş çektirme… diren … bilime ve bilimin toplumsal gelişime katkısına inan asla kendine ve bu yüzyıllardır bu topralarda yaşayan kardeşlerine ihanet etme….

emeğine ve insanlık emeğine sahip çık.

şah