bildirgec.org

politika hakkında tüm yazılar

Vitrin Mankenleri

Gotha | 07 June 2007 16:59

Seçime girecek Partilerin vitrin adayları, özellikle kadın adaylarıyla ilgili güzel bir benzetme. Kimse işsizlikten, satın alma gücümüzün düşüşünden, çoluğumuzun çocuğumuzun sırtına binen borç yükünden nasıl kurtulacağımızdan bahsetmiyor. Liste kavgaları neyse ki bitti ama şimdi de meydan savaşları ve yapay söylemler cek cak cuk’lu dolmaları bol bol duyarız

Blair’den Sarkozy’ye YouTube mesaji

ratta | 09 May 2007 08:54

Surekli geleneksel medyayi ne kadar degistirdigi konusulan YouTube‘un etkinligi ile ilgili yeni bir ornek, tartismali Fransa Cumhurbaskanligi secimleri sonrasinda Tony Blair’in Nicolas Sarkozy’yi kutlama mesajinin, Ingilizce ve Fransizca olarak YouTube’da yayinlanmasi oldu.
Bakalim bizim secimlerden sonra komsu ulke basbakanlarindan YouTube mesajlari alacak miyiz :-)?

Sonundaaaaaa…

| 04 May 2007 16:21

Ankara kulisleri DYP ve ANAP birleşmesi ile çalkalanıyor. İki liderin birleşme için son aşamaya geldiği belirtiliyor. Bugün ya da en geç yarın birleşmenin açıklanması bekleniyor. Sonun da birlesmek icin en büyük adimi attilar..Ayni özveriyi sol partilerdende bekliyorum…

Seçimde kimi seçelim ki?

ikonoklast | 03 May 2007 17:05

Türkiye’de şu sıralarda olduğu gibi, 10 yıl önce de aynı tartışmalar yaşanıyordu. O zamanlar RP vardı, o kapatılınca adı FP oldu. Yine krizler, cumhurbaşkanlığı kapışmaları, 28 Şubat ve meclisin feshedilmesi… vb. O günlerde gazetelerde yazılan yazılara bakıyorum, hiç bir şey değişmemiş. Açın bu konudaki yazılarını derleyen Ali Bayramoğlu’nun “Türkiye’de İslami Hareket” kitabına bakın. Sadece ılımlı islamcılar siyasi ayak oyunlarını biraz daha öğrenmiş, durumu daha kurnazca idare etmeyi beceriyorlar.
Peki yıllardır döne döne siyasal gündemi belirleyen konular, hayatımızda neyi değiştirdi, neyi daha iyi yönde etkiledi? Hangi sorunlarımızı çözdü?

pardon !

khun | 02 May 2007 18:58

‘Sessiz Çoğunluk’ ve ‘Derin Suyun Dalgası Büyük Olur’ isimli yazılarım için bir ferdi olduğum sessiz çoğunluktan özür diliyorum!

TÜRKİYE’DE SİYASET VE İDEOLOJİ

Ahmet Meliksah | 02 May 2007 11:45

TÜRKİYE’DE SİYASET VE İDEOLOJİ

Ülkemizde, siyasi partiler ideolojik temellerden yoksundurlar. Siyasi çıkar elde etmek amacıyla Türkiye’nin temel değerlerini kesip biçmekle meşgul olup; laiklik, demokrasi, çağdaşlık vb. değişken ve gelişken kavramları kendi siyasi çıkarları doğrultusunda bir yerlere oturtup koruma vazifesi üstlenirler. Kendilerine bu görevi halkın verdiğini söyleyen siyasi oluşumların oyları çok cüz’i miktarlarda olsa bile, halkın kendilerini anladığı safsatasını sakız gibi çiğneyip dururlar. Değişen siyasi koşullara ayak uydurarak ideolojik evrimler geçiren siyasi partiler, halkın ihtiyaçlarına paralel olarak kendilerini yenileyen (!) bir düşünsel çizginin etrafında dönüp durmayı statik bir zemin üzerine inşa edilmesi gereken istikrarlı düşünsel temellere tercih ederler. Koşullara ve çıkarlarına uygun olarak çizgi değiştiren siyasetçilerin problemlere yaklaşımı ve çözüm getirme konusundaki yetenekleri de kaypak olacaktır. Aksini beklemek aşırı iyi niyetli olmak olur.

Al O Karanlık Düşüncelerini de Git Burdan !

melody park | 01 May 2007 15:24

Duygu sömürüsü, din sömürüsü, vatan sömürüsü… İnsanların duygu ve düşüncelerini kendi çıkarları için kullanmakta hiçbir sakınca görmeyen sömürgeciler ülkesi. Bunlardan dini duyguları çok büyük bir ustalıkla kullanan ve bu yolda özel stratejiler geliştiren Akp tayfası geniş bir kitlesel sömürü operasyonuyla iktidarı ele geçirmiş durumda maalesef. Cümle içinde bir iki dini kelime kullanarak halkı tavlayacağını ve her daim iktidarda kalacağını düşünenler, yakın zamanda büyük hayalkırıklığına uğrar umarım.

Türbanı Sorun Yapanlar

cossack35 | 28 April 2007 16:40

Son günlerde köktendinci kesimlerin ağzında sakız oldu adeta: “Türban takma özgürlüğümüz kısıtlanamaz!” Meydanlarda birtakım çevrelerce dolduruşa getirilmiş, beyinleri yıkanmış, beyinleri yıkanamasa da zorla meydanlara çekilmiş masum genç kızlar üzerinden siyaset yapmaya çalışan bir grup musallat oldu ülkemize… Bu kişiler bu belirttiğim özelliklere sahip genç kızların haklarını savunuyorlar sözde… Beyin yıkamanın, bir şeyleri zorla yaptırmanın adını “demokrasi” koymuşlar… “Türban takmak demokratik bir haktır, engellenemez!” diye bağırıyor türbanlı bir genç kızın babası, kızı ise yanında sus pus olmuş, babasının dediğine bir karşı çıksın, hele bir çıksın bakalım başına neler geliyor bu genç kızın… Babasına göre bunun adı demokrasi, kızı susacak kendi konuşacak, kızıyla ilgili vicdani kararları bile kendisi verecek, örnek Müslüman(!) babamız, İslam dinimizin temel esaslarından biri olan “dinde zorlama yoktur” ilkesini bir anda unutacak.