bildirgec.org

kahvaltı hakkında tüm yazılar

Kelebek…

meflug | 15 November 2010 11:34

Penceremden evime doğan güneşle beraber dışarıya baktığımda, bir kış günü, penceremin önünde duran, solmaya yüz tutmuş çiçeklerimin üstüne konan kelebeğe gözüm ilişti. Üzerinde her renk tonu vardı. Dün gecenin soğuğunu yemiş vücudum titrerken bir anda kelebeğin renklerini farkedince, vücudumun üşüdüğünü hisseden beynim başka bir zamana doğru yol aldı.

Yıllar yıllar önceydi, şehre o yılın ilk karı yağıyordu. Evde yalnız başıma oturmuş, dışarıyı izliyordum, ailemin o gece geç geleceğini biliyordum. Sokaklarda hiç kimse yoktu ve sakin bir şekilde şehir karla kaplanıyordu.

Tavuk Suyu Çorbası ve Kokoreç Aşkına…

firatocal | 18 August 2010 14:12

Allah rahmet eylesin sevgili babam İsmail Yaşar Öçal olmasaydı , bu dünyaya gelemeyecek , onun bana damak tadı olarak miras bıraktığı tavuk suyu çorbasını ve kokoreçi her gördüğümde önünde saygıyla eğilecek kadar benimseyemeyecektim…

Her yönüyle muhteşem bir hayatı ve akla hayale gelmeyecek bir zenginlikte zevkleri ve tutkuları olan bir insan olmasının ötesinde , sevgili babam tam anlamıyla bir yemek tutkunuydu…

en tok halinizle bile karşısına otursanız , yemeği yerkenki manzarası ve yediği yemeği ballandıra ballandıra anlatışı ile iştahınızı öyle bir kabartır , yeme isteğinizi öyle bir kamçılardı ki , doymayı hiç istemeden çatlayasıya kadar herşeyi yemek isteyebilirdiniz…

TATİLE NOKTÜRN: İŞİM GEZMEK OLSUN , BAŞKA İHSAN İSTEMEM…

firatocal | 04 August 2010 10:14

Tatilin başıboş saatleri… en dertsiz , en kaygısız hayat parçaları…Hiçbirşeyin umrumda olmadığı ,bitmeyecekmiş gibi gelen tembellik savruluşları…

şöyle bir param olsa sevgili oğlum Rüzgar , biraz büyümüş kendini kurtarmış olsa , her etkinliğe katılır , hiç gitmediğim yerleri , o gün sanki hayatımın son günüymüş gibi , dere tepe düz gider , gezer tozardım…

Nasıl konuşur gibi yazmaya çalışıyorsam , yazar gibi konuşup , toprakla , suyla , püfür püfür esen meltemler en başta her tür rüzgarla dertleşir , gamsız kaygısız halimle , bana anlattıklarını bir bir yazardım… Gittiğim şehirlerin dili olur , konuştuğum insanların rüyasını anlatırdım teker teker…

şöyle biraz param olsa , sevgili oğlum Rüzgar söylediklerimi anlasa gezmeye dünden meraklı sevgili eşimle ikisini kapar hayatın karmaşalı koşturmacasından kaçırır , nereye gitmek istiyorlarsa oraya uçururdum…

Hiç anlatılmamış yada anlatılsa da atlanmış köylerin kasabaların hikayelerini en saf , en taze ürünlerle donattıkları kahvaltı sofralarında , eteklerindeki taşları döken köşe bucak gezmiş derviş misali netbookuma bir bir dökmek isterdim… Özgürce dur duraksız uçan kuşun , tabiat anayla fıslıdaşan sazlıkların , misler gibi kokan yar misali türlü türlü çiçeklerin , sözlü çalgılı Aşık Veysel ‘ i olurdum…

Tatilin başı boş saatleri … eğer oğlumun keyfi tıkırındaysa en önemli işlerim ,gerine gerine yataktan kalkmak , kendime gelmeden önce şööööyleee bir şekerleme yapmak , sabah sporum yürümek ve koşmak , üstüne cila niyetine çarşaf misali günün ilk ışıklarıyla pırılpırıl parlayan ege ‘ ye kendimi vurup yorulucaya kadar yüzmek , ardından kahvaltı sofrasında sabah gazetesinin eşlik ettiği fırından yeni çıkmış , dumanı üstünde , gevrek ötesi , misler misi simitleri , yorgunluk unutturan dert ortağı demli çayımla aile saadeti tablosu eşliğinde yavrumla oynaya oynaya götürmek … Daha sayayım mı … Oğlum ve eşimle birlikte kesmedi diye oğlum ve eşimle birlikte ikinci parti deniz keyfi , akşamında kardeşimin ustalığı ile şenlenen mangal sefası , aralarda da oğlum Rüzgar ile oyun molaları…

Saymakla bitiremem aylaklığa övgümü , tatilime döktürdüğüm noktürünümü… Romen Diogen ‘ e selam durup , gölgeler arasından sesleniyorum..İşim gezmek olsun , başka ihsan istemem…

SESLERİN ARASINDAN

admin | 05 February 2010 10:22

Bir Pazar sabahına uyanmak… Yaşam sokaklardan evlere taşınmış. Hafta boyu görülmeyen bir hareketlilik var pencerelerin gerisinde. O evleri yaşayan, nefes alan yerlere dönüştüren sesler, görüntüler var.

Çaydanlık fokurduyor. Bu sabah çok özel bir kahvaltı hazırlamalıyım. Kapısı kapalı odalarda ilk hayat belirtileri henüz belirmeye başlarken, sofra çoktan hazır olmalı onları karşılamaya. Gülümseyen bir sofra olmalı!.. Çay bardaklarından dumanlar tüten, sucuklu yumurtalarla dolu tabakların yanında çatalların özenle yerleştirildiği… Sanki tüm bu hazırlığın, sokakların bomboş olduğu bu Pazar sabahı, bütün bir ailenin şu masayı çevreleyip biraraya gelmesi için… ama dışarının çağrısını bir an olsun duymadan, sadece bu masayı ve çevresindekileri düşünerek, hepbirlikte, başbaşa, tatlı tatlı sohbet edebileceği bir kahvaltıyı gerçekleştirebilmesi için olduğunu anlatır bir biçimde gülümsemeli…

kıskandırdık sabahları

astral | 10 January 2010 20:29

www.kahvaltı.biz
www.kahvaltı.biz

Bu sabah kendime bir hikaye yazdım. Hikayemin içinde yer aldım. Yer aldın.

Sabah sırf keyfine kahvaltısı ve çayı hoş olan bir mekana -sessiz sedasız- gittik. Sırf zevkine. Kolumuzun altına aldığımız bir sürü gazetemizi okuduk ayaklarımızı uzatıp sessizce.

Birlikte olmak keyifliydi, her an konuşmak gerekmiyordu. Sabahın –kıskandırırcasına- tadını çıkardık.

Birden tuttun elimden çıktık mekandan. Sormadım, ‘Nereye?’ diye. Tutan sensin elimden ne diye sorayım.

İL MARE’ME MEKTUP…

admin | 09 December 2009 00:31

Sevgili,yaşlanmış İl Mare,aşağıda 08.12.2009 tarihli güne uyanış ve kahvaltı ediş sürecin yer almakta…Miniksin çok daha,hadi muhtemelen numarası artmış gözlüklerinle okumaya başla:))Son paragraflardaki öğütlerimi de sakın gözardı etme…

Öhöömm…

bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye...
bak,sen çekmişsin bu eli de,sırf yaşlanmış diye…

Neşeli bir şarkıyı dudaklarla arkadaş etmek hayatın diğer yarısı..
Hiç aramayın nereye gitti diye kalanııı….

bir pazar, sıradan ve dokunaklı kaygısı taşımadan; öylesine bir pazar…

astral | 16 November 2009 15:04

Son söz uçtu.
Yıllar önce bir kırlangıç konmuştu pencereye yalanmış, rüyaymış…

Düştü pencereden bir kadın. Miyavlayan ve başka şey bilmeyen bir kedi sırnaşarak, sürünerek ahşap sehpanın altına sokuldu, mutlu dünyasını herkese göztermek istercesine…

-Bugün şarkılar çalınmıyor farkettin mi?
-Tabii fark ettim, bugün bizim evlilik yıldönümümüz.
-Ne kadar espritüelsin.
-Hadi kahvaltı yapalım.
-Canım istemiyor.
-Canının istediği birşey var mı?
-Canımın neyi istemediğini söyleyebilirim.
– Neymiş o?
-SEN.

en güzel kahvaltı van’da yapılır

nazokiraze | 15 October 2009 11:07

İş nedeniyle geçtiğimiz yıl Van’a iki günlüğüne giden ve geldiginde anlata anlata bitiremediği meşhur Van kahvaltısı ile Van’da olmasa da İstanbul’da tanışma şansım oldu. Geçen yıldan beri aklımda vardı Van kahvaltısı ve ana haberlerde geçtigimiz günlerde görünce iyice aklıma düştü , tabi gidip yerinde yemek var ama imkanlar şu an için İstanbul’da yediginle avun, edebinle otur diyor bana. Aklımda neden vardı bu kahvaltı, çünkü ben kahvaltıda klasik yiyecekler yemeyen biriyim, sabah kahvaltısını tek başımayken etmem ama oturdugum kahvaltısofrasında önce gözümün doyması lazım gelir, kahvaltılık aramam, sabah sabah balık hatta kuru fasülye olsa yerim, bu yüzden kahvaltıya misafirlige gittigim zaman mutlaka o sofrada kızartma, börek veya menemen gibi şeyler bulunur, konu komşu da kahvaltılarda zeytinyaglı yemek bile yemeye alıştı sayemde.

Üçü bir arada kahvaltı makinesi

Bygumus | 10 August 2009 11:40

Öğrenciler için çok uygun olan bu ürün 4 kupa doldurma hazneli filtreli kahve makinesi, bir 8×10,5 inç boyutunda saç ızgara ve bir de 4 dilim haznelik tost fırınına sahip. Buna ek olarak üçü bir arada kahvaltı makinesinin 30 dakika süreli zamanlayıcısı da var. Ürünün yüksekliği 16x14x13″ (inç), genişliği ise 1300’dür. 39,99$’dan satışa sunuluyor.

Üçlü FırınKaynak

yumurta

nazokiraze | 29 April 2009 13:16


Bliss Egg Cone

Sadece kahvaltıların değil her yiyecegin baştacı yumurtalar pek çok fotograf sanatçılarına ve tasarımcıya ilham kaynağı oluyor.Ve yumurtayla çılgın alakalı mutfak eşyaları, yemekler, aksesuarlar ve fotograflar elbette kaçınılmaz hale geliyor. İşte yumurta hadiseleri.

masum yumurtaların acı sonu
masum yumurtaların acı sonu