bildirgec.org

kadın hakkında tüm yazılar

kadınlar yatakta ne ister?

lulu-thebrainsweeper- | 12 July 2003 12:32

Bu birkaç gün önce okuduğum bir yazının başlığıydı, o günden beri yanıtı üzerinde düşünüyorum. Bugün buraya bu konuda birşeyler yazmamda ise infuscoare’nin yalancının mumu adlı yazısının etkisi var. Girizgah burada bitiyor.

Kadınlar yatakta ne ister sorusunun yanıtını hafifin kadınları verir umarım bu yazının altına ahkam keserek. Benim niyetim, yatağımıza aldığımız erkeklere ne istediğimizi neden söylemediğimiz-söyleyemediğimiz üzerine bir fikir jimnastiği başlatmak.

Başlığını aldığım yazıdan alıyorum yine: Feminizmin onca kazanımına rağmen neden hala kadınlar için seks konusunda dürüst olmak bu kadar zor? “Hayır orgazm olmadım”, “sevişmelerimiz öyle monoton ki”, “oral seks yapmaktan hoşlanmıyorum”. Neden bu kadar basit şeyleri bile söylemekten kaçınıyoruz? Kadınlar neden kendi cinsel tatminleri pahasına partnerlerininki için kul köle olurlar? Çünkü belki bizi terk etmelerinden korkuyoruz. Gidip oral seks yapmaktan hoşlanan bir başka kadın bulmalarından korkuyoruz. Partnerlerimiz bizi başka biri sansın istiyoruz. İlişki sürsün diye, evlenip çocuk yapalım diye bir sürü şeye katlanmaya hazırız çünkü….İyi yanıtlar doğrusu. Partnerlerimiz bizi başka biri sansın meselesiyle başlayayım. Şöyle bişiy var mesela: Bir yatılacak kadın vardır. Bir de tapılacak kadın. Erkekler yatılacak kadınlara aşık olup, tapılacak kadınlarla evlenirler. Yatıp da adamı yakacak ama sonunda atılacak kadınlar olmamak için, tapılacak icebergler haline gelenlerimizi düşünün. Cinsel hazlardan ömür boyu mahrum kadınlar. Buzdağının altındakilerden kendilerini ve partnerini mahrum eden kadınlar. Üstelik erkeklerin egoları kırılgandır biliriz: üstümüze çıkıp tepinirlerken aman da ne güzel orgazm taklidi yaparmışız biz…

Ya da mükemmel bir karışım için bkz: Sokakta hanımefendi, yatakta orospu. Yine erkeklerin kaygan zemin ereksiyonu-iktidarı meselesi. Orospudan zevk alması beklenmez. Zevk vermesidir esas olan. Zevk alıyormuş gibi yapan tabi yine en makbul olan.

Böylece kadınlar yatakta ne istiyorum sorusunu sormadan, yatakta benden ne isteniyor sorusuna verecekleri yanıtı cilalayıp dururlar.

Kendi adıma ilk gerçek orgazmımı tatmadan önce, bir kız arkadaşımın anlattıkları altında ezilip, yahu işte benimki de böyle birşey herhalde demişliğim vardır. Oysa hiç değilse bu konuşmadan sonra biraz keşfe zorlasaymışım kendimi ve partnerimi, deseymişim yok ben bu işten bişiy anlamıyorum diye. Ben yatakta ne istiyorum sorusunun yanıtını daha çabuk ve daha az meşakkatli bir şekilde öğrenirmişim bi kere. belki beni tatmin edemediğini öğrendiğinde kendine güveni sarsılacak hatta bu durum onu benden uzaklaştıracaktı ama -kendime bunu o zaman itiraf etmediysem de muhtemelen daha iyi bir seks umuduyla-, bir başka erkek için terk ettim onu bir süre sonra zaten. Üstelik dürüstlüğüm ona da yarardı. Kendini kandırmaktan vazgeçer, iyi sevişmenin, gerçek tatminin haz almak kadar haz vermekle ilgili birşey olduğunu keşfeder, hem kendi ah uh’larının haz skalasında ne kadar gerilerde olduğunu anlar, hem de hiç değilse bir sonraki partnerinin sahte orgazm gülücüklerine kanmazdı. (iki yazı konusu çıkar burdan: bir, kendi haz skalalarının üst basamaklarını hiç bilmeyen erkekler (malbeze erkekler?). iki, altlarında yatan kadının orgazm taklidi yaptığını az çok bilmelerine karşın bu durumla yüzleşme cesareti gösteremeyen erkekler. )
yine başlığa konu olan yazıdan alıyorum: Peki ya şu büyük penis takıntısına ne demeli? İçim yarılmış gibi hissettiren bir penistense, içime uygun boyutlardakini tercih ederim. ve açıkçası memelerimin mıncıklanmasından da hiç hoşlanmıyorum.
Bu mesele de önemli. Bir kere büyük penisli erkekler bu konudaki mitlerden dolayı partnerleri için zaten bulunmaz hint kumaşı sandıklarından kendilerini, berbattırlar yatakta. Foreplay bilmezler, çoğu durumda can yakarlar ama pek az kadın vardır partnerine hop dur bakalım diyen, çoğu hemen boşalsın diye dua eder ki acı bir an önce bitsin. İşte böyleee. Yalancının mumu yatsıya kadar yanar, kıssadan hisse.

Lanetlensem yeridir!

damned | 23 May 2003 21:59

Az once muhtesem bir hareket vardi, simdi ise hersey duragan. Dun gece az icseydim, gec yatmasaydim yada sabah ise gitmeseydim, bu guzel Cuma aksaminin belki tadina varabilirdim sehrin suslere burunmus sokaklarinda.

Aklima birseyler gelsin ben de yazayim diyorum, rahatlarim belki; ancak o kadar uc seyler aklima geliyor ki inanin desifre edilesi gibi degil. Belki de soylemek gerek, hadi bir cesaret…

Benim birden fazla sevgilim var, kimisi bu siteye geliyor, arada yazilanlari okuyor. Sizi sizinle aldatiyorum beyler, bunu duymak hosunuza gitti mi? Her biri de aslinda beni aldatiyor, komik degil mi? Ayri sevgililerdeniz biz, hani su cagdas modeller var ya, onlardan. Bana soruyor oldukca akli basinda, egitimli sevgililerimden biri: “Beni aldattin mi ben yurt disindayken?” Ben: “Sen buradayken aldatmistim, yurt disinda oldugun sureyi sorgulamayalim dilersen.” Cok uzuluyor, gururu inciliyor, Hulya Kocyigit gibi kosarak ortami terk ediyor. Aslinda o John Travolta gibi gitti de, ici Hulya Kocyigit. Ariyorum aksama: “Biliyorsun, biz hic soz vermedik birbirimize, lutfen sacmalama, kendine gel.” Vizil mizil birseyler mirildaniyor once, cok sarhos olmus, oysa ceylan gibi seke seke uzaklasmasinin uzerinden pek de cok zaman gecmedi, ne zaman sarhos oldun bre Travolta, siseyi mi diktin kafana? Sonra beni almaya gelmesini istiyorum; “gelmem” diyor. “Nasil yani?” diyorum, “ne zaman beni almayi reddedecek kadar beni unuttun?” Toparlaniyor haliye, sarhosmus araba kullanamazmis. Ben gidiyorum yanina bir aracla, hani o kadarini da hakketti. Yolda telefonumun neredeyse sarji bitecek, her 5 dakikada bir ariyor, yolun neresindeyim soruluyor. Taksi soforune telin verilmesi rica ediliyor, adam birazcik bahsis onerisi ile gaza geliyor, saygideger bacisini kukuma kusu gibi bekleyen sevgilisine teslim ediyor, korna calarak uzaklasiyor. Cikiliyor eve, saraplar tukenmis, sert ickilere gecilmis. Avutuluyor sevgili “baglanmaktan korkuyorum sana” diye. Opusuluyor, koklasiliyor, barisiliyor. Sevgili de mutlu, ben de.

Can-sız-

plumprune | 27 April 2003 01:23

Yavaş yavaş merdivenlerden çıktı, kararsız kalmış isyankar basamaklar arasında hiç bitmeyen bir tartışma söz konusuydu:

“aşağı mı iniyoruz, yukarı mı çıkıyoruz?”

En alt basamak ve onun takipçileri aşağı indiklerini, ulaşılacak en yüce mertebenin en alt basamak olduğunu iddia ederken, en üstteki ise göğe doğru ilerlemesinin onu yücelttiğini söylüyordu. En alt basamak ısrar etti:
“Hayır, ben olmazsam sen düşersin, demek ki temelin benim; ben, sen olmasan da ayakta kalabilirim.”

En üst basamak:
“Sen olmak kolay, yere en yakın olansın, önemli olan ben olmak, senin göremediklerini ben görebilmekteyim, beni yok etmek elinde olmadığına göre, boşuna kaderine direnme.”

her kadın aşık olur mu?

lynx-hafif | 27 December 2002 17:47

aşk.

“ben ne zaman istersem aşk o zaman biter.” diyen kadın nasıl bir kadındır. bunu duyunca altüst oldum. kafam karıştı. anlamadım.

aşık olamayan sadece erkekleri kullanan kadın olabilir mi?(vice versa) hiç aşık olmamış. aşık olsaydı böyle bişey söyleyemezdi değil mi?

“insan kendisiyle ilgili herşey kendi elindedir.”, yani insan istediği anda aşkını bitirebilir mi?

catullus’un bi şiiri.

zavallı catullus, bırak artık budalalığı

sevme seni sevmeyeni

güzeldi günlerin elinden tuttuğu zaman sevgilinin

hiç kimsenin sevmediği kadar sevdiğin

ne oyunlar ne lâtifeler vardı onda

senin istediğin, istemem demediği kızın da

fakat ey iradesiz o istemiyor sen de isteme

kaçanı kovalama zavallı olma

katlan, dayan, boyun eğme

güle güle sevgilim

sağlam catullus’un iradesi istemiyor kendisini istemiyeni

kadınlar başka bişey

kocabipi | 14 October 2002 22:28

kısa ve öz olsun , cok insan tanıdım, cok kadın tanıdım bi sonuca vardım; kadınlar tamamiyle ego tatminiyle yaşıyolar.sevdiği için değil sevildiğini bilmek için birlikte oluyor,ilgi için ölüyolar,peşlerindeki onlarca adama senden hoşlanıyorum mesajını bu yüzden sallıyolar(el altından yapıyolar,cilve diyelim),sırf egolarını tatmin için en yakın kız arkadaşının erkek arkadaşına kuyruk sallayıp,erkek ilgi gösterince inkar ediyolar(bunu en yakın kızarkadasından daha ‘iyi’ oldugunu kendine ispatlamak için yapıyor) kesinlikle aldatırlar yeter ki biri ayaklarını yerden kessin,kadınların sevgisine,saygısına,mantığına inanmıyorum,ilgi için yaşıyolar,dünya kendi etraflarnda dönüyo sanıyolar.birçoğu göründüğünden cok daha basit.işin kötüsü bu basitlik müthiş şeytani bir zekayla saklanıyor(mantık deil,çakallık bi yetenektir) ve hiçbirzaman ne düşündüklerini ne istediklerini neye bozulduklarını anlayamassın (ilişkiler).dikkat etmişsinizdir kadınlar ulaşamadıkları erkeklere aşık olurlar ama herzaman onlara ilgi ve şefkat gösterenlerle birlikte olurlar.konu, güzel kızlar ise bütün yukarıda yazanlar 10 üzeri 25 ile çarpılıyor,bunun nedeni de toplumda güzel olmanın,yüceltilmenin insan kişiligine etkisi olsa gerek.çirkin kızlar genelde daha dolu daha iyi muhabbetli oluyor,onlar da aşk arayışında olup tam arkadaşlık dostluga (erkek gibi,delikanlı dostluk) dönüşürken bi olta atıp adamı kendinden sogutuyor.delikanlı kızlar istiyorum,özü sözü bir,kendini begendirme yarışından sıyrılmış.mümkün deil heralde.kısa olsun dedim olmadı canım saolsun. (herşeye ragmen kadınları cok seviyorum,ne olursa olsun sevgilinin kucaında uyumak gibisi yok,tanrının special edition yaratıkları bunlar,spor araba gibi, bakması,kullanması güzel,ama idaresi zor)

ESİNTİLER…

Paga | 16 July 2002 07:57

“Bana gerçekten saygı duyuyor sanırım; demek ki artık onu aşağılayabilirim”

Özellikle “aydın ve feminist” kadınlarda gözlenen bir durum gibi sanki, çünkü o an çok belirgin oluyor ve diğer olasılıklardan keskin çizgilerle ayrılabiliyor.

Saygı duyulduğunun çok net hissedilmesi; garip bir dönüşüme uğratıyor ilgili “kadın”daki algıyı ve tüm kadın neslinin yaşadığı kötülüklerin intikamını, senin temsil ettiğin “erkek” neslinden alabileceği bir kurban olarak, sen garip bir huşu içinde aşağılanmayı sineye çekmek zorunda kalıyorsun…

ikinci el mutluluklar

knemo | 22 May 2002 17:07

Kadın Emeğini Değerlendirme Vakfı, 31 Mayıs-2 Haziran Tarihleri arasında, Topkapı Sarayı 1. Avlusu-Darphane binasında düzenlenecek 1.Nahıl Şenlikleri kapsamında bir organizasyona girişmiş. Kullanılabilir durumdaki özel eşyalarınızdan(Kırmızı pabuçlar, güzel giysiler, ev eşyaları vs.) ne varsa topluyorlar. Ekspres Kargo’yu arayınca-(212)549 0505- gelip evinizden alıyorlar. Şenlik kapsamında da ihtiyacı olanlara dağıtıyorlar.

İş / Para

tavsan | 16 March 2002 17:48

***

Özdal TAVŞANLI

Bir gün çevreyi dolaşıyorum. İş güç yok!… Öylesine yürürken meğer durağa gelmişim. İki birbirinden sarışın ve güzel hanım aralarında ‘dubrja sbrejinka’ diye konuşuyorlar, ilgimi çekti; kimin çekmez. Biri diğerinden biraz daha uzun ve yaşça büyük görünüyor fakat tamamen yanılıyor olabilirim çünkü algılama yeteneğimin sınırlarındayım; yüreğim birdenbire öyle çarpmaya başladı ki…

Her şey şıpıdık terliğe benzeyen şıpıdık, yüksek topuklu ayakkabıları üzerinde yükselen pembemsi ince topuklarında başlıyor. Ayaklarının bakımı öyle benzeşiyor ki, aynı tornada mı biçildiniz mübarekler… öhöm! Neyse, ayak bileklerinden yukarı epilasyon gerektirmeyen sarı cılız tüyler serpiştirmiş Allah… Ama dizlerine kadar çıkamıyorsunuz paçaları yırtmaçlı blue jean’leri sarmış orayı… Evet, bahçıvan paça!… Olsun, bacakların biçimini gizlemiyor bu! Tersine tuhaf bir çağrı duyuyorsunuz içinizde çünkü o küçük yırtmaçların kenarında bir ‘Buradan Açınız’ yazısı eksik!