bildirgec.org

ergenlik hakkında tüm yazılar

Ergen Kız

mavilikler | 19 September 2011 13:26

Duygularını yaşıyorlardı sonuna dek. Köpürte köpürte… Sallıyorlardı şişeyi iyice… Son yuduma dek dudaklarında hissederek köpükleri, içecek şeyin ne zaman biteceğine kafa yormadan içtikleri müddetin niteliğine odaklanıyorlardı. Aşk biter bir gün teranesine kulak asmadan yaşadıkları an’ı sonsuzlaştırmanın peşinde kalplerinin üzerinde dört nala koşturuyorlardı atları.

Bu koşturmaca arasında yollarına tümsekler, engebeler çıkmıyor da değildi tabii. Ergen bir kızın sivilceli yüzünde koca bir soru işareti olarak yansıyordu aşkları. Annelik mi kadınlık mı önde gelir sorusunun bitimindeki o işareti görmezden gelmek kolay olmasa da baş başa kaldıkları anda her şey gibi o da koca bir kapının ardında kalıyordu.

Parçalanmış ailelerin çocukları diye başlayan tüm cümlelerin karşısına öyle cümleler koyuyorlardı ki, o kızın yüzünü sorularla gölgelenmemiş bir yüz haline getirebiliyorlardı sonunda. Kadın sevdiği adamın kollarında bir anne olduğunu hatırlamaktan korkmayacak kadar haklı ve güçlü hissediyordu kendini. Aşkını kirletecek her suçlamaya içinden dolup taşan o kocaman duyguyla göğsünü gere gere karşı durabilirdi. Çünkü o haksız suçlamaları yapanları da içine alacak kadar büyütüyordu kalbini onların karalamaya çalıştığı o duygu. Onları da seviyordu, evde sadece kendisine ait olmasını bekleyen o bencil, küçük kızı da.

SESLERİN ARASINDAN

admin | 05 February 2010 10:22

Bir Pazar sabahına uyanmak… Yaşam sokaklardan evlere taşınmış. Hafta boyu görülmeyen bir hareketlilik var pencerelerin gerisinde. O evleri yaşayan, nefes alan yerlere dönüştüren sesler, görüntüler var.

Çaydanlık fokurduyor. Bu sabah çok özel bir kahvaltı hazırlamalıyım. Kapısı kapalı odalarda ilk hayat belirtileri henüz belirmeye başlarken, sofra çoktan hazır olmalı onları karşılamaya. Gülümseyen bir sofra olmalı!.. Çay bardaklarından dumanlar tüten, sucuklu yumurtalarla dolu tabakların yanında çatalların özenle yerleştirildiği… Sanki tüm bu hazırlığın, sokakların bomboş olduğu bu Pazar sabahı, bütün bir ailenin şu masayı çevreleyip biraraya gelmesi için… ama dışarının çağrısını bir an olsun duymadan, sadece bu masayı ve çevresindekileri düşünerek, hepbirlikte, başbaşa, tatlı tatlı sohbet edebileceği bir kahvaltıyı gerçekleştirebilmesi için olduğunu anlatır bir biçimde gülümsemeli…

jinekomasti

admin | 07 December 2009 12:44

Bazı hastalıklardan, ilaçlardan veya sebepsiz olarak olarak oluşan erkeklerde görülen meme büyümesine jinekomasti denir.

Vücut geliştiricilerin çoğunda görülen kullanılan erkeklik hormonu ilaçlarının vücuttan yok edilirken ortaya çıkan kadınlık hormonuna benzer ara maddeye bağlı olarak gelişen jinekomasti hormonal tedavilerle pek fazla gerileyen bir sorun değil. Jinekomasti vakalarında büyüyen meme dokusunun ameliyatla alınması sık kullanılan bir yöntem.

ben senin yaşındayken..

nazokiraze | 27 August 2009 16:47

Kız evlat olmak zordur, kız çocuk sahibi olmak ta öyle. Ergenlik çağının hem ebeveyn hemde çocuk için zor geçen günlerine komşu teyzelerin, akrabaların, annenin ” ben senin yaşındayken başlıklı zıtır pıtır cümlelerinin sonu gelmez”

Eve geldikleri zaman maşallah kızın boyunu geçmek üzere iş yapıyor mu? yardım ediyor mu sorularına maşallah elinden her iş geliyor, bana çok yardım ediyor şeklinde cevap vermek isteyen manyak gönül doğruları açıklayıp hayır yatagını bile ben söylemeden toplamaz deyiverince, alınan tepkiler karşındakini dişleyesini gerektirmez mi? Çocuga tembel oldugu, sorumsuz oldugu için kızılması bir kenara anne de eleştirilir, yarın öbürgün yurtta okursa, kocaya gidince ne yapacak bu?

Mektup-1: Regl Olsun Lan!…

Kuduz maymun | 11 August 2009 16:30

Öküz.
Öküz.

Merhaba.
Bugün keyfim yok. Niyedir, bilmiyorum. Ne kadar sinirleneceğim anım varsa aklıma üşüşüyor. Hatta vaka anında sinirlenmediğim, o anda birşey ifade etmeyen söz ve jestler şimdi hatırlayınca mana kazanıp beni öfkelendiriyor.

Ben 11 yaşımdayken bir Sibel, vardı sınıfta. Sibel çok havalıydı. Ben çocuktum, o bir genç kızdı. Burnu havalarda, benim gibilerle konuşmazdı. İyice kabarttığı kısa saçları vardı. O yıllarda bir haftasonunda sınıfta bir hocamız ek ders yaptı. Az kişi geldi. Sibel de geldi. Aynı sıraya oturduk o gün. Öğretmen birşey yazdırıp düzenlememiz için bize süre verdi. Bir uğultu başladı. Ben defterime eğilmiş uğraşıyordum. Az sonra sanki saçıma üfleniyormuş gibi bir hisse kapıldım, başımı çevirdim: Sibel. İçimden tabii hayranlık duymuyor değildim ona. Ağırbaşlı koca kız. Sibel bana dönmüş anlayamadığım bir ağız hareketiyle kısa aralıklarla üflüyordu sanki. Dikkatle yüzüne baktım. O sıra ne olduğunu anladım. Sibel, artık ağzında (Silgi kırıntıları gibi) ne varsa, üfleyerek ve tükürerek bana gönderiyor. Çünkü ben dikkatle bakınca bazıları da yüzüme geldi. Çok şaşırdım. Ben ona bakınca Sibel bana: “Ne bakıyorsun, lezbiyen misin…” dedi. O sırada hakikaten çocuktum ve o kelimeyi ilk kez duymuştum o gün. Ne olduğunu anlamadım. Önüme döndüm. Yıllar sonra bir gün lezbiyenin manasını öğrendiğimde o kızın neden bana öyle yaptığına akıl erdiremedim.

Hiç

haritametoddefterikasalKSL | 26 July 2009 14:19

Küçük bir çocukken ne çok hayal kurardim.Dünyanin gidişatını tek başima değiştiremeyeceğim gerçeğini bana bir türlü anlatamadilar,inandiramadilar.Çevremde henuz kavrayamadiğim onca şey olurken ,ben bir süper kahraman oldugumu düşünür,büyümek için sabırsızlanirdim.Filmlerde gördüğümüz kahramanlardan daha farklıydı ve daha gerçekçiydi,olmadik güçlerim yoktu,uçamiyordum,gözlerimle bir duvarin arkasini göremiyordum,keskin kılıçlar ve amansiz silahlarim yoktu.Cılız bir çocuktum ve bu insansı haliyle çok daha gerçekti.İnanilmaz bir duygu idi ve bu beni etrafimdaki herkesten çok farklı olduguma inandirdi.)

Ergenlik dönemim geldi çattı ve bir anda değişti herşey benim için.İçimdeki o süper kahraman yontulmuştu ve epeyce farklılaşmişti.Artık dünyanin geleceği,barış huzur ve insanlara koşulsuz yardim etme eğilimimin yerine ,süper kahramanin kendi hayatini değiştirebileceğine,barındırdığım tüm zaafiyetlerin ve hoşuma gitmeyen tüm unsurlarimin üstesinden gelebileceğimi düşünmeye başlamış ve beni çok farklı ve güçlü yapacaği kanaatindeydim.Beni bilenler için tarif ediyorum.Şimdilerde ortalama bir hayati olan,basit memnuniyetler edinmiş ,sıradan ve bir boka yaramayan biri olarak tarif edebiliyorum kendimi.Artık kendimde dünyayi,hayati ve kendimi değiştirecek gücü bulamiyorum.Süper kahraman aldiği darbelerle gebermiş yok olurken,o muhteşem kostumun altindan,görünürde güçlü ama gerçekte çelimsiz bir ben çıktım.

en son ne zaman çocuktuk

admin | 26 February 2009 02:34

En son ne zaman küçüktük, ne ara büyüdük diye kendi kendine soran var mı? içimizde. Yahu ulan hayat ben kendimi çok hızlı yaşadım, çok genç anne oldum, pek çok şeyi içiçe yaşadım derken, bakıyorum etrafımdaki kimseler de hatırlamıyor, en son ne zaman çocuk olduklarını.Kızların babalarına, erkeklerin annelerine aşık oldukları çağlar ne ara bitti, gitti.(Babalar ve kızları )

Ortaokul bitince o okulun sıralarında mı kaldı çocuklugumuz , öyle ya liseye başlamak demek koca adamlar, genç kızlar olmak demekti.Bazılarımız ilkokul beşten sonra anladık kendimizi, ortaokul demek poster demekti, posteri olan gençti çocuk değil, ortaokul demek ince çorap giyebilmekti,anket defteri hazırlayabilmekti, birbirine mastürbasyonla ilgili sayısal şakalar yapabilmekti, okul kırıp sigara deneyebilmekti, birbirine tuvaletlerde ergenlikle ilgili çok gizli sorular sorup kıkırdamaktı.(Çocukluğun Son Günü)

Kotex Young

nzright | 24 February 2009 10:09

Genç kızlara özel tasarımıyla kendini “tam genç kızlara göre” olarak tanımlayan Kotex Young hazırladığı websitesi ile de gençlere regl dönemleri hakkında bilgiler ve püf noktaları veriyor. Site dergi olarak tasarlanmış, okuduktan sonra ilerlemek için sayfaları çevirmek yeterli. Ergenlik döneminde değişen vücudunuz hakkında soru ve cevaplara da yer veren dergide bir de regl takvimi bulunuyor.

çocuklar yemekte..

nazokiraze | 05 December 2008 16:36

Biz büyükler ne olsa yeriz sevmediğimiz bir şeye burun kıvırır karpuz-peynir yeriz onu da bulamassak ekmegin arasına birşey koyar indiririz mideye. Sağlıklı beslenmek isteyenler otla çöple, midesine düşkünler etle, köfteyle diyet yapanlar kibrit kutusu kadar beyaz peynirle beslenir gider…

Amma velakin çocuk beslenmesi farklı bir şeydir bebeklere 6 aydan sonra verilen ek besinler özenle bezenle hazırlanır, evde mayalanan yogurtlar, cam rendede hazırlanan elma, şeftali içine koyulan bebe bisküisi, her türlü sebze konarak pişirilen ve süzgeç ve blenderle ufaltılan igrenç sebze çorbaları çocugu olanlar tarafından iyi bilinen şeylerdir.