bildirgec.org

dünya hakkında tüm yazılar

bush’un kafasını ıskalamayan ayakabı istiyoruz

SCAR TISSUE | 21 December 2008 13:00

işim gereği ben internetten devamlı firmalara bakar durumum. tüm firma sitelerini ve haber sitelerini buralara reklam vermekte olan firmalar için takip ediyorum.

geçenlerde haber7.com da rastlamış olduğum bir reklama ölece bakakaldım. biliyorsunuz son dönemlerin en çok konuşulan olayı ırak’ın kurtarıcı ayakkabısı, biz türk firmalarınında krizde sanırım kurtarıcısı olucak gibi.

Kalbimleyim..

pillibebekkuyuda | 18 December 2008 17:32

İstanbul un karmaşık, yoğun yaşantısından, durağan bir hayata geçmek, sabahları erken saatlerde, gölde yüzen kuğulara ekmek atmamla, başladı..Daha önce onların bu kadar güzel olduklarını farketmemiştim..Gölün, bütün kuğularının, alışkanlık haline getirdikleri, evin kıyısına gelip, hep bir ağızdan ”he, kom hier” (buraya) şeklinde bağırmaları, saat 6 da uyanmama neden olsa da haklı bir sebepleri vardı..

Doğa ve ben başbaşa..Trafik yok, bağıran kornalar yok..

Müslüman’ın da Secondlife’ı, lively’si var artık!

pasacocugu | 15 December 2008 23:16

Sanal dünyayla ilk olarak Secondlife’la tanıştık, sonrası çorap söküğü gibi geldi;google’ın lively’si, Yogurt’un Yoğurtistan’ı derken şimdi de Müslümanlar için özelleşmiş bir sanal dünya Muxlim Pal beta karşımızda!

“enhancing the muslim lifestyle” sloganını kullananMuxlim Pal online olarak oynanabiliyor, özellikle kız kardeşi olanların çok iyi tanıdığı Sims’e benzerliğiyle dikkat çekiyor. Günümüzde kendilerini(ben de dahil) tanıtmakta, ifade etmekte zorlanan Müslüman alemininin bireyleri olan kullanıcılarını sanal dünyada diğer insanlara tanıtma fırsatı veriyor. Muxlim pal’da dünyanın herhangi bir yerinde bulunabiliyorsunuz. Sims’ten hatırlayacağınız “bilgi, mutluluk” gibi kavramları yaptığınız aktivitelere göre değişmesi durumu da bir diğer özelliği.

Teknoloji Katliamı

mcen | 13 December 2008 15:03

Yaşadığımız gezegen birçok zenginliklerle dolu. Özellikle de doğa olarak. Doğa, ne kadar değer vermesek de temel yaşam kaynağı. Ancak teknolojinin gelişmesiyle birlikte doğada bozulmalar meydana geliyor. İnsanların sürekli gelişme isteği ekolojik dengenin bozulmasındaki temel neden. Hayatı biraz daha kolaylaştıralım derken yavaş yavaş yaşamımızı tükettiğimizin farkına varacak gibi değiliz.

Fabrikalar şu an en son teknoloji üretim sistemlerini kullanıyor. Üretimden sonra oluşan veya fazla kimyasal atıklar akarsulara veya toprağa gönderiliyor. Bu yapılırken fabrika sahipleri doğaya verdikleri zararı biliyorlar.Ancak para denilen varlık gözlere bir set çekiyor ve tüm canlıları sonu gelmeyen bir girdaba sürüklüyor.

NOBEL ÖDÜLLÜ TÜRK: ORHAN PAMUK

| 11 December 2008 10:13

Orhan Pamuk, 1952 yılında İstanbul’da doğdu. İlk romanı ve anketlere göre cumhuriyete damgasını vuran 75 kitaptan biri olan “Cevdet Bey ve Oğulları”nda (1982) ve diğer bir şaheseri olan “Kara Kitap” (1990) adlı romanında anlattığına benzer bir ailede büyüdü. Nişantaşı’nda yetişen Orhan Pamuk, New York’ta geçirdiği üç yıl haricinde İstanbul’da yaşadı. Robert Koleji mezunu olan ve
İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi’nde üç yıl okuyan Pamuk, 1976’da İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü’nü bitirdi.

Çocukluk ve gençlik yıllarında ressam olmayı hayal etti, fakat 1974’den itibaren yazı yazmayı tercihi ağır bastı.

Üç kuşak İstanbullu bir tüccar ailesinin çerçevesinde, Türkiye’nin son yüzyıllık macerasını hikâye eden “Cevdet Bey ve Oğulları” adlı romanı, 1979’da Milliyet Roman Yarışmasında ödül aldığı gibi, 1983 yılında Orhan Kemal Roman Ödülü‘ne de layık görüldü. Aynı yıl ilk baskısı çıkan; üç mutsuz kardeşin İstanbul yakınlarında bir sahil kasabasında, 90 yaşındaki ninelerinin evinde geçirdikleri bir haftalık hayat dilimini anlatan “Sessiz Ev” adlı romanı ile 1984 yılında Madaralı Roman Ödülü’nü aldı. Pamuk, “Sessiz Ev”in Fransa’da çıkan çevirisi ile 1991’de Avrupa Keşif Ödülü’nü kazandı.

17. yüzyılda İstanbul’a getirilen Venedikli bir köleyle bir Osmanlı âlimi arasındaki ilişkiyi anlatan tarihi romanı “Beyaz Kale”(1985) ile Pamuk, yurt içi ve yurt dışında ününe ün kattı.

Her 10 bin kişiye 14 hekim düşüyor

wowo | 10 December 2008 14:24

Dünya Sağlık Örgütünün ( DSÖ ) Avrupa bölgesinde; türkiye, hekim eksikliğinde ikinci sırada. eksikliğin kapatılabilmesi için her yıl tıp fakültelerinden 14 bin mezun verilmesi gerekiyor ancak 4 bin 500 mezun çıkıyor. DSÖ ortalamaları baz alındığında, Türkiye’deki mezun sayısı Avrupa ortalamasının 3’te 1’i kadar. her 10 bin kişiye 14 hekim, 13 hemşire düşüyor!

Dünyanın ilk USB müzik albümü

dahicocuk | 07 December 2008 11:25

Sneaky Sound System
Sneaky Sound System

Avusturalya‘lı grup Sneaky Sound Systemdünyada bir ilke imza atarak, ilk ”USB Müzik Albümü”nü satışa sundu. Korsanın en çok vurduğu sektör olan müzik sektörünün, farklı yollar arama telaşı USB müzik albümünün çıkmasına neden oldu.

İnternet ortamından indirilen müzikler, CD satışlarını büyük ölçüde düşürüyor. Usb bellek şeklinde çıkan ilk müzik albümü müzik sektörünün bu yönde ilerleyeceğini gösteriyor. usb albümler cd’lere göre hem korumalı hem de dinleyiciye daha fazla içerik sunuyor. İlk usb müzik albümünü satışa çıkaran avustralya’lı grubun usb bellek içerinde bulunan bir yazılımla internete bağlanıp grup ve şarkı hakkında haberlere, fotoğraflara ve video kliplerine ulaşabiliyorsunuz. yazılım sayesinde mp3 ve wav şeklinde şarkıları depolayabiliyorsunuz ve isterseniz yine yazılım sayesinde cd‘ye basabiliyorsunuz.