bildirgec.org

beklenti hakkında tüm yazılar

Yumurtalı Kızarmış Ekmek, Peynir ve Çay ile İlişkiler Üzerine

debre | 26 July 2011 13:31

Biz insanlar acıktığımızda kişisel özelliklerimize göre farklı beklentiler içinde yemek yeme ihtiyacımızı karşılarız. Kimimiz mutfağa girer on parmağımızdaki on hünerle sofrayı donatır kimimiz de rutin alışkanlıklarımızla orta karar bir şeylerle karnımızı doyurur geçeriz. Kimimiz aperatif bir şeyler atıştırır kimimiz de telefonla eve sipariş bir şeyler söyleriz.

Yemek yeme ihtiyacımız zamanımız, pişirme yeteneklerimiz ve yemek yeme eylemine gösterdiğimiz önemle ilişkili olarak farklılıklar gösterir.

Fakat ihtiyacımızı ne şekilde karşılamaya çalışırsak çalışalım hepimizi buluşturan tek bir ortak nokta “BEKLENTİ”dir.

Mutluluğu Ürkütmemek

mavilikler | 30 January 2011 14:28

Mutluluğa da aynen böyle yapacağım. Güvercinlere ekmek verirken yaptığım gibi…

Ürkütmemek için hiç igilenmiyormuş görüneceğim. Yoksa o da uçup gider onlar gibi.

Bugün bu kararıma uyarak hemen harekete geçtim ve dışarıya çıkmadan önce, ilk kez kendime sormadım nasıl bir gün olacağını. Şu köşeyi dönünce her şeyle karşılaşmaya hazırdım.

Beklenti olmayınca, inanılmaz bir uyum baş gösteriyor içinle çevren arasında. Zihnindeki resimle kıyaslayıp durmuyorsun gördüklerini. Bu yüzden de hayal kırıklığı denen şey bir anda çıkıp gidiyor yaşamından.

sayın profesyonel üstad

astral | 25 March 2010 18:39

‘Tam o anda düşündü, tam da bu nedenle sen bana kalmazsın. Hiç endişe etmedim. Hiç umut da etmedim. Hiç sen benim olursun diye de düşünmedim. Çünkü bana kalmayacak kadar güzel görünüyordun.

Ne biz masallardaydık ne de masalın kendisiydik. Ki, bunlar masallarda olurdu ancak. Burukluksa gerçeğe dair bir bulgu…’

(www.crazyangelyasmin.blogcu.com adresinden alınmıştır.)
(www.crazyangelyasmin.blogcu.com adresinden alınmıştır.)

Gördüğü bir rüyanın peşine gidiyordu. Laf değil gerçekten. Rüyasında uçakta şunları konuşan kişiyle konuş demişti ona meleği. Sırf ondan konuşmuştu.

BİRİ OLSUN İSTİYORUM

sonbahar kizili | 08 March 2010 18:24

Biri olsun istiyorum, kimsenin anlamadığı gibi anlasın beni. Bir bakışımdan, duruşumdan yüzümdeki bir mimikten çözsün ne istediğimi.

Hep şık görmek istemesin mesela, dağınık saçlarımı da eşofmanla evin içinde dolaşmamı da sevsin. İlla bakımlı ol diye diretmesin bana güzelliği. Dağıtmak istediğim zaman izin versin kendimi aramama, pasaklı ve saçaklı hallerimi de sevsin. Hep rimelli kirpiklerle gezmek zorunda olmayayım yanında. Sabah gözümü açtığımda bile güzelsin diyebilsin. Ya da duştan çıktığımda en yalın en süssüz halim bile hoş görünsün gözüne. Siyah, kırmızı bol dekolteli gece elbiselerinin içinde neysem kot pantolonla, şortla da aynı insanı görsün, aynı kadını yüzüne değil ruhuna bakıp hissetsin.

2010’da Türkiye internetinde neler olacak?

admin | 07 January 2010 14:00

Teknoloji bloglarını takip edenler eminim “geçen yılın en…” ve “önümüzdeki yılın en…”lerinden bıkmışlardır ama dünyadaki beklentilerin Türkiye’ye yansıtıldığı pek fazla kaynak olmadığını düşünerek ve pc world’ün listesini kılavuz alarak aşağıdaki listeyi hazırladım. Zaman zaman Rezzan Kiraz havasında yazdığım “2010 beklentileri”mi keyifle okuyacağınızı umuyorum.

arama:
arama motoru pazarında google‘ın gerilemeyi bırakın hızının düşeceğini söylemek bile gerçekçi olmayacaktır. bingya da wolfram alpha her ne yaparsa yapsın meyvelerini 2010’da yiyemeyeceğini kesin olarak söyleyebiliriz.

uygulamalar:
yazılım projesi yapmayı düşünen garaj girişimcilerine ilk tavsiyem ne android market, ne itunes store olur. İyi bir fikirle en hızlı büyüme yolu 2010’da hala facebook uygulamaları olacaktır.

beyaz kemikten toka 3 (susmak ve itaat etmek)

astral | 25 December 2009 12:09

Bölüm üç…
Bu hikaye, dört kadın, dört kuşak ve bir tokanın hikayesidir…

Susmak ve itaat etmek…

Havva saçında kemik beyaz bir toka, ağzında sigara gün boyu temizlik yapar, çocuklara bağırır, sonra baş edemediği noktada çocuklara afyon verir ve küçük bir dinlenme verirdi kendine. Yedi oğlanla uğraşmak kolay mıydı?

Kız ona yardımcıydı ama hepsine birden verirdi otu. Hem bu yaygındı. Zararlı olabileceğini hayatı boyunca düşünmeyecekti. Çocukların çocuklukları yarı otla geçecekti.

ÜMİT.

akoni | 21 December 2009 11:57

Ümit bir can simididir bence.Nasıl havasız susuz yaşayamazsak, ümitsiz de yaşamak olanaksızdır. Bulunduğumuz durumun daha iyisini,daha rahatını, daha sağlıklısını hep ümitle bekleriz. Ümitler hep yemyeşil, taptaze, dipdiri beklemektedir ufukta… Yaşamdan zevk almak, ayakta kalmak için bir ümit içimizde var olagelmiştir.

Geleceğimizin örgüsünde, bizi cesaretlendiren, yaşama sevinci veren duygudur ümit. Geleceğimizin yol haritasında pusuladır, yol gösterendir. İnsan yedisinde de, yetmişinde de ümitle yaşar..Ümidin bittiği anda yaşam çekilmez olur. Başarı durur, sevgi durur, inanç durur, yaşam durur.

Karşılıksız Sevgi Varmıdır? bu aşk mıdır?

yavuz ile | 03 November 2009 10:50

Çok bilindik bir cümledir. “Seni herşeyden çok seviyorum”. “seni karşılıksız seviyorum”
Sizce ne kadar doğrudur bunlar?
Sevgi, aşk kadın erkek ilişkileri belkide çoğu insanın hayatının merkezindedr her an. Sevmeler, peşinden koşmalar, kovalamalar, kaçmalar. Hayatın akışı içinde keyif veren bazen üzen zamanlar.
Bu kovalamaca sırasında çiftlerin en sık karşılaştıkları durumlardan birisi de birbirlerini neden sevdikleri sorusudur.Bu soru akıllara ne zaman gelir onu çok bilmiyorum ama bu soru sorulmaya başladığında eminim herkes birbiriini karşılıksız sevidğini söyleyecektir, söylemiştir ve hatta şu an bir yerlerde söylenmektedir. Dünyanın en çabuk farkedilen belkide en zararsız yalanlarından birisidir bu . Halbuki herkes severken bir beklenti içindedir, her sevginin karşısında herkes ilgi bekler sevgi bekler kimi güzel zaman geçirmek ister. Eğer karşısındaki kişi ona istediğini veremiyorsa, ve öteki de hala ondan sevgi bekliyorsa bu bir süre sonra o güzel hastalığa yani asşka dönüşebilir. aşkın bir diğre tarfi bu olabilir mi sizce?

Sevgiliye mektup

bige | 10 June 2009 14:14

dünyada senin kadar kimseyi sevmedim.yaşım daha küçük sayılır,kimseyi bi daha böyle sevemem demek şu an için uzak gelse de,işte dediğim gibi en azından şimdiye kadar hiç böyle bişi hissetmediğimi biliyorum.

sen kendi alemindesin,benden hoşlanmadığın ya da ilgi duymadığını da söylemiyorsun.hatta bana iltifatlar ediyosun,gelecek için bile bazen çaktırmadan bişeyler ima ediyosun bazen.

ama eksik bişi var. sen beni bi sebeple hayatında önemsiyorsun, bak işte! seviyosun bile diyemedim, sadece önemsiyosun.sanki bunu iyi bişi olduğı için yaşamaya kendini inandırmak gibi bir durum var sende. mecburiyetten değilde, en iyi seçim bu olur heralde benim ömrümde diye bakıyosun bana, aşkla değil.bense aşk istiyorum.istenildiğimi hissetmek,canın olmak. !

İnternet Reklamcılığı Büyüyor!

pasacocugu | 18 April 2009 17:14

Zenith Optimedia’nın açıkladığı verilere göre dünya genelinde reklama ayrılan parada düşüş yaşanırken internet reklamcılığı pastadaki payını artırdı!

Zenith Optimedia’nın raporuna göre 2008 yılında reklam pastası yüzde 1 büyürken sadece Avrupa’nın bazı bölgelerinde düşüş yaşandı, ancak dünya genelinde etkili olan ekomomik krizin sonucu olarak 2009 yılında reklam harcamalarında kemer sıkılacağı tahmini yapılıyor, ancak internet reklamcılığı 2008 yılındaki %10.4’lük pazar payını 2009’da %12.1’e çıkaracağı öngörülürken 2011’de %16’ya kadar çıkarması bekleniyor. Televizyon reklamları ise %40 civarında kalırken, gazete reklamlarının pazardaki payının düşeceği tahmin ediliyor!