Biz insanlar acıktığımızda kişisel özelliklerimize göre farklı beklentiler içinde yemek yeme ihtiyacımızı karşılarız. Kimimiz mutfağa girer on parmağımızdaki on hünerle sofrayı donatır kimimiz de rutin alışkanlıklarımızla orta karar bir şeylerle karnımızı doyurur geçeriz. Kimimiz aperatif bir şeyler atıştırır kimimiz de telefonla eve sipariş bir şeyler söyleriz.Yemek yeme ihtiyacımız zamanımız, pişirme yeteneklerimiz ve yemek yeme eylemine gösterdiğimiz önemle ilişkili olarak farklılıklar gösterir.Fakat ihtiyacımızı ne şekilde karşılamaya çalışırsak çalışalım hepimizi buluşturan tek bir ortak nokta “BEKLENTİ”dir.Ne kadar çok beklenti içine girersek o kadar çok hayal kırıklığına uğrarız bu TAD/HAZ alma eylemi içerisinde. Eylemi gerçekleştirirken alacağımız hazdan çok, yüksek beklentilerimizin ne kadar karşılandığı üzerinden değerlendiririz sonucu.En ilkel en basit en yalın ihtiyacımızı giderirken alacağımız hazzı beklentiler içinde hiç eder,En ilkel en basit en yalın şekilde beklentilerle mutluluğumuzu engelleriz.Aşklarımızı, ilişkilerimizi, sevgilerimizi de bu şekilde hiç ederiz.Bir çok anlam yükleriz.En ilkel en basit en yalın ihtiyacımızı yaşarken alacağımızEn ilkel en basit en yalın hazzı da böylece yok ederiz.Oysa eylemi gerçekleştirme ve yaşama sevgisi, hayal kırıklıklarıyla dolu beklentilerin önüne geçmeli.Aşklarınızı, sevgilerinizi yumurtalı kızarmış ekmek, peynir ve çay hazzında yaşamanız dileğiyle…