bildirgec.org

analiz hakkında tüm yazılar

Herşey Kadınların Başının Altından Çıkar!!

| 11 June 2007 13:32

Uyarı: Yazıyı okuduktan sonra verilen olumsuz tepkiler beni şaşırtmayacaktır. Garip insan olduğuma dair düşüncelere hak verebilirim.
Ben bir garip insanım. Bunu niye mi söylüyorum? Çevremdeki bütün insanlar garip sadece ben mükemmel olamayacağıma göre bunu düşünmek tabi ki mantıklı. Elbette inanmıyorum garip olduğuma. Ama insanların davranışlarını çok fazla gözlemleyen, analizlerde bulunan ve sürekli bu konu üzerinde kafa yorup bir canlı türü olan insanı bu kadar inceleyen biri oluşumdan dolayı ailemin “vah vah bizim kız uçtu. hayır canım çevrendekileri eleştirmekten vazgeç. asıl enteresan olan sensin.” tadındaki yorumlarından dolayı buna inanmak zorunda hissediyorum kendimi, yani garip olduğuma. Aslında insanlarla aram genelde iyidir. O da herkes belki de deli yönümü henüz keşfedemediği için:) İnsan denen canlı türüyle aramın iyi olmasına rağmen bazen uzaylılar varsa eğer onlarla daha iyi anlaşabileceğimi düşünmüyor değilim.

Kablosuz Havuz Suyu Analizi

semazem | 11 June 2007 11:01

Yaz gelince havuz ve havuz zamazingleri de ön plana çıktı. Havuzun asit ve klor ölçümünü net bir şekilde yapmak için üretilmiş bu alet de bunlardan biri. Herkesin havuzunda otomatik sistem yok diye düşünmüşler. Ölçü kabına çözelti damlatıp oluşan rengi derece skalasıyla karşılaştırma derdinden kurtarmışlar bizi. Kimler mi ? İşte bunlar.

dökümasyon analizi

| 24 May 2007 12:06

bir dökümanın içinde en çok geçen kelimeleri
sayısına göre nasıl sıralandırabiliriz ,!?

Sınır sınır içinde..

khun | 08 May 2007 23:55

Bir köyde yaşıyorlardı zamanla büyüyüp genişleyen.
Bir düzenleri vardı, çünkü kuralları vardı, sınırları içinde, basit.
Sınırları vardı aralarında ve etraflarında. Sınırlar iyiydi. Ve kuralları vardı, karmaşık görünen, ama basit.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, düşündükleri, hayaller kurdukları. Umut ettikleri.
Herkesin kendi sınırı vardı ve herkese ortak bir sınır, içinde yaşarlardı.
Kuralları vardı kendileri için. Ve kuralları vardı ortak. Çünkü bir düzenleri vardı. Hep vardı ve hep olacaktı.
Sınırları vardı aralarında, sınırlar gerekliydi, çünkü herkes kendi sınırları içinde yaşardı.
Sınırları vardı etraflarında ve hepsi o sınırın içinde yaşardı birlikte, ama ayrı. Çünkü herkesin ayrı sınırı vardı, sınır içinde.
Sınırlar birlikte çizilmişti özenle, etraflarına ve hepsinin etrafına.
Kuralları vardı sınırlar içinde.
Sınırların kuralları, kuralların sınırları vardı, düzen içinde.
Çünkü hayat böyleydi.
Kurallar koymuşlardı sınırlar içinde, zamanla ve gelişmişti kurallar kendi içinde.
Unutulmuştu bazı kuralların neden konduğu, zaman içinde, ama gerekliydi herhalde.
Sınırları vardı içinde yaşadıkları, sevdikleri, sevildikleri, paylaştıkları.
Kuralları vardı sınırlar içinde ve sınırların.
Paylaşmaktı esasında sınırlar, özgürlüğü, sevgiyi, umudu, hayalleri.
Ve ayırmaktı sınırlar, herkese ait olanı.
Sınırlar vardı sınırlar içinde, aşama aşama, derece derece.
Sahiplenmekti aslında sınırlar, belirlemekti neyin kime ait olduğunu ve ne kadarının.
Böyle olmuştu hep, sorgusuz, çünkü hayat böyleydi.
Bir sınır vardı bütün sınırları kapsayan ve herşey o sınırın içindeydi sınırlarla birlikte.
Kurallar vardı, artık kimsenin hatırlamadığı, nasıl konduğunu.
Böyle iyiydi, çünkü hayat böyleydi.
Kurallar iyiydi, kuralsız olmazdı, sınırlar içinde.
Sınırlar vardı herkesin bildiği, çünkü içinde yaşarlardı.
Pek azı merak etti sınırların ötesini, çünkü herşey zaten sınırların içindeydi, hayat buydu, bunu herkes bilirdi.
Sınırlar vardı tanımlı, tanım, tanım içinde.
Ben, vardı sınırlar içinde tanımlı, ben’le başlayan.
Ben’e göre yapıldı tüm tanımlar, ben için. Sınırlar vardı ben içinde, ben’le başlayan tanımlı.
Ben içinde sınırlar vardı, sınırlar içinde ben’ler.
Hayat böyleydi.
Sınırlar gerekliydi.
Sınırlar, paylaşmaktı, sahip olmaktı, yalnız kalabilmekti kalabalık içinde, var olmaktı.
Sınırlar ben içindi. Çünkü ben, var olmaktı, sevmek, kıskanmak, öfkeden deliye dönmek, anlamak, ağlamak, tiksinmek, alışmak, kanıksamak, acıkmak, doymak..
Sınırlar, bensiz olmazdı ve ben, sınırlar olmadan.
Sınırlar ölçüydü, ben bunu bilirdi.
Bunu herkes bilirdi.
Kurallar buna göreydi ve sınırlar.
Ben’ler vardı yan yana, aralarında ve etraflarında sınırlar.
Düzen içinde yaşarlardı, çünkü kuralları vardı.
Düzen içinde düzen vardı, çünkü kural içinde kural, sınır içinde sınır vardı.
Sınırlar tanımdı, hayatı özetleyen.
Ben bilirdi, herkes bilirdi, hayat böyleydi.
Bir köyde yaşarlardı sınırları belli, ordan ötesi önemli değildi.
Çünkü ordan öte birşey yoktu.
Hepsi buydu.
Bunu herkes bilirdi.

olasılıklar hesabı

| 23 April 2007 16:01

Öznel anlamda olayların olabilmesi veye olabilememesi için birçok neden vardır. Herbir nedeni ayrı ayrı öngörüp bilemediğimiz için bizler buna ihtimal deriz. Yani öznel anlamda doğada olasılık denen birşey yoktur. Olasılık bizim bilgi eksikliğimizden kaynaklanır. Bilgi ve hesaplama eksikliği olan olaylar karşısında olasılıktan söz edilebilir. Öyleki birşeyin hem gerçekleşebilir hem gerçekleşmeyebilir olması sonuçları etkileyen parametrelerin bilinmesi ve kontrol edilmesine bağlıdır. Parametreleri biliyo ve kontrol edebiliyorsak tam bir sonuç elde edebiliriz

Tabi bir de tüm değişkenleri bilmenin mümkün olamayacağı durumlarda vardır.Bu durumlarda sonuç kesin değildir, değişebilir. Bunlar kuantum fiziği ile açıklanabilir. Şöyleki kuantum fiziğinde belirsizlik ve olasılık yasaları gerçekliğin tek olmadığı sonucuna ulaştırır. Zira kuantum fiziğinde kesin doğrular yoktur. Fenomenler arasında olasılık bağı vardır. İki olay arasındaki etkileşimde ya da bir olayın gelecekteki evriminde hangi sonuçların doğacağını değil, hangi sonuçların daha olası olduğunu bilebiliriz. Kısaca kuantum fiziğinde ortalama ve deneyimlerden elde edilen doğrular vardır ve burada objektif gözlem bile kendi içinde objektif değildir düşüncesi hakimdir.

kendi kendine psikanaliz

zedd | 20 April 2007 17:42

Çoğu insan, kendisini tam bir içtenlikle anlatmanın zorunluluğunu anlar. Kendimizi analiz etmek, bazı temel noktalarda başkalarını analiz etmekten farklıdır; zira buradaki en önemli fark herbirimizin tamsil ettiği dünyanın kendi dünyamız olduğu gerçeğidir. İnsanlar hayatlarını kendi bütünlüğünde görür ki aslında bu, bizim geçekten bildiğimiz tek dünyadır. Amaç ta bu bizimle birlikte gelişen dünyamızı yorumlayabilmek ve yön vermekle güç kazanmaktır.

Analatik çalışmanın başlangıç noktası ve temeli; serbest çağırışım (o anda akla gelen herşeyin ifade edilebilmesi), dürüst ve açık sözlü kendini ifade sürecidir. Bu süreç yalnızken daha kolaydır. Kişi gerçekten hissettiği şeyleri dile getirmelidir. Burada amaç, kendini sorgulama ve bastırgan duyguları serbest bırakmaya yarıdımcı olmaktır. Mantık yürütmekten kaçınmalı çünkü mantığın arkasındaki büyük güç zeka, bu anda hizmetini kullanmayı bekleyen bir fırsatçı olarak karşımıza çıkacaktır; fakat analizin özü doğruluktur.

basil ile detaylı istatistikler

penguen06 | 11 April 2007 18:55

detaylı istatistik yazılımı
detaylı istatistik yazılımı

basil ile internet sayfanızın detaylı istatistiklerine ulaşabilirsiniz. php, mysql ve apache üçlüsü ile çalışacak şekilde tasarlanan yazılım bilinen tarayıcılarla sorunsuz görüntüleniyor. deneme versiyonuna buradan ulaşabileceğiniz internet yazılımını $25 karşılığında edinebiliyorsunuz.

başkalarının hayatı/Florian Henckel von Donnersmarck

astral | 30 March 2007 02:00

Florian Henckel von Donnersmarck’ın yönetip senaryosunu da kendisinin yazdığı filmde, Martina Gedeck, Ulrich Mühe, Sebastian Koch, Ulrich Tukur başarılı oyunculuk çıkardılar.

Filme giderken içine kapanık, anlaşılması zor bir film sanırım dedim. İlk sahnesinde aldı beni oysa. Aşk, ihtiras, yalnızlık, sistemin tutsakları olmamızın sorgulanması, kaçış yollarının analizi, bir istihbarat memurunun dinleme cihazıyla başkalarının hayatını dinlerken tüm hayatı ve kendini sorgulaması.

Adamın kadını sevmesi. Kadının sevgisi, sevgi miydi düşüncesi… Peki, öyle bir sistemde nasıl olabilirdi diye yorulmak…