Yazı yazmamı hiçbir zaman desteklemeyen aileme
Kendimi hatırladığım küçük karelerden birinde beyaz, boş bir sayfaya gazetelerden kestiğim haberleri, fotoğrafları ataçlıyorum. Sonra onu vitrine koyup sessizce, garip bir büyü ile izliyorum, amcamın eşi yaptıklarımı görünce “bu çocuk basın-yayın okuyacak ileride” diyor.O zamanlar her gazeteyi tek bir kişinin çıkardığını sanıyorum. Vay be diyorum, ne kadar zor olmalı. Onca sayfa, yorum, fotoğraf, analiz, matbaa işleri vs. tek bir insan nasıl kalkar bunca işin altından?Kendimi bildim bileli haber spikeri olmak istedim. Kendi kendime Yeniyüzyıl gazetesindeki haberleri televizyonda hayranlıkla izlediğim spikerler gibi okumaya çalışmam, çoktur. 40-45 dakika, neredeyse her akşam ana haber bülteni “sundum” kendim dinledim…Üniversite yıllarımdan beri ise yazarlık süslüyor büyük hayallerimi. Haber spikerliği ikinci bir emre dek zihnimin derinliklerine gömüldü. Şimdi varsa yoksa kitaplar, yayınevleri, yazarlar… Tüm kafam bunlarla dolu.Ve gerçek hayat. Fen lisesi + işletme eğitimi + finans sektörü. Ne mutlu değil mi?Çocuklarınızın hayallerine destek çıkın isterim, her şey para, her şey “toplum algısına göre” normal bir düzen değildir. Mutlu olmak daha önemlidir.Eminim herkes istediği işi yapsa çok daha farklı noktalarda oluruz ülkece.
yorumlar
küçükken dedik ya hep merak ederdim bu trenlere neden banyo treni diyorlar diye
ben şarkıcılar hiç tuvalete gitmez sanırdım
şu haber spikerliği konusunda merakımı yenmek için belki bir kuple birşeyler…
ben bir şeyi çok istersem olur sanırdım
ben çok şey istersem mutlaka biri olur diye düşünüyordum…
ilk bisikletimi tam 3 sene bekledim sonra ümidi kestimsonra ansızın bisiklet sahibi oldum
adam olmak isterim:)
harita, bazı şeyleri heves olarak görmek sanki karşındaki kişiyi ciddiye almamak gibi geliyor bana. bazı şeyler hevestir bazıları da hedef.
Fen lisesinin ne olduğu konusunda wiki`ye link verilmesi çok doğru olmuşta, sebebi nedir, acaba ?
ben de “fırat” olmak istiyorum, zor mudur dersiniz?
büyüyünce çiğköfteci olmak istiyorum (epsiri yaptım)
ha ha ha ha
uzun zamandır böyle mutlu görmemiştim seni Onnupro.
bende uzun zamandır epsri duymamıştım.
illuminatiyi dudunuz mu peki
bizim çay ocağında arkadaşlar konuşurken duydum bi kere..
zor bulunan bir şey ki kendisi, o yüzden normal aslında bu kadar mutlu olman.
he vaaa ….çoban olmak isterdim oldum da .
Harvard vardu da, biz mi okumaduk!
ben nobel ödüllü kadın yazar olmak isterdim, noel baba oldum..
NO su na tutun Onnuprom.
klip çekmek de isterdim. çok para var o işte.
ne istiyorsam onu oldum hala yapmak istediklerim var az daha büyüyeyim 🙂
öyle tabii ama piyasa filmi çekersen.
aslında reklam çekince hem klip yapmış oluyorsun hemide film…
evet karanlıktakiler iyi bir çağan ırmak filmi bence.
masumiyet müzesi üzerine gurur verici bir yazı.
harlem güldürdün vallaa..ben de küçükken merak etmiş sormuştum, çocukluk işteee. şimdi soramazdım
ben yine bulamadım ahkamların arasında, harlem neyi sormuş (dizi izlemeye çalışan, ağır işiten dedeler gibiyim, kırk saat anlayamıyorum muhabbeti..
kahraman, ben harlemn bu yorumuna güldüm:)
ha tamam:)ben kitapçıda çalışmak istiyorum. bakalım bir ıstanbula göçeyim de..
Allahım Kahramanabiyi baştan yarat.Amin.
amin.
kızım sürekli hedef değiştiriyor ben de merak ediyorum şimdiden 😀
kahraman, geç kalmış sayılmazsın hala spiker olma şansın var..
bilmem kendimi yorgun ve spikerliğe karşı hevessiz hissediyorum, 17-18 yaşlarında eğitimini alıp, kanal kanal gezinmeliydi:(