bir kaç hafta önce indianropetrick izmit’e gelmişti. sahile giderken üst geçitte çekirdek satan bir çocuk vardı, çok güzel gülen, yeşil gözleri. çekirdek aldık, bir de fotoğrafını çektik.bir kaç hafta sonra tekrar izmit’e gittiğimde yine gördüm onu, aynı yerde. çekirdek aldım biraz sonra kendimi tanıttım. konuştuk. adı Caner, orta bir öğrencisi. ama okula gidemiyormuş… benden fotoğrafını istedi. götüreceğime söz verdim. bir de yanında sana şapka getireceğim dedim, güneşin altında duruyor bütün gün.dün bu çocuk için bişeyler yapmaya karar verdim ama ne yapabilirim. ortalama günde 10 milyon kazanıyormuş. ne biliyim bir haftalık cirosunu verip git bir hafta gez desem. bi de cebine harçlık versem. ama anladığım kadarıyla ona böyle bişey yaparsam o parayı saklar ve çalışmaya devam eder. şu var akşamları saat 4den sonra okulda telafi dersleri oluyormuş en azından onlara gidebilir.bunları neden yazıyorum… bu çocuk için bişeyler yapalım mı diye soracağım size. yani onu mutlu edecek şeyler. para değil bu. işin bütün maddi kısımlarını ben üstlenirim. yani işte giyecek falan gönderebilirsiniz mesela. kargo ücretini ben karşılarım. ya da kitap ne biliyim işte. belki bana fikir… çok saygılı ve çok güzel bir çocuk. onun gibi bir çok çocuk var diyebilirsiniz. biliyorum. ama ben bu çocuğu sevdim. sonra onu kurtarmak falan değil amacım sadece biraz daha mutlu olsun istiyorum o kadar.
yardımcı olabilecekler mesaj yada maille bana ulaşabilirlerse süper olur.
yorumlar
ne varsa yapmaya hazırım . Adres ver bende bişiler yolliyim.
Kızılayın orda, hani “Türk, Öğün, Çalış, Güven” yazan parkta gördüğüm boyacı çocukla çektirdiğim bir fotoğraf bile (yaklaşık 10 ila 15 saniye arası) insanları ne kadar mutlu edebilir, ve biz insanlara neler verebiliriz hakkında güzel bir anıdır benim için.Onu oturduğu sehpasından kaldırıp, ayaklarını boya sehpasının üzerine koydurtmuş ve daha sona elime fırçayı alıp bir sağ bir sol yapmıştım. Evet işte hepsi buydu ama yüzündeki gülümseme, o; “bir gün ben de büyüyüp adam olacağım inşallah” umudu, eminim ona çok şey katmıştı. Belki kırılan gururu biraz okşanmış, belkide bian önemsendiğini hissetmişti.Kısacası diyeceğim odur ki, insan için yapılacak çok güzel güzellikler her zaman vardır. Yolun açık olsun ELOY…——————————CivCiv çıkacak, Kuş çıkacak…
gül satan bi kız vardır adam bütün çiçeklerini alır kızın… ben gördüm o çocuğu… bütün çekirdeklerini almak istedim ama bi işe yaramayacaktı. varım ben de.
bende varım…..
arkadaşlar çok sağolun ilginiz için.[email protected] mail adresim. mail attığınız takdirde adres verebilirim size. açıkcası daha fazla ilgi geleceğini düşünmüştüm. lütfen yanıltın beni!hafif uyku şu yazıyı ana sayfaya alsan nasıl olur?hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar…
süper bir iş..
harbi iyi düşünmüşsün…hadi gönder adresi mailime de, çorbada tuzumuz olsun, evdeki fazla kıyafet, kitap vs bi işe yarasın…
bekleme bence. herkes birşeyler yapamayabilir. bu sana destek olmadıkları anlamına gelmez. mesela ben kıyafetlerimi eskidi diye bi kenara koymam, kitapları da hep yeniden okuycakmışım gibi saklarım. biraz bencilim bu konularda yani. ama masraflarına ortak olabilirim elimden geldiğince.treni yakala
balık yemek istiyorsa birisi ona balık vermektense, balık tutmayı öğretmek en iyisi…Şimdi on milyon ya da yüz milyon toplayabiliriz, belki biriktirecektir belki harcayacaktır ama bunun yerine daha uzun vadeli bir çözüm getirmek gerek.Önemli olan acıdığımız ya da yardım duygularımızı uyandıran birisine geçici yardımlarda bulunmak değil.Bu kolay olanı.Hem vicdan rahatlatır, hem de hızlı ve dertsizdir.Düzenli bir işe yerleştirmek ya da önünü açacak bir eğitim kurumu ile konuşmak, elinden tutup yol göstermek daha faydalı olacaktır.
…gerzek’i de anladım.hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar…
sonra onu kurtarmak falan değil amacım sadece biraz daha mutlu olsun istiyorum o kadar.hiç yakın olmamışsınızdır intihara bu kadar…
orta karar bi şeyim ben. meraba.ne olduğumu ben de bilmiyorum henüz… ama var ya ben öyle bişiiyim ki böyle bazen halkın arasına karışıyorum resimlerini falan çekiyorum onların “aaa ne acınası” diyerek çok duyarlı bişeyim ben çok; sonra, bu resimleri bu şekil hayatını kurtardığını sanmış benim gibi gerzekler arasında sergileyip weblog bile yapıyorum “bakın ben ne gördüm” diyerek çünkü bir gün kızlar benim bloglarımı da pamuk‘u sevdikleri kadar sever diye umuyorum. zaten biliyo musun sevgili günlük, bu çocuk yeşil gözlü olmasa sevmezdim sanırım bu kadar onu ve herkese demezdim hadi vicdanlarımızın orgazmı için bana mail yazın diye.. zira hem o çocuğa yardım ediyosunuz diye hem de buna ben sebep oluyorum diye ayrı ayrı orgazm oluyorum ben zevkten zevke koşuyorum biliyo musun bunları?tamam. sadede gelelim. salağım ben günlük. belli bi yaşı geçtim, hayatta elle tutulur bi başarım yok (gelecek saldırı ahkamları için hemen başarı nedir sorgulansın önce) yani bunun en kısa ve en gizli anlatımı abazayım ben sevgili günlük birileri artık duyarlılığımı farketsin istiyorum benim ne kadar iyi bi insan olduğumu görsünler ve bana versinler sevgili günlük; haksız mıyım benden iyisini mi bulacaklar vermek için. halkı anlayan bi kişiyim ben hem duyarlıyım da acıyabiliyorum insanlara kuş kadar aklımla. bana versinler sevgili günlük, tek bana versinler, hep bana versinler; söyle onlara vajinası olan kim varsa bana versin ve sonra hep birlikte dünyanın haline üzülerek sigara içen cezmi ersöz taklidi yapalım sevgili günlük; ben de onlara pipimi gösteririm böyle uyumlu olurlarsa.hadi amaaaaa… duyarlı olun.. şaşırtın beni… (sen kimsin lan? niye şaşırtim ben seni fotoğraf makinalı zevzek!!!) bu çocuğa yardım edebilecek çok insan olduğunu göreyim ahah meğer ne duyarlı bi Törkiye imiş burasi diyeyim; ben çok aydın bi kişiyim halk bu duruma ne tepki verir merak etmekteyim hadi bakalım gösterin kendinizi.. yarın sokakta yürüken yine kime acırsam önce sizi haberdar edicem söz. sonra yavaş yavaş böyle kurtarırız dünyayı. istiklal gazilerine köşe başı dilencilerine falan yardım ederiz, kargo masraflarını ben karşılarım; valla bak!aha… ilk kez ben de günlük yazdım işte hafife.. bu ilk günlüğüm olsun benim… aa yanlış yere oldu galiba… neyse artık;not: Sarhoş kişi ahkamıdır bu. phx’in görüşlerine katılmaktayım ama işte bu şekil sarhoş insan yorumu girerek konsepti bozduğum için özür dilerim. hadi linç edin beni duyarsız eşşooolueşek diye.. his tercümanlığına ilk cesaret için de ŞenDana arkadaşa ayrı teşekkür… Ben günlük yazıyorum diye ahkâm girmiş olabilirim, boşuna kavga çıkmasın, yazıda kastedilen şeyler gerçek(!) le alakalı değildir canım .. tabi evet.. eheh..not2: sevgili hafif, bu ahkâmı da anasayfaya al bu ühühü herkese yardım edelim… çağrısı ile birlikte. al ki iyice bunalmış ve delete account linkini zaten tahrik edici bulan kişiler bi an önce tıklasınlar o linki. güzel şey sarhoşluk…
salaklik yapmayin marjinal olacagiz diye! ELOY burada masum hislerle elinden geldigince yardim etmeye calismis; siz ne yapmissiniz? Danisikli dogus! Aferin, cok akillisiniz! Asagiladiniz degil mi insanlari? Allah allah, akilli bocekler, inanamadim zekaniza! ELOY ne demis? Yesil gozlu cocuktan bahsetmis, siz neden bahsetmissiniz? BOKTAN! Aferin size! Ayilin da gelin! Anlamiyorsaniz susun! Ben anladim, rica ederim anlayisima sicmayin! Zaten bu gunluk anlayanlar icin, anlamayanlar bi zahmet zittirip gitsin, bu alenen terbiyesizliktir! SUSUN iki dakka, boyle masum bir konuya lutfen bulasmayin! Ikinize de ilk defa kiziyorum ama ikinize de en cok kiziyorum, bi susun yaaa!
zevzekligin orta kararindasin sen! salakligin konusunda lafimiz yok. bunu alenen kendinde kabul etmissin. abazanliin icin tavsiye edebilecegim bir yer var. uzaklara gitmeden buradan da ulasbilecegin gibi, limk kaavesinden de ulasabilirsin sana verebilecek olana.not: adi gecen adresin abazanlik ve sevgili bulma kurumuyla ilgisi yoktur. site sahibinden ozur diler rahatsizlik icin ozur dileriz.haa cikarken tiklayi ver.üçten fazla zıplar
ne demek efendim salaklık marcinallik falan ben sitenin sadece sana ve bi kaç kişiye bırakılmasından yanayım aslında, bu bağlamda ahkâmına da hiç şaşırmadım aslında.. ha bu arada, ne anladın bana da anlatsana ..eloy ne demiş yeşil gözlü çocuktan bahsetmiş.. ayayamanoff ühüh nası anlamadım ben.. nelerden bahsetmişim ööle.. boktan bahsediyorum evet, ortalığı bok ettiğiniz hissine kapıldığımdan son derece boktan duruyordur sanırım konu ile alakalı ahkâmım.ve fakat anlamıyorum evet, lakin beklentiniz gerçekleşmeyecek ve anlamadığım için susmayacağım zira siz hiç susmamaktasınız ben neden susayım mükemmel bi enerji ile her konuda bir fikri olabilen insanı oynarken siz ve ben şunu şunu şunu ve bi de bunu sevdim ne yazarlarsa altına eheh ohoh şahanesin yazıcam onlar da bana aynısını yapıcak anlayışında iken reca ediciim danışıklı dövüşten bahsetmeyiniz. hem çocuk yeşil gözlüymüş madem kaset çıkarsın tarkan olsun başımıza nedir yani. (bak ööle dedin ama ya yeşil gözlü diilse tarkan noolcak – ööleydi lan hatırlıom)karışmayınız derim doğanın dengesine. biz her boku anlarız duyarlıyız resmini de çekeriz aramızda ah ah pasta bile yiyemiyor bu insanlar geyiği yaparız vicdanımıza mastürbasyon olur bu sayede gece daha erken uyuyabiliriz sabah daha erken uyanabiliriz şeklinde bir tutum içindesiniz gibi algılanmakta tüm bunlar tarafımdan ve tabi evet yanlış anlama hakkım da var yanlış anladıysam da ben anladım; oh oh suyundan da..ve CAPSLOCK yazdığınız – temenni ettiğiniz üzere SUSMUYORUM ikimize de ilk defa çok mu kızıyosunuz bu yüzden, ah ne kötü kafama geçti dünyam…FINAL: HADİ LAN!!! (fullcapslock)
sus dedim ama madem susmamak konusunda israrcisin, akilli konus! Ne bu simdi? Ne yaptiniz? Mor gozlu cocuklara yardim edelim, ne dersin? Saygi duymaktaydim yazdiklarina, hala mantikli yazarsan duyabilirim ancak su yazdiklarin osuruktan teyyare! Kolay gele, aklinca cok yararli oldun ya topluma, eline saglik. Keske herkes ELOY kadar duyarli olsa da senin gibi sacmalamasa.
aynı şey olucak .. ben sizin kadrodan birinin söylediklerini beğenmeyeceğim siz daha önceleri bir çok başlıkta olduğu üzre sizin kadrodan birilerinin söylediklerini beğenmemiş herkese yaptığınız gibi kadro halinde bidibidibidibidi saldıracaksınız yok efendim bu diil şu, şu diil bu şeklinde.. şimdi önce yoklamaya bakalım, geri kalanlarınız da gelsin sadece plum ve cekirge olmaz…abazalıgımı Limkde gidercek çok şey yok ama senin sitende birbirini yalayan insanlara falan bakabilirim bilemiyorum ya da bi site yapıp backgrounduna kocaman erotik resimler koyarsam belki biraz rahatlarım (rahat mısın :p)çıkarken tıklayıver dediğin meseleye gelince (gördüğün gibi tıklamamışım duruyorum) tartıştığınız ters düştüğünüz insanlara karşı çoğu zaman bu tür dilekler içinde olduğunuzun farkındayım zaten ah ah ben ve bi kaç kişi bu siteden defolup gitsek de siz de dilediğinizce sevgi saygı güzellik ortamınızı kurabilseniz şeklinde temennilerinizi de anlıyorum üstelik düşünüyorum da yeşil gözlü çekirdekçi çocuk ya bunları okursa neler düşünür allahım ben hayatımı kurtarmaya çalışırken bu ne duyarsızlıktır ne hayvanlıktır ne biçim insandır bu down derse naaparım ben diye de düşünmüyor değilim..zevzekliğin orta kararındayım ben. sevgi dolu insanlar.. anlayamıyorum sizi, ne üzgünüm bilsenizfullcapslock no 2: hadi lan!
Bu nasil bir sacmalamadir, ne kadrosudur anlayamadim. Burada, dikkatinizi israrla cekerim, soz konusu o kadro yada bu kadro degil. Yahu nasil bu kadar basitlesip konuyu bu kadar adilestirebiliyorsunuz? Soz konusu bir sokak cocugu, ah duygusal down, sen ne isterdin? Ne cocugu olursa destek atrsin? O. cocugu mu? Ugrasmaya degmez, afiyet ola…
sus dediğinde herkesin susacağını sanan bi insanın hayallerini yıkan bir kişi olmaya kalmak hakikaten üzücü.. ben bu olmak istemezdim, hayallerini yıkıyorum, siz konuşunca herkes sussun istiyorsunuz ve ben susmayan küstah kişi oluyorum ama başka şey hissetmiyoken şu an bunların dışında şeyler yazamıyorum üzgünüm..kırmızı gözlülere de yardım edin, gözsüzlere de yardım edin boka püsüre yardım edin, yardım için çalışan ciddi kurumlar oluşumlar çabalar bilmemneler varken siz inadına kendi vicdanınızı orgazma ulaştırmak adına bütün bu çabaları görmezden gelin, asıl onlara yardımcı olmak yerine sokakta kime acırsanız önce resmini çekip sonra para, eskimiş elbiselerinizi, okuyup bi bok anlamadığınız kitapları falan verin. kargo masrafları ödemek için aranızda yarışın. sonra yeri gelince o derneklere falan kızın duyarlı kişiler olarak bizim kadar bile yardım edemiyorlar kimseye diye..ama gerçekten sizin zirve günlüğünüzdeki faciaya dönmesin bu. yardım eden etsin etmeyen kalsın vs de ben öyle uzun uzun her birinize dert anlatamam. toplu halde hadilan’ımı kabul buyrun eh bu da onun fikridir diyip, siz de insanlardan beklediğiniz kadar susabilmeyi öğrenin. sizin gibi düşünmek zorunda değilim ve sizin gibi düşünmediğimi buraya yazma özgürlüğüm, sizin benim gibi düşünmediğinizi buraya yazabildiğiniz sürece vardır diye düşünmekteyim…
adileştirmiyorum. sizin kadronuzdan bahsetmekte idim. sizin kadronuzdan bahsetmek adileşmek ise kabulümdür. ne tür çocuklara ya da nelere yardım edebileceğim mevzuuna gelirsek klonlarınızdan birine (belki de size, karıştırıyorum artık) kestiğim ahkâmda yardım için kocaman kuruluşlar olduğundan bahsetmiş idim diye anımsıyorum…
sus dedigimde herkesin susacagini sanmiyorum, sasirdiniz mi? Eski defterleri acip, kuyruk acinizi simdi cikarmaya calisacaginiza, su andan bahsetseniz. Bunun neresi sacma anlayamadim, bir kendini bilmezlik ki sormayin! Arkadasim, kimse senden yardim dilenmiyor, yardim etmek isteyenlere sesleniliyor, madem yardim etmek istemiyorsun, her ahkamimda soyledigim gibi sus! Madem gunluk girmek istiyorsun, o ozgurlugun de var, kime hava atiyorsun bu yazdiklarinla? Ben anladim ama keske sen de anlasaydin ne yapmaya calistigini. Destek olmak degilse amacin susarsin, kimse bu gunlukte art niyetli degil; ay ay, pardon! sen haric!Klon filan olayina girmisken, uzun suredir insanlar bana cesitli yollarla laf sokuyor, o kafileye katilsaydin ya; tek mi olmak istedin? Klon mlon, komiksin! Insanlarin birbiri ile iyi gecinmesi seni rahatsiz ediyorsa, asosyal insanlarin bulundugu bir topluluga ait olursun veyahut bana saldiran gruba yalvarirsin seni aralarina alsinlar diye. Bu ne ya? Sirayla mi hortlatiyorsunuz abuk sabuk sacmaliklarinizi? Bu kadar kendine guvenmeyen insanlar misiniz ki bana ve benim olabildigince masum hislerle yazdigim ahkamlara kafanizi takiyorsunuz? Biz klonlarimla aramizda buna cekemezlik diyoruz; siz muhtemelen ciddiyet ve akilli olmak diyorsunuzdur. A hah! Zekaniza hayranim, ben de sizin gibi akilli olabilir miyim sevgili down? Ne dersiniz? Her onume gelen konuyu asagilama yetkisine ben de sahibim, hele ki sarhossam! Komik! Gercekten komik, hem de cok!
hangi hareketin iyi, hangi hareketin kötü olduğuna karar veremediğim zaman bulaşmamayı yeğlediğim için.1 – eloy, iyidir – kötüdür; bir çocuk görmüş, amacı sevmektir – sevişmektir ve tamam bazı göze batan (bazılarımızında götüne batan) abartı cümleler kurmuştur ama bir şekilde birilerine yardım etmek kendince birşeyler yapmak istemiştir…2 – danamız çorap/tren kaçırır gibi keyif kaçırmıştır ama danadan önce de bazı hin ahkamlar girilmemiş değildir,3 – yine sıralı ahkamlarda, tikkat çekmek, sevilmek, sayılmak, tanınmak ve dahi sevişmek isteyen (ki bu en sonuncusu en masum olan istektir) bir arkadaşımız da sütü taşırmıştır.babacım, belki sadece var olmamla bu çocuğa zarar veriyorumdur ama şunu söyleyebilirim ki mevzubahis çocuğa veya diğer zor durumda olan vatandaşlara isteyerek ve bilerek zarar vermeyeceğim, iyilik yapmak isteyenlerin de iyliklerini sonuna kadar devam etmelerini isteyerek önlerinde durmayacağım ve dahi fesat sözler sokuşturmayacağım; çünkü amacı sevmek – sevişmek te olsa belki benden daha iyi bir şey yapıyor olabilir ve ben bunu bilmiyorum, bileni de tanımıyorum.
down’in yazilarini cogu zaman zevkle okurum, SenDana’yi da severim; ama bence bu konuda gereksiz yere tepki gostermisler. Universite yillarimda kaybettigim veyahut alamadigim her kitap benim icin bir kayipti, bana hediye edilen her kitap, beni inanilmaz mutlu ederdi. Animasyon yaptigim yillarda topladigim onlarca ask romani karsiliginda, bir suru klasik penguen aldim. Bu konuda benim aklima gelen ilk sey cocuga kitap yardimi yapmakti, nitekim ne giyim tarzim cocuga uyar ne cinsiyetim ne de bedenim. Birden, satasmak olsun diye girilmis ahkamlari gorunce celallendim, hafife kac kisi uye? Binlerce… Peki ya binlerce uye bu cocuga yardim yagdirsa, sizce bu cocugun dunyaya bakisi degismez mi? Ben degiseceginden eminim… Pek cok kurumda bulundum, arada huzur evlerini ve yurtlari ziyaret ederim, ufacik ilgiye ihtiyaci var o cocuklarin; onlari umursayan insanlarin var olduguna inanmak istiyorlar. Bence bunu onlardan esirgemek akil kari degil. Her bir kitabim cok degerlidir, artik kullanamadigim kiyafetlerimi de duzenli olarak maddi durumu musait olmayan ailelere hediye ederim, dolayisi ile elimde verebilecegim birsey birikmis degil ama yine de ELOY’un cagrisina duyarsiz kalamadim, keske herkes birseyler yapabilseydi. Onlara acimak degil olay, deger vermek. Neyse yahu, ben duygusalim belki de, yararli yada degil, onlara bir gunluk zenginlik vaad etmiyorum ben, yeter ki hafif.org’un arkalarinda oldugunu bilsinler. Benim arkamda boyle bir guc olsaydi, cok daha cesur ilerlerdim. Kendimizi kucumsemeyelim, bu sitede var olan uye sayisi Turkiye genelinde onemli bir grubu olusturuyor, en azindan destegimizi esirgemeyelim diyorum, hepsi bu…
deney hayvanı gibi hissettirio olabilir.sen zaten bu ahkamı ve bir öncekini girdiğinde danalığını, gerzekliği ve hayvanlığını göstermiş oldun. kaavede geçen dana’lığını anladım dediğim gibi burada da gerzekliğini anlamış oldum.down’un saldırmasının tek sebebinin bu olduğunu düşünüyorum. ama senin bunu istemiş olabileceğinden emin değilim. yoksa hayvanlığına verip emin mi olmalıyım?anlamadığım seninle zaten iyi bir sohbetimiz varken araya bok yemesi gereken üçüncü bir kişinin neden girdiği. sevgilimi edindin yoksa bu öküzü kendine.amaaan canım banane. öpüyorum seni.
…sanadır bu canım…
“hadi beni şaşırtın” cümleciği bu kadar ağır eleştiri için fazla bence.samimi bulmayanlar fazla yaklaşmayarak yeterli şey yapmış olurlar gibime geliyor.
eloy, ben de cocuktum, sen de, down bile cocuktu inanmassin belki…bu gunluu yazma nedenlerini de ii biliyoruz. gerisini SITTIRET.ha, bu arada klona da koim, zirveye de.sadece tek bi’ ahkam bile nasil da batiriveriyo insani, rezil oluveriosun tek bi’ ahkamla.down, buraya tiklayiver ve buradaki 6. MADDEye de bakiver bi’ zaamet!
böyle bazı insanlar vardır.. dikkat çekmek için sürekli bir polemiğe girerler.. aman cevap versin ben de şunu şunu diyeyim, hatta dur bak sanırım böyle der ben bir not alayım.. çok mu tanıdık geldi down?! (bkz;”hadi linç edin beni duyarsız eşşooolueşek diye..”)hay allah bunları da bir dikkate alırsak acaba kim kendini en masum konularda bile millete sataşarak tatmin etmeye çalışıyor?! tanımadığı, bilmediği insanlara abaza diye bok atarken kendini mi orgazma ulaştırıyor; insanların kendisine yaptığı muameleyi başkalarına yapmak nasıl olur diye?!hadi ya, bunlar da mı tanıdık geldi down?!neden bütün abuk insanlar yardım konusu açılınca bok atma telaşı içindeler ki?! eğer sen o seviyeye ulaşmadıysan, bencil herifin tekiysen siktirirsin köşene çekilirsin.. yok canım aşağılık kompleksi içinde olduklarını bu kadar açık yansıtamazlar.. bu kadar mı aptallar?! bu kadar mı aptalsın down?!duyarlılığı göstermeyi abazalıkla karıştırmak, karılar versin diye yardım toplama hadisesine girişmek.. ya bu kadar mı acizsin down, bunları düşünecek kadar mı?! , sonra bir de beynin kuş kadar olmasından bahsediyorsun.. peki sen karılar sana versin diye napıyosun down?!*hadi eloy’u korudum diye bana da sataş, aman nolur sataş, biyerin şişer sonra.. ama burda sataşma, boş sözlerinle doldurma burayı, biliyorum öteki türlü insanlar nasıl görür nerden bilir ne söylediğini ama.. sen yine de mesaj atarsın özele içinde patlarsa.. ama yook aslında insanlar kestirir az çok ne cevap verebildiğini.. hımmmmm; ben de abazayım, eeeeee… sana bunları yazmakla kendimi tatmin ediyorum, ha bir de….eloy’u korumakla orgazma ulaşıyorum.. ya bir de vicdana mastürbasyon şeysi vardı da ben onu sokuşturamadım bir yerlere.. doğru bildim değil mi yazacaklarını?! hay allah yukarda bunları okurken almaya başladığın notları atman gerekecek.. aaa yoklamaya ben de dahil oldum, en fazla onu da söylersin..
yıllar önce sanırım ilkokuldaydımarabalı vapurla yalovaya gidiyorduk, nasıl kış nasıl soğuk…o zaman böyle evsiz çocuklar fazla değil… çocuğun teki de satıyor bişeyler üstü başı yok pek. babam kazağını çıkar dedi.ha? annem yeni örmüştü bana yaw. çıkar ona ver dedi. kaldım bi atletle. karnını doyurdu falan.yazık aşağı indiğimizde arabanın camlarını kirli bir bezle silmeye çalışıyordu. altta kalmak istememiş belli. biz çıkana kadar teşekkür etmeye devam etti. yıllarca babam çocukları okutmaya falan devam etti. bunları niye anlattım ki. gidim babama bir giydireyim esasında böyle düşündüğü için.bir de internet başında ahkam keseceğimiz yere onlardan biri olabilridk, olabiliriz. belki kısa süre de olsa yaşamlarını güzelleştirmek kötü değil bence.ayrıca onlara yardım etmek demek kendi “korunaklı” yaşamımızdan vazgeçmeyi de gerektirmez. ne alaka yani.erkin koray büyük adamdır.
rica edicem, herkesten, çok çok rica edicem. birbirinize kustuğunuz mesajlarınızı özelden yollasanız, diğer bünyeleri de zorlamasanız, çok sevinicem, hatta ukalayım; sevinicez.ilgilenmiyosanız da sırf laf etmiş olmak için ahkam kesmeseniz bi de, çok şey istiyorum farkındayım. amma büyük egolarınız varmış ya, doldur doldur bitmedi, höh yani höh!!!
Ben de küçükken pek bir salaktım, zira şimdi kendimi gayet soguk ve yardım sevmeyen biri olarak görüyorum.Olay şu ki bayram harclıgını biriktirir, birgun migrostan deli gibi cikolata alip (donerciden ekmek arasi doner bazen de) yolda tarticilik yapan dilenen cocuklara “ister misiniz” diye verirdim. Cok sevinirlerdi. Hatta kucuklerin basini filan oksardim. Sonra bi gun elimde migros torbasi geziyorum (İcinde milka toblerone filan var ama) yolda samimi bir arkadasimla karsilastim. Anlattim “Ben de varim” dedi. Ala ala dandik cokonat ve cukomiklerden aldi. Sonracigima iki cocuga yaklastik. Ben yanastim birine “ister misin” diye verdim. Sevindi hemen acmaya koyuldu filan. Tabi dunyanin en mutlu insaniyim. İcim rahat filan. Bu arada arkadasim fehmi yandaki cocuga cikolata uzatiyo “Al len.”): Hayatta bu kadar utandigimi hatirlamiyorum. İyi niyetli ama. Sozu suraya getiriyorum ki iyilik yapmak guzel birsey. İhtiyaci olanlara yardim etmek iyi birsey. Fakat herseyin bir adabi var. İyilikle , yardimla ilgili sohbetler agiz dalasina cevrildiginde insanligimdan utaniyorum yemin ederim. Yapmayin etmeyin.
bu yazıyı sen mi yazdın? hımm hiç sanmıyorum. tarzın değil bir kere 🙂
sizin çete üyelerine göre iki kişi aynı şeyi savununca sanırım sevgili oluyoröküz, möküz, gerzek artık iyice panayıra döndürdünüz, verin bakiim şu misketleri geçin artık şu tahtanın önüne herkes sizin yaptığınız abukluklara ah ne iyisiniz vallahi gözlerim yaşardı ayol deyip tezahurat yapmak zorunda mı, herkes sizinle aynı şeyi düşünmek zorunda mıBen araya giren dördüncü kişi olarak yiyecek bok bulamadım siz benim yerime stoklarınızdan tüketin artık bolca var sizde zira böyle her yere sıçtığınıza göre…Bir de sevgili minik ‘kitty’cim sen eskiden böyle terbiyesiz kelimeler kullanmazdın tam ağza biberlik olmuşsun onlar kaka annecim onları örnek alma, bozma kendini
Sürekli down olan hafif.org, sürekli evde olamayan down… ne olacak bu işler..Bi bakalım;Lütfen okuyunuz başlığıyla yazılan bir günlük ve günlük üzerine yazılan ilk günlüğüm başlıklı bir ahkâm. Ahkâmdaki anlatım tarzı, okuyan çoğu kişi tarafından aa bak sevişmek istiyomuş bu şeklinde falan algılanmış ama sadece yazılan günlüğün tarafımdan bu şekilde okunduğunu belirtmek için kullanılmış bir dille yazılmış bir ahkâm olmasından öteye bir anlamı yok. Yani ELOY’un yazdığı sözcükler benim tarafımdan bu şekilde anlaşıldı, sorun yazarının anlatımında olabilir, sorun okuyanın anlayışsızlığında da olabilir (bunlara aşağıda dönülecek) ama burada gayet sade, iyi niyetli bir yardım çağrısıymış gibi duran metinde bir şeyler var ve ben nedense buradaki çağrıyı sizin gördüğünüz gibi değil ahkâmımdaki gibi okuyorum, şeklinde derdini anlatmak isteyen bir ahkâm. Üzerine abazansın sen, Limk’e git, kaaveye git, zaten Şendana isimli kişi yüzünden bunları yazmışsın vs şeklinde hiç alakası olmayan yorumlar yapıldı diye önce alakası olmayanlardan başlıyorum, ilk önce söylemeliyim ki limkde kaaveden çok bu ilgimi çekmektedir, konu ille de aşk meşk ile ilşkilendirilecekse tek aşkım olarak her zaman kendisinin anılmasından yanayım. Konu bunlara dönüştürüldüğünde asıl noktadan uzaklaştığı için ve ben de yanlış anlaşılmış kısımları düzelteyim derken uzatmış olacağım için o kısmı geçelim ve günlüğe dönelim.Kahramanımız sokağa çıkar, fotoğraf makinasını eline alır, gördüğü acınası şeylerin resmini çekerken objektifine takılan bir görüntünün büyüsüne kapılır, görüntünün yeşil gözleri vardır, etkileyicidir ve fakat fakirdir ona yardım edilmeli kurtarılmalı vicdanlar rahatlatılmalıdır. Hafif.org isimli bir siteye iyi, kötü, saçma, doğru, yanlış bir şeyler yazan, yazacak olan ve okuyan herkes derhal seçilmiş kişi tavrına bürünüp hayat kurtarma operasyonu başlatılabilir. Yapılan bu şeyin son derece doğru, faydalı vs olduğunu düşünenler ahkâmları ile destek verir, arada bu iş için daha farklı yollar olduğunu yazanlar olur bunun sadece bir vicdan tatmini olmaktan öteye geçmeyeceğini belirtenler olur, bir kişi esprili bir yaklaşımla tanıdığı bir başka yardıma muhtaç insandan bahseder, bir kişi de bu ahkâmın ilk satırlarında bahsettiği sorundan (yazarın anlatımı ya da okurun anlayışsızlığı) kaynaklanan bir aksaklık vesilesi ile bu metni tamamen farklı bir metin olarak okur ve okuduğu şekli ile yeniden yorumlar. Ahkâmını göndermeden önce durur, düşünür. Neden bunu yapıyorum ben?Sarhoşluk ? (değil, burada rahatsız olduğum bir şey var benim, ayıkkafa ile de rahatsız ediyordu sarhoşken de ediyor ama sarhoşken yalnızca kalp kırmayayım kaygısından uzaklaşmış olmak bu paranteze eklenebilir ve görüyorsunuz gayet dürüstçe eklenmiştir.) artniyet? (Bunu geçelim. Benim bu konuda art niyetli olmamı gerektircek bir durum yok. Yeşil gözlülerden ya da çekirdekçilerden nefret etmiyorum yani. Kaldı ki artniyetli olmam ya da olmamamın çekirdekçi çocuğun geleceği üzerinde mühim etkileri de olmayacaktır diye düşündüğümden artniyet maddesini de rafa kaldırıyorum; siz tabi geri indirmek isteyebilirsiniz raflardan, buyrun engel olmayayım) Zekâ kanıtlama çabası? (Yok öyle bir şey. Zeki olduğuma inanmıyorum, müsterih olunuz lakin, aranızdan herhangi birinin zeki olduğuna da inanmıyorum. Dahası sizlerden birinin ya da benim çok zeki oluşumuzun hayatın geri kalanına ciddi bir tesiri olacağını da düşünmüyorum. Ne dahiler geldi geçti, klavye tırmalayan çağdaş insan olmaktan öteye gidemedik. Hem meselenin birilerinin zeki olmak ya da olmamak zorunda oluşu ile alakalı olduğunu da sanmıyorum. Öte yandan zeki olmak, bir web sitesinde zekice davranmak ve başka “zeki” ile başlayan cümlelerin de konuyla çok alakalı olduğunu düşünmüyorum. Kaldı ki sanırım bir web sitesi üzerinden ve araç olarak yalnızca yazıyı kullanarak gövde gösterisi yapmaya çabalamanın, özellikle de günlük şeklinde tabir edilen bir alanda yazmanın zeka ile bağdaştırılabilir bir yanı olduğunu sanmıyorum. Ha günlüğü yazan adamın adı ne bileyim mesela Kafka’dır o zaman her türlü gösteriye şölene dönüşebilir, dönüştürülebilir, bu ayrı. Hal böyle iken benim “hadi şu günlüğün altına, bana tuhaf gelen bir şeyler olmadığı halde varmış gibi davranarak sinirli bir ahkâm gireyim de zeka gösterisi yapmış olayım şeklinde düşünüp ağzımdan salyalar akıtarak ahkâm girmiş olduğumu sanıyorsunuz anladığım kadarı ile ki inanın sizin kadar ben de isterdim yazılmış herhangi bir günlüğe bütün benliğim sarsılarak iyi ya da kötü seviyeli ya da seviyesiz ama tüm benliğimle etkilendiğim için reaksiyon gösterebilmeyi. Bu ahkâmın başında bir yerlerde belirtilmiş olduğu gibi günlükde bir şekilde sevmediğim bir yan vardı, ve bunu belirttim, kesinlikle fazlası değil.Şimdi denilecek ki e bu ne biçim tarz. Bu, bu biçim bir tarz, yazış tarzımda sizi rahatsız eden ne kadar yan varsa günlüğün yazılış tarzında da beni rahatsız eden o kadar şey var diye o şekilde hissettirdiği için o şekilde ahkâm girdiren bir tarz. “Ben ve arkadaşım kelebek koleksiyoncusu duyarlılığıyla ilginç insan resmi toplarken bakın ne bulduk” duyurusu “hadi, bulduğumuz yeşil gözlü minik şeyi sevelim koruyalım besleyelim dibini sulayalım” anlayışı. “Lan bak çok acıdım, e madem de geliri fena sayılmayacak bir kent burjuvasıyım hazır, al lan cebimden bir haftalığını çıkarim verim git lunaparka atari salonuna falan diyeyim, aa ama ama yok bu fazla türk filmi Ekrem Bora’sı davranışı olur bunu yapmayayım hem ben parayı verirsem o gene çalışır bu da olmuyo boşa gider param çarpışan arabaya binmezse…” zevzekliği (bak bak gene kızdı down gene kusuyo) Bitti mi bitmedi. “Aslında para da vermeyin, bu çocuk mutlu olsun, derdim sadece budur, şimdilik öylesine kendi vicdanımızı sağlıklı bir şekilde orgazma ulaştırabilmek için bi iki parça bişiler gönderelim biz orgazm sigaralarımızı bitirene kadar o –mantıklı ve adam gibi bi çözüm bulamadık sadece vicdanlarımızı okşadık diye- eski hayatına geri döndüğünde, artık o hayata da sığamıyor gibi hissederse kendini, onu ilk gördüğümüz andan da daha mutsuz olursa bize ne. Biz ona, bir kaç hafta için, olgunlaşmış kariyerini yapmış hayatını yoluna koymuş insanların mutluluğunu verelim de sonra yeni bir fotoğraf yakalarsam ben yine bakarız” bencilliği. Amacım onu kurtarmak değil, demiş günlüğün yazarı. Amacın onu kurtarmak gibi durmuyor hakikaten sevgili ELOY, anlık birkaç gülümseyiş sunarak, şimdiki hayatından sana rastladığı andan öncekinden daha çok nefret etmesini sağlamak. Karşılığında kendini biraz daha huzurlu hissetmek. Bütün bunlar da beni bu günlükte rahatsız eden yanlar.Devam edelim. Şimdi de bu söylediklerim üzerine yeni bir tartışma başlayacaktır diye düşünüyorum. Ki en azından günlük yazarı “hayır ben öyle düşünmemiştim” diyip nedenlerini anlatacaktır. Bu da en mantıklısı en doğalı en olması gerekeni tabii. –tüm bunları yapmaya da bilir kendi seçimi elbette- olay genel hatları ile bundan ibarettir. Günlüğün bana çağrıştırdıkları doğrusunda verdiğim tepki budur, kesinlikle de geri dönüp editleyeceğim bir noktası yoktur. Tarzım kötü ise, daha önce günlük yazarının da belirttiği gibi başka günlüklerde de olduğu üzre ben ona zevzek derim o bana siktir der geçinir gideriz bunu çok problem yapmıyorum ama aslında şu şekilde garip bir yan var. Biz burada oturur günlüğün yazarı ile bunu tartışırız ben derim ki “bu yazı bana bunu çağrıştırdı” o der ki “hayır yanlış anlamışsın, o yazı, aslında bu anlama geliyor” (ha tarzımız biraz sert olur olmaz o başka konu) peki birkaç kişiye ne olmakta? Daha ilk ahkâmımı yazarken ve henüz o ahkâmımı yollamadan yazı sahibinden çok plumherbokaatlarımbenplum un hemen ortaya atlayıp öölediildeböölebidibibidibidibidibi diye laf kalabalığı yapacağına hemen ardından birkaç kişinin de aynı şeyi yapacağına nasıl emin olabiliyorum ve gerçekten de yollayınca nasıl aynısı oluyor, buna şaşırıyorum. Sonra plum diyor ki, “neden benimle uğraşıyorsunuz git bana bulaşanlara yalvar da seni aralarına alsınlar”, e ama sevgili plumprune her defasında hem ilk ortaya atlayan kişi olmayı seçip her seferinde de niye bana bulaşıyorsunuz yahu demek biraz tuhaf olmuyor mu? Hani perhiz? Hani lahana? Turşu? Hani bunlar? Sanıyorsunuz ki ideal insan, iyi insan efendi gibi insan, konuşulabilecek iletişim halinde bulunabilecek insan sizin söylediklerinize paralel şeyler söyleyen, sizin söylediklerinizin aksi yorum yapmadan altına evetevetevet yazan insandır biri aksini yaparsa dokunmayın plumpruna “sus, kes, saçmala, yapma etme bikbikbik…” bu bağlamda sanıyorum, özellikle de sizin gibi insanlarla, ki çok kalabalıksınız, aynı ortamlarda bulunduğumda –çok şükür ki çok olmuyor bu- evet kendimi son derece antisosyal hissediyorum. Eh plum demişken culdesac dememek olmayacağı için, sayın culdesac, belirtmeliyim ki önerdiğiniz linkteki anladın mı sorusunu, bütün bu yazdıklarımın ardından şu şekilde yanıtlayabilirim: Anlamadım, anlamıyorum anlamayacağım, bu tür bir saçmalığı anlamama hakkımı kullanmak hakkım vardır diye düşünürken, bu tavırları sevmeme hakkımı da sonuna kadar kullandığımı belirtmek istiyorum. Sayın kitty, belli ki ahkâmımdaki tarzdan en çok rahatsız olan sizsiniz. Yazacaklarım tahmin ettikleriniz üzerine olmayacak; siz bunları önceden yazmasanız da olmayacaktı ne garip değil mi? Hakkımdaki tespitlerinizi dikkatle okudum, bir duyarlı vatandaşımız fotoğraf makinası ile bir gün beni de ilginç bir görüntü olarak kaydedebilirse belki ne tür bir yardıma ihtiyacım olduğu konusunu herhangi bir sitede, duyarlı olmaya acıkmış, insanlarla paslaşarak çözüme kavuşturabilir ama bakın sizi bu kadar rahatsız eden tarzım, burada, açık açık ve altında sahibinin imzası ile birlikte durmakta, ben de şimdi öğrendim ki, burada süppper duyarlı kahramanı oynayıp özel mesajlarda insanlara bok yedirme isteği taşımıyor en azından ahkâmlarım. Ama yine de açık açık söylüyorum lafı dolandırmıyorum diye rahatsız ettiğim için sizi özür dilerim.Bir kez daha gördüğüm şudur ki, karşı fikre tahammül son derece azdır. Çoğunluğun baktığı pencereden bakmıyorsanız zeka gösterisi ile çok bilmişlikle fark edilme çabası ile ve başka bir çok şeyle suçlanabilirsiniz. Oysa ki ortada bir gösteri yoktur; belki gösteri izleme heveslisi bir takım insanlar olan bitene bir başka gözle bakabilen herkesi fark edilmek için saçmalıyor şeklinde teşhisleyip, reçete yazdığını sanıyordur.Merak ettiklerim de var. Bu büyük yardımseverliği öylesine bir hırsla omzunda taşımak isteyen herkes bunu neden görmezden geldi. Şehriniz uygun değildi yarım edemezdiniz, bilginiz yeterli değildi öğretemezdiniz vs tüm bunları anlarım ama buradaki o kahraman ahkâmlar orda neden yok, neden hafif uyku’ya da bravo şak şak helaaallll hafif buraya yumruk havaya yapmadınız ve daha mühim soru, neden ben bu öfkeli ahkâmları bu yardım çağrısına girdim de o yardım çağrısına ya da muhtemel başka yardım çağrılarına girmedim. Ekşi sozlugun her gun anasayfasında çıkan yardım çağrısına kıl olmadım da buna oldum. Site yöneticisinden mi çekindim ya da yoksa son zamanlarda gördüğüm yardım kampanyaları içinde en samimiyetsizi gerçekten bu olduğu için mi sadece buraya yazdım, neden başka noktalardan bakan insanları hımm dur bakim ordan nasıl gözüküyor diye bakmayı denemeden aceleyle cevaplamaya çabalamaktasınız vs vs vsEn kısa zamanda başka kampanyalarda görüşürüz. Mesela 10kg’lık omo ile 40 bin çocuk çorabı yıkayalım, ya da bir hafif kermesi düzenlerseniz, haberim olsun dantel falan dokuyup katılmak isterim. Sayın EhiçyakınolmamışsınızdırintiharabukadarLOY, bu kampanyanıza katılamadım ama kısmet bir dahakine artık, çek defterimi hazır ettim, küstah gazino patronu Ekrem Bora edası ile (tavrımı bir dahakine yabancılamayın, size yakın olsun diye) bekliyorum. Selam ederim…
cok tuhaf seyler olmus… konuyu desteklemiyorum ama konu ucmus… ozel mesaj teknolojisi neden konmus? desteklemek zorunda hissetmiyorum, ama neler olmus?… iki t-shirt, bes pantelon, onsekiz kitap ile bisey cozulmez gibi geliyomus. tasima suyla degirmen hic donmezmis, hazir para pek kolay yenirmis… kalici cozum lazimmis, bu yollar denenmismis…
Evet, tarzina sinirlenmistim, yollanan seyler cozumdur, degildir; ben elimden geleni yapma taraftariyim. Verdigin linkteki yardim konusunda yapabilecegim birsey yoktu zaten, o yuzden “ay ben de nasil yardim etmek isterdim ama sehrim ve bilgim yeterli degil” demedim vicdanimi rahatlatmak icin. O cozum degil, bu cozum degil diyerek insanlari hatun tavlamak amaci icinde duygusal pozlara yatan kisiler olarak gormek yerine, daha uygun bir dille anlatilabilirdi dusunceler sanirim. Daha yapici onerilere de acik oldugundan eminim ELOY’un, oysa hakaret iceren ilk ahkam seninkiydi sevgili down. “Butun vajinalar bana versin” tarzi bir ahkami her zaman girmek istedigin aklima gelmemisti, ickili olman iyi olmus. Antisosyalliginizle ilgili ilk durust aciklamayi da buraya yapmaniz enteresan, oysa ben farkli seyler saniyordum. Herseye “evet, cok guzel” deme taraftari olsaydim, senin ahkamina tepki vermezdim sanirim, nitekim sahsina karsi ne kinim var ne de gizli dusmanligim; senin bana karsi varmis, ogrenmis oldum. Karinca kararinca derler, ben olumlu yaklasmayi yegliyorum, daha once de bahsettigim gibi o kucuk yardimlar insanlarin hayatini renklendirebiliyor.Ben de seviyesizlesmisim, inkar etmiyorum; ancak yardim amaci ile yazildigina inandigim bir gunlugun altinda da “abazayim ben, bana versinler diyorsun sen” seklinde bir ahkam gorunce sinirlendim, “neyse” baslikli ahkamimda da celallenme sebeplerimi belirttim zaten. Bu konuyu uzatmanin anlami yok, hemfikir olmamiz da gerekmiyor; sadece sasirdim…
daimi birinci cevap merkezi sayın plumprune, öncelikle bir başka şahsa cevap hakkı doğuran cümleler yazıp akabinde herneyse keselim konuyu uzatmanın bir anlamı yok demeniz konunun daha fazla uzamasını sağlamaktan başka bir işe yaramıyor, umarım farkındasınız.Tarz.. son ahkâmımda yeterince açıklayabildim sanıyorum ama anlataMAMIŞIM gördüğünüz gibi anladın mı? anlamadın, sus bok ye otur tavrı içinde değilim, sizler gibi. ben yazdım ama doğru anlatamadım diye bir daha açıklayayım tarz meselesini biraz daha anlaşılır olmasına gayret göstererek. ahkâmın tarzı budur, evet hakaret vardır, yazarı ahkâmının sonuna kadar arkasındadır. zira az önce belirttiği üzre günlüğün tarzını da bir tür hakaret olarak görmüş, ve yazarken özellikle kırıcı olmaya çalışmadan yalnızca yazılmış günlüğün kendine hissettirdiklerini yansıtmıştır. Metni yanlış okumuş olma olasılığınızı tekrar gözden geçirin zira ilk ahkâmdaki “bana versinler” anlayışını bu günlükte birlikte şu kişisel blog siteleri merakından ötürü de söyledim ve fakat şimdi geri dönüp tekrar tekrar açıklamak aynı ahkâmları bir daha yazmış olmaktan fazlası olmayacak.Olayı döndürüp dolaştırıp bir şekilde kendinize bağlayabilme yetinize ise ayrıyeten hayran olduğumu belirtmek isterim. yine ne kadar uzun yazdıysam da bütün bunların sayın plumprune, size kişisel kinim olduğu için yazılmış olduğu hissine kapılmışsınız, rahat olunuz, sizi o kadar ciddiye almıyorum. Şimdi burda tartışılan bir yardım meselesi ve bunun tarzı iken sizin ilk bir kaç ahkâmınızdan sonraki ahkâmlarınızı dikkatli okuyan insanların göreceği tek şey ısrarla BENBENBENBENNNNNN demenizden başka bir şey değildir. tamam biz kainat (insanlar, böcekler yıldızlar falan bööle bayaa kalabalık yani) olarak plumprune u sevenler ve plumprune u sevmeyenler şeklinde olarak derhal ikiye ayrılıp ilgi bir şekilde sizin üzerinizde dursun isteriz ama, bazen haddimiz olmayarak başka şeylerden bahsediyoruz işte bağışlayınız.antisosyalliğim ile alakalı ilk dürüst açıklamayı burda yaptığımı ne biliyorsunuz (dahası ne malum bunun bir dürüst açıklama olduğu, orda bir antisosyalim ben deklarasyonundan ziyade sizin gibilerden kaçıyorum paniği var, belirtilir; antisosyalliği de bir tür hakaret olarak algılıyorsunuz gibi geldi öte yandan) ve diyorsunuz ya, ben olumlu yaklaşmayı yeğliyorum, ben de olumsuz hatta çok olumsuz yaklaşmayı yeğledim diye kıyamet koparmanıza lüzum yokmuş sonucu cıkıyor ordan da tekrar ediyorum ben eloya abazan dersem o bana siktir der, bir şekilde bir sonuca ulaşırdık ama, en başta siz buna fırsat vermediniz, tarafsız gözlerle bakıp daha eloy tek laf etmeden ne çok şey söylemek-cevaplamak girişiminde bulunduğunuzu incelerseniz, bu tespitimin yanlış olmadığını göreceksiniz kanaatindeyim.hemfikir olmak zorunda değiliz yaklaşımınız karşısında gözyaşlarımı tutamayarak yere düşürdüm efendim. gerçekten bu yazdığınıza işte sonuna kadar katılmaktayım, şaşırmanızı ise anlıyorum, ben dağarcığımdaki kötü kelimeleri gizli gizli kullanmadım, açıkca yazdım, özel mesajlarla arkasından küfür etmedim kimsenin, yüzüne (ya da yazısının altına) söyledim – yazdımdiyedir şaşkınlığınız. Herkese açık alanda kahramanı, mesajlarda saldırgan küfürbazı oynamak kolay sanırım, benim yaptığım iş ise biraz meşakkatli, en azından her defasında size uzun uzun izahat vermemi gerektirip, yoruyor….
sizin israrla olayi cirkinlestirmeye calismaniza anlam veremiyorum; kendi adima cevap veriyorum, direk bana soylediginiz seylere verdigim cevaplar onlar; rica ederim bakin ahkaminiza, sahsima hitap ediyorsunuz. Konu ile alakasiz olarak, ucunu donup dolastirip ben ve benim gibilere getiren sizsiniz, ben de kendi adima konusuyorum, gibiler kendi fikirlerini belirtirler, biz demem garip olur sanirim. Gecmise dair konulari acan sizsiniz, cevaplamak hata olduysa pardon; yilan hikayesine dondu zaten bu is. -Mesajlarla ilgili yorum yapamiyacagim, neden bahsettiginizi anlamiyorum.-Yazarin altina ahkam giren ve destek olmak isteyenlerden biri olarak maalesef size cevap vermis oldum; haklisiniz, bana bok yemek dusermis. Sus otur tavri mi demistiniz? Anlayamadim?Ben en iyisi su ahkamlarimi sileyim de burasi er meydanina donsun, yazar ile aranizda halledin sorunlarinizi, zaten dedigim gibi yakisiksiz cumleler kurmusum, silmek en akillicasi…
silmek falan üzerine şimdi düşünmedim ama umarım ahkâmlarınızı sildiğinizde ahkâmlarınıza verdiğim yanıtları da silen bir sistemi vardır yeni sitenin, zira bakınız son ahkâmınızda da ısrarla yanlış yorumladığınızı düşündüğüm bir kaç nokta olduğu halde yanıtlamayarak silme eyleminize kendi yaklaşımımla destek veriyorum ben de. bir şeyler kalmış kalacak olursa özel mesajla hallediniz halledelim vs ya da dağınık kalsın hiç problem değil.ve fakat zaruri açıklama: evet sadece küçük bir gönderme özel mesajlarda küfürbaz olma hadisesi, ve müsterih olunuz siz değilsiniz o küfürbaz, sizi zan altında bırakmışım gibi durdu ise özür dilerim, konuyu unuttum bile denebilir şimdiden kim o açıkla diyeceklere de gülücükler gönderip “o kendini biliyoooo” şeklinde bir ilkokul çocuğu yaklaşımı sergiledikten sonra, hiç mühim olmadığını da belirtip uyumaya çekiliyorum derhal.
silinmiyor sayin down, denedim ama olmadi; bu blogda hakaret iceren ahkamlarim icin ozur diliyorum, asiri tepki verdigimi kabul etmistim zaten. Gereksiz yere, sirf tartismak olsun diye lafazanlik etmek niyetinde degilim, fikirlerinizdir, saygi duyarim; ben merkezli bir insan da degilim, sadece bunu belirtmek isterim.
öncelikle özür dilerim bir anlık kızgınlık sonucu sert çıkışlarım oldu. ama bunun nedeni sana burada siktir git dememle aynıdır sevgili down. orada da olan beni tanımadan, hiç bir şey bilmeden hakkımda senin hikayen problemli diyebilmendi. hala beni tanımıyorsun ve hala hakkımda kesin hükümlere varabiliyorsun. eyvallah fikrimi, yazımı beğenmemiş olabilirsin. hatta daha önce yazdıklarım seni rahatsız da etmiş olabilir. bu ve benzeri bütün düşüncelere karşı da olabilirsin. bunu beyan edebilirsin de. ama bu benim hakkımda yorum yapabilme yetisi vermez sana.bu blogla ilgili olarak ben zaten İdil Elveriş‘e mail attım zaten merak ediyorsan. altına ahkam girmedim, gerekte görmedim. hatta burayı tekrar okursan kimseden ahkam girmesini istemedim. mail veya mesaj yoluyla irtibata geçmek istedim. aslına bakarsan bundan bir farkı yoktu benim demek istediğimin, bir dezavantajım ben direkt ana sayfaya gönderemiyordum yazıyı.konu gereksizce çok dağıldı. senin veya bir başka birinin art niyetli olduğunu düşünmedim hiç bir zaman. hala da düşünmüyorum. o çocuğu sevdim ben. bu gibi bir yolla onu kurtaramayacağımı biliyorum.-radyokafa- hatta şunu söyleyeyim o gün izmit sokaklarında zor durumda olan başka insanlarda çarptı gözüme. belki 80 yaşını aşmış yere kapaklanmış bir adam dileniyordu. o adamı görmem böyle bir düşünceye sevketmiş olabilir bilmiyorum. ama buna inan o çocuğu ben gerçekten çok sevdim, ona ve insanlara olan sevgim benim vicdanımı rahatlatmamdan daha büyük. konu lütfen daha fazla uzamasın, bundan duyduğum tek rahatsızlık o çocuğun bu tartışmada istemeden de olsa yer almasıdır. ben yeteri kadar söz aldım arkadaşlardan -teşekkür ederim Caner adına-. 15 haziranda gidiyorlarmış buradan. umarım en son gördüğümde gülüyor olur.saygı.
de burda yanlış anlaşılan ve abarttıkça abartılan şey şu; “eski hayatına geri döndüğünde, artık o hayata da sığamıyor gibi hissederse kendini, onu ilk gördüğümüz andan da daha mutsuz olursa bize ne.” demişsin ya down..=’bingöl’de depremde şoka giren bir çocuğu istanbul’a getirip, gezdirip gezdirip 1hafta sonra evine postalıyıp sonra da neden evden kaçıp buraya geliyorlar..’ yapmıyorsun ki.. bir insana kitap, kıyafet, biraz para, ya en basitinden simit bile almak bile bişeydir.. bu hayatını değiştirir, evet ama iyi yönde.. yani 2 gün sonra yemek bulamadığında “ulan bugün yemek bulamadık, o puşt bana yemek almıştı, karnımız doydu o gün, şimdi açım, allah kahretsin onu.” ya da “kitap verdi, okudum, hoşuma gitti de kitapları ezberledim, yeni kitabım yok, keşke hiç vermeseydi..!” demez asla.. ve keşke herkes geçerken bir düşünse bir bişey yapsa da bunlar azalsa.. azalsa..*bunları yapan, yapmayı düşünen bir insanın da “karı açlığından” yapacağını düşünmüyorum.. bunu sana yansıtmam; böyle bir iğrençliği millete kondurabildiğine göre ,sana göre, “yardım edersem, karılar da…” diye düşündüğünü düşündüğümdendi..*ve beğenilmeyen tarz değil, her ne olursa olsun o tarzının içine saygısızlığı katmış olman..
yani o günlüğe döndüğümüzde ahkâmları tekrar hatırlarsan söylediklerimin zaten direk senin şahsına değil bizzat bir çoğumuzun hikayelerimizin sandığımız kadar kusursuz olmadığına dayandırılarak yapılmış yorumlardı onlar. ve dönmezsek de burdan devam edersek;yazdıklarında bir nokta o kadar çok anlatmak istediklerime yakın bir yerdeki o yüzden sadece o kısımla alakalı yazacağım: şöyle ki, demişsin ya “buna inan, ben o çocuğu gerçekten çok sevdim” işte söylemek istediğim bu. öncelikle kesinlikle o çocuğu sevdiğine inanıyorum için rahat olsun inandığım şey insanları sevmemeniz değil insanları seviş tarzınızın ve hatta genel olarak bazen sevginin ta kendisinin bir insana ne kadar zarar verebileceği üzerine. dikkat çektiğim diğer yardım kampanyasında bile bu çok güzel bir şekilde tek ahkâmla ele alınmış aslında yani seveyim derken öldürüyorsunuz hatta -isteyerek, istemeyerek- o çocuğa hakaret de etmiş oluyorsunuz şeklinde bir derdim var anlatayım diye çabaladığım..ne zararı imiş dersen, şimdi kitty için susamlı simitin zararları içerikli bir ahkâm daha yazacağım orda değinmeyi düşünüyorum bu zarar konusuna da.
de burada yanlış anlaşılan ve abarttıkça abartılan şey şu; “eski hayatına geri döndüğünde, artk o hayata da sığamıyor gibi hissederse kendini, onu ilk gördüğümüz andan da daha mutsuz olursa bize ne” demişim ya kitty, işte onu derken ve hatta onu demezden önce de, her zaman, “bir insana bir şey almak bir şeydir, bu hayatı değiştirir” tarzı kendi içinde bile henüz okunurken bin kez çöküntüye uğrayan yaklaşımların çoğunu yapay bulduğumdan demişimdir. Yani aslında burada ısrarla yanlış anlayan ve abartıldıkça abartıldığını sanmaktan başka bir şey yapmayan belki de sensindir. Zira birkaç kitabın kazağın pantolonun ve dahası simitin bile bir hayatı değiştirebileceğine olan “saf” yaşamsal bağlarını zedeleyen kişi olmak istemem ama emin olabilirsin, simit aldığın kişi, simitini yedikten sonra “bir gün bir simit yedim ve bütün hayatım değişti” şeklinde bir hissiyata ansızın kapılıverip hayatının geri kalanını çalışıp didinip holding patronu olmaya ve kazandığı para ile sokak çocuklarına simit armağan eden dev bir yardım kuruluşu yapmaya adayarak geçirmeyecektir, ziyadesi ile ne yapmayı seçer biliyor musun, ulan madem ki birileri bana simit alıyor, dur biraz daha acındırık imaj yapayım da hiç çalışmama gerek kalmasın şeklinde bir yol seçer. (balık.. olta bla bla bla…) yani kitty, en basit anlatımı ile Hayır, simit kimsenin hayatını değiştirmez! hayat zaten susam ve hamurla çözülebilecek bir denklemden de oluşmamakta sanıyorum (ama down, ben onu örnek olsun diye.. yani.. pantolon olur kitap olur.. sen de taktın susama simite ühü..)Değindiğin diğer noktalara gelince, “karı açlığı” ve “tarz”ımın neden böyle olduğu hakkında yeterince yazdım, dilersen bir daha oku dilemezsen özet geçeyim, öyle acımaya böyle yorum.. zira tarz’ın içindeki saygısızlık kadar günlükte çocuğa yapılmış saygısızlıklar olduğunu düşünüyorum
TNT Ekspres’in her yıl düzenlediği kitap toplama kampanyası başladı. Temmuz sonuna dek devam edecek kampanyada toplanacak kitaplar Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği vasıtasıyla belirlenen;Orhangazi Lisesi / ŞANLIURFAMehmet Yağmur Lisesi / ADIYAMAN – BESNİYaylım Köyü İlköğretim Okulu / MARDİN – KIZILTEPEŞırnak Milli Eğitim Müdürlüğü / ŞIRNAK – MERKEZBozkır Sarıoğlu Yatılı İlköğretim Bölge Okulu / KONYA – BOZKIRFevzipaşa İlköğretim Okulu / ŞANLIURFA – BİLECİKCumhuriyet İlköğretim Okulu / TUNCELİ – PERTEKokullarına gönderilecek.İhtiyaç duyulan kitaplar:Çocuk Klasikleri,Çocuk Hikayeleri,Çocuk Romanları,Gençlik Klasikleri,Hikayeler,Üniversite Hazırlık Kitapları,Dünya Klasikleri,Psikoloji Kitapları,Öğretmen Eğitim Kitapları…TNT, BU KİTAPLARI KAPINIZA KADAR GELiP KENDİSİ ALIYOR. Yani yorulmanıza, vakit ayırmaniza gerek yok!444 0 868 numaralı telefonu arayıp adresinizi vermeniz yeterli.NeOkusam üyesi bir kitapsever olarak gereken ilgiyi göstereceğinizi umuyoruz.Not: Bu kampanyadan çevrenizi de haberdar etmeniz ümidiyle…
bireysellik iyidir,kollektif işlerin boku çıkar kanaatindeyim.dipteyim,sondayım,depresyondayım ama belki birilerinin hayatına ufak tefek gülümsemeler katabilirim,katabilir miyim?kendimi iyi hissetmek ya da vicdanımı rahatlatmak filan değil amacım,sadece tuhaf bir adalet duygusu,çocukça.kim ne derse desin,çok da “tın”evet.neler yapabilirim bi düşünmeye gidiyorum.
seni anlıyorum belki de hiç kimsenin olmadığı kadar. Özel eğitim krumlarında çalıştım, özürlü ve fakir çocuklar ile, senin hissettiklerini neredeyse hergün hissediyordum. fakat buradaki çocuk en azından aklı ile durumları anlayıp çözümler üretebiliyor, diğerlerinde zeka özürü de var, istismar ediliyorlardı. (cinsel+emek– benim fikrimce yapabileceğin en güzel şey, haftada ona 1 saat ayırıp, asla göremeyeceği şeyleri göstermek ve asla bilemeyeceği şeyleri öğretmek.işte yapılması gereken ve en zor olan şey bu. Ondan 1 saatte satabileceği kadar çekirdek al (sadece bu kadar, fazlasını değil) ve onu bir yerlere götür, otur konuş onunla, anlat, dinle.yapabileceğimiz en iyi yardım bu , para ve kıyafet çok daha önemsiz. Ona bu çürük dünyada anlamlı bir şeyler göster ki, gelecekte bir kapkaççı ya da çete elemanı olarak çıkmasın karşımıza. O zaman ne o seni dinler ne de sen onunla konuşursun.Tüm bu olanlar o kadar büyük, o kadar büyük bir suçun ürünü ki (global), sistemin yolu olan para ile çözümlenemez.
çocuğun önünde bu tartışmaların olduğunu, canlandırıyorum gözümde. ne kıymetsizim dermiş, hafife meze olmuşum dermiş, duyarsızlığınıza sıçıyım dermiş. kafası karışırmış, çekirdek almayacaksanız defolun dermiş köprümden…
Caner bana 15 haziranda gideceğini söylemişti. pinkfloyd ile 12 sinde gittik onu görmeye. başkası vardı yerinde. gitmişler.
GELİR YİNE UMARIM.