bildirgec.org

Binlerce,milyonlarca dolar harcanarak oluşturulan çok özel sergilenen kreasyonların bazıları yüzüne bile bakılmayacak çirkinlikte. Giysen giyilmez, sokakta dagıtsan kimse begenmez, ama almaya kalksan paran yetmez. Bazen ipin ucunu kaçıran modacılar asla üste giyilmeyecek kıyafetleriyle milyon dolarları kazanıyorlar.Haute Couture olarak özel tasarlanan bu koleksiyonlar seri olarak üretilmez.
Onlardan biri Christian Dior her yıl sergilediği Haute Couture koleksiyonlarla çok konuşulan Dior bu anlamda rakipsiz gibi.(2009 Dior Haute Cuture video)

dior creation

Dior’un her yıl çıkardıgı bu acaip kıyafetleri ,ayakkabıları sergileyen mankenlerin dışında kim giyer bilinmez ama,Giymenin cesaretten öte rüküşlük gerektirdiği kreasyonlarıyla ünlü bir diğer marka ise Christian Lacroix , tasarımcıların hayal dünyalarını zorlayan giysiler gerek renkleri, aksesuarları gerekse onları taşıyan mankenlerin makyaj ve saçlarıyla defileyi tam bir karnavala dönüştürüyor.

http://www.maniacworld.com/fat-man-and-a-horse.html

İnternet üzerinde bir çok dilde oynanabilen iSketch oyuna başlar başlamaz kendine bağlıyor.Yan ekranda çizilen şekillerden o kelimenin anlamını buluyorsunuz , sıra size geldiğinde ise çizdiğiniz kelimenin anlamı bulununca puan kazanıyorsunuz.Farklı kategorilerde oynanabilen oyun ingilizcenizi ya da diğer dillerdeki gelişiminizi arttırabilir.

İTÜ Radyosu‘nun playlisti iyiymiş, bakalım çullanınca encoderları göçücek mi?

Zamazingin adı Bluetoo. 200 m alanda cep telefonlarına reklam mesajları gönderilebiliyor. Alışveriş merkezlerinden büyük ilgi göreceğe benzeyen bu alet sayesinde, kampanyalardan ve indirimlerden müşterilerini haberdar edebilecekler. Cihaza isim bulma konusunda cimri davranmış olsalarda bir Türk firması tarafından icat edilmesi gurur verici.

teknosohbet.tv sitesinde Radikal Gazetesi teknoloji editörü M. Serdar Kuzuloğlu ve Sabah Gazetesi teknoloji editörü Timur Sırt’ın bir nevi cenk&erdem beyler gibi hergün yeni bir bölümle teknoloji üzerine sohbetlerini, ürün incelemelerini anlatan çok hoş bir video sitesi. blog kazanında bahsedilmiş.hafifte de birşeyler var. Bölümlerin görüntü kalitesi oldukça yüksek olduğu için, yüksek hızlı internet bağlantısına sahip olursanız videolar daha hızlı yüklenir. cem yılmaz sohbeti de var. 🙂

Ödemelerin iki güne yayılması sebebiyle kafamız karıştı. Dün ödemeye başladığımız rakamlar ile bugün ödememiz gereken rakamlar arasında $1.1 ila $0.1 arası bir fark oluştu (1 günlük gelirleriniz). Hesaplarınıza yatan paranın e-mail ile gönderilen rakamdan miniskül bir miktar az olduğunu göreceksiniz. Herkes için bu farkları not ettik. Bir kaç gün içinde farkları pillikasanıza geri koyacağız.

bu rahatsızlık yüzünden çok çok özür dileriz. işlemleri hala elle yaptığımızdan hata yapabiliyoruz.

Bir diğer haber de şu: mali müşavirimizin maliyeye danışması sonucu sizden kesmemiz gereken stopaj rakamının %19 değil %17 olduğu ortaya çıktı. netekim bu ay %17 kestik. Geçtiğimiz aylarda yaptığımız kesintileri de hesaplayıp yine pillikasalarınıza geri ödeyeceğiz. Bu güne kadar yatırdığımız miktarın %2’si gibi bir geri ödeme bekleyebilirsiniz.

iPod‘u biliyorsunuz, apple’ın yeni şık mp3 çalıcısı. 5GB’lik bir gezer HDD işlevi de görüyor. Bir de mac dünyasında programlar windows’daki gibi install edilirken binbir dizine binbir dosya yazmadıklarından, bir mac’te çalışan bir programı kopyalamak gayet mümkün. İşte bu iki bilgiyi birleştirince ortaya başka güzellikler de çıkıyor. Wired’daki bu haberde kulağında iPod ile bilgisayarcı dükkanında dolaşan bir çocuğun, pıt diye iPod’unu takıp MS Office (500$) dizinini olduğu gibi iPod’a kopyaladığını gören bir adamın yaşadığı dehşet anlatılıyor.

Hollanda’lı denizci Jacob Roggoveen 1722 yılında, Şili kıyılarına 3000 km uzaklıkta bir ada keşfetti. Polinezya adalarının doğusunda bulunan bu adanın yüzölçümü 180 km karedir. Adaya ayak basıldığı gün paskalya günü olduğu için, adaya PaskalyaAdası adı verilmiş.Şili’ye bağlı Paskalya Adasının ilginç bir gizemi var.Adada bulunan dev heykeller olmasa, buranın daha önce hiçbir medeniyet görmemiş olduğuna inanılır. En az 12 metre yükseklikte ve 50 ton ağırlığındaki taş heykeller burada kaybolmuş bir medeniyetin habercisi sanki.Adada tapınak,bina,çanak,çömlek gibi herhangi bir yaşam belirtisi yok.Fakat çok sayıda volkan kayasından yontulmuş heykeller var.Bunlardan bazıları yere yatmış ,bazıları da dövmeli insan büstleridir.Heykellerin hemen hepsi gizemli bir şekilde adaya doğru bakıyor.Tarihçiler bu gizemli heykellerin gizemini araştırdıkça hayretleri daha da artmış. Çünkü adada çok sayıda insan, hayvan ve kuş heykelleri de buldular.Ağaç heykellerin üzerinde dünyanın hiçbir yerinde kullanılmayan ve kimsenin okuyamadığı yazılar vardı. Bu heykellerin , oraya nasıl geldiği, kimlerin ne zaman yaptığı hala bilinmezler arasında. Bugün orada yaşayan yerli bir halk var.Her yıl yüzlerce turist ağırlayan bu adanın geçmişiyle ilgili bir takım görüşler olsa da bunlar teoriden ileri gitmiyor.Ve ada gizemini hala koruyor.

Biz bu boş gündemlerle oyalanmaya mı çalışıyoruz? Ya da bürokrasi içindeki koltuk oyunlarına toplum olarak araç mı edinilmeye çalışıyor! Nasıl düşünürsek düşünelim. Tutturmuşlar ” Kocaeli Vali’sine Gebzeli Sanayiciler’den Mercedes marka otomobil alınmış… Buna öncelikle kimin cesareti olabilir! Şaşkınlığa bakın siz koskoca bir ilin valisi olacaksınız ve göz göre göre bir aracı rüşvetmiş gibi üzerinize alacaksınız… Vali buna göre açıklamasını da yapmış “Ben bunu kendi üzerime almadım, valilik adına aldım ve demirbaşa kaydını yaptırdım”. Yok Sanayiciler Vali’ye her ay 6 bin YTL maaş veriyormuş vs… Bunlar zaten senelerdir olan şeyler. Senelerdir diyorum. Çünki valiliklere araba alımı veya mal alımı konusunda bankalar bile yarış içinde. Niçin derseniz sebebi şu. O ilin mülki idare amiri olan kişi karar verir valiliğin ödeneklerinin ( maaş ve diğer ödenekler için tutulan para) hangi bankaya konulacağı ile ilgili. Ve bunun için ihale açılır. Nitekim valilik hizmet içn kendilerine en mantıklı gelen seçimi yaparlar bunlarda işte valiliğe demirbaşa geçirilmek sureti ile araba alımı vs… Ama dikkat çekiyorum “demirbaş” a geçirilmek sureti ile! Sanayicilerden maaş alıyormuş… Her ildeki Organize Sanayi’lerin yönetim kurulunda o ilin milki idare amiri üye konumundadır. Bu kanunlarda mı geçer ya da tüzüklerde mi bilmem ama kanuni birşeydir. Bu parayı da kendine almak ya da valilik özel idare bütçesine almak o valinin insafına kalmıştır ki bundan bize ne! Gündem nasıl meşkul edilebildi bu kadar anlayabilmiş değilim. Benim tek aklıma gelen şey bir tepki yaratılmak istenmesi… Sanıyorum ki o valiyi ya oranın sanayicileri veya siyasetçileri istemiyor ya da başka bir işler dönüyor. Yoksa Türkiye’nin 81 ilindeki aynı durum niçin gazetelere manşet olmuyorda bu oluyor…
Ki göreceksiniz bu olayın arkası kesilmeyecek. Arkasından çok daha fazla bir durumu peşinden getirecek. Bence bu bir hazırlık evresiydi. Hadi hayırlar olsun…