Sen bana ne çok yakınsın ne de çok uzak.Koyduğun tüm mesafelere rağmen yüreğimdeki en önemli yere sahipsin. Seni sığdıramıyorum içimde..Reflekslerimize hakim olamadığımız o ufak adımlarla daldık hayatına. Bir erkeğin gerçekten büyüdüğü tek an “baba oldunuz” u duyduğu anmış ya, nokta olduk bizden önceki yaşantının bittiği paragrafa ve üç yaprak yeşerdi büyük aşkının arzusunda.Babasına aşık bir kızın ona benzeyen bir beyefendiden başkasıyla pek mutlu olamayacağını duyardım küçükken, şimdilerde anlıyorum bazı şeyleri. Kimseye ihtiyacım yok, pekala yalnız da yaşlanabilirim, duvarların eskiyişini seyretmesem de kutu gibi evimin kendi zevkimle döşenmiş salonunda koltuğuma gömülüp istediğim müziği dinleyip istediğim kitabı okuyabilirim. Ayakkabılarımı içeriye girip öyle çıkartabilirim hep kızdığınız gibi. Ama hayatımın her aşamasında gizli bir soru zihnimin kapalı kapıları ardında yüzsüzlüğüyle bekledi, bekliyor ve bekleyecek. “acaba o ne düşünürdü”.. Senin düşünce ufkun, senin zekan, senin güvenilirliğin ve affediciliğin tüm kavgalarımızı ve anlaşmazlıklarımızı bir çırpıda süpürüyor zihnimden. Hep sana ters düşüyorum sanma, her tezat lamba sana bir basamak daha .. Evet, yavaş yavaş benimsiyorum ben bir sürgünüm.. Hiçbir gruba, hiçbir genellemeye, hiçbir zümreye, takıma şuna buna ait değilim ve belki de bu tek tabanca, bu muhalefet canavarı seninle yükseltti zihnindeki dalgaları. Artık her şeyle dalga geçebiliyorum. Senin güvenini kaybetme ihtimalini düşündüm de şimdi, korkunç bir kaza gibi yaralardı hayatımı.“içi trilyonlarla dolu bir kasayı kilitlemeden sana emanet ederim” denilen güvenilir bir komşusun. Etrafın ne düşündüğünü evlatlarının mutluluğundan öncelikli gören bir zihniyetin içinde yetişip aynayı ters tutan insansın. Bir insan çamurlardan geçip gider de nasıl daha da parlar aklım almıyor. Plansızca isteklere katılımsızdın hep. Bizse hep heyecan yaratmaya meraklıydık hayatlarımızda ve hep ters düşüyorduk seninle tam da bu noktada. Gözlerindeki kızgınlık ve “ben sana ne demiştim” ifadesini anlamamak inan mümkün değil :)Hatırlıyorum “bu eve ağabeylerin bile hayvan getiremedi, o kediyi eve sokarsan git kendine kalacak yer ara” diyen bir generalin kılıcını elinden alıp eve kediyi ilk getirişimdeki o yüz ifadeni. O sert duruşunla iç dünyandaki değerli sandığa ne kadar tıkıştırsan da, başını çıkartıp nanik yapan kırılgan insanıSebeplerin ve sonuçlarınla yalnız başına hesaplaşmana katılmak, seni senden tanımak daha iyi anlayabilmek tek istediğim. Belki de buna izin vermediğin için kendimi sana hiç doğru anlatamadım, yansıtamadım. Her tanımaya, tanıtmaya gelişimde cesaretimi kırdın, yoksa ben mi cesaretten yoksunum ki?!! Ama anlıyorum ki bu da senin bir oyunun. Sana dair çözemediğim öyle çok şey var ki, kızını çok sevdiğin için mi bu çektiğin perde. İnsanlar birbirlerini çözdükleri zaman tuhaf bir şekilde birbirlerinden uzaklaşırlar, hep yakınlarında kanat çırpacağım galiba.Sevgi ve ilgi bekliyorsun kendi “sevgi ölçülerinle” her babanın çocuklarından beklediği gibi. Hayatımda güvendiğim tek insansın. Kimsenin yokluğu kalmaz bir gün içimizdeki mezarda, ama seni kaybettiğim an kayıp şehirde kendimi ararım.Seni seviyorumlara ne kadar da tutuk kalmışız böyle. Kadın erkek ayırt etmeksizin söylemek hüner değilmiş. İçimdeki seni seviyorumları artık ertelemiyorum. Sende erteleme baba. Kahkahalarımın satır aralarında yitip gitmiyor gerçekler, bana hep öğütlediğin gibi nereye gidersem gideyim sırtım duvara dönük olacak.Tüm gücümü dünyanı aydınlatmak için harcarım, ama bu enerjiyi de senden aldığımı unutma..
yorumlar
nasıl güzel geldi bu yazı anlatamam…
süper..kendisi de okudu mu / okuyacak mı?
muhteşem bir yazı dejavu88….kopanisti’ye katılıyorum, diğer taraftan bakan bir açıyla olsa da:)çok güzel çok…yüreğine sağlık.tüm babaların günü kutlu olsun. bilin ki, özellikle kızlarınızın hayatında çok özel yeriniz…çatışmalar çok olsa da, o perdenin arkasında gizlenen inanılmaz bir hayranlık var size karşı…ve istisnalar kaideyi bozamadan sürüp gidecek bu hayranlık…tekrar kutluyorum tüm babaları.dejavu, harikasın, yine söylemek istedim:)
aldım mesajı ben çilek, kızım olursa çalışacağım ders hazır artık 🙂
dejaaa, babam okudu bu yazıyı, bu sayfayı açmış bırakmıştım, oturmuş yerime okuyor..çok enteresan bir tesadüf oldu gerçekten..bütün kız çoçukları yaşadı mı bilmiyorum, ama ben yaşadım..çoçukken herşeyimi anlatabildiğim babamla aramızda söylenmemiş sırlar çoğaldıkça çoğaldı..babamın elinin ne ara bıraktım bilmiyorum ama şimdi yeniden tutamıyorum..babam benim için çok güçlü bir gölge, bazen gözümü alan güneşin önüne geçen bazen, güneşin kendisini benden alan..
okumadı henüz arrogante, okutmalı mıyım bilemedim doğrusuçilek, güzel insan ne hoş süpriz bu böyle:)Sayfalarca yazası geliyor insanın, babalar ne kadar değerli toprakmış meğersem hayatımızın engebeli coğrafyasındaabs, hele bir de önemli bir işe imza atmışsındır, için için mutlu olsalarda çıtları çıkmaz ya o hallerine ölüyorumTeşekkürler kop
Bugünü gülme günü ilan ediyorum
ben dünya gülme günü ilan ediyorum..daha şaşalı olsun:)
şaşalıda neyse artık:)
-Doktor beni morga mı götürüyorsunuz?—Evet.—Ama ben daha ölmedim ki…—Olsun biz de daha gelmedik
BABAM VE BEN* 4 yaş : Babam her şeyi biliyor.* 5 yaş : Babam çok şeyi biliyor.* 6 yaş : Benim babam, senin babandan daha çok şey biliyor.* 8 yaş : Babam galiba bazı şeyleri biliyor.* 10 yaş : Babamın gençliğinde, her şey çok farklıymış.* 12 yaş : Aslında, babam bu konuda hiçbir şey bilmiyor.* 14 yaş: Babama kulak asma! O, artık çağ dışı kaldı.* 20 yaş: Babam bu konuda az da olsa bir şeyler biliyor. Ama o yaştaki insanın bu konuda bir şeyler bilmesi normal zaten.* 30 yaş: Bu konuda babamın fikrini alsak iyi olur. O kadar deneyimli ki…* 35 yaş: Babama sormadan hiçbir şey yapmasam iyi olacak.* 40 yaş: Acaba babam bu konunun nasıl üstesinden gelirdi? Ne kadar akıllı ve deneyimli bir insandı.* 50 yaş: Meğer babam her şeyi biliyormuş…
etkileyici bir yazı…
uzun zamandır okuduğum en güzel yazı. benzer hisleri okumak huzur veriyor.
@dejavuu, bütün babaların okuması lazım.. ellerine sağlık çok güzel bir yazı olmuş..
teşekkürler kelebekpuella eş duygularla bir paydada buluşmak ne ala..akonim babama okutmalı mıyım bir zarfın içinde pek karar veremedim
baba kız olayı bambaşkadır, duygu selidir, sağol dejavu yazın için.babamı çok seviyorum bu arada…
Kendi Babam icin bir yazi yazacak olsaydim, bundan gayrisini ben de yazamazdim heralde. Yaw tüm Babalar mi böyle acaba???Yazi mükemmel ötesi Deja, eline saglik…
@xNicox, sen hiç değilse böyle olma..
Nasıl yani:)
sevgisini belli eden, çocuklarını şımartan babalar
ilişkileri iyi olan bir baba ile kızın mutlulukları, açıkça görülüyor bu yazıda..Süper..
Bence herşey ölçülü olmalı akoni, tabii çocuğun zihin yapısı ve babanın kendini yetiştirme tarzı önemli rol oynuyor burada. Sevgiden şımaran bir budala olmak istemezdim.Niko ölçülü davranmalılar babalar, istediğin zaman özgür bırakıp istediğin zaman sıkı yönetime almamak gibi..
pbk ve mak teşekkür ederimpbk satır aralarını atlamıyorsun
Bazen satır aralarında uyur, kalktığımda daha bir benimsemiş olurum..:)Beğendim yazını..
@dejavuu, tabiki söylediklerin doğru herşey karaında olmalı. Ben eski babalar için dedim. Nefes aldırmayan, gözleri hep üzerinizde olan babalar. Çok arkadaşlarım vardı ki baba diyince ödleri kopardı.
Bilmez miyim.Psikolojik sorunların çocukluktan başladığını bilmemenin bilinçsizliğinde, kızını haftada 2 defa tuvalete kapatan bilirim..!
Babam makyaj a çok karşıydı, ilk sürdüğüm ruj, kalıcı ruj du hani silsen de çıkmayan..:))
@dejavuu, gerçi şimdi ki babalar gerçekten harikaa
@pbk, artık babalarda makyaj yapıyor
Bizimki birşey yakışsa da söylemez yakışmasa da, tuhaftır hiç yorum yapmaz:)Mini etek fobisi var
akoni:))evet sokak sürmeli erkek dolu muhakkak içlerinde baba olanlarda vardır. Hatta benden çok küpesi olan bir arkadaşım var.
haklısın Akoni, saç boyatanları ve peruk takanları da var ama pek doğal durmuyor.
artık bayan kuaförlerinde erkeklere de yer var.
hayvan kuaförleri bile çıkmış geçen öğrendim (ne alaka dej)
uzun zamandır var..Bu gün yolda, köpeğiyle aynı desen fular takmış bir adam gördüm..Konuyla alakası pek yok ama dur bağlayayım,Evladı olmayan bir adam, köpeğe, insan muamelesi yapmış..
akşam eve gelirken hint fıstığı aldım 100 gram, yine bir alakası yok nerden aklıma geldi bilmiyorum ama babam çok sever (bu iyiydi dej, ses etme)
:))
çağrışımlar diyeceğim ama o kelimeyi de sevmiyorum. net bir sınırı yok böyle şeylerin. diyebileceğim; bir gün yatıp ertesi gün değişik uyanıyorsun, ve bu değişikliği kız çocuklarında ilk fark eden babalar oluyor, sessizce. mesela yıllar yılı hemen her pazar balığa çıktığın insan, ilk defa senin o balıklara ağladığını fark ediyor, sen de zaten bunun için ilk defa ağlıyorsun. panikliyor ve yutkunuyorsun. fark etmiş ve fark edilmiş olmanın tedirginliği ile belki saçma salak gülümsemeye çalışıyor, belki kıpırdamıyorsun. ilk defa kaşlarımdan 3-4 tel aldığımda gözlerim yere bakarak evde yürürken yine ilk babamın fark ettiğini yıllar sonra bildim. ilk içtiğim akşam eve geldiğimde bendeki bira kokusunu ilk o aldığı halde, bunu seneler sonra öğrendiğimi bildim. bunun sonu yoktur. yazarak anlatmak her zaman zordur 🙂
Puella, artık paylaşma zamanı..
emeğine sağlık bilader güzel yazıı..
Rica ederim amca
Sevgili proksimaNe diyeceğimi şaşırdım, kelimeler birbirine girdi ve tutulmalara bir yeni eklemeyi de sözcük tutulmasıyla yapmak istiyorum.Herşeyi öyle ince analiz etmişsiniz ki, “evet evet” nidalarıyla okuduğum yorumunuz gözlerimin vanasını açıverdi. Ah çocukluğumun tutkusu süper baba ve müzikleriyle yeni türkü.. tam yerine yakışan karikatür ve evin bir köşesinde kestirmekte olan kedimin kulaklarını çınlatışınız..Teşekkürler dost…. nereye koydum selpağımı
Buna cok güldüm:)
abla pardon yaaağız alışkanlığı bilader lafıkusura bakma..:)
dejjjjjj.. yazın aracılıyla babama seslenmek istiyorum” canım babam, çok çabuk ayrıldın aramızdan. yaşayacak çok şey vardı beraber. kıymetini bilecek yaşa gelememiştim bizi bırakıp gittiğinde. torunlarını sevebilseydin, ellerinden tutup parka gezmeye götürebilseydin keşke. onlara benden gizli çikolata şekerleme alabilseydin, arada yaramazlıklarını görmezden gelip bana karşı kayırabilseydin. oğlanı -tosinom- kızı kıvırcığım- diye sevseydin. onlar da seni benden ananenlerinden dinleyerek değil kanlı canlı görüp ellerinden öpseydiler güzel olmaz mıydı? ne vardı bizi erkenden bırakıp gidecek? çok mu aceleydi oralarda işin? seni çok özlüyorum canım babam… iyi ki rüyalar var… yoksa nice olur du halim?TÜM BABALARIN GÜNÜ KUTLU OLSUN. HAYATA, EŞİNİZE ÇOCUKLARINIZA SIKI SIKI SARILIN LÜTFEN… ÖNEMLİSİNİZ UNUTMAYIN…
Lorienn, nutkum tutuldu..Tüm dileklerin, temennilerin gerçek olsun dilerim.Seni çok seviyorum arkadaşcım
El-Fatiha
tüm yokluğu derinden hissedilen babalar için.
herkese merhaba.sonunda başarıyorum yorum yazabilmeyi.lakin henüz tutamıyorum :(dejavuu yüreğine sağlık.gözlerimin kırmızı kırmızı olmasını sağladın.şikeyetim yok.henüz yazı da gönderemediğime göre buraya yazayım bir iki dize.babama…ne ettimse yokluğun dolmadı:yaramı tuz ile yamadım kapanmadıyüreğimi kan ile suladım hayat bulmadıcan inat etti BABA!can inat etti çıkmadı.öksüzlüğüm hak değil çekilmezyüce Allah’ın takdiri isyan edilmezbilirim üstelik bağırsam da fayda etmezkestim dilimi artık istese de söyleyemez…uzun bir şiir dostlar..belki bir gün tamamını paylaşırım.yüreğine kalemine sağlık yeniden.
Hedefe ulaşmanız temennisiyleteşekkür ederim, çok içten bir tebrik..
Hayatta Ben En Çok Babamı Sevdim
senin gibi bir kızım olmasını isterdim, ama kediyi eve sokması konusunda bilemiyorum:))tuy dokmeyen kedilerdense izin verirdim,her yere tuyunu bırakanlar beni bıraz kızdırıyor:))