Kim arar söyle kim arar,vefasız olanı kim arar,seni bir gün görmesem,içim yanar…Bu eseri bir çok sanatçıdan dinlemişizdir. Biz şimdi Muazzez Ersoy’dan dinleyeceğiz.1958 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Hatice Yıldız Levent çocukluğunu Kasımpaşa’da geçirdi. İlk ve ortakuluda Kasımpaşa’da okuyan Muazzez ortaokul dönemlerinde tezgahtarlık yapıyordu.
Muazzez Ersoy
Tezgahratlıktan kazandığı para ile annesinin gençliğinden beri hayali olan sanat müziği söylemeyi kendisi gerçekleştirmeye çalışıyordu. Annesi müziğe fazlasıyla ilgi duyan bir insandı. Muazzez o dönem ustlarından İrfan Özbakır ve Baki Duyarlar ile musiki dersleri görüyordu. Daha 16 yaşında olmasına rağmen kısa süreli bir evlilik yaşayacaktı. 2 sene süren evliliğinden bir çocuk dünyaya getirmişti. Oğlunun adını Ender koymuştu. Eşinden ayrılır ayrlılmaz müzik derslerine tam gaz devam ediyordu. Çok azimli ve kararlıydı.Muazzez diğer meslektaşları gibi süt panayırlarında,düğünlerde başlamamıştı şarkı söylemeye. Güzel bir başlangıç yaparak dönemin ünlü gazinosu İstanbul Pembe Köşk Gazino’sunda başlamış hemde assolist olarak çıkmıştı sahneye.Her sahne aldığı gece kendisini dinlemeye gelenleri adeta mest ediyordu.Hedefi büyüktü Muazzez’in TRT Ankara Radyosu‘nun açtığı sınava katılmıştı ama başarılı olamamıştı. Bu başarısızlık onu yıldırmamış aksine daha çok destek verici nitelikte olmuştu.TRT ile kavuşmak istiyordu Muazzez. Ankara Radyosu şeflerinden Cahit Ünyayla ile çalışmalara başladı. 1990 yılında TRT’ye bir deneme daha gerçekleştirdi gönderdiği kendi yorumu olan eserlerden 6sı onaylanmış ve artık Ersoy televizyonlardan seslenecekti sevenlerine.Kısa sürede Elanor Plak’tan 2 albüm yapmıştı. İlk olarak Seven Olmaz ki adını verdiği albümü ardından Herşeyim Sensin ile iyice tanındı ve sevilmeye başlandı.
Seven Olmaz Ki
Muazzez’e plak şirketleri teklif göndermekteydi ama Ersoy kararını vermiş Raks Müzik Yapım ile çalışacaktı.”Sizi seviyorum” diyen Ersoy çok beğenildi. Bu albümde Selçuk Tekay ve Özkan Turgay ile birlikte çalışılmıştı. Ardından hemen plak şirketinide değiştirerek bir albüm daha çıkarttı. “Sensizlik Bu” ismini verdiği albümü Neşe Müzik Yapım’dan çıkmış ve satış rekorları kırmıştı. Ersoy’u artık herkes dinliyor ve bir sanat müziği sanatçısı olarak kabul ediyordu.Muazzez müzik çalışmalarına Ali İhsan Kısaç ile devam ediyordu artık.
Taçsız Sanat Kraliçesi
Muazzez Ersoy artık müziğin taçsız kraliçesi olarak anılıyordu. Ardından kendi müzik yapım şirketini kurdu. Levent Müzik adıyla kurulan şirket ile Nostalji çalışmalarına başladı. 1995 te Nostalji 1 piyasaya sürüldü. Büyük ilgi karşısında 96 da Nostalji 2,97 de Nostalji 3 çıkmıştı bile.1998 de bu Nostalji’ler aşırı ilgiden dolayı yok satmaktaydı ve Ersoy bir ilk yaparak Nostalji 4-5-6 olarak çıkartığı 3 albüm,sevenlerine müthiş bir müzik ziyafeti veriyordu.Bu 3lüler de çok tutulmuştu. Nostalji 7-8-9 ve Nostalji 10-11-12 olarak devam etti ve Nostalji 10-11-12 son albümü oldu.
Nostalji Serisi Son Albüm
Son Dönemden Notlar:İlk olarak ülke çapında 30 ilde birden konser veren Kadın Türk Sanat Müziği Sanatçısı olmuştur. Binlerce kilometre yol katederek stad konserleriyle yaklaşık 600.000 kişiye seslenmiştir.Son 10 yıla rekorlarla giden Muazzez Ersoy en çok klip çeken sanatçı ve 13.000.000 luk bir satış ile de en çok albüm satan sanatçı olmuştur.Ersoy kurduğu Levent Müzik ile adeta bir sanat müziği arşivi oluşturmuştur. 50.000 üzerinde eser barındıran arşiv en kapsamlı sanat müziği arşivi olma ünvanınıda elinde bulundurmaktadır.Yakın zamanda kendi internet sayfasınıda kuran Ersoy bu bağlamda da ilk olmuştur.İnternet sayfasına ulaşmak için tıklayınız.Muazzez Ersoy Süleyman Demirel döneminde Devlet Sanatçısı olarak görevlendirilmiştir. 2005 yılında ise Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği tarafından iyi niyet ünvanı alan dünyada 9 kişiden biri olmuştur.Benim beğendiklerim arasında “Sevemedim Kara Gözlüm” yorumu yer almaktadır. Eminim herkesin dinlemekten sıkılmayacağı bir Ersoy bestesi vardır.Kurduğunuz hayalleri,duaları yeminleri,nasıl unuturusun beni,gözlerime bakta söyle…Muazzez ERSOY
yorumlar
muazzez abacı – bülent ersoy kırması ismi ile nostaljik duyguları sömüren, kötü yorumuyla bir çok şarkıyı tanınmaz hale getiren bir insan bence kendisi. ayrıca kendisine ait bir tek şarkı bile yok aklıma gelen. (sitenin açılışındaki şarkıdan kopya çekmek yok) poşet kahve misali 3’ü bir arada albüm yapan ve kendinin olmayan şarkıları içeren bu paketin içindeki kasetlerden bir tanesini de halka ücretsiz vererek gönüllerde taht kurmuş. breh breh breh…
yinelemek istiyorum biyografilerini ya da tanıtımlarını yaptığım sanatçıların göbeğime imza attıracak kadar hayranları değilim sadece genel olarak sanat hayatlarını anlatıyorum. Biraz süslemiş olabilirim :)Muazzez Abacı ve Bülent Ersoy kırması gibi algılanması normal,o dönemler çok yaratıcı menajerler yokmuş yani sanatçılara ya tatlıses ya gürses ya da şenses diyebiliyorlarmış. Yadırgamamak gerek…
hiç sevmem..
Culture Orange, paylaşım için teşekkür ederim.ben seviyorum…
Iki oruk yapip saclarini embesil gibi iki yana atip turk filminden ozenti kliplerinden sonra nefret ettim kendisinden..Konusma sesi de oldukca itici..Sanatina bir diyecegim yok ama daha dogal olabilir, bir sanatci olarak..
bende dinlerim kendisini graftoncun. Doğallığı konusunda bir şey diyemem. Hiç klibini izlemedim ayrıca konuşma sesi diye bir tabiride ilk defa duydum :)Neyse artık…
Hiç sevmem
bende
yapmacık bulurum.
günahım kadar sevmem. nostalji serisinin uzayıp sömürü haline gelmiş olması da cabası.
kiminle evlenmişti bu,adam aşıktı hani sonra boşandı ondan.O geldi aklıma
ismet ozhan