Hep böyle derler, ilkokuldan başlayarak. “Made in Britain”dı izlediğim film. Çocuk, her türlü suç işleme eğiliminde ve sosyal “düzeltme” programına sokuyorlar bunu. Gelip geçen her türlü sosyal çalışan da kayıtlara göre oldukça zeki olduğunu, bunu boşa harcadığını söylüyor. Fakat sonunda çocuk evrak dolabını açıyor…(bu arada çocuk dediğim de Tim Roth yani senaryo icabı 16 yaşında olsa da öyle çocukluk bi tarafı yok)

Evet, çocuk dolabı açıyor ve kendi dosyasını buluyor. Hakkında yazılan bütün yazılara şöyle bir bakması yetiyor. Herkes herhangi birşey umulmayacak bir adam olduğu konusunda karar birliğine varmış zaten. O da evrakların üzerine işeyip çıkıyor. Amaç da bu pırlanta gibi çocuğun zekasını topluma faydalı bir işe yönlendirme değil, sadece efendi gibi süpermarkette kasanın başında durmasını sağlama. Tabi ki bütün hayatı boyunca da, zekasını kullanması için eline geçecek fırsatı bekleyecek.

Sonra teker teker düşündüm, bütün okul hayatım boyunca bana bunu dediler. Hatta dersine nerdeyse hiç girmediğim ve ilk sınavından 58 aldığım Fizik hocası bile bir ara beni durdurup aynı şeyi söyledi. Zekiyim ama neden derslere katılmıyorum. Sonuçta, kaldım ve zeki olmamasına rağmen derslere katılanlar geçtiler.

Ve serseriliğe başlayıp karakollara gitmeye başladığımda da arabaya koyan adamdan, komisere kadar herkes bunu tekrarladı. Pırlanta gibi çocuklardık, akıllıydık, neden sokakta içiyorduk? Barlarda ve ya evlerinde içenler pırlanta değildi, karakola da gitmiyorlardı. Pırlanta gibi çocukların ne işi vardı karakolda, bir aklımızı düzgün kullanmayı öğrensek. Ama o zaman da pırlanta olduğumuzu kimse söylemeyecekti. İşte bu dünyada pırlantalar nasıl yerlerde sürünüyor gördünüz… ha-ha

Zeki mi? Ben mi? iltifat ediyorsunuz…

Bu yazıyı bir sloganla bitirmek istiyorum ama olmuyor.

“İŞEYİN EVRAKLARINIZA!”
ya da
“BAŞKA BİR DÜNYA MÜMKÜN”
olabilirdi ama hiçbiri yetmiyor. Günlük konuşmalar bile bi ton yalandan ibaret ve başka bir dünya çok uzakta…
Ee? Böyle sıkışıp kalıyorum işte. Zeki olsaydım belki bir yolunu bulurdum. Ama hepsini boşuna harcamışım zaten. Aha! sloganımı da buldum:

GENÇLİĞİNİ HARCAMAK, ONUNLA HİÇBİRŞEY YAPMAMAKTAN İYİDİR!(yeğdir)