Gölyazı köyünün muhteşem etkilerinden sonra kendimi sahillere vurmak istedim ille kafamı müzik sesleriyle ağrıtmam, plajda deniz ve kum tadını çıkarmam lazımdı, akşamları da içki ile midemi ve karaciğerimi muhakkak yormak gerekiyordu yoksa tatilin tadı çıkarmıydı, bunların plajda üstsüz turistlere bakmak, kız tavlamak, akşam barda yeni birileriyle tanışmak gibi şeylerle hiç ilgisi yok inanın, tamamen dinlenme isteği:)Tek başıma ilk tatilimdi bu sohbet edecek bir arkadaşsız, memnun etmeye çalışılacak bir sevgili yoktu bu sefer tek tabanca vurmuştum kendimi yollara, tatilim geçen seneki gibi aşk dolu olmayacagı gibi kavga dolu da olmayacaktı, yiyip içip yan gelip yatacaktım.Gölyazı gibi anlatılacak bir yanı yok gittiğim yerlerin, birer günlük kıyı beldelerini ziyaret işte, Kaş’ı Bodrum, Çeşme gibi ünlü ve paparazzilerin kalabalıgından, pahalılıktan sıkılanlar için tavsiye ederim, tam bir dinlenme yeri hatta oradan en yakın Kalkan’a gidilebilir küçük şirin pansiyonlar, harika deniz, sakin barlar tam dinlence yeri. Bodrum bölgesine de uğradım ama içine girmedim Torba’da kaldım.Bu arada bir de arkadaşım oldu bu tatilimde, adı :Lizbet nasıl yazılır bilmiyorum ,kendisi Danimarka’lı .Evet bu tatil bilançosu: Bir kız arkadaşbir salamlı sandviç zehirlenmesiTorba’da gürültüden uzak iki günGölyazı’da üç muhteşem geziKaş’ta 12.Likya-Kaş festivali ( Tam bir kültür festivaliydi ,Operalar,sergiler,tiyatro,ney konseri,şiir gecesi,bale) Alıştıgımız tatil beldesi festivallerinden çok farklı ve güzeldi, sokağa saçılmış kulak tırmalayan müzikler ve çıplak kızlar yoktu, herkes dinlediginin, izlediginin tadına varıyordu, çeşitli yarışmalar(kano ve yüzme) , konuşmalar gerçekten çok şaşırdım ve beğendim. Haziranın son haftası yapılıyor bu festival denk gelmek benim için büyük şanstı doğrusu. Disko hayal ettim ama festival hepsinin önüne geçti tavsiye ediyorum.