Hayalleri yaşından çok fazlaydı.”Çadırda bile olsa okuyacağım bu okulda demişti” paslı ranza ve dolapları gösteren ailesine.İlk defa o zaman girmişti bir yatakhane binasına.Sevmişti çünkü hayallerini ancak burada besleyebilirdi.Ve sonunda artık ailesinden uzakta oradaydı.Bir de hemşerisi vardı gelirken tanıştığı.Sonradan öğrenmişti ki aynı gece doğmuşlardı aynı hastanede.Tevafuk muydu?Tamamen.Okulun ilk günlerinde iki yeşil göz için attı kalbi aniden.Sordu birilerine kimdi ve neydi.Kimse bilmiyordu.Çünkü sessiz sakindi.Gösterdiği kimse yakışıklı dememişti.Ama neden? O yeşil gözlerin sahibi nasıl olur da yakışıklı olmazdı.Hayır işte yakışıklıydı.O sadece o iki yeşil gözün sahibini sevmişti.masumca ve çocukça bir sevgiydi.Aylar sonra sesini duydu.Ne güzel sesi vardı.Nasıl duru nasıl dingin.Kendi de öyleydi ya zaten.Bir dahaki sesi yine aylar sonra duyacaktı.Ve hala kimseye göre yakışıklı değildi.İyiki değildi.Zevksiz damgasını da yemişti.Olsun.2 yıl geçti.Hiç konuşmadan bir selam bile almadan iki yıl baktı sadece.Yürüdüğü yollardan yürüdü,sınıfına girip sırasına değemedi sevgisinden,saygısından.Değseydi zaten ölürdü heyecandan.Onunsa hiç haberi yoktu kendisinden.Adını bile bilmiyordu belki.Belki hiç farketmeyecekti koridorun köşesinden aceleyle dönerken çarpışmasalardı.Daha bir bağlanmıştı bu çarpışmadan sonra ona.Sanki aralarında bişeyler başlamıştı.Bütün arkadaşları biliyordu artık O onundu.Zaten kimsenin de göz koymaya niyeti yoktu.O da hissediyordu.Bir gün olacaktı.Ama demişlerdi ki ” o kimseye bakmaz.Onun tek aşkı futbol.Kızları görmez ki kız arkadaşı olsun.” Biraz rahatlamıştı biraz da utanmıştı böyle birinden hoşlandığına.Ah Yeşil…Adı yeşildi artık.O akşamüstü hava bir başkaydı sanki.Bir başka batıyordu güneş.Batarken göz mü kırpmıştı ne?Evet bu gece o gelecekti okula.Yatılı arkadaşlarının yanına gelecekti.Güneş bunu söylemek istemişti galiba.Dualar etti güneş doğru söylemiş olsun diye.Çünkü maça gitmişti yorgun olur gelmezdi.Beklerken akşamı karnı acıktı.Yemekhane kapanmadan yetişmeliydi.Sıraya geçip yemeğini aldı ama yiyemedi.Gördüğü hayal miydi gerçek miydi? Evet gerçekti.Yeşil gelmişti.Midesinde uçuşan kelebekler yetti doymasına.Aldığı yemeği bir arkadaşına verdi.İçine doğuyordu bu aralar.Yakalanmaya başlamıştı bakarken.Demek ki o da bakıyordu ki yakalanıyordu.O akşam bu akşamdı galiba.Çok sevdiği hemşerisini de aldı yanına.Görebileceği bir yerde oturdular.O da ne?Yanına bir arkadaşını çağırdı.”Hadi” diyordu arkadaşına “gitmeliyim hadi söyle” .Ne söyleyecekti ki ,kime söyleyecekti?Tutmasalar düşüverecekti şimdi.Ona mıydı?Tam o dakika yanlarına doğru gelmeye başladı o arkadaşı.Kızın yanındaki hemşerisini çağırdı.Tamam kesin o da sevdiğini söyleyecekti.”Ben de gelsem” dedi kız.”Hayır” dedi Yeşil in arkadaşı.Saatler gibi geçen sadece 5 dakikadan sonra hemşerisi yanına geldiğinde yolunda gitmeyen bişeyler olduğu her halinden belliydi.Can hemşerisi ayakta duramayacak kadar yorgundu.Sanki dağların taşıyamayacağı yükü yüklenmişti bir anda.Hemen sordu kız-ne oldu?…-yeşil..-ne olmuş ona…-seviyormuş..-ne..-Çok seviyorumuş ölesiye..-Kimi..-BENİ……………..İkisi de anlayamadı gözlerinde yaşların hangi an boşaldığını.Oysa o gece yıldızlar ne güzeldi.Yere mi inmişti ne şimdi hepsi.İkisi de inanamadı.Hani sevmezdi kimseyi hani görmezdi gözü.Kalp acısını ilke kez o zaman hissetmişti.Bunun için mi buluşmuştu hemşerisiyle bu okulda.Bunu yaşamak gerektiği için mi?”Kalbim acıyor” demişti ağlarken kendi kendine.Neyse artık mutlu olma vakti geçmişti.Sıra mutlu etmekteydi.Sevgi zaten mutlu olmaktan öte mutlu etmekti,bunu bilirdi.Yeşili sevdiğine kavuşturma vaktiydi şimdi.Yaptı da.Ama olmadı.Bir süre sonra Yeşille yapamadı hemşerisi.Yeşilse kara sevdalardaydı.Yıllar sonra akıl hastanesine yattı Yeşil.Kara sevda ona iyi gelmemişti.Yanındaysa bir ailesi bir de hemşerisini sevdiği kız vardı.”Kalbim acıyor” dedi birgün kıza.Böyle olmasını istememişti ki kız.”Nolur Allahım” dedi.”Al ondan bu acıyı”.Biliyordu kalp acısı beterdi….Büyümeden önce bunu öğrenmişti.Zaten bu hissettiği son aşk zerresiydi….