web 2.0 daha yeni yeni rayına oturmaya başlarken bi’de başımıza web 3.0 kavramı çıktı. Web 2.0 ücretsiz bilgi paylaşımının yeni adı. Kullanıcılar yazı, görüntü, “”video””, “”fotoğraf”” ve “”mp3″”‘lerini dünya çapında yayımlama fırsatı buluyor. İşte bu yüzden “”myspace””, “”youtube””, “”flickr””, “”facebook”” gibi siteler çok popüler. Paylaşım grupları web 2.0’ın başarısının sırrı belki de. Kullanıcılar daha fazla içerik göstererek daha fazla popüler olma yoluna gidiyorlar, daha fazla reklâm gösterimi anlamına da geliyor bu. (bkz “”digg””) ayrıca yaratıcı olmak zorundalar çünkü kullanıcılar “”google”” aramasında sonuçların ilk sayfada gösterimine dikkat ediyorlar. Hem ikinciyi kim n’apsın?

Peki bu web 3.0 yapısı ile her şey kökünden değişebilir mi? “semantik ağ” ya da çok bilinen adıyla web 3.0 üretim, tüketim, pazarlama, finans, aklınıza gelebilecek hemen her alanında olan bütün değişikleri doğru algılayıp ona göre bunları sağlam bir temeller üstüne oturtabilir mi? bu “”semantik”” kavramı bir konudaki değişiklikleri algılayıp ona göre başka bir konudaki değişikleri yönlendirecek. Yani her eylem bir diğerini etkileyecek. (kelebek etkisi)

Akıllı Sistemler ya da yapılar önceden programlanmış olduğu komutlara göre tepki gösterecek. İnsanlar artık bilgiyi yalnızca akıllarında tutmuyorlar bilgisayar destekli olarak sunulan sistemlere kopyalayacak. Hangi bilgilerin nerede faydalı olacağını kişiler kendileri belirleyecek. Kişisel bilgilerden çok kişileri yaratıcılıkları önem kazanacak. Mağaza –müşteri ilişkisi gibi. Sadık müşterilerin nelerden hoşlanıp hoşlanmadığına, hangi ürünleri ya da markaları tercih ettiği bilgisayardan bir tık ile öğrenilebilecek. Bilgi çağının temsilcileri olarak artık her şeyi kişiselleştirilebiliyor. Bunun en güzel örneği havayollarında yaşanıyor. Diyelim ki ben yemek yemek istemiyorum tercihlerim çok farklı ama yanımdaki yolcu ile aynı fiyata uçuyorum. İşte bu da değişebilmeli, değişiyor. Açılış sayfanızı kendinize göre düzenleyebiliyorsunuz. Nasıl ki herkes kendi evini kendi zevk, bütçe ve tercihlerine göre düzenliyorsa internet biçimlerinizi de kendi istekleriniz doğrultusunda düzenlemelisiniz.

web 2.0
web 2.0

Artık yeni bir çağ başlıyor herkes tekdüzelikten kurulmalı. Web 3.0 ‘da arkadaşlıklar sosyal ağlar ile otomatikleştirilmiş olarak geliştirilecek. İletişimin kopmaması için elektronik kutlama mesajları gönderilecek. Bilgi depolarına olan ihtiyaç günden güne artmakla birlikte insanlar yine bu konuda hizmet faydası gördükleri yerleri tercih edecekler. Kullanıcılar özgürleşme çağını yaşıyorlar ve nostaljik web 1.0 aslında bir deneme sürümünden ibaret olduğu çok açık. İnsanların internet alışkanlıklarını google’dan önce ve sonra olarak ayırmak gerekli çünkü google, sadece internetin yapısını değiştirmekle kalmadı kullanıcılara yeni fırsatlar, özgürlükler sundu. Kullanım alışkanlıklarımızı ciddi biçimde değiştirdi. Dijital çağı son sürat yaşamaya çalışıyoruz ( her ne kadar youtube sık sık kapatılsa da) internet televizyonu kendi “klip kültürünü” oluşturdu ve kullanıcılar da deyim yerindeyse bunun bağımlısı oldu, ama severek tüketiyorlar. Bazı yasal sınırları zorlasa da kullanıcılar için ilgi çekici bir ortam olduğu şüphesiz. Yine burada da özgürlükleri kısıtlamaya çalışıyorsanız kullanıcılar hemen o yasaklara karşı alternatif yolları bulmakta gecikmiyor, buluyor da.

Kabul etmek gerekir ki, İnternet’te sansür diye bir şey kabul edilemez bazı olgular hariç ki gerekiyorsa yapılmalı da. İnternet özgür bir ortam diyoruz ama çocuk pornosunu bununla nasıl açıklayabilir(sin)iz ki? Bu özgürlük falan değildir ve yasaklanmalıdır. Biz insanoğlu her şeyi akıllı yapmak adı altında kendi zevklerimize göre dönüştürmeye bayılıyoruz; akıllı telefonlar, akıllı evler, akıllı buzdolabı vs. vs.Gelecekte veriler tıpkı azınlık raporu filmindeki gibi olabilir mi? Emin değilim. Televizyon çıktığında radyoyu öldürecek deniliyordu radyo hala ayakta ve dinleniyor. İnternet bu ikisini de öldürmeyecek.

gelecekte veriler muhtemelen internetteki sanal sabit disklerimizde yer alacak ve “”microsoft office”” gibi bilgisayarımızda yüklü olan vazgeçemediğimiz programlar sorgulanabilir hale gelecek. Bunların yerini çevrimiçi uygulama modellerinin alması muhtemel gözüküyor ve bu sayede internet kendine özgü ticaret ve şirket modelleri ortaya çıkarıyor. Birinin boşluğundan bir diğeri faydalanıyor. Erişilebilirlik, düşen fiyatlar, artan rekabet ortamı, bağlantıların sürekli hale gelmesine neden oluyor. istediğiniz yerden kalite kaybı olmadan TV izleyebilirsiniz. Bu TV’lerin sonunun geldiği anlamına gelmiyor elbette insanoğlunun hep daha fazlasını isteme içgüdüsüne dayanıyor. Teknolojik değişimler günlük hayatımızı inanılmaz etkiliyor.

Posta, telefon, video, TV izleme alışkanlıklarımızı da kökünden değiştiriyor. TV kumandasında bir sürü düğme var belki ileride ufak boyutlu bir kumanda olabilir çünkü ihtiyaçlar doğrultusunda eğer ben sıklıkla 5 kanalı izliyorsam diğerlerine ne gerek var. Elbette bu başka programları izleyemeyeceğimiz anlamına gelmiyor. Bunun en güzel örneklerinden “”digiturk””, “”joost”” ve d-smart. Artık TV izleme alışkanlıklarımız bu yöne doğru kayıyor (bkz. acun ve digi reklâmları) ve gelecek burada. Web 2.0 da kazanan kitleler oldu. digg.com ve facebook.com gibi. Potansiyel zengin yatırımcılar eskiden web balonunun patladığı günlerdeki gibi geleceği olmayan(!) oluşumlara para akıtmaktan çekinmiyorlar. Müşteri her zaman haklıdır, ne diyelim. konuyla alakalı olarak;* web 3.0’a hazır mısınız?* web 3.0* Anlamlı web* herkes web 2.0’dan bahsediyor.* web 2.0 logoları* Kamu 1.0 Beta’da kalmışsa Web 3.0 gelmiş neye yarar?