bildirgec.org

kelebek etkisi hakkında tüm yazılar

Kader , Check up ve Fasulyeden Hayatlarımız… ( 2 )

firatocal | 10 August 2010 12:42

uzun lafın kısası… chek up mühim konu bence… ablama katılmıyorum… ocağın altını kısmak , yada düdük öttüğünde ocağın altını kapatmak benim yaptığım… dedim ya garanticiyim biraz… elimden gelen ancak bunlar… bu arada zeytin yağlı bol domatesli sulu sulu ekmek bana bana yenecek fasulye ne giderdi şimdi… bir de yanında kuru soğan…

yaşamlarımızda böyle birşey… yaptıklarımız onları lezzetli kılmak için çırpınışların ötesine geçmiyor… daha doğru bir ifadeyle ne kadar yırtınsak da geç(e)miyor… kader denilen şeyde sonuçta bir şekilde bir şeylere yeniden ve yeniden acıkacak olmamız…

son noktayı yaşadığımız her anı sanki son dakikalarımızmışçasına yaşarak geçirmemiz gerektiği düşüncesinde koyarak bitiriyorum egeye karşı akşam sahil sefamda… son bir kere daha denize girerek sahip olduğum tüm güzellikler adına Tanrı ‘ ma şükrederek gidiyorum kaderim olan beni mutlu mesut ve bahtiyar eden ailemin yanına…

yürüken Peygamber efendimizin ” sanki yarın ölecekmiş gibi öbür dünya ve sonsuza dek yaşayacakmış gibi bu dünya için yaşa ” sözünü hatırlayarak iç geçiriyorum… ilk kısmını pek takmadan ne de güzel beceriyoruz ikinci kısmı…

Kader , Check up ve Fasulyeden Hayatlarımız… ( 1 )

firatocal | 10 August 2010 12:02

rüzgarım yatmış , eşim keyifsiz olduğu için benimle gelmemiş , tek başıma günü geceye döndürmek üzere akşam serininde sahildeyim… egeye karşı akşamın cılız ama iç ısıtan ılık ışınlarıyla kumsal şekerlemesi yapıyorum… dertsiz tasasız bir deniz keyfi…

ne mümkün… şeytan dürtüyor bir kere… ahbaplarımıza denk geliyor ve başlıyorum sohbete… sohbetlerim beni geçmişimin acı hatıralarına götürüyor bu akşam…

Sağlıktan bahsederken konu kalp krizinden kaybettiğimiz babama ve konuştuğum ablanın yakın bir zamanda kanserden kaybetmiş olduğu eşine geliyor…

babamı 1995 yılının son demlerinde ikinci krizinde kaybetmiştik… ilkini atlatmasına rağmen ikincisinden kurtulamamıştı… hep en pis ve en acımasız olanı ikincisidir derlerdi… inanmamıştık , ama en acı yoldan yaşayarak öğrenmek zorunda kaldık… sohbet ettiğim ablam da eşini kanserden 8 ay gibi çok kısa bir süre içerisinde kaybetmiş…

konu dönüp dolaşıp hastalıkların erken teşhisine geliyor… check up ları tartışıyoruz… zamanında eşinin doktor yüzü görmeyen son derece sağlıklı birisi olduğundan bahsediyor… her 6 ayda bir check up ını yaptıran , hasta ise ilaçlarını son derece titiz bir şekilde hiç aksatmadan kullanan birisiymiş rahmetlik abimiz… babam da ilk krizinden sonra malülen emekli olmuş , daha sakin ve düzenli bir hayatı seçmişti… ama herşeye rağmen ikinci krizin onu alıp götürmesinden kurtulamamıştı…

konuştuğum ablam bütün bu olup bitenlerden sonra , doktora gittiğini ve kendisinde ne var ne yok anlaşılması için check up yaptırmak istediğini söylemiş… doktor , ablamın konuşması bitince kanserin ve kalp krizinin çok nankör hastalıklar olduğunu , tüm kontrolleri yaptırsa bile iki gün sonra bu hastalıkların ortaya çıkmasıyla birlikte hayatının allak bullak olabileceğini söylemiş… o da hayal kırıklığı içinde çıkmış gitmiş doktorun yanından…

ben biraz garanticiyim… elimden gelenin sadece bunlar olduğunu bildiğim için herşeye rağmen check up yaptırmaktan vazgeçmeyeceğimi söyledim… ama sonunda herşeyin bilinmez kör sağır ve dilsiz bir kaderin parçası olduğuna da ikna olduğumu da eklemeliyim… sadece bu sohbetim değil , önceki benzerleri de aynı türde hikayeleri içeriyor…

her şey dönüp dolaşıp beni bu dünyadaki sayısı belli nefes sayısına getiriyor… Tanrı ‘ nın bize verdiği vade doldumu ötesini ne tıp ne de mucizeler üzerine eklemiyor…

Web 3.0: İnternetin geleceği

wanadooo | 11 May 2008 09:16

web 2.0 daha yeni yeni rayına oturmaya başlarken bi’de başımıza web 3.0 kavramı çıktı. Web 2.0 ücretsiz bilgi paylaşımının yeni adı. Kullanıcılar yazı, görüntü, video, fotoğraf ve mp3‘lerini dünya çapında yayımlama fırsatı buluyor. İşte bu yüzden myspace, youtube, flickr, facebook gibi siteler çok popüler. Paylaşım grupları web 2.0’ın başarısının sırrı belki de. Kullanıcılar daha fazla içerik göstererek daha fazla popüler olma yoluna gidiyorlar, daha fazla reklâm gösterimi anlamına da geliyor bu. (bkz digg) ayrıca yaratıcı olmak zorundalar çünkü kullanıcılar google aramasında sonuçların ilk sayfada gösterimine dikkat ediyorlar. Hem ikinciyi kim n’apsın?

Butterfly Effect- Kelebek Etkisi

toz66 | 16 April 2008 16:00

Bilim Kurgu filmlerinin vazgeçilmez ögesi sanırım geçmişe gidip gelebilmek veya geleceği bilebilmektir. Geçmişe gidip birçok olayın geliişimini değiştirebilmek… Filmimiz Kelebek Etkisi de bu temayı başarılı şekilde işleyen nadir filmlerden bir tanesidir. Eric Bress ve Mackye Gruber’ın yönetmenlik koltuğunu paylaştığı filmde Asthon Kutcher başrolü başarılı bir şekilde üstlenmiş diyebilirim. Yani ortaya merakla ve hayranlıkla izleyeceğimiz bir bilim-kurgu / gerilim tarzı film çıkmış…

Evan Treborn, çocukluğuna dair anılarını kafasındaki unutkanlık kara deliğinde kaybetmiş bir çocuktur. Küçüklüğünde yaşadığı acı verici olaylar onun geçmişini unutmasına sebep olmuştur. Fakat o, psikolojik danışmanının da önerisiyle günlük tutma alışkanlığı kazanmıştır. Günlüğünde, yaşadığı her şeye yer vermiştir… Artık bir üniversite öğrencisi olan Treborn eski eşyalarının arasında bu günlüğünü bulunca okumaya koyulur fakat kendini bir anda sebebini anlayamadığı bir şekilde geçmişte bulur. O an bu anı defteri aracılığıyla geçmişe yolculuk edebileceğini farkeden Treborn geçmişte yaşadığı bazı şeyleri değiştirmek isteyecektir. Ama Treborn ne zaman geçmişte bir şey değiştirse, bu değişikliğin bugünde ani ve korkunç sonuçlar doğurduğunu görür. Her denemesinde başarısız olan Treborn, Kayleigh ile mutlu olabileceği bir gerçek zaman dilimine gidememektedir. Belki de o zaman dilimi hiç olmayacaktır…

Sizin Top 10 Listeniz ?

necronamber | 14 April 2008 09:45

1.Bir rüya için ağıt (Requiem for a Dream)

Bu filmi ilk izledim zamanı hatırlıyorum da etkisinden uzun bir süre kurtulamamıştım. Yönetmen Darren Aronofsky Pi sayısı filminden sonra ikinci filmi 2000 yılı yapımı olan requiem for a dream konusu ve müziği ile ön plana çıkmıştır. Özellikle müzik Clint Mansell tarafından ve Kronos Quartet tarfından derlenmiştir.