bence fotoların gerçek olmaları mümkün,fakat bence aslolan bunları içten ya da dıştan kontrol edenlerin uzaylı e.t. olmadıkları.1-1,5 hafta önce gazetede çıkan bi haberde hitlerin zamanında bavyerada atölyeler kurdurduğu ve uçan daireler üzerinde çalışma başlattığı yazılmıştı,bütün bunları birlikte değerlendirip öyle yargıya varmak gerek.ayrıca bir zamanlar tgrt’de şimdi ise cnbc-e’de yayınlanan x-files dizisinin topladığı reyting de polisiye olmasından daha ziyade bu konuya halkın gösterdiği ilgiyi anlamayı kolaylaştırıyor.cnbc-e istanbul hariç diğer şehirlerde kablolu yayın kapsamı dahilinde olduğunu da belirtmek de fayda var,buna rağmen insanlar izlemek için kıvranıyorlar.internetten satışlarda da dizinin sezon bölümleri rağbet oldukça rağbet görüyor
ufo tasarımlarındaki 1960 esintisi dikkatlerden kaçmamalı,.. biraz daha füturistik tasarımlar bekliyoruz bizden gazilyon ışık yılı ilerideki zuzaylı dostlarımızdan,…
Benim de bu minvalde anlamadığım birşey var, onu sorayım. Uçandaire denilen aracı yapmak ve onunla galaksiler geçmek için insan oğlundan -onun az çok doğru sonuç veren bir hesabı vardır ama- diyelim ki 100.000 yıl daha ileride olmak gerekmiyor mu? Ama yine de 60’ların ufo’ları ile 90’ların ufoları arasında kesin bir tarz farklılığı var. Vulkan uygarlığı bu kadar maymun iştahlı olamaz herhalde?
Birde nedense hep uçan daire fotoğrafları var. Bunlar dünyaya ”abi bi görünüp gelelim” diye mi geliyorlar? Neden yere ayak basan bir uzaylının fotoğrafı yok?
birinin bana gece uyunması gerektiğini söylemesini beklerken flash tv’de sirius “uzay araştırma merkezi”nin daimi sözcüsü haktan bişey beyin bi programına rastladım. orda türkiye’de çekilmiş acayip bir video gösterdiler. karadeniz’de bir yayladan çekilmiş ve tamamen yurdum insanının şaşıran, korku duyan seslerini de barındıran bir video. her zamanki gibi yuvarlak tabak gibi bir cisim beklerken dakikalarca ağaçların arasından parlayan şeyi seyrettirip arkadan gelen “uşağım doğru çek şunu” diye kamerayı kapma yarışına giren karadenizli arkadaşların seslerinden sıkılıp tam kanal değiştirecekken “lan lan lannn havalanıyo!” bağırışlarıyla kendime geldim. görüntülerdeki araç bildiğimiz ufoya hiç benzemiyordu. amorf bi yapısı vardı, neredeyse bi ahtapota benziyordu. resmen canlı gibiydi ve parlıyordu. yükseliyor duruyor sağa gidiyor yine yükseliyor. çok garipti çok.
öncelikle uzun süredir takip ettiğim hafif’te yazmak zevkli olacak diye umuyor ve ilk ahkamımı kesiyorum :)efenim, ben yaklaşık 10 kez bu cisimlerle -yanımda birileri var iken- karşı karşıya geldim. Balkonda erik yerken, otobüsle tatile giderken, sabahın 7:30’unda dershaneye yetişmeye çalışırken..ilk mesajı yazan ve ocal.net’ten tanıdığıma inandığım oky’nin önyargısını anlayışla karşılıyorum.çünkü bir kaç deneyimimi anlattığımda başka yerlerden aldığım tepkiler oky’nin -bazı haklı noktaları- olan önyargılı mesajını bile göreli olarak daha light bir sınıfa taşıyor.sırasıyla tüm gözlemlerime değinecek değilim. sadece benim algıladığım genel sonuçları size ileteyim, belki tartışmaya ve konudaki görüşlerinize katkısı olur;1. bu aletlerde bildiğimiz tanımlara (motor, pervane, remjet) uyan ses yok. elinizde bir fincan tuttuğunuzu düşünün bu fincan ile fincan tabağının birbiri ile etkileşimleri sonucu kırılmaya yol açabilecek rezonansa girmesini sağlayan frekansta bir ses yayıyorlar. bir tür uğultu.2. bu aletlerin çoğu parlak gümüş renginde, geceleri en sevdikleri renk turuncu.3. havada giderken birden saçma bir yöne dönüyorlar. 100 km ile giden arabanın bir anda ters yönde 180 km ile gittiğini düşünün.4. yaptıkları hareketlerden bir anlam çıkaramadım anlam çıkaran varsa rusmuhendis at gmail com.5. henüz içindeki evrendaşlarla tanışamadım. tanışmak için içimde bir istek de yok açıkçası, banane.. ama eğer bir gün olurda karşılaşırsam ilk sözüm “manyakmısınız lan siz, neden dolanıp dolanıp gidiyorsunuz, buyrun bi çayımızı için sonra si*tirip gidin sallanmaya devam edin gökyüzünde.” olacak. bunlar yüzünden, gözlemi kaldıramayan bünyeler ciddi psikolojik tramvalara giriyorlar efenim, bizzat şahidim.6. aman olaya dinsel açıdan yaklaşmayın, hele bir de hem bilimsel hem dinsel konularda orta düzeyde bir birikiminiz yoksa ciddi sorunlar sizi bekliyor. ama dinsel boyutunu merak eden varsa buyurup mail gönderebilir kendisi ile görüşürüz, ben bir miktar araştırdım.7. ufo gördüğünü söyleyen birine asla “kafayı sıyırmış len bu, manyak”, filan demeyin. sonra acısı kötü çıkıyor vallahi 🙂 ardarda 4. gözleminizden sonra millet size bu yakıştırmayı yapıyor çünkü. ;)evet şimdilik aklıma gelenler bunlar, ha bir de unutmadan;ufo gözlemcisine notlar 1:k t s y m m sırası ile bir parıldama görüyorsanız biliniz ki gördüğünüz unidentified bir nesne değildir. bu bir ışık yansımasıdır. gök taşları, uydular, meteoroloji balonlar vs. vs.ufo gözlemcisine notlar 2:ilk kez ufo gördükten sonra muhtemelen bir boşluğa düşeceksiniz. aman abartmayın. kendinize hakim olun. hayatın anlamını ufolarda filan aramayın.ufo gözlemcisine notlar 3:ufo kısaltmasından korkmayın efenim, evet farkındayım birileri bass sesleri ile ufo deyince bir ürperti bırakabiliyor bu kısaltmacık. ama anlamı son derece basittir; unidentified flying object. yani ben kirli çoraplarımı onuncu kattan aşağı attığımda onu uzaktan gören biri ne olduğunu anlamadığında yanındakine,- aa bak ufodiyebilir. gayet doğal. nerden bilsin.saygılar efenim, zihin açıklıkları diliyorum.
Gordugum seyin, diplerine aluminyum folyo sarilmis 20-25 adet ucan balon oldugunu dusunmustum. Ayrica duzenegi hazirlayan vatandaslar biraz beceriksiz olacaklar ki, balonlar bir muddet uctuktan sonra birbirlerinden ayrilmaya basladilar ve fakat bu Haktan icin malzeme oluverdi, zira o an ‘form degistiren’ bir cisim ile karsi karsiyaydik. Hatta yetmedi, altta sarkan balonlar icin once ‘bacak’, akabinde de ‘egzoz’ yorumu yapildi.
“vic vega”‘nın da bahsettiği gibi bu sevimli yeşil yaratıkar gittikleri gezegenlerin modasına uygun UFO yapmayı çok seviyorlar. Baksanıza çizgilerine hatlarına 60 model arabalardan farkı yok. 80 lere doğru daha modern hatlara sahip oluyorlar, daha aerodinamik gözüküyorlar. Bi de manyak mı bunlar saatlerce gökyüzünde geziyorlar, kayboluyorlar.
Bunlar yıllardan beri süregelen çoğu temel yapı.1960’larda görülen üçgen ufonun aynı 1992’de Belçika’da 1999’da italyada görüldü. Üstelik 1992’dekinin fotoğrafları çekildi, 1999’daki gözlem ise bir f-16’nın hudundan kayda alındı.buna istinaden, araç tiplerinin evrildiğine ben şahsen inanmıyorum.
Tabi ki de araç tiplerinden çevrilmedi, o zamanki mühendislerin ve yapımcıların düşünce,sanat ve sosyal hayatlarına göre şekillendiler. Arabada yapsa UFO da yapsa hepsi nasibini almış bundan.Ya bu yeşil yaratıklar çok tutumlu, yeni UFO yapcakarına 30 yıldır aynısını kullanıyorlar.Ya da bunu yapan tembel mühendisler “ulan 30 yıldır tanıyamadılar bunu, sal gitsin aynısından..” diyorlar.
bu sirius da fotolara baktımda süpermiş.. haktan hakkında şöyle bi yorum aldım amerikadaki bi arkadaşından.. adam ameriakda iken ufo görüyor 3-4 defa.. beyanatı bu.. sonra orada bu işler için toplanan manyakların oluşturdugu derneklerin toplantısına gidior.evet pedestriyan kilisesine “kral yaşıyor” toplantısından hemen sonra.. sonra da dengeyi kaybediyor.. ufo müzesi nedir kardeşim.. ayrıca o resimleri 13 yaşındaki kuzenime bile yutturamam..
efenim, madem bu kadar kurcaladınız size artık gerçekleri anlatmanın vakti geldi. eğer itiraf.com gibi takip edilen bi site olsaydı hafif, semra hanım kadar ünlü olmamam için hiçbir gerekçe gösterilemezdi.bu ufolar, gelecekteki insanlardır. hatta gelecekteki japonlardır. hatta artık madem konu buraya geldi, ufo demekten vazgeçebiliriz. bunlar zaman makineleridir. gelecekteki japonlar artık iyice teknolojiyi kasmıştır ve nihayet zaman makinesini icat etmiştir. siz ne diye kocaman gözlü sanıyonuz uzaylıları, sorarım?peki neden bize görünmekten çekiniyolar? geleceğe dönüş filmini izleyen herkes bunun sebebini bilir, zaman döngüsünü zedelemek istemiyolar, yoksa gelecekteki kendilerini mahvederler. böyle fotoğrafta kaybolurlar falan. sonra işin yoksa dön geçmişe, advanture oyunu oynar gibi düzeltmeye çalış herşeyi sil baştan.lütfen metin olun.
“buna istinaden, araç tiplerinin evrildiğine ben şahsen inanmıyorum.”demişim.“Tabi ki de araç tiplerinden çevrilmedi”demişsiniz.Tekrar ifade etmeye çalışayım; bugüne dek bizlere görünmüş olan ufo tipleri değişikliklere uğramadılar(evrilmek).Yıllar önce görülmüş olan tipler bugün de görülebiliyor bir yerlerde.
Bu aklıevvel aletlerin bir özelliği de hiçbir profesyonel kameraya ya da kameramana yakalanmama becerileridir. Hep en amatöründen görüntülerle, laf ebelikleriyle, basit mantık oyunlarıyla izah edilen ve zamane insanının olandan ötede, henüz temasa geçilmemişe duyduğu hayranlıktan öte safdillik başka bir şey değildir.“Ufo insanın içindedir kardeşim. Ona tam olarak inanmadan bir tekini bilem göremezsin. Önce tam imanla teslim olacaksın.” :PAyrıca Aktan kardeşimizin de kademe kademe kayışı koparmasına bizleri de tanık ettiği için Flash TV ailesine de sevgilerimi iletiyorum.
karşımdaki duvarın durup dururken bir su gibi dalgalanması ve yarılarak içinden daha önce görmediğim tipte bir canavarın çıkması ardından “dünya artık eskisi gibi olmayacak” die ağlamak yerine, “ya ‘atomlar aniden fıttırdı ve belki de elektronegativiteyle alakasal olarak ilginç bir hareket oluştu ve yine aynı atomsal durumlar yüzünden aynı atomlar rastgele bir araya gelerek enteresan bir canlı türü ortaya çıkardı’ ya da ‘şu an fazla uykusuzum; belki de yorgunum ve muhtemelen 4 yaşımda zilediğim filmdeki yaratığı, geçen sene otobüsün arka reklamında gördüğüm vada ile birleştirdim, üzerine de biraz lise yıllarında arkadaşımın hayalgücüne dayalı çizdiği figürlerden katarak evet daha önce görmediğim ama her noktası daha önceden görmüş olduğum şeylerin zihnimdeki planından oluşan bir canavar hayali görüyorum'” diye düşünmek daha doğrudur diye düşünen biriyim ki bu aynı zamanda, nokta kullanmadan cümle yazma rekor girişimi dahi olabilir.
sanırım bir algılama sorununuz var, veyahut yazılanları okumadan ahkam kesmeye bayılıyorsunuz.bu cisimleri gören insanların çoğu yalnız değil.bu kadar basit ve sığ bir bakış açısı ile olayı irdelediğinizden dolayı bu tartışmada bir gelecek görmüyorum.ben gerçek diyeceğim, siz ise yalan.böyle sürecek.
işte algılamadaki sorundan bahsediyorum ben de zaten. ufo gerçeğine baş koymuş insanlar görüyor hep bunları. insanlar ya ufo görmüyor, ya da sürekli ufo görüyor. annatabildim mi? ama doru bi yerde haklısın, var, yok, var, yok, var, yok diye gider bu.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
sallandık mı? dipten vurdu galiba : http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=303cem yılmaz ne diyodu? kitahya porselen mi? : http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=306eğer bu gerçekse, daha niye tartışıyoruz, ufolar var : http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=300geçen sene ben hafifte, bunlar ufoysa ben de felsefe taşıyım demiştim, tepki çekmiştim, bir defa daha hakkımı kullanıyorum.
http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=303http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=306http://www.siriusufo.org/viewpic.asp?pic_id=3003ten fazla…
bunlar ufoysa; oky de felsefe taşı…
mon cul
bunlar gerçek ve dünya ayağa kalkmadı öyle mi?
bence fotoların gerçek olmaları mümkün,fakat bence aslolan bunları içten ya da dıştan kontrol edenlerin uzaylı e.t. olmadıkları.1-1,5 hafta önce gazetede çıkan bi haberde hitlerin zamanında bavyerada atölyeler kurdurduğu ve uçan daireler üzerinde çalışma başlattığı yazılmıştı,bütün bunları birlikte değerlendirip öyle yargıya varmak gerek.ayrıca bir zamanlar tgrt’de şimdi ise cnbc-e’de yayınlanan x-files dizisinin topladığı reyting de polisiye olmasından daha ziyade bu konuya halkın gösterdiği ilgiyi anlamayı kolaylaştırıyor.cnbc-e istanbul hariç diğer şehirlerde kablolu yayın kapsamı dahilinde olduğunu da belirtmek de fayda var,buna rağmen insanlar izlemek için kıvranıyorlar.internetten satışlarda da dizinin sezon bölümleri rağbet oldukça rağbet görüyor
evet 70 milyon x-files izliyo.
ufo tasarımlarındaki 1960 esintisi dikkatlerden kaçmamalı,.. biraz daha füturistik tasarımlar bekliyoruz bizden gazilyon ışık yılı ilerideki zuzaylı dostlarımızdan,…
Benim de bu minvalde anlamadığım birşey var, onu sorayım. Uçandaire denilen aracı yapmak ve onunla galaksiler geçmek için insan oğlundan -onun az çok doğru sonuç veren bir hesabı vardır ama- diyelim ki 100.000 yıl daha ileride olmak gerekmiyor mu? Ama yine de 60’ların ufo’ları ile 90’ların ufoları arasında kesin bir tarz farklılığı var. Vulkan uygarlığı bu kadar maymun iştahlı olamaz herhalde?
Birde nedense hep uçan daire fotoğrafları var. Bunlar dünyaya ”abi bi görünüp gelelim” diye mi geliyorlar? Neden yere ayak basan bir uzaylının fotoğrafı yok?
birinin bana gece uyunması gerektiğini söylemesini beklerken flash tv’de sirius “uzay araştırma merkezi”nin daimi sözcüsü haktan bişey beyin bi programına rastladım. orda türkiye’de çekilmiş acayip bir video gösterdiler. karadeniz’de bir yayladan çekilmiş ve tamamen yurdum insanının şaşıran, korku duyan seslerini de barındıran bir video. her zamanki gibi yuvarlak tabak gibi bir cisim beklerken dakikalarca ağaçların arasından parlayan şeyi seyrettirip arkadan gelen “uşağım doğru çek şunu” diye kamerayı kapma yarışına giren karadenizli arkadaşların seslerinden sıkılıp tam kanal değiştirecekken “lan lan lannn havalanıyo!” bağırışlarıyla kendime geldim. görüntülerdeki araç bildiğimiz ufoya hiç benzemiyordu. amorf bi yapısı vardı, neredeyse bi ahtapota benziyordu. resmen canlı gibiydi ve parlıyordu. yükseliyor duruyor sağa gidiyor yine yükseliyor. çok garipti çok.
öncelikle uzun süredir takip ettiğim hafif’te yazmak zevkli olacak diye umuyor ve ilk ahkamımı kesiyorum :)efenim, ben yaklaşık 10 kez bu cisimlerle -yanımda birileri var iken- karşı karşıya geldim. Balkonda erik yerken, otobüsle tatile giderken, sabahın 7:30’unda dershaneye yetişmeye çalışırken..ilk mesajı yazan ve ocal.net’ten tanıdığıma inandığım oky’nin önyargısını anlayışla karşılıyorum.çünkü bir kaç deneyimimi anlattığımda başka yerlerden aldığım tepkiler oky’nin -bazı haklı noktaları- olan önyargılı mesajını bile göreli olarak daha light bir sınıfa taşıyor.sırasıyla tüm gözlemlerime değinecek değilim. sadece benim algıladığım genel sonuçları size ileteyim, belki tartışmaya ve konudaki görüşlerinize katkısı olur;1. bu aletlerde bildiğimiz tanımlara (motor, pervane, remjet) uyan ses yok. elinizde bir fincan tuttuğunuzu düşünün bu fincan ile fincan tabağının birbiri ile etkileşimleri sonucu kırılmaya yol açabilecek rezonansa girmesini sağlayan frekansta bir ses yayıyorlar. bir tür uğultu.2. bu aletlerin çoğu parlak gümüş renginde, geceleri en sevdikleri renk turuncu.3. havada giderken birden saçma bir yöne dönüyorlar. 100 km ile giden arabanın bir anda ters yönde 180 km ile gittiğini düşünün.4. yaptıkları hareketlerden bir anlam çıkaramadım anlam çıkaran varsa rusmuhendis at gmail com.5. henüz içindeki evrendaşlarla tanışamadım. tanışmak için içimde bir istek de yok açıkçası, banane.. ama eğer bir gün olurda karşılaşırsam ilk sözüm “manyakmısınız lan siz, neden dolanıp dolanıp gidiyorsunuz, buyrun bi çayımızı için sonra si*tirip gidin sallanmaya devam edin gökyüzünde.” olacak. bunlar yüzünden, gözlemi kaldıramayan bünyeler ciddi psikolojik tramvalara giriyorlar efenim, bizzat şahidim.6. aman olaya dinsel açıdan yaklaşmayın, hele bir de hem bilimsel hem dinsel konularda orta düzeyde bir birikiminiz yoksa ciddi sorunlar sizi bekliyor. ama dinsel boyutunu merak eden varsa buyurup mail gönderebilir kendisi ile görüşürüz, ben bir miktar araştırdım.7. ufo gördüğünü söyleyen birine asla “kafayı sıyırmış len bu, manyak”, filan demeyin. sonra acısı kötü çıkıyor vallahi 🙂 ardarda 4. gözleminizden sonra millet size bu yakıştırmayı yapıyor çünkü. ;)evet şimdilik aklıma gelenler bunlar, ha bir de unutmadan;ufo gözlemcisine notlar 1:k t s y m m sırası ile bir parıldama görüyorsanız biliniz ki gördüğünüz unidentified bir nesne değildir. bu bir ışık yansımasıdır. gök taşları, uydular, meteoroloji balonlar vs. vs.ufo gözlemcisine notlar 2:ilk kez ufo gördükten sonra muhtemelen bir boşluğa düşeceksiniz. aman abartmayın. kendinize hakim olun. hayatın anlamını ufolarda filan aramayın.ufo gözlemcisine notlar 3:ufo kısaltmasından korkmayın efenim, evet farkındayım birileri bass sesleri ile ufo deyince bir ürperti bırakabiliyor bu kısaltmacık. ama anlamı son derece basittir; unidentified flying object. yani ben kirli çoraplarımı onuncu kattan aşağı attığımda onu uzaktan gören biri ne olduğunu anlamadığında yanındakine,- aa bak ufodiyebilir. gayet doğal. nerden bilsin.saygılar efenim, zihin açıklıkları diliyorum.
Gordugum seyin, diplerine aluminyum folyo sarilmis 20-25 adet ucan balon oldugunu dusunmustum. Ayrica duzenegi hazirlayan vatandaslar biraz beceriksiz olacaklar ki, balonlar bir muddet uctuktan sonra birbirlerinden ayrilmaya basladilar ve fakat bu Haktan icin malzeme oluverdi, zira o an ‘form degistiren’ bir cisim ile karsi karsiyaydik. Hatta yetmedi, altta sarkan balonlar icin once ‘bacak’, akabinde de ‘egzoz’ yorumu yapildi.
benim uyumam gerekiyormuş:) artık nasıl bi kafayla izlediysem. (dejavu)
benim uyumam gerekiyormuş:) artık nasıl bi kafayla izlediysem.
“vic vega”‘nın da bahsettiği gibi bu sevimli yeşil yaratıkar gittikleri gezegenlerin modasına uygun UFO yapmayı çok seviyorlar. Baksanıza çizgilerine hatlarına 60 model arabalardan farkı yok. 80 lere doğru daha modern hatlara sahip oluyorlar, daha aerodinamik gözüküyorlar. Bi de manyak mı bunlar saatlerce gökyüzünde geziyorlar, kayboluyorlar.
Tabi ki de araç tiplerinden çevrilmedi, o zamanki mühendislerin ve yapımcıların düşünce,sanat ve sosyal hayatlarına göre şekillendiler. Arabada yapsa UFO da yapsa hepsi nasibini almış bundan.Ya bu yeşil yaratıklar çok tutumlu, yeni UFO yapcakarına 30 yıldır aynısını kullanıyorlar.Ya da bunu yapan tembel mühendisler “ulan 30 yıldır tanıyamadılar bunu, sal gitsin aynısından..” diyorlar.
bu sirius da fotolara baktımda süpermiş.. haktan hakkında şöyle bi yorum aldım amerikadaki bi arkadaşından.. adam ameriakda iken ufo görüyor 3-4 defa.. beyanatı bu.. sonra orada bu işler için toplanan manyakların oluşturdugu derneklerin toplantısına gidior.evet pedestriyan kilisesine “kral yaşıyor” toplantısından hemen sonra.. sonra da dengeyi kaybediyor.. ufo müzesi nedir kardeşim.. ayrıca o resimleri 13 yaşındaki kuzenime bile yutturamam..
“Bence ufolar var demek” veya “Ufolar yoktur” demek arasında hiç bir fark yok.Bir bilim adamının bu tip konular hakkındaki görüşeriGüzel bir kitap.
ufolar gerçek mi değil mi bilmem ama inanılmaz derecede büyük olan bu evrenin sadece bizim için yaratıldığına inanacak kadar kendini beğenmiş değilim…
efenim, madem bu kadar kurcaladınız size artık gerçekleri anlatmanın vakti geldi. eğer itiraf.com gibi takip edilen bi site olsaydı hafif, semra hanım kadar ünlü olmamam için hiçbir gerekçe gösterilemezdi.bu ufolar, gelecekteki insanlardır. hatta gelecekteki japonlardır. hatta artık madem konu buraya geldi, ufo demekten vazgeçebiliriz. bunlar zaman makineleridir. gelecekteki japonlar artık iyice teknolojiyi kasmıştır ve nihayet zaman makinesini icat etmiştir. siz ne diye kocaman gözlü sanıyonuz uzaylıları, sorarım?peki neden bize görünmekten çekiniyolar? geleceğe dönüş filmini izleyen herkes bunun sebebini bilir, zaman döngüsünü zedelemek istemiyolar, yoksa gelecekteki kendilerini mahvederler. böyle fotoğrafta kaybolurlar falan. sonra işin yoksa dön geçmişe, advanture oyunu oynar gibi düzeltmeye çalış herşeyi sil baştan.lütfen metin olun.
zamanda yolculuk by hafif uyku
“buna istinaden, araç tiplerinin evrildiğine ben şahsen inanmıyorum.”demişim.“Tabi ki de araç tiplerinden çevrilmedi”demişsiniz.Tekrar ifade etmeye çalışayım; bugüne dek bizlere görünmüş olan ufo tipleri değişikliklere uğramadılar(evrilmek).Yıllar önce görülmüş olan tipler bugün de görülebiliyor bir yerlerde.
gözümle görmeden…
Bu aklıevvel aletlerin bir özelliği de hiçbir profesyonel kameraya ya da kameramana yakalanmama becerileridir. Hep en amatöründen görüntülerle, laf ebelikleriyle, basit mantık oyunlarıyla izah edilen ve zamane insanının olandan ötede, henüz temasa geçilmemişe duyduğu hayranlıktan öte safdillik başka bir şey değildir.“Ufo insanın içindedir kardeşim. Ona tam olarak inanmadan bir tekini bilem göremezsin. Önce tam imanla teslim olacaksın.” :PAyrıca Aktan kardeşimizin de kademe kademe kayışı koparmasına bizleri de tanık ettiği için Flash TV ailesine de sevgilerimi iletiyorum.
karşımdaki duvarın durup dururken bir su gibi dalgalanması ve yarılarak içinden daha önce görmediğim tipte bir canavarın çıkması ardından “dünya artık eskisi gibi olmayacak” die ağlamak yerine, “ya ‘atomlar aniden fıttırdı ve belki de elektronegativiteyle alakasal olarak ilginç bir hareket oluştu ve yine aynı atomsal durumlar yüzünden aynı atomlar rastgele bir araya gelerek enteresan bir canlı türü ortaya çıkardı’ ya da ‘şu an fazla uykusuzum; belki de yorgunum ve muhtemelen 4 yaşımda zilediğim filmdeki yaratığı, geçen sene otobüsün arka reklamında gördüğüm vada ile birleştirdim, üzerine de biraz lise yıllarında arkadaşımın hayalgücüne dayalı çizdiği figürlerden katarak evet daha önce görmediğim ama her noktası daha önceden görmüş olduğum şeylerin zihnimdeki planından oluşan bir canavar hayali görüyorum'” diye düşünmek daha doğrudur diye düşünen biriyim ki bu aynı zamanda, nokta kullanmadan cümle yazma rekor girişimi dahi olabilir.
anlaşılan geçen hafta arkadaşlarla GORA yıizlemeye gitmişsin güzel film bende etkilendim:)
yaff gora da etkilenip hayatı değişen insanlarda varmış.. ben de etkilendim ishal oldum ..
bu da mı sahte. yok artık!!
sanırım bir algılama sorununuz var, veyahut yazılanları okumadan ahkam kesmeye bayılıyorsunuz.bu cisimleri gören insanların çoğu yalnız değil.bu kadar basit ve sığ bir bakış açısı ile olayı irdelediğinizden dolayı bu tartışmada bir gelecek görmüyorum.ben gerçek diyeceğim, siz ise yalan.böyle sürecek.
işte algılamadaki sorundan bahsediyorum ben de zaten. ufo gerçeğine baş koymuş insanlar görüyor hep bunları. insanlar ya ufo görmüyor, ya da sürekli ufo görüyor. annatabildim mi? ama doru bi yerde haklısın, var, yok, var, yok, var, yok diye gider bu.