Bu sabah erken kalktım. Vaktimi yürüyüş, sabah sporu gibi şeylerle harcayacağıma televizyonun düğmesine dokunayım dedim. “Sabah haberleri” karşıladı beni. Hande Yener’in mayoyla çıktığı konser, dünya kupasını kimin aldığı, ahtapotun nasıl da bildiği gibi çok gerekli bilgilerle nöronlarım ışıl ışıl yanarken, baktım diğer kanalda doktor programı başlamış. Şu sıralar benim favorim. Bir an fark ediyorum ki her yerim hastaymış. Onu düzeltmek için şundan, başkasını düzeltmek için bundan yemem gerekiyormuş, hemen alışveriş listeme ekliyorum. Evlilik programlarına da şöyle bi göz attıktan sonra(yaz mevsiminde inanılmaz bir azalma gösterdi-canım sıkılıyor), yemek programlarına doğru süzülüyorum. İlle de dini kanallardaki yemek programları, sanırım onlar eşlerine daha iyi gözükmek kaygısıyla daha iyi yemekler hazırlıyor.Leziz çorbalardan, akıl almaz böreklerden, yediğim en tatlı tatlılardan sonra şöyle bir öğle uykusu çekeyim diyorum. Kış olsa deryalı günler vardı aslında. Babaannem de çok seviyor onu. Neleri nasıl ve neden yaptığını çoğu zaman aklımız almadığından, daha bir hoşumuza gidiyor. Ama yazın ortadan kayboluyor, tatile gidiyor herhalde. E tabii onun da hakkı. O yokken ben de TV karşısında örgü örüyor, çok çok öğle uykusu çekiyorum.Akşamsa evlere şenlik yaz dizileri var. Bayılıyorum onlara. Son iki senedir “sahte evlilik” temalı olanları özellikle dikkatimi çekiyordu. Bir süre sonra bu temayı taşımayanlara tahammül edememeye başladım. Bu sene de, iki ayrı kanalda, iki ayrı dizi var, hemen başlamalıyım. Nasıl olsa dünya kupası da bitti, artık evdeki erkeklerin egemenliğinden kurtuldu TVmiz. Kimbilir belki başka kanallarda da vardır sahte evlilik, evlilik yalanı gibi diziler, zaplayayım reklam aralarında.Bak hiç fark etmeden gece yarısı oldu. Bu saatlerde de mistik kustik şeyler izlemeye bayılıyorum. Geçen sene Supernatural’ın tekrar bölümleri vardı, bu sene House koymuşlar, çoktan izlemiştim açmadı. Ama mesela flash’ta (reklam vermek gibi olmasın) rüyanız hayrolsun var her gece. Ben aramıyorum ama, dikkatle dinliyorum her yorumu, zira lazım olabilir. Ama arada rejiyle kaynatıyor gıcık oluyorum.Haftada bir de başka bir kanalda kuantumlu bir amca çıkıyor, telefonla bağlananların bilinçaltına giriyor, çok enteresan buluyorum onu. Öyle pozitif, öyle çekim yasası dolu ki onu dinlerken yoga yapmış gibi huzur doluyorum.Bazen TVm açık uyuyorum, ne rüyalar görüyorum neler. Dublaj geceyarısı tekrarı oynanan dizilerden birine ait, oyunculuk benim hayal gücüme. Müzik kanalı kaldığında da çok deli klipler çekiyorum. Bilinçaltıma kamera koyabilsem keşke.Sabah kalktığımda, yeni bir gün başlamış oluyor. Bu sabah spor mu yapsam? Amaaan, boşver.