Bu güne kadar hep şuna inanmışımdır. “İnsan kendi kendini tutsak edemez.” ‘Hiçkimseye ve hiçbir şeye kendi isteğiyle tutsak olamaz’ derdim hep. Düşüncelerim bu yöndeyken gördüklerim beni öylesine şaşırttı ki. Bir insan, nasıl olur da “aşk” adı altında kendi hayatından bu kadar vazgeçebilir ? Geçiyor işte. İlişkisi uğruna ailesinden,arkadaşlarından,okulda çıkacağı öğle yemeğine kadar her şeyden vazgeçebiliyormuş. Hatta o yemekte yiyeceği,içeceğine bile kararı kendisi veremiyor.Sanki etrafına bir duvar örmüş, çevresinde O’nun istemediği kimseyle tek kelime konuşamıyor. O’nun istemediği hiçbiryere gidemiyor. Kendi içinden delicesine eğlenmek gelirken sırf O istemiyor diye, “O’nun yüzünden değil, ben kendim bunu yapmak istemiyorum.” diyebiliyor. Bunun ismine de “aşk” diyor “fedakarlık” diyor , “evliliğe giden ilişki” diyor. Kendini o insana adamış, o istemese nefes almayacak dereceye gelmiş. Kendi karakteri bu değil ki oysa…Neşeli,çılgın,eğlenceli ve deli dolu. Bu özelliklerini bile sırf O istemiyor diye kabul etmiyor. En önemlisi de O’na tek bir yalan söylemiyor… Peki bir taraf bunları yaparken “O” ne mi yapıyor ? Hayatını yaşıyor,geziyor,eğleniyor. İstediği yere gidiyor,istediğiyle konuşuyor. Dışardayken belki de “evdeyim” diyor,inandırıyor. Okumaya başka bir şehire giderken arkadaşımın evinden otobüse binmesine bile karşı çıkıyor. Bu tutsaklık değildir de nedir,bilmiyorum. Ve şimdi yine sırf O’nun yüzünden arkadaşımı kaybediyorum çünkü O istiyor diye arkadaşım benimle görüşmüyor. Ne kadar yazık,bilmiyorum… Keşke o kendini herşeye bu kadar yasaklamışken,karşındaki de bu kadar dürüst olabilseydi…
yorumlar
bence insan öncelikle kendi kendinin tutsağı olur. yapmak istemediği pek çok şeyi, daha önceden söylediklerinin ve yaptıklaırnın kaçınılmaz bir sonucu olarak yapmak zorunda kalır.ancak, birisi aşk uğruna birtakım fedakarlık yapıp sonra da “ben böyle yapmak istemiyordum ama aşkım için yapıyorum” diyorsa eğer, bence sandığı kadar aşık değildir o kişi. aşk, içinde böyle bir cümleyi barındırmaz çünkü.
Super hero, haklısın insan kendi kendinin tutsağıdır. Ama bir aşk adına tutsak olmak,yapmak istemediği şeyleri yapmak o kişiyi kendi karakterinden vazgeçtirir.Bu da aslında bunun belki de alışkanlıktan başka birşey olmadığını gösteriyor.Ama aşk kesinlikle değil…
evet, demek istediğim buydu. alışkanlık olabilir, birinin diğerine hakimiyetini kabul ettirmesi olabilir. belki içinde hala sevgi, heyecanlanma gibi aşkı anımsatan şeyler de vardır, ama aşk değildir bence.
İmla biraz düzelmiş..
bu tutsaklık değildir!.. aşkın adı tutsaklık olamaz.. zira aşk saçmalıktır. aşk iğrençtir. aşk yapışkan bir zehirdir. aşk söz konusu bir rezalettir!
CALI KUSU, tabiki aşkın tanımı herkes için mutluluktur.Kimilerine göre bu saydıklarınken,kimilerine göre mutluluktur,sevinçtir,huzurdur,güvendir…Ama aşk içinde asla tutsaklığı barındıramaz. Evet aşk acı vericidir, üzücüdür , ağlatır insanı. Ama asla tutsak etmemeli bence…
Herkes için farklıdır yazacaktım ilk cümlede.Yanlış olmuş.
mademki aşkın ne halt olduğunu herkes biliyor. ozaman ne demeye millet durdurak bilmeden aşk dileniyor? 🙂
aşkla huzuru yanyana koyabilen insan var mı ya. mümkün değil. herşey olabilir ama huzur asla.
Calı kusu, insanlar hep kendini üzen şeyleri seviyor bu bir gerçek…Bir şey ne kadar ulaşılmaz olursa o kadar tatlı geliyor belkide o yüzden :))Mansonilized, haklısın ben hiç huzur bulamadım bu güne kadar.Bulan vardır belki diye dedim :))
Bakıyorum maşallah, herşeyden anlıyorsunuz, sizi gidiler sizi…
Gotcha’ yi bir ben izledim saniyordum bu dunya da baskalari da varmis, vayy canina..
Tutsaklık ewet malesef tek taraflı tutsaklık ki hazin bir şey…… Gerçek şu ki bu ne bizim kültürümüz nede öz benliğimiz karşılıklı sevgi ve saygıdadır bizim varlığımız….TUTSAKLIK DEĞİL SEVGİYLE OLMALI VARLIĞIMIZ
Tutsaklık olduğu müddetçe ilişkilerde mutluluğu yakalamak zordur. Keyifle okuduğum bir yazıydı.Paylaşım için teşekkürler.
Teşekkürler..