Turgut Özakman
Turgut Özakman

İlkokuldan üniversiteye kadar, tarih dersi, müfredatta yer alan bir derstir. Bu aldığımız dersler bize tarihi öğretiyor. Tarih bilincine sahip olmak için sadece tarih öğrenmek yeterli mi? Konuya açıklık getirmek için okul hayatımdan örnek vereceğim.Kurtuluş Savaşı’nı ele alalım; 19 Mayıs 1919 da Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan mücadele anlatılırken Ülkenin gerçek durumunu tam olarak öğrenemiyorsunuz. Daha sonra Erzurum, Sivas Kongreleri ve Amasya Genelgesi’nin maddeleri en önemli konu oluyor. Sanki fizik dersinde bir konunun maddeleri gibi ezberlemek gerekiyor. Öğrenci tabiri ile bunlar “ Banko sorular”. Bu yaşanan süreçteki olayları hissetmek, hayalinizde canlandırmak, şartları biraz olsun analiz edebilmek gibi bir düşünce içinde olmuyorduk. Okuduğumuz konulardan aklımızda kalanlar parça parça olduğu için Kurtuluş savaşını bir bütün olarak kavrayamadık. Bir olayın hangi tarihte olduğu, o olayın özünü kavramaktan bile önemli olabiliyordu. Önemli olan yüksek not almaktı.İlkokul, ortaokul ve lise benzer şekilde devam etti ve ben 12 yıllık öğrenim hayatımda, maalesef, Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu gerçek anlamda hiç öğrenemedim.Derken bir gün “Şu Çılgın Türkler” diye bir kitap çıktı. Uzun süre En çok satanlar listesinin üst sıralarında yer aldı. Ben de bu kitabı okudum. Çok geç de olsa, Kurtuluş Savaşı’nın ne olduğunu bu kitabı okuyunca anladım.Biraz roman biraz belgesel karışımı olan bu kitap beni o günlere götürdü. Okul hayatımda fizik kanunları gibi ezberlediğimiz konuların her biri beynimin derinliklerinden çıkarak yeniden hayat buldu ve önem kazandı. İşte o zaman Böylesine kutsal bir mücadelenin ruhunu o güne kadar öğrenmediğim için kendime kızdım ve anladım ki tarih bilincine sahip olmak sadece onu öğrenerek olmuyor.Bu vesile ile kitabın yazarı, Turgut Özakman’a teşekkür ve saygılarımı iletiyorum.