bildirgec.org

turgut özakman hakkında tüm yazılar

TURGUT ÖZAKMAN

admin | 02 December 2009 10:39

****T.Özakmanın Şu Çılgın Türkler, Cumhuriyet ve Diriliş romanlarını almış bulundum ve okudum. Önsözlerde uzun uzun T.Özakman’ın elli yıllık birikimlerini, gerçeklere sadık kalışını, durmadan gençlere öğütler yağdırışını gördüm. Okumaz olaydım ama yüzlerce baskı yapan, ülkemin tarihini anlattığını iddia eden bir üçleme söz konusuydu. Daha ilk sayfalarda sobaya atılması gerektiğini hissettim ama verdiğim paranın boşa gitmesini istemiyordum. Benim 60 liramdan pay alan T.Özakman’a eleştiri yazarak zararımı biraz azaltabilirim diye düşündüm. Konular toparlanamamış, edebi değeri sıfır, birçok gerçek belge yeterli bir sanat süzgecinden geçemediği için malzemeleri doğru ama aşçılığı kötü bir yemek gibi sunulmuş. Romanların sonlarında dipnotlar ayrı bir roman gibi uzunca yer kaplamış. Her üç beş cümlede bir dip not var. Durmadan bir sayfayı kapatıp öbürünü açmalısınız. Bulmaca seven cahil milliyetçiler dışında kimsenin bu karmaşayı anlamaya vakit ayıracağını sanmıyorum. ‘Yazar çok bilgili ve konu çok karmaşık, anlamamamız doğal’ dedirtilmeye çalışılmış. Evet belgeler ve konu çok karmaşık ve fazla olabilir ama yazarın önemi buradadır işte: Yazar gerekenlerle gerekmeyenleri ayırır, onu akıl, sanat ve edebiyatla yoğurur süzer ve sunar.

TARİH DERSİ VE TARİH BİLİNCİ

zy positive | 15 July 2008 09:46

Turgut Özakman
Turgut Özakman

İlkokuldan üniversiteye kadar, tarih dersi, müfredatta yer alan bir derstir. Bu aldığımız dersler bize tarihi öğretiyor. Tarih bilincine sahip olmak için sadece tarih öğrenmek yeterli mi? Konuya açıklık getirmek için okul hayatımdan örnek vereceğim.Kurtuluş Savaşı’nı ele alalım; 19 Mayıs 1919 da Atatürk’ün Samsun’a ayak basmasıyla başlayan mücadele anlatılırken Ülkenin gerçek durumunu tam olarak öğrenemiyorsunuz. Daha sonra Erzurum, Sivas Kongreleri ve Amasya Genelgesi’nin maddeleri en önemli konu oluyor. Sanki fizik dersinde bir konunun maddeleri gibi ezberlemek gerekiyor. Öğrenci tabiri ile bunlar “ Banko sorular”. Bu yaşanan süreçteki olayları hissetmek, hayalinizde canlandırmak, şartları biraz olsun analiz edebilmek gibi bir düşünce içinde olmuyorduk. Okuduğumuz konulardan aklımızda kalanlar parça parça olduğu için Kurtuluş savaşını bir bütün olarak kavrayamadık. Bir olayın hangi tarihte olduğu, o olayın özünü kavramaktan bile önemli olabiliyordu. Önemli olan yüksek not almaktı.
İlkokul, ortaokul ve lise benzer şekilde devam etti ve ben 12 yıllık öğrenim hayatımda, maalesef, Kurtuluş Savaşı’nın ruhunu gerçek anlamda hiç öğrenemedim.Derken bir gün “Şu Çılgın Türkler” diye bir kitap çıktı. Uzun süre En çok satanlar listesinin üst sıralarında yer aldı. Ben de bu kitabı okudum. Çok geç de olsa, Kurtuluş Savaşı’nın ne olduğunu bu kitabı okuyunca anladım.Biraz roman biraz belgesel karışımı olan bu kitap beni o günlere götürdü. Okul hayatımda fizik kanunları gibi ezberlediğimiz konuların her biri beynimin derinliklerinden çıkarak yeniden hayat buldu ve önem kazandı. İşte o zaman Böylesine kutsal bir mücadelenin ruhunu o güne kadar öğrenmediğim için kendime kızdım ve anladım ki tarih bilincine sahip olmak sadece onu öğrenerek olmuyor.Bu vesile ile kitabın yazarı, Turgut Özakman’a teşekkür ve saygılarımı iletiyorum.

Tarih ve Hurafe…

linnux | 29 August 2006 14:36

Şu çılgın Türkler kitabının yazarı Turgut Özakman, şurada

“Maalesef bu döneme hurafe karıştı.

demiş.

İbrahim Paşalı ise, Marmara FM’de Gece Yürüyüşü programında şöyle diyor:

“Bir gün, Çanakkale’deki o tepelere çıkalım. Masalar dizelim, o tarihlerde çıkan dergileri, gazeteleri, kitapları açalım masaların üzerinde…
Sonra bunlarda geçen sözcükleri arayalım. Vatan sözcüğü kaç kere geçiyor?
O insanları biraraya getiren, ümmet kavramıydı.
Biliyorum ki o tepelere hiç çıkılmayacak, o kitaplar, dergiler, gazeteler hiç açılmayacak…”

İlginçtir, buradave burada
Şu Çılgın Türkler kitabını istihbarat yazdırdı deniliyor.
Yazar ise ‘Şu Çılgın Türkler’i öz irademle yazdım demiş, ilginç!