Şu kitabı alın okuyun dedik.Şimdiki nesil neden yüzde yüz suçsuz oluyor anlamadım. Tersine, geçmişin hiç bir bölümüyle yüzleşmeyen, hesaplaşmayan ve örneğin senin gibi cahil (valla askerler yaptı, biz yapmadık abi) kalan insanlar yüzde yüz suçludur.
‘Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’ lafını duydunuz mu salvocum? Neyse bugün iyi günümdeyim, fazla şeyetmiyim.Baştan başlayalım. Şu son yazdığın ahkamın ilk cümlesini bi oku bakıym yavrucum. Ne anladın? Hiç bişey di mi? E normal, o sinirle davranıp yazmışın. Neyi merak ediyosun, araştırıyosun güzelim? Sersem ermenilerle abidik gubidik mavra yapmışın. Sana bu konuda uzman ol felan dediği yok kimsenin. Ama edindiğin tüm bilginin anneannenlerden ve bi takım ‘güvendiğin’ kişilerden geldiğini kendin yazmışın. Cahil olman gayet önemli. Neden önemli biliyo musun? Cahil insanın onurunu koruması zordur da ondan.Yazdığın şey şu: ‘Canım bu ermeniler de pek bi kindar. Bana bile ajan dediler (seni ajan sanmaları yüzünden demincek sersem dedim heriflere. Senden bırak ajanı, erkete bile olmaz). Bense gayet barışçı, iyi niyetli davrandım, bıdı bıdı…’Cahil de olabilirsin ayrıca, ne var bunda? Mesela ‘ulan biz çok cahiliz be, yüzbinlerce insan katledilmiş, bi b.. bilmiyoruz, resmi zımbırtılarla idare ediyoruz’ falan diyebilirdin. Ya da ne biliym, ‘Ermeni kardeşim, bırak şu işin siyasi dalgametresini de, gel deden için birlikte ağlayalım, o da bu toprağın insanıydı’ gibi bi yaklaşım içinde olabilirdin.Ama sen, ‘annemler böyle dedi, askerler ateş etti, biz o sırada daha yokmuşuz, katliamlar ne kötü be birader’ civarlarında gezindiğin için tepem attı.Kısacası kafanı yormamışın bu konuda; yüzey sularında bıcı bıcı yapmışın.Ha ‘benden bu kadar, o güzel kafamı daha fazla yoramam, gidip diğer tarafta 10 Kasım’ın yavrusuna isim anketini doldurucam’ diyosan o başka.
Bu konuda oldukça hassas bir terminoloji söz konusu. Yıllar içinde bu hassasiyet o denli artmış ki, artık terimler kendi içeriklerine yabancılaşıp siyasi ve düşmanca bir söylemin malzemesi haline gelmişler. Kanımca, “soykırım” nitelemesi ne kadar üstünkörü ve kolaycıysa, “sürgün” nitelemesi de aynı oranda gerçekçilikten uzak. 1910 ile 1917 arasında olan biteni bütün netliğiyle sergileyecek belge ve bilgiden tabii ki uzağız. Ancak, bölgenin etnik yapısını, İttihat ve Terakki ideolojisinin uygulamalarını, Enver’in maceracılığını ve kifayetsiz muhterisliğini dikkate alınca, hele bir de kırıntı düzeyinde bile olsa yaşanmışlıklardan izler değerlendirilince, ortada ciddi bir durum olduğu anlaşılıyor. Baby700’ün üslubunun saldırganlığı bir yana, söylediklerine biraz katılıyorum: “Eskiden olmuş, biz masumuz” türü kaçamak yorumlar, kendini aldatmak oluyor biraz. Evet, bugünkü nesil televizyon haberlerinde “Sözde Ermeni soykırımı” şeklindeki nitelemeleri duyarak büyüdü ve tek yanlı ideolojik bombardımana maruz kaldı ama bu geçmişle yüzleşmemeyi anlaşılır kılacak bir şey değil. Çok da uzak olmayan bir geçmişte, 6-7 eylül olayları yaşandı bu ülkede mesela. Af buyrun benim kuşağımın erkekleri, sokak aralarında büyürlerken ergenliklerini “Madem ki Ermenisin istemeden vermelisin” gibi vahim esprileri (!) içselleştirerek yaşadılar. Daha bir on yıl önce, bir milli voleybol maçında Fransız hakemin kararını beğenmeyen seyircilerimiz, “Ermeni uşağı ibne Fransa” diye ortalığı inletmişlerdi. Sokağa çıkın, konuşun, on “sade vatandaş”tan en az altısı size Ermenilerin ne kadar kalleş ve hain olduklarını anlatacaktır. İş giderek o hale geliyor ki, “restine rest” der gibi iş savunmadan çıkıp neredeyse Türklerin soykırıma uğradığı karşı iddiaları gündeme getiriyor. Yapay, plastik bir gündem ve dengesiz bir ideolojik tavır. düşmanlık sürüyor ne yazık ki. Biteceği de yok. Bu nedenle, hepimiz biraz suçluyuz. Hele “halk olarak” konuşursak, daha dört yıl önce MHP’yi iktidarın baş ortağı yapan bir toplum için, söylenecek fazla şey yok.
Ne demek biraz katılıyorum? Benim yazdıklarıma ya tam olarak katılınır ya da susulur. Arası olmaz. Beni destekleyenlerden tam itaat beklerim. Karşı çıkanları ezer geçerim. İki arada bi derede bekleşenleri, düşmanlarımdan daha hakir görürüm. Yarım yamalak şeyler, hiç yapılmayanlardan daha kötüdür. Bir damacana suyun içine bi damla idrar konsa, içer misiniz? Vesaire, vesaire. Çok ısrar var; yakında topkapı sarayı avlusuna yerleşip ülkeye bi çeki-düzen vericem.Neyse. Evet. Güzel konuşmuş ebruli. Bi defa ‘sözde ermeni soykırımı’ ne demek ulan? Sözde olanın hangisi olduğu belli diil gramatikal olarak. Yani bunlar, yani kestiğimiz vatandaşlar hakiki ermeni diiller miydi? Yoksa ‘bu aslında tırışkadan bi soykırımdı; tam olarak canlarına okuyamadık, arada kaçanlar oldu’ mu denmek isteniyor.İkincisi bu tabir (genocide), 1945’ten itibaren kullanılmaya başlanan bi tabir (kaynak: Le Petit Robert. Daha babası yoktur). Dolayısıyla tarihteki bütün geçmiş katliamları bu kategoriye sokmaya çalışmak, ancak hıyarlıkla ve tarihe progresist bakan salakların siyasi dümenleriyle açıklanabilir.Üçüncüsü ve en ağırı (o yüzden sona sakladım) ise şu: keşke soykırım olsaydı! Çünkü o zaman belirgin bi hükümet otoritesinin, planlı bi eylemin ve planlı bi tehcir uygulamasının varlığına hükmedebilir; sorumluluğu siyasi iktidarla sınırlandırabilirdik.Ama öyle olmadı maalesef. 1915 yılında askeri efektifler, hatta eli silah tutan bütün yedekler dört ayrı cephede savaşmaktaydı. Tehcir konvoylarına refakat edecek jandarma gücü bile yoktu. Salvo kardeşin sandığının tersine, askerler tehcir operasyonunun oldukça dışındadır ve o sıralar çanakkale’de falan ölmekle meşguldürler. Dolayısıyle ermenilerin kaderi eşkiyaya, kaçak askerlere, köy, kasaba ve şehirlerdeki eşrafa, yerel otoriteye ve kürt çetecilerine teslim edilmiştir. Başka bir deyişle ermeni katliamından sorumlu olan bizim insanımızdır. Dayrekt encekşın yani.19. yüzyıl sonunda Tokat’ta, Bayburt’ta, Trabzon’da, Van’da, hatta kasabalardaki ermeni evlerine, mahallelerine bi bakıverin bi zahmet. O fotoğraflardaki yerlerin bir küçük isviçre, küçük fransa olduğuna yemin edebilirsiniz. Takım elbiseli, saksafonlu, piyanolu kasaba orkestralarına bakın; kahrolursunuz. Sonra yolunuz van’a, bitlis’e falan düşerse, eski sivil ermeni mezarlıklarının bile nasıl köstebek yuvalarına çevrildiğini, hatta dozerlerle altının üstüne getirildiğini görürsünüz. İnsanlar yanınıza gelip ‘harita varsa kırışalım abi’ derler.Sonra düşünürsünüz haset nedir diye? Davar gütmekle, pastırma yapmak arasında farkı; taş kırmakla taş ustası olmak arasındaki farkı; köylü olmakla zanaatkar olmak arasındaki farkı düşünürsünüz. Düne kadar paskalya çöreği alıp irmik helvası veren, kardeşçe yanyana yaşayan insanların, nasıl birdenbire kafaya balta çaktığını anlamaya çalışırsınız. O kadar basit olmamaktadır.Yazı uzamıştır, sıkılınmıştır ve türk, başladığı işi her zamanki gibi yarım bırakarak icc’de satranç oynamaya koyulacaktır. Nick’i -yan diye biten bi ermeni bulunacak, adamı yendikten sonra ‘oolum biz her zaman ermenileri böyle severiz’ diye mesaj yazılacaktır. Ermeni yenerse de ‘Katilin torunu i…, nasıl geçirdik size’ diyecektir.Kısacası bi kısım insandaki espri duygusu dışında, bu konuda hiç bi b.. halledilememiştir.
cillerin paraya olan acligi misali benim milletimde milliyetcilikten kor agzindan cikanlari kulagi duymuyor. milliyetci degilim diye basliyor laf bittigin hosgeldin haluk kirci..ermenilere anlatmaya calismis cok kinlilermis. saol bizle ilgilendin ey yuce turk diyeceklerdi!gelecek kusakta bu aymazlik olduktan sonra bu kin ilelebet devam eder. bunu soylemeye calismiyordun ama konustuklarindan bunu cikarttim salvo-g.
Senin bi suçun yok evladım. Geri alıyorum lafımı. Sen bu ülkeye, yaşadığın şehre leylekler tarafından bırakılmış küçük bi bebecik olarak geldin. İyi-kötü bi eğitim aldın, sezen aksu dinleyip duygulandın, garson ingilizcesiyle chat yaptın, kırık dökük türkçenle ahkam kestin, kendini birey sayıp havalandın.’Hükümet gerekeni yapsın, soykırımsa soykırım densin’ şeklindeki veciz ve hakikaten ‘şimdiye kadar hiç duymadığımız’ sözleri sarfetmen, zaten senin nasıl bir birey olduğunu yeterince anlatmakta. Sen yemek yapmak, müstakbel kocanın altına yatmak, sohbetlerde ‘ay şu ermeniler de çok kindar canım’ demek üzere oluşturulmuş ter-ü taze ve pür-i pak bi hanım kız veya sersem bi oğlan çocuğusun anladığım kadarıyla.Seni pek ilgilendirmez ama, şu anneannenlerin yanlarına aldıkları ermeni çocuklar daha sonra ne olmuşlar, bi sorsana. Yani senin dede ve ailenin diğer erkekleri o evlatlıklara neler yapmışlar, bunlar hangi yataklara, hangi koyunlara sokulmuşlar, bi öğren bakalım.Senin bi ilgin yok tabi bunlarla. Senin çocuğunun da senle bi ilgisi olmayacağı gibi.
Ben bireyim yaa, beni ne karıştırıyosunuz bu soykırım falan hadiselerine! Geçmişte olmuş bitmiş olaylar. Acı tabi. Keşke olmasaydı. Hükümet gerekeni yapsın. Ne yapılacaksa yapılsın. Ne ırkçıyım ne milliyetçiyim; hatta türk bile diilim; kıymeti kendinden menkul bi salvo-g’yim.Sen bu milletin geri zekalı bi ferdisin evladım. Sürünün içinde meleyen, biraz etli biraz sütlü yiyen, ancak klişelerle kendini ifade edebilen, sıradan bi kuzucuksun. Gir bakiym ağılına artık, geç oldu.
eee sonuç?diyelim ki oldu? eeee? kardeşim devlet yönetimi bu insan kaynakları müdürlüğü değil. Porblem yaşayan askerlikle kendini belirlemiş, belli bir dinin ağırlığı olan bir imparatorluk dahilinde olmadık işlere karşılarşırsan, eşkiyalık yaparsan, kendi halkını yakarsın. Bence önce Ermeni çetecileri vatan haini ilân etsinler. hatırlayınız ki kurtuluş savaşı sırasında da eşkiyalığı sürdüren ege efeleri istiklâl mahkemesine çıkarılmıştı. Niye? önce kendi kapılarını temizlesinler
kaldı ki bence bu hikayenin temeli tamamen yahudilere özenmeleri. kimse kusura bakmasın, israil ortalına bi tarafına ediyor, sonra her fırsatta “ama bizi naziler öldürdü”. kardeşim olan olmuş her fırsatta ağlayan bebeler gibi aynı bahaneyi sürme. elin batılısı da enayi olduu için hep “ah ah, vah vah!” diyor. bence ermenilerde ermenisatanın bozuk ekonomisini kurtarmak amacıyal bu işleri yapıyor. açın bakın ermenistan’da para eden bir BOK yok. ermenisatan agidip gelen ermeni arkadaşlarım kendileri söylüyor. ağzı kokuyor ermenistanın. siz ermeniler niye hala amerikada, türkiyede, fransada sanıyorsunuz. israile göçen yahudi çok duydum tanıdım. gösterin ermenistana göç edeni. kaç tane var.
arkadaşlar dikkat edelim. tarih marih hikaye. herşeyin başı ekonomi herşeyin başı PARA.
Bu tür polemiklerde terminolojiye takılmak işi çözmemeyi garantiye almaktır. Adı ne olursa olsun jenosit, katliam, temizlik, vahşet; Yazılı kaynaklarda bizzat Mustafa Kemal hatırı sayılır miktarda Ermeni’nin katledildiğini kabul etmiştir ancak bunu hükümeti bir süreliğine ele geçiren bir komitenin yaptığını söyler. Cumhuriyetin ilanından sonra bile uzun yıllar Ermenilerin katledildiği kabul edilmiş ancak sonraki yıllarda, Ermeniler’in devamlı konuyu açıp dır dır etmesi dünyanın abilerine ağlayıp işaret parmaklarıyla Türkiye’yi göstererek “abi bunlar yaptı, döv onları” tavrı, Türk’ün kanına dokunmuş, “ulan kabul ettik işte daha ne üzerimize geliyonuz?” diyerekten “asıl siz bizi katlettiniz olum” politikasına geçilmiştir. Bu katliamın başına “sözde” kelimesini getirmekse devlet politikasını sürdürmek ve yaymakla yükümlü kimi köşecilerin müstesna buluşudur.Buradaki asıl sorun olan ve yukarıda bir türlü çözülemeyen, kim suçlu mevzusunun matematik cevabında size Ermeniler’in kendilerini katlettiğini ispatlayabilirim. Bu fevkalade yazının ilk paragrafında terminolojiye takılmamak gerektiğini baştan vurgulamış olduğumu farkeden zeki takipçilerin, yazı içerisinde ne zaman dönecek oraya diye beklediğini biliyorum. Irk mevzularının bokunu çıkarmamış her normal insan için bu “insanlık suçudur” ve bir Türk ne kadar sorumluysa bir İngiliz de o kadar sorumludur. Filistin’de İsrail’in yaptığı bir insanlık suçuysa buna ses çıkarmayan her fert kademeli olarak suçludur! Dünya üzerinde devletleşebilmiş hiç bir millet yoktur ki bir soykırıma eli bulaşmamış olsun ama bu sizi “ha o zaman tamam ermenilere karşı bir sorumluluğum yok” mertebesine getirmemelidir en azından en yakın müdahale sınırınızda olan kendi coğrafyanızda bu tür katliamların bir daha olmaması için çaba sarfetmek sorumluluğunuzu azaltabilir. Valla hepimiz yaptık!
Ne resimler, ne o müzik, ne de yazılar… Ulan ben dedemim köyünde ermenilerin yaptıklarını anlatsam daha bi hoş dururdu. Sonunda kazanan biz olmuşuz hepsi bu. Ondan dolayıdır kuyruk acıları falan filan. Bi de bu konuda ahkam kesmek için beybi gibi ANsikLOPEDİK olmaya gerek yok. Biraz DICK kafalı olmak yeter 🙂
Atatürk Ermeni Katliamı denmesini kabul etmiyor. İşte belgesiTarihteki olayları içinde bulunduğu koşullar göz önüne alarak değerlendirmek gerekir. Örneğin Atatürk’ün eylemlerinin çoğunu içinde bulunduğumuz zamanda faullu bulabiliriz. Ancak içinde bulunduğu zaman-mekan içinde çoğu yapılması gerekenlerdi.Anlaşılan odur ki adı konmayan bir Türk-Ermeni savaşı yaşanmıştır. Bu sıcak savaşın sonucunda da bir uzlaşmaya varılamamış ve bugüne kadar gelinmiştir. Bundan sonra soğuk savaş bir süre daha süreceğe benzer. İşte bu savaşı kazanmak için politik alanda taraflar eylemlerini sürdürmektedir. Ama sanıyorumki bu eylemler halkların umurunda değil ve artık gına gelmiştir.
ayni sey sikca tekrarlaniyor ne yazik ki. bir mim/blog, bir yorum, sonra gelsin kliseler gelsin satasmalar, sen soylesin ben boyleyim, sen oyle dedin, sen anlayamadin ben boyle demistim, sen milliyetcisin, ben milliyetci degilim, sen susun, ben su degilim buyum, ama sen buyum demedin suyum dedim, vs vs vsgercekten can SIKICI. yukarida bir duzine manasiz ahkam giren sayin hafifciler, burayi kisilik ispatlama platformu olarak kullananlar… konulari siglastirma yeteneginizle turk basininda birer koseye sahip olmalisiniz.neyse konu soykirim. “oldu, olmadi, asil onlar yapmisti, haketmislerdi, yapildi ama bizi ilgilendirmez, soykirim degil katliamdi, kizilderililer ne olacak?, ilgilenmiyorum, bilmiyorum” seklinde gorusler var ve hep olacak. her sene kongreden gecti gecmedi tantanasi yasanacak.aslinda tuhaf bir ironi olsa gerek, turklerle her acidan en cok benzesen iki millet olan yunanlilar ve ermenilerle girtlak girtlaga olmamiz yani… gorunen o ki yunanistanla eninde sonunda halvet olunacak, ama ermenistan konusunda ben iyimser degilim. nedeni de ermenistan ermenilerinden cok, ermeni diasporasidir.soykirimin amerika ve avrupa’da cok buyuk bir ticari sektor oldugunu anlamadan yapilacak her turlu yorum havada kalmaya mahkum. bu sektorden gecinden yuzlerce sirket, vakif, kurum ve binlerce insan var artik. degil kendileri, ebeveynleri bile hayatlarinda ermenistan’i gormemis (abd ermenileri icin konusuyorum) yuz binlerce ermeni, bu sektor araciligiyla “ulkuleri” ugruna her yil yuz milyonlarca dolar bagis yaparken ermenistan’da insanlar acliktan oluyor. bu kemiklesmis bir nefret ettirme makinesi cok kucuk yaslardan itibaren ermenileri icine cekip bir parcasi haline getiriyor.4-5 yil once ABD’de bir eyalet senatosu, ermeni soykirimini taniyip tanimama konusunu halka acik bir oturumda oylacakti, merak edip gittim.dinleyiciler iceri girerken “evet” oyu cikmasi taraftariysa yakalarina sari bir kurdela, “hayir” taraftariysa mavi kurdela takiyordu. salona girdigimde yaklasik 300-400 sari kurdela, coluguyla cocuguyla salonu doldurmus bekliyordu. toplanti basladi, oturacak yer olmadigi icin kenarda, ayakta durmus izliyordum. yarim metre otemde oturan, 8-9 yaslarinda bir kiz cocugunun bana baktigini gordum, goz goze geldik. gozlerindeki nefret kanimi dondurdu. bana insan degilmisim gibi bakiyordu, anlatmasi cok zor… cocugun sucu yok tabii ki, ama kucucuk bir cocugun, hic tanimadigi bir insana boyle nefretle dolmasini saglayan mekanizma, cikis noktasi ne olursa olsun yeryuzunden silinmelidir diye dusunuyorum.ermeni kilisesinin (yine amerikadaki diaspora icin soyluyorum) sirf bu amacla kullandigi videolari, kasetleri, vs.leri var, cocuk yastan itibaren bu nefretle dolduruluyorlar. yapilanin beyin yikamadan, pyanyung’da her eve sesi kisilabilse de tamamen kapatilamayan ve sadece devlet kanalinin yayinlandigi birer sabit radyo koyan kuzey kore devletinin uygulamalarindan bir farki yok. kendi iclerindeki en ufak aykiri ses hain damgasi yiyerek dislandigindan, birkac istisna disinda kimsesi agzini acamiyor.neyse, o gun oylama, yetmis-seksen yaslarinda bir ermeninin soz hakki alarak kendisinin de anne babasini bu olaylarda kaybettigini, ancak iki milletin yuzyillarca birlikte yasadigini ve ermeni diasporasinda bazi cevrelerin bu isi artik ticarete donusturerek soykirimi kullandigini soylemesi (soyleyebilmesi) nedeniyle reddedildi. uzun yillardir soykirim mekanizmasina karsi mucadele eden ve kendi toplumlari tarafindan aforoz edilmis bu adama ne oldugunu merak edenler icin soyliyeyim: cikista linc girisimine ugradi, olumden zor kurtuldu.sonucta gelinen bu noktada hala soykirim olmustur olmamistir tartismalari yararsizdir. konuya milliyetci bir cercevede tepki gostermek ise dupeduz aptalliktir. soykirim sektorunden beslenenler oldugu surece bu boyle devam edecek, baska caresi yok. ote yandan ermenistan’in ekonomik damari turkiye’nin elinde ve keyfiyetindedir ki bu yuzden uluslarasi platformda soykirim hadisesi hicbir zaman iddia edildigi kadar zorda birakmayacaktir ulkeyi. nitekim konunun disisleri bakanliginda hic bir zaman cok fazla iplenmemesinin nedeni de budur.
iyice su kaynatmışsınız baby bey. tam siper ayağı sendromu. toprağını sevip, insanını küçülten, fikir diye nitelediğiniz saçmalıklar silsilesini dayadınız yine burnumuza.tekke ve zaviyelerde görmüştünüz çözümü. bir de oğuz atay’ı feyz almışsınız. rahmetli okusa bunları cetveli ensenizde kırardı. hangi yarı şamanist hareketlermiş şunlar bir öğrensek? anadolunun bağrından illa da şaman meyva suyu çıkaracağım diyorsanız alevilerde görebiliriz şamanist etkileri ancak bu sünni kesimde göbek hareketi yapan tek kişi şahsınızdır kanımca.o değil, mendil alacağım diye gittiğiniz bölgelerde de böyle ıtri fikirler bırakırsanız sıcak su dökerler üstünüze açılmanız için. bu işler öyle entel dantel masalarda memleket kurtarmaya benzemez.idris küçükömer, nihat genç karışımı araklamalarınızla kafaları bulandırmayın rica edeceğim.anlaşılan, halkın isteği doğrultusunda, yaklaşan seçimlerde çanakkale belediyesine adaysınız, kasaba politikacısı tavrınız bu yüzden herhalde, fakat hıncal uluç’un kötü bir kopyası oldunuz yahu. hani çanakkale uzmanıydınız, din bilgini ve soykırım uzmanı da mı oldunuz?üzüntüm, siteyi takip eden gençlerin, demek atalarımız baby700’müş anne diye eteklere saldıracak olmasıdır. uzun uzun dinin türklere neler kazandıracağını anlatacağınıza, laiklik ve sekülerizm arasındaki farkı anlatmanızı beklerdim. size de bu yakışırdı, ama rüküş olmayı seçtiniz.maattessüf, varlığınızın ülkem insanına bir kısa devre etkisi yapmak suretiyle, yararlı olacağına inanmıştım ne zamandır. yanılmışım.türkleri hamamböceği yaptınız, kürtleri kısırlaştırdınız, yahudileri tekmelediniz. çözüm ermeni’de diyorsanız ısrarla, sizi erivan’a elçi yapsak da siz de kurtulsanız (bizim gibi lümpenlerin verdiği acıdan) biz de.çok eleştirdiğiniz, eleştirdiğimiz yanlışlıkları ve ülkenin ağzına sıçanları da biz zavallı hafif kullanıcılarıyla karşılaştırmayın. unutmayın, bunları yapanlar hep sizin kuşağınız. ne yazık ki bizimkiler de aynı yolun yolcusu, okurum da paçalarıma kültür bulaşırsa baby700 gibi olurum korkusuyla kendilerini techno’ya falan verdi gençlik.ben, baby bey, haddim olmayarak, tezinize anti-tezle cevap vereceğim, kurtuluşu putperestlikte görüyorum. tüm uygarlığın insana, doğaya zarar verdiğini düşünüyorum. bilmiyorum, atalarımın bir viking klanı olarak okyanuslara yelken açmasından mıdır nedir, şahsınızla orta asya steplerinde yoğurt yemek istiyorum.artık ardınızda bıraktığınız tortuyu pagan sabunları da temizlemiyor, size has yahudi yağından sabun lazım.elhasıl, enver paşa’nın atının terkisini bırakın ve bir daha yapmayacağım diye nasuh nusuh tövbesi edin lütfen.
o kucuk cocugun bakislarindaki nefretin nedeni beyin yikama olarak isaret ettigin sekilde, bizdeki bu umursamamazligin, konunun aslina bir turlu ulasamadan ermeni chat odalarina gidip caka satmanin nedeni de beyin yikama. Bizim ulkemizde milliyetcilik bir propaganda. Siyasal gorusu olmadigina inananlar olsun, islami gorusu savunanlar olsun, ve hatta sol goruslu olduguna inananlarimiz olsun 7 den 70 e milliyetci yanimiz daha agir basiyor. O yuzden sokaktaki insanin bu tur olaylara yaklasimini cok rahatsiz edici buluyorum. Salvo-g’nin yazdiklarindan da ne derece gozumuzun kor oldugu acik sekilde goruluyor. Gecenlerde bu konuya paralel bir yazi yazmisti Ahmet Insel.
Bu konuda 2 tarafda birbirini suçlaması çok saçma bana göre, Çünkü ermeniler ve türkler ayrı halklar olsa da bir arada iyi bir şekilde yaşadıkları tarihte bilinmkte. Sonradan ne değşiyor ? Bölgede her zaman gözü olan Rusya (bu durum şu andaki pkk ve devamı kadek olan örgütün durumuyla benzeşmekte) Ermenilere toprak ve devlet sözü vererek türkiyedeki ermenileri çetelere bölerek eğitiyor ve huzursuzluklar bundan sonra rus işgaliyle doğuda başlıyor.Bölgede geçici de olsa söz sahibi olan rusya o dönemde kötü niyetli olan (diyorum çünkü o dönemde her millette olduğu gibi fikir ayrılıkları olmakta) ermenilerin türklere karşı zorba tutumları rusların bölgeden çekilmesiyle türklerin yaşananlara karşı ayaklanmasına ve karşılıklı çatışmalara dönmesine kadar gitmekte… Sonradan bölgeye osmanlılar müdahele ediyor hatta ermeniler hataya kaydırılıyor (Rusyayla ilişkileri ve bölgenin durulması için) Seyahatleri sırasında bir sürü saldırılar yaşanıyor ve ölenlerin kalanların haddi hesabı belli değil :(Şimdi dönüp günümüzde iki halkın birbirini suçlaması çok saçma . İki taraf arasında da yapılan yanlışların faturasını (onlar gibi düşünmeyen bir çok insan hayatıyla da ödedi bu günümüzde bile hala aynı körfez savaşı en iyi örenktir )Kısadan hisse , geçmişte yaşananlar dan ders alınmalı.Yaşanmışlıklar dan ne öğrendik ? Hala kin nefret neden ? Şarkıda dediği gibi Sevgi sevgiyle çoğalır…
Paganım, güzelim, ne kadar biriktirmişin içinde sen bakiym öyle. Bilmediğin, halledemediğin ama sürekli klavye oynatmak istediğin konularda; pırıltılı, zeka ürünü, esprili ahkamlar görünce rahatsız olmanı anlıyorum. Ama eksikler var yazdıklarında. Mesela gençlerden kız olanlar ve elma kalçalı olanlar haricindekilerle ilgilenmediğimi belirtmeyi unutmuşun (sen bi zahmet linklerini veriver bilahere). Senin gibi orta karar, ılıman beyinli, temel bilgi ve ilgi yoksunu sersemlere attığım sopalardan bahsetmemişin. Tarzı olmayan ama şekil budalası; türkçe bilmeyen ama geveze; şahsiyet diil ego sahibi; bilgisiz ama fikir fışkıran ve gecenin ilerleyen saatlerinde göbek atmaya başlayan bir ekolden gelen ve bütün bunları ‘ama sorumlu olan sizin kuşak’ diye izah edebilen sıradan bir halk çocuğusun evladım. Ve her sıradan ama sıra dışına kaçmak isteyen kurnaz türk gibi; kendini duayen sayan idris küçükömer veya nihat genç gibi zibidilerden bahsederek, seküler-meküler diyerek, aralara kaba-saba yalan-yanlış datalar enjekte ederek farklılaşmaya, farklı algılanmaya, göze batmaya çalışan bi kardeşimizsin.Yanlış anlama, ayıplamıyorum; sadece bi durum tesbiti yapıyorum. Bu hallerin de müşterisi vardır elbette.Ama beni abartmışın kafanda. Gençlik üzerinde yaygın bi etkim olduğu doğrudur; fakat henüz öyle kitle hareketi falan düzeyine gelmemiştir sonuçları. Türkiye, fransa, ingiltere ve avustralya’daki ‘baby700 fan club’lerle sınırlı bi oluşumdan söz edebiliriz ancak. Tabi bi kısmını kendi paramla kurdurmuş olabilirim; ama olsun.Bi de ‘bizim atalarımız vikinglerdir’ gibi bi laz esprisi patlatmışın; pek hoşuma gitti. Onun devamı da şöyleymiş: ‘Seni istanbul’a getiren viking teknesinin kaptanını sinkaf edeyim’.
Çüş! Çüş! Yani ikikere. Ulan bu rafine fikirleri nerden buluyosunuz be! Dışişleri bu konuyu iplemezmiş, zira ülkeyi zorda bırakacak bi vaziyet diilmiş. Nedenmiş? Çünkü bu bir soykırım sektörü olmuş ve ermenistan’ın kaderi bize bağlıymış!Evet iplemedikleri doğru; o yüzden nereye gitsek bi tarafımıza giriyor bu mesele. Herifler sokmuş, şemsiyeyi açmış, bu konuda 20 bine yakın title yayınlamış; sense 3-5 kitapla anca kendi kamuoyunu ‘esas onlar bizi kesti’ şeklinde uyutmaya çalışmışsın.Ve hayrettir başarılı olmuşun. Yukarıda kesilen ahkamların genel havasının ‘s..ilmiş g..ün davası olmaz’ çizgisinde bulunması, bu resmi politikayı konfirme ediyor. Bu genç ve ‘eğitimli’ arkadaşların ‘olduysa oldu, benle ilgisi yok, geçmişte kalmış şeyler, pardon bi bira daha’ diye konuşmaları, köylülerin ermeni sanat eserlerini yıkıp üzerine top sahası yapması, siyasilerin Yıldız1 ve Yıldız2 arşivlerini hala açmaması…Ulan utanın be, diyeceğim ama, utanmayacağınızı biliyorum. Küçük beyinlerinizle küçük izahlar yaparak, meselenin sadece bugününe ve siyasi yönüne bakarak, coğrafi-insani kısımları hiçe sayarak, kısacası bu olayların ermeni toplumunda olduğu kadar türk toplumunda da nasıl bir travma yarattığını anlamadan devam edeceksiniz.Ama daha da acısı var küçük kırmızı biber kardeşlerim. Siz bırakın ermeniyi mermeniyi, zaten kendi kültüründen, kendi yakın tarihinden ve hatta karanlık diil, en aydınlık sayılan sayfalardan bile bihaber bi güruhsunuz. Kendi ülkenizle, kendi tarihinizle ilgili referans kitapları yabancılar tarafından yazılmış ve yazılan ve yazılacak bir ırkın efradısınız.Bu durduğunuz yer, size pek bi yakışıyor zaten. O yere konmuş, iliştirilmiş saksılarsınız. Yavrulayıp küçük saksılar yaparsınız; onlar da sizi -sizin daha öncekilere yaptığınız gibi- pencereden aşağıya iteler ve bu böyle devam eder gider.
Şikayet nedir şimdi, blog girilmeyip mim ahkâmlarında polemik yaratılması mı? Haklı olabilirsiniz. Ama bu, girilen ahkâmların “manasız” ya da “kişilik ispatı” girişimi olduklarını göstermez.İkincisi, burada sanıyorum birçok kişi epeydir doğru düzgün yazı girilmemesinden, yalnızca ahkâm yazma ya da mim girme tembelliğinden şikayet ediyor. İyi de, madem öyle niye *siz* bir şeyler üretmiyorsunuz? Diyelim ki benim blog girecek kabiliyetim ve kapasitem yok. Ama ayıptır söylemesi, iyi yazı nedir, biraz anlarım. İki gün önce moderasyona taş gibi iki makale postalandı. Keyifle okuyup +1’i çaktıktan ve hatta birine “eline sağlık” diye ahkâm girdikten sonra bir baktım, otuz küsur kişi oy vermiş ve her iki yazının puanı da 5. “Oha” dedim içimden, bu yazılara bunca adam gelip -1 vermişse, hazretler demek Thomas Eagleton, Roland Barthes kıvamında falan yazıları beğeniyorlar ancak! Hem şikayet et yazı olmamasından, hem gel güzelim yazıları burada sadistçe heder et.Bir sürü insan, hafif’i “limk.com” niyetine kullanıyor son dönemde. Sonra da, tıpkı ekşi sözlükte olduğu gibi, rock’n’bok organizasyonuna methiyeler düzen, “tiki” yazı ve ahkâmlar giriliyor.Böyle bir eleştiriyle başladığınız için, ahkâmınızın kalanı (yani esas “topic”) üzerine yorum yapmıyorum. Zaten haklısınız aslında, uzun ince ahkâm sütunlarıyla “kıvıl kıvıl” gevezelikler yaratmanın hiç manası yok.
Gerçekten yıllar oldu artık. Ulan bir öğrenemediniz gitti; direk kendini taraf ilan edenleri kaynak olarak algılamak göstermek salaklıktır, zaten yıllardır anlayamadığınız için aynı bokun etrafında dönen sinek gibi yaşıyosunuz, maaşallah…
Olay daha iyi özetlenemezdi TiViTi.Bir de; kim çok ciyaklarsa o katledilmiş demektir. Ermeniler şu sıralar çok ciyakladığına göre…ANsikLOPEDİK olanlara gelince; taktik şudur: “Her konuda olduğu gibi konuşulan konuda da cahilsen, radikal bir şeyler söyle, bir bok bilip de konuştuğunu sansınlar, entel desinler.”
En son ortaokul zamanlarımda duyduğum “doktorunuz bu durumunuza ne diyor?” tipi nostaljik türk filmi esprileriniz beni öldürecek doğrusu kuzum…Bak Ruhdelikçiğim; hayata bakış açının çevresel faktörlerinde de peşini bırakmadığı duygusu uyandı bende, belki çevreni bir süreliğine tatile gönderebilirsin, hatta birlikte gönderebiliriz, hepimiz dinleniriz. Bakış açısı sunma iğdişliğin için ise müsadenle süper doktor esprinden ilhamla bir çubuk operasyonu öneriyorum, hem belki beyninle işeyebildiğin gibi, beyninle sevişebilirsin de! Ayrıca körpecik yüreğin sakın korkmasın sana her zaman cevap veririm, çok kolay oluyor…
sivil halka yapilmis olan bir katliamdan cinayetten bahsediliyor, kuyruk acisi deniyor ciyaklamak deniyor. ne yuzsuz heriflersiniz siz ya!ermenilerin bu kadar ses cikartmasinin sebebi bu yuzsuzlugunuz iste!Aslinda Ermeniler coktan oclerini almislar bizleri bizlerle birakmislar. istanbula bakmak yeterli, azinliklar varken Istanbul cennetti simdi ise bir koy cunku sizler koylusunuz. Hepiniz koyden goctunuz, ailelerinizde sehir yasamina uyum saglamak yerine koy yasamini sehirlere adapte ettiler. Sorunlar bundan ibaret, insanliktan nasibini almamis cahil bir guruhsunuz!15 senede diktatorlukle insan yapilmaya calisildi sonuc elbette basariz oldu.Aymazliginiz beni hasta ediyor. “Kulturlu insan dunyada ki konumunu bilen insandir” demis birisi. yuksekten ucup agzinizin kokmasi kultursuzlugunuzun gostergesi zaten.
tartismalari direk kisisel kavgaya donusturmeye bayilanlar icin; bazi elestirilerden kendilerine ceki duzen vermeleri gerektigini hatirlamalarini tavsiye edebilirim. “Elestiriler hep baskalarina yapiliyor, ben yirttim gene” tarzi basit mantikla insanlar bir yere gidemez.Burada ki soykirim tartismasinin surada ki yaziyla ne kadar alakali oldugunu idrak etmeye calismaniz ve isaret edilenin kendiniz oldugunu kabul etmeniz, merak etmeyin uzun vadede kisiliginizden birsey goturmez. Baby700’un uslubu cok yanlis olabilir. Ama surekli ben hakli dogdum hakli olecem hissiyatiyla yasayan insanlarin yaptigi yanlisa bu yanlisla muamele etmenin yararina inaniyorum.
Ermeni meselesi uzmanlık alanım diildir. Çanakkale muharebelerinin ermeni tehciriyle aynı yıla raslaması sebebiyle bu konuyla ilgilendim 3-5 ay; 1-2 hafta da van ve civarında dolandım. Bir tarihi senkronizasyon mecburiyeti.Herkes böyle yapmalıdır demedim. Ama düşünülmesi gerekenlerle ilgili bi çerçeve çizdim. Olayları anlamaya, bilgi sahibi olmaya, fikir sahibi olmayı ise geciktirmeye çalışmak gerektiğinden bahsettim.Bu konu her ne kadar tamamen siyasi bir hale gelmişse de, bu tarafı beni kesinlikle ilgilendirmez. Dolayısıyla ‘aman şunu yazarsak ermeniler aleyhimize kullanır, bunu yazarsak miiliyetçi-faşist damgası yeriz’ arasındaki gelgitlenmelerle işim olmaz. Olayların içinden sadece bir parçayı alıp öne çıkartmak, diğer kısımları hasıraltı etmek, ceset fotoğrafı basma yarışmasına girmek bilinen taktiklerdir. Gördüm ki bu eski hilelerden etkilenmiş, kafasını ‘s..tir’ moduna kilitlemiş zavallı bi güruh var hala. Babaları, dedeleri 6-7 eylül’de gavur boğazlayan, dükkan kundaklayan çocuklar da ‘ermeni ciyaklıyor’ diye konuşacak tabii.Halbuki en baştaki linki görünce hafif umutlanmış, en azından bu sitedeki sersem oğlanların bile ‘ulan hakkaten, bi dakka, bu konuyu hep pas geçiyoruz, ben iznik’te (mesela) doğdum, oradaki ermeniler ne oldu’ falan gibisinden küçük çapta da olsa bi sorgu-sual edeceklerini, hafif bi takke-külah vaziyetine geçeceklerini düşünmüştüm. Ne gezer! ‘Benim bi ilgim yok, hükümet düşünür, para konuşur, ermeni viyaklar, türk yener’ şeklinde süper yüzeysel bir dalgayla karşılaştık.O sıralar haftalık ermeni gastesinin yönetmeni, yakın zamanda yaşanmış bi hikaye anlatmıştı. 90’ına yakın sivaslı ermeni hanım, kızıyla birlikte gelmiş fransa’dan. Son bi kez, doğduğu ama büyüyemediği köyünü görmek istemiş. Ama kalbi dayanmamış evini göremeyince. Köylüler ısrar etmişler kızına, ‘buraya gömelim’ demişler. Tereddütte kalmış kızı. Sonra yaşlıca biri çıkıp şöyle demiş: ‘Kızım bırak anneni bizim mezarlığa; su çatlağını buldu artık’. Bırakmış kızı da.’Yaşanan trajedileri siyaset malzemesi yapmadan, bugün yeni bi cümle kurmak mümkün: onlar da buralıydı. 1915’teki çatlağı bugün yaşarken de sulayabiliriz’ diye yazmıştım o sıralar. Yanılmışım. Çatlak iyice derinleşmiş ve türkler, yani biz, bu çatlağın üzerinde oturuyoruz.
Kimin yüzsüz olduğu, bakış açısına göre değişir. Görecelidir yani.Ben eğer katledildiğime inanıyorsam, aksini söyleyen üstelik de beni katlettiğine inandığım insansa, kesinlikle yüzsüzdür. Yok eğer ben katletmediğime inanıyorsam ve karşımdaki inatla, onu katlettiğimi söyleyip duruyorsa, yüzsüz odur.Dikkat edersen işin içinde bir “inanma” var ve bu inanç üzerine yapılandırılmış yargılar var.Kimse “ermeni katliamı inanç değildir, kanıtları vardır” demesin. Tartışıldığı boyutuyla, bir inançtır. Karşılıklı uçuşan kanıtlarıyla, saygınlığı ve tarafsızlığı kendinden menkul araştırmacıların önümüze koydukları verilerle artık bu konu, belgelerinin inandırıcılığını yitirmiş bir tevatür haline dönüşmüştür.Ben kendi adıma bu konuyu hiç bir bakış açısından ciddi bir konu olarak görmüyorum. Tarihte bu konuda bir takım olayların gerçekleştiği muhakkak ama bu olayları her iki tarafın çekiştire çekiştire cılkını çıkardığı, artık gerçeğin ne olduğunun asla bilinemeyeceği, çünkü bundan böyle hiç bir kanıta inanılıp güvenilecek bir hal kalmadığı konusunda şüphem yok.Açıkçası, kimin mağdur, kimin zalim olduğu bilinmeyen bir durumda, neden birinin aleyhine diğerini kayırayım? Hangi kanıta dayanarak?Onun için kim ciyaklıyorsa onunla dalgamı geçerim. Burada ciyaklama sesleri ermeniler adına çıktığı için onlara ciyaklıyor dedim.Istanbul’un bu hale gelmiş olmasıyla bu konunun ise hiç bir ilgisi yok. İstanbula gelen köylülerden bu kadar şikayetçi olduğuna göre, Osmanlı’nın Türklerin İstanbul’a girmesini yasakladığı o meşhur uygulamayı da destekliyorsundur. Belki Osmanlı’nın ermenileri katletme kararını da desteklersin onların kafasıyla düşündüğünde. :p
bütün gün aynı havayı soluduğun insanın medeniyetten uzak olduğunu söylediğinde cevap olarak hemen başkalarını küçümsüyorsun diye soracağına bence biraz gerçekçi olarak da bakmak gerekiyor etrafa. kaçıyla yaşamaktan hoşnutsun. yakın çevren hiç de öyle olmayabilir. bakkaldan sigara alırken bakkala teşekkür ediyor olabilirsin, sokağa tükürmüyor olabilirsin, ama ben çatıdan aşağı işerken telleri isabet ettirip çarpılanı biliyorum. linklerin içerisinde bile var. arkadaşının götüne kompresör sokan adamla aynı havayı soluyorsun. sırf karşı tarafın tezini çürütmek için benim halkım süper iyilik timsalidir böyle şeyler yapmaz deyip kötüleri de aklarsan bi yere varamayız zaten. okurken aklıma “türk halkının sevmediğin özellikleri neler” diye günlük girmeyi düşündüm de sonucundan korkuyorum. liste o kadar uzar ki. zekidir, çalışkandır lafları atamın sözlerinde kaldı.inanç denilen böyle birşey işte. tanrı vardır deyip atarsın. niye vardır nasıl vardır diye sormazsın. en kolayıdır. yapabilene helal olsun. ermeniler bizi katletmiştir denilmiştir. bu kadar. araştırma denilen şey de zaten geleneklerimizde yok.ermeni soykırımı meselesi benim için çok eski zira ben yirmi yıl önce neler olmuş onu bile tam öğrenemiyorum. tarih yazımı o kadar cıvıtmış durumda. öyle ki tarihi kağıda efsane olarak dökme, biraz da methiye düzme geleneğimizi de hala sürdürüyoruz gibi.baby700ün de dediği gibi soykırım soykırım diyorlar ama ben bizim hiçbir zaman öyle planlı bir eyleme girişebileceğimize inanmıyorum. bizde olay daha basit işler. misal: eğer italyanlarla aynı topraklarda yaşasaydık apo olayı yüzünden limon kasası ezmek, fiat parçalamak yerine italyan keserdik, italyan ezerdik. italyan restoranlarını taşlardık. italyan mallarını gasp ederdik. linç ederdik boğardık. başa bir çoban olsun yeter.bi genelleme yapıyorum farkındayım ama biri bana aklı başında insanların daha fazla olduğunu söylesin lütfen, çünkü buradan öyle gözükmüyor.
şikayetlerinizi ilgili başlıklar altında belirtiniz rock’n’coke’a da methiye falan düzmedim. adam gibi oku okuduğunu yarım yaamalak okuyup döşeniyorsun her şeye
bir imparatorluk isterse ezer geçer, izterse göz yumar. vicdan, insaniyet işleri ile devlet hatta imparatoluk yönetimini karıştırmamak gerekir. şeflatle yönetilen imparatorluk olmaz. ABD’yi niye eleştiriyorsun diyenler varsa sebebi ABD’nin rejiminin güya demokrasi olması. Diğer taraftan mesela Falkland meselesine de yorum yaparım. Zira öyle ya da böyle BK bir monarşidir ama imparatorluk özelliği kalmamıştır.
Vel’hasıl kelam bazen sosyal politika Leviathan veya Prince‘e göre yaşanır.
evet haklısın, msg olmalıymış bu. ermeni meselesi arada bir satırla kaynamış gitmiş, bir sebebi var tabii.bu konu defalarca tartışıldı hafif’te daha önce. bu ve bunun gibi polemik dozu yüksek tartışmalarda pek bir yere gelemediğimiz malumunuz. yukarıdaki NUMB-Psychedelic ahkamlaşmasını örnek verebilirim.biraz açmak gerekirse; kendi adıma NUMB’ın söylediklerinin çoğuna katılıyorum ama Psychedelic ‘in de verdiği linkin doğru olan yanları olduğunu düşünüyorum. yani illa ki bir tarafın haklı olduğunu düşünmüyorum. muhakkak türkiye’nin birşeyleri kabul etmesinin kime ne kazandıracağını (evet, ermenilerle geçmişin hesabını yapıp, artık birlikte nasıl yaşarız duygusu dışında) da kimse açıklayamıyor. o zaman türkler yunanlılardan, boşnaklar sırplardan derken her toplum diğerinden eski alacakları tahsil etmelidir. bunun sonu yok. salvo-g, ya da 2 kere rafine mesela, fikirleri var, doğrudur ya da yanlıştır, özellikle salvo yırtındı ne anlatmak istediğini ama bu sitede, ne yazık ki, bazı konularda sadece bazılarının fikri olabilir. çünkü, çakallar uluyor etrafta.şimdi; her ülke, devrimle ya da masa başında kurulurken, bazı değerlerini, pahalıya mal olsa da, kaybedebilir. türkiye tek değildir bu konuda. keşke olmasaydı ama zamanın şartlarında olması gerekiyorsa olmuştur diyeceğim. ama devrimci-sosyalist arkadaşlar bir yandan, elit beyaz türkler bir yandan yanlış anlaşılmadan derdimi nasıl anlatacağım? o kadar garip zamanlar ki, ermenistan’ın anayasasında, ısrarla belirttiğim gibi, doğu şehirlerimizi almayı doğal hak olarak gören yasalara kimse ses çıkarmıyorken, her türlü türk, atatürk gibi anahtar kelimeleri duyunca birileri size kızıl elma, ocaklar falan diye haksız nitemeleri burnunuza dayarken, konuşmak zor oluyor tabii. faşizm, ince bir çizgidir, hemen karşındakini suçlamamak gerekir.istanbul’un, azınlıklar zamanında daha güzel olduğuna katılıyorum, aralarında büyüdüm, hala görüşürüz ama türkiye’deki ermeniler dostumuz diye, ermeni milliyetçiliğinin kuklası olmak zorunda değilim. buna karşı çıkınca da – salvo-g gibi mesela- zart diye ırkçılıkla da suçlanmaması gerekir insanın.trabzon ve rize’deki ermeni ve rumlara gelince: evet hala köylerde, tek tük kalmışlar, keşke daha çok olsalardı. peki nereye gitiler? işgalcilere destek verenlerin boğazını kestiler, kurtuluş hareketini destekleyenlerle de kız alıp vermiştir yöre insanı, kimse kimseyi ayrı tutmamıştır. istanbul’daki azınlığın çoğunun eski dp-ap çizgisinde olduğunu ve WeaponX’in de belirttiği gibi tüm sorunların ucu paraya dayanan bir mücadele olduğunu hatırlatalım. istanbul’un köyleşmesini de sadece azınlıklara değil, burada sayamayacağımız kadar çok, sosyo-politik etmene bağlı bulunduğunu düşünüyorum.sonuçta baby700 konusunda haklısın, onkasım’ın doğacak çocuğuyla ilgili olarak yaptığı iğrenç espri kızdırdı beni. o konuda söyleyeceklerimi söyledim, bu defteri şimdilik kapadım, iğrenç oluyoruz çünkü.
Türkiye’nin birşeyleri kabul etmesinin ve bunun komuoyuyla halka aciklanmasinin pek bir yararini goruyorum ben. Her daim hakli ve dogruyu yaptigina inanan kafalarda olusacak kisa kontagin daha bilincli bir toplum olusturacagina inancindam kaynaklaniyor bu.Ayrica Turk insani bahsettigin o fasistlik cizgisinin cok gerisindedir. milliyetcilik propagandasi devletin radikal islamla savasmak icin uyguladigi stratejidir. Toplumu bilinclendirmek sosyal haklar istenmesi ve mevcut duzenin sorgulanmasi gibi olumsuzluklara yol actigindan, milliyetcilik pompasi daha kolay ve sisteme zararsiz gorunuyor.Sonuc olarak Firat ve Dicle civarinda yasayan dusunce tembelleri “uc kelimeyi duzgun siralayan dogru soyluyordur. benim dusunmeme gerek yok budur dogrusu” seklinde sentez yaptikca kosulu at misali bakilmasi istedigi yonde sakladikca ilerliyor.Ben sahsen ermeni konusunu cok ayrintili bilmiyorum sadece salvo-g nin ermeniler konusunda aygaz tupcusunun muzigi gibi zorla beyinine kazinmis fikirleri uzerine dusunme ihtiyaci duymadan gidip tartismasini elestirdim. Sorsan bu fikirleri nasil edindigini kendisine bilmiyordur cunku ortalikta paket halinde geziniyor bu kanilar.Senin daha yakin oldugun bir alandan ornek verecek olursak bir asirlik gecmisimiz olan futbol sporunda iki sene onceye kadar basarisizligi Musluman olmamiza Turk dusmanligina yoran genel kani bahsini ettigim kisa kontaga ugramistir.Cunku cemii cumle kabul etmistir ki Galatasaray’in oyunculari Avrupa’li meslektaslariyla ayni kalitede oyun oynamis ve onlardan daha hirsli olduklarindan kupayi almislardir. Bu etki Milli takim’da da kendini gosterdiginden Dunya ucunculugu unvanini da elde ettik ve ne hikmetse butun bu oyuncular bir anda Avrupa’da ki buyuk takimlarda oynamaya basladi. Nerde benim musluman dusmanlarim turk dusmanlarim? artik belirli bir duzeyde bilinc soz konusudur futbol alaninda. Bu bilinctendir ki Fenerbahce’nin her daim balon oldugunu kabul ediyoruz 😉
Sizin Rock’n’Coke methiyeleri yazdığınıza dair bir cümle var mı bakalım benim yazdığımda? Önce siz ‘adam gibi’ okuyun. Konu sizi geçmiş orada, ekşisözlük ve hafif’teki kimi yazılara gelmiş. “Bir sürü insan” diyorum, siz “bir sürü insan” mısınız? Bu “üste alınma” takıntısı nereden çıktı?Bir de, ben yarım yamalak okumam, okuduğum hiçbir şeyi WeaponX. Öyle ‘her şeye döşendiğimi’ falan da nereden gördünüz, bilemiyorum. Bir daha bu tonda bir ahkâm gelirse, emir kipiyle konuşan ve tanışıklığı olmayan kişilere (samimiyetten değil, laubali ve saldırgan bir üslupla) ‘sen’ diye hitap edenleri ‘ignore’ edeceğimi bildireyim ben de.
Ben damarlarında asil kan geçen bir Türk milliyetçisi vatanseveri olaraktan sana Türkleri hangi mantıkla küçümsediğini soruyorum!!! Konuşmalarına dikkat et adamın asabını bozma! Senin hakiki Türk evladı olmadığın belli, zaten yorumlarından da ne b.tan kansız bi adam olduğun ortaya çıkıyo. Sen nasıl benim vatanımın milletimini lekelemeye kalkarsın. Senin yazdıklarını okuducukça kan kusuyorum valla! Eğer bu ülke senin gibi vatan hayinlerine kaldıysa tamam bitti demektir. Madem beğenmiyosun Türk milletini hiç beklemeden artık hangi ülkeden kaçıp ülkemize sığındıysan .iktirip gidersin. Ha bu arada senin gibi düşünenleride giderken artık bi yerine sokar götürürsün. Senin gibileri mandayıda kabul eder uşaklığıda. Şöyle bi dünyanın akışına bak bakıyım nereye gidiyo. Ayrıca o Türk değilim diyende hiç durmasın gitsin geldiği yere. Yoksa bu ülkede bir savaş durumu olduğunda düşmanla işbirliği yapıp bize karşı savaşırken ayrı cephede kafasına ilk kurşunu yiyen siz olacaksınız.BU MEMLEKETİN EKMEĞİNİ YİYİPTE İHANET EDENLER BİR GÜN BU MEMLEKETİN KURŞUNUNU YER!!!
sayın türk milliyetçişi vatanaederi doğalgaz, bu memleketin ekmeğini yiyenlerden hatta pastasının kremasına parmağını bandıranlardan olduğunuz apaçık ortada. lütfen bu memleketin ekmeğini üretenlere sataşmaktan, ucuz artistlik yapmaktan vazgeçin. oraya buraya saldırıp ortalığı pisleteceğinize aşağıda girilen ahkamlardan iki adet mantıklı laf etmeyi öğrenin.çokça var lakin özellikle şu kalas cümlenizde ne anlatmaya çalıştığınızı söyleyebilir misiniz: “Şöyle bi dünyanın akışına bak bakıyım nereye gidiyo.”?
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
Şu kitabı alın okuyun dedik.Şimdiki nesil neden yüzde yüz suçsuz oluyor anlamadım. Tersine, geçmişin hiç bir bölümüyle yüzleşmeyen, hesaplaşmayan ve örneğin senin gibi cahil (valla askerler yaptı, biz yapmadık abi) kalan insanlar yüzde yüz suçludur.
‘Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir’ lafını duydunuz mu salvocum? Neyse bugün iyi günümdeyim, fazla şeyetmiyim.Baştan başlayalım. Şu son yazdığın ahkamın ilk cümlesini bi oku bakıym yavrucum. Ne anladın? Hiç bişey di mi? E normal, o sinirle davranıp yazmışın. Neyi merak ediyosun, araştırıyosun güzelim? Sersem ermenilerle abidik gubidik mavra yapmışın. Sana bu konuda uzman ol felan dediği yok kimsenin. Ama edindiğin tüm bilginin anneannenlerden ve bi takım ‘güvendiğin’ kişilerden geldiğini kendin yazmışın. Cahil olman gayet önemli. Neden önemli biliyo musun? Cahil insanın onurunu koruması zordur da ondan.Yazdığın şey şu: ‘Canım bu ermeniler de pek bi kindar. Bana bile ajan dediler (seni ajan sanmaları yüzünden demincek sersem dedim heriflere. Senden bırak ajanı, erkete bile olmaz). Bense gayet barışçı, iyi niyetli davrandım, bıdı bıdı…’Cahil de olabilirsin ayrıca, ne var bunda? Mesela ‘ulan biz çok cahiliz be, yüzbinlerce insan katledilmiş, bi b.. bilmiyoruz, resmi zımbırtılarla idare ediyoruz’ falan diyebilirdin. Ya da ne biliym, ‘Ermeni kardeşim, bırak şu işin siyasi dalgametresini de, gel deden için birlikte ağlayalım, o da bu toprağın insanıydı’ gibi bi yaklaşım içinde olabilirdin.Ama sen, ‘annemler böyle dedi, askerler ateş etti, biz o sırada daha yokmuşuz, katliamlar ne kötü be birader’ civarlarında gezindiğin için tepem attı.Kısacası kafanı yormamışın bu konuda; yüzey sularında bıcı bıcı yapmışın.Ha ‘benden bu kadar, o güzel kafamı daha fazla yoramam, gidip diğer tarafta 10 Kasım’ın yavrusuna isim anketini doldurucam’ diyosan o başka.
Bu konuda oldukça hassas bir terminoloji söz konusu. Yıllar içinde bu hassasiyet o denli artmış ki, artık terimler kendi içeriklerine yabancılaşıp siyasi ve düşmanca bir söylemin malzemesi haline gelmişler. Kanımca, “soykırım” nitelemesi ne kadar üstünkörü ve kolaycıysa, “sürgün” nitelemesi de aynı oranda gerçekçilikten uzak. 1910 ile 1917 arasında olan biteni bütün netliğiyle sergileyecek belge ve bilgiden tabii ki uzağız. Ancak, bölgenin etnik yapısını, İttihat ve Terakki ideolojisinin uygulamalarını, Enver’in maceracılığını ve kifayetsiz muhterisliğini dikkate alınca, hele bir de kırıntı düzeyinde bile olsa yaşanmışlıklardan izler değerlendirilince, ortada ciddi bir durum olduğu anlaşılıyor. Baby700’ün üslubunun saldırganlığı bir yana, söylediklerine biraz katılıyorum: “Eskiden olmuş, biz masumuz” türü kaçamak yorumlar, kendini aldatmak oluyor biraz. Evet, bugünkü nesil televizyon haberlerinde “Sözde Ermeni soykırımı” şeklindeki nitelemeleri duyarak büyüdü ve tek yanlı ideolojik bombardımana maruz kaldı ama bu geçmişle yüzleşmemeyi anlaşılır kılacak bir şey değil. Çok da uzak olmayan bir geçmişte, 6-7 eylül olayları yaşandı bu ülkede mesela. Af buyrun benim kuşağımın erkekleri, sokak aralarında büyürlerken ergenliklerini “Madem ki Ermenisin istemeden vermelisin” gibi vahim esprileri (!) içselleştirerek yaşadılar. Daha bir on yıl önce, bir milli voleybol maçında Fransız hakemin kararını beğenmeyen seyircilerimiz, “Ermeni uşağı ibne Fransa” diye ortalığı inletmişlerdi. Sokağa çıkın, konuşun, on “sade vatandaş”tan en az altısı size Ermenilerin ne kadar kalleş ve hain olduklarını anlatacaktır. İş giderek o hale geliyor ki, “restine rest” der gibi iş savunmadan çıkıp neredeyse Türklerin soykırıma uğradığı karşı iddiaları gündeme getiriyor. Yapay, plastik bir gündem ve dengesiz bir ideolojik tavır. düşmanlık sürüyor ne yazık ki. Biteceği de yok. Bu nedenle, hepimiz biraz suçluyuz. Hele “halk olarak” konuşursak, daha dört yıl önce MHP’yi iktidarın baş ortağı yapan bir toplum için, söylenecek fazla şey yok.
Ne demek biraz katılıyorum? Benim yazdıklarıma ya tam olarak katılınır ya da susulur. Arası olmaz. Beni destekleyenlerden tam itaat beklerim. Karşı çıkanları ezer geçerim. İki arada bi derede bekleşenleri, düşmanlarımdan daha hakir görürüm. Yarım yamalak şeyler, hiç yapılmayanlardan daha kötüdür. Bir damacana suyun içine bi damla idrar konsa, içer misiniz? Vesaire, vesaire. Çok ısrar var; yakında topkapı sarayı avlusuna yerleşip ülkeye bi çeki-düzen vericem.Neyse. Evet. Güzel konuşmuş ebruli. Bi defa ‘sözde ermeni soykırımı’ ne demek ulan? Sözde olanın hangisi olduğu belli diil gramatikal olarak. Yani bunlar, yani kestiğimiz vatandaşlar hakiki ermeni diiller miydi? Yoksa ‘bu aslında tırışkadan bi soykırımdı; tam olarak canlarına okuyamadık, arada kaçanlar oldu’ mu denmek isteniyor.İkincisi bu tabir (genocide), 1945’ten itibaren kullanılmaya başlanan bi tabir (kaynak: Le Petit Robert. Daha babası yoktur). Dolayısıyla tarihteki bütün geçmiş katliamları bu kategoriye sokmaya çalışmak, ancak hıyarlıkla ve tarihe progresist bakan salakların siyasi dümenleriyle açıklanabilir.Üçüncüsü ve en ağırı (o yüzden sona sakladım) ise şu: keşke soykırım olsaydı! Çünkü o zaman belirgin bi hükümet otoritesinin, planlı bi eylemin ve planlı bi tehcir uygulamasının varlığına hükmedebilir; sorumluluğu siyasi iktidarla sınırlandırabilirdik.Ama öyle olmadı maalesef. 1915 yılında askeri efektifler, hatta eli silah tutan bütün yedekler dört ayrı cephede savaşmaktaydı. Tehcir konvoylarına refakat edecek jandarma gücü bile yoktu. Salvo kardeşin sandığının tersine, askerler tehcir operasyonunun oldukça dışındadır ve o sıralar çanakkale’de falan ölmekle meşguldürler. Dolayısıyle ermenilerin kaderi eşkiyaya, kaçak askerlere, köy, kasaba ve şehirlerdeki eşrafa, yerel otoriteye ve kürt çetecilerine teslim edilmiştir. Başka bir deyişle ermeni katliamından sorumlu olan bizim insanımızdır. Dayrekt encekşın yani.19. yüzyıl sonunda Tokat’ta, Bayburt’ta, Trabzon’da, Van’da, hatta kasabalardaki ermeni evlerine, mahallelerine bi bakıverin bi zahmet. O fotoğraflardaki yerlerin bir küçük isviçre, küçük fransa olduğuna yemin edebilirsiniz. Takım elbiseli, saksafonlu, piyanolu kasaba orkestralarına bakın; kahrolursunuz. Sonra yolunuz van’a, bitlis’e falan düşerse, eski sivil ermeni mezarlıklarının bile nasıl köstebek yuvalarına çevrildiğini, hatta dozerlerle altının üstüne getirildiğini görürsünüz. İnsanlar yanınıza gelip ‘harita varsa kırışalım abi’ derler.Sonra düşünürsünüz haset nedir diye? Davar gütmekle, pastırma yapmak arasında farkı; taş kırmakla taş ustası olmak arasındaki farkı; köylü olmakla zanaatkar olmak arasındaki farkı düşünürsünüz. Düne kadar paskalya çöreği alıp irmik helvası veren, kardeşçe yanyana yaşayan insanların, nasıl birdenbire kafaya balta çaktığını anlamaya çalışırsınız. O kadar basit olmamaktadır.Yazı uzamıştır, sıkılınmıştır ve türk, başladığı işi her zamanki gibi yarım bırakarak icc’de satranç oynamaya koyulacaktır. Nick’i -yan diye biten bi ermeni bulunacak, adamı yendikten sonra ‘oolum biz her zaman ermenileri böyle severiz’ diye mesaj yazılacaktır. Ermeni yenerse de ‘Katilin torunu i…, nasıl geçirdik size’ diyecektir.Kısacası bi kısım insandaki espri duygusu dışında, bu konuda hiç bi b.. halledilememiştir.
cillerin paraya olan acligi misali benim milletimde milliyetcilikten kor agzindan cikanlari kulagi duymuyor. milliyetci degilim diye basliyor laf bittigin hosgeldin haluk kirci..ermenilere anlatmaya calismis cok kinlilermis. saol bizle ilgilendin ey yuce turk diyeceklerdi!gelecek kusakta bu aymazlik olduktan sonra bu kin ilelebet devam eder. bunu soylemeye calismiyordun ama konustuklarindan bunu cikarttim salvo-g.
Senin bi suçun yok evladım. Geri alıyorum lafımı. Sen bu ülkeye, yaşadığın şehre leylekler tarafından bırakılmış küçük bi bebecik olarak geldin. İyi-kötü bi eğitim aldın, sezen aksu dinleyip duygulandın, garson ingilizcesiyle chat yaptın, kırık dökük türkçenle ahkam kestin, kendini birey sayıp havalandın.’Hükümet gerekeni yapsın, soykırımsa soykırım densin’ şeklindeki veciz ve hakikaten ‘şimdiye kadar hiç duymadığımız’ sözleri sarfetmen, zaten senin nasıl bir birey olduğunu yeterince anlatmakta. Sen yemek yapmak, müstakbel kocanın altına yatmak, sohbetlerde ‘ay şu ermeniler de çok kindar canım’ demek üzere oluşturulmuş ter-ü taze ve pür-i pak bi hanım kız veya sersem bi oğlan çocuğusun anladığım kadarıyla.Seni pek ilgilendirmez ama, şu anneannenlerin yanlarına aldıkları ermeni çocuklar daha sonra ne olmuşlar, bi sorsana. Yani senin dede ve ailenin diğer erkekleri o evlatlıklara neler yapmışlar, bunlar hangi yataklara, hangi koyunlara sokulmuşlar, bi öğren bakalım.Senin bi ilgin yok tabi bunlarla. Senin çocuğunun da senle bi ilgisi olmayacağı gibi.
Ben bireyim yaa, beni ne karıştırıyosunuz bu soykırım falan hadiselerine! Geçmişte olmuş bitmiş olaylar. Acı tabi. Keşke olmasaydı. Hükümet gerekeni yapsın. Ne yapılacaksa yapılsın. Ne ırkçıyım ne milliyetçiyim; hatta türk bile diilim; kıymeti kendinden menkul bi salvo-g’yim.Sen bu milletin geri zekalı bi ferdisin evladım. Sürünün içinde meleyen, biraz etli biraz sütlü yiyen, ancak klişelerle kendini ifade edebilen, sıradan bi kuzucuksun. Gir bakiym ağılına artık, geç oldu.
eee sonuç?diyelim ki oldu? eeee? kardeşim devlet yönetimi bu insan kaynakları müdürlüğü değil. Porblem yaşayan askerlikle kendini belirlemiş, belli bir dinin ağırlığı olan bir imparatorluk dahilinde olmadık işlere karşılarşırsan, eşkiyalık yaparsan, kendi halkını yakarsın. Bence önce Ermeni çetecileri vatan haini ilân etsinler.
hatırlayınız ki kurtuluş savaşı sırasında da eşkiyalığı sürdüren ege efeleri istiklâl mahkemesine çıkarılmıştı. Niye?
önce kendi kapılarını temizlesinler
kaldı ki bence bu hikayenin temeli tamamen yahudilere özenmeleri. kimse kusura bakmasın, israil ortalına bi tarafına ediyor, sonra her fırsatta “ama bizi naziler öldürdü”. kardeşim olan olmuş her fırsatta ağlayan bebeler gibi aynı bahaneyi sürme.
elin batılısı da enayi olduu için hep “ah ah, vah vah!” diyor.
bence ermenilerde ermenisatanın bozuk ekonomisini kurtarmak amacıyal bu işleri yapıyor.
açın bakın ermenistan’da para eden bir BOK yok. ermenisatan agidip gelen ermeni arkadaşlarım kendileri söylüyor. ağzı kokuyor ermenistanın. siz ermeniler niye hala amerikada, türkiyede, fransada sanıyorsunuz. israile göçen yahudi çok duydum tanıdım. gösterin ermenistana göç edeni. kaç tane var.
arkadaşlar dikkat edelim. tarih marih hikaye. herşeyin başı ekonomi herşeyin başı PARA.
Bu tür polemiklerde terminolojiye takılmak işi çözmemeyi garantiye almaktır. Adı ne olursa olsun jenosit, katliam, temizlik, vahşet; Yazılı kaynaklarda bizzat Mustafa Kemal hatırı sayılır miktarda Ermeni’nin katledildiğini kabul etmiştir ancak bunu hükümeti bir süreliğine ele geçiren bir komitenin yaptığını söyler. Cumhuriyetin ilanından sonra bile uzun yıllar Ermenilerin katledildiği kabul edilmiş ancak sonraki yıllarda, Ermeniler’in devamlı konuyu açıp dır dır etmesi dünyanın abilerine ağlayıp işaret parmaklarıyla Türkiye’yi göstererek “abi bunlar yaptı, döv onları” tavrı, Türk’ün kanına dokunmuş, “ulan kabul ettik işte daha ne üzerimize geliyonuz?” diyerekten “asıl siz bizi katlettiniz olum” politikasına geçilmiştir. Bu katliamın başına “sözde” kelimesini getirmekse devlet politikasını sürdürmek ve yaymakla yükümlü kimi köşecilerin müstesna buluşudur.Buradaki asıl sorun olan ve yukarıda bir türlü çözülemeyen, kim suçlu mevzusunun matematik cevabında size Ermeniler’in kendilerini katlettiğini ispatlayabilirim. Bu fevkalade yazının ilk paragrafında terminolojiye takılmamak gerektiğini baştan vurgulamış olduğumu farkeden zeki takipçilerin, yazı içerisinde ne zaman dönecek oraya diye beklediğini biliyorum. Irk mevzularının bokunu çıkarmamış her normal insan için bu “insanlık suçudur” ve bir Türk ne kadar sorumluysa bir İngiliz de o kadar sorumludur. Filistin’de İsrail’in yaptığı bir insanlık suçuysa buna ses çıkarmayan her fert kademeli olarak suçludur! Dünya üzerinde devletleşebilmiş hiç bir millet yoktur ki bir soykırıma eli bulaşmamış olsun ama bu sizi “ha o zaman tamam ermenilere karşı bir sorumluluğum yok” mertebesine getirmemelidir en azından en yakın müdahale sınırınızda olan kendi coğrafyanızda bu tür katliamların bir daha olmaması için çaba sarfetmek sorumluluğunuzu azaltabilir. Valla hepimiz yaptık!
Ne resimler, ne o müzik, ne de yazılar…
Ulan ben dedemim köyünde ermenilerin yaptıklarını anlatsam daha bi hoş dururdu.
Sonunda kazanan biz olmuşuz hepsi bu. Ondan dolayıdır kuyruk acıları falan filan.
Bi de bu konuda ahkam kesmek için beybi gibi ANsikLOPEDİK olmaya gerek yok. Biraz DICK kafalı olmak yeter 🙂
Atatürk Ermeni Katliamı denmesini kabul etmiyor. İşte belgesiTarihteki olayları içinde bulunduğu koşullar göz önüne alarak değerlendirmek gerekir. Örneğin Atatürk’ün eylemlerinin çoğunu içinde bulunduğumuz zamanda faullu bulabiliriz. Ancak içinde bulunduğu zaman-mekan içinde çoğu yapılması gerekenlerdi.Anlaşılan odur ki adı konmayan bir Türk-Ermeni savaşı yaşanmıştır. Bu sıcak savaşın sonucunda da bir uzlaşmaya varılamamış ve bugüne kadar gelinmiştir. Bundan sonra soğuk savaş bir süre daha süreceğe benzer. İşte bu savaşı kazanmak için politik alanda taraflar eylemlerini sürdürmektedir. Ama sanıyorumki bu eylemler halkların umurunda değil ve artık gına gelmiştir.
ayni sey sikca tekrarlaniyor ne yazik ki. bir mim/blog, bir yorum, sonra gelsin kliseler gelsin satasmalar, sen soylesin ben boyleyim, sen oyle dedin, sen anlayamadin ben boyle demistim, sen milliyetcisin, ben milliyetci degilim, sen susun, ben su degilim buyum, ama sen buyum demedin suyum dedim, vs vs vsgercekten can SIKICI. yukarida bir duzine manasiz ahkam giren sayin hafifciler, burayi kisilik ispatlama platformu olarak kullananlar… konulari siglastirma yeteneginizle turk basininda birer koseye sahip olmalisiniz.neyse konu soykirim. “oldu, olmadi, asil onlar yapmisti, haketmislerdi, yapildi ama bizi ilgilendirmez, soykirim degil katliamdi, kizilderililer ne olacak?, ilgilenmiyorum, bilmiyorum” seklinde gorusler var ve hep olacak. her sene kongreden gecti gecmedi tantanasi yasanacak.aslinda tuhaf bir ironi olsa gerek, turklerle her acidan en cok benzesen iki millet olan yunanlilar ve ermenilerle girtlak girtlaga olmamiz yani… gorunen o ki yunanistanla eninde sonunda halvet olunacak, ama ermenistan konusunda ben iyimser degilim. nedeni de ermenistan ermenilerinden cok, ermeni diasporasidir.soykirimin amerika ve avrupa’da cok buyuk bir ticari sektor oldugunu anlamadan yapilacak her turlu yorum havada kalmaya mahkum. bu sektorden gecinden yuzlerce sirket, vakif, kurum ve binlerce insan var artik. degil kendileri, ebeveynleri bile hayatlarinda ermenistan’i gormemis (abd ermenileri icin konusuyorum) yuz binlerce ermeni, bu sektor araciligiyla “ulkuleri” ugruna her yil yuz milyonlarca dolar bagis yaparken ermenistan’da insanlar acliktan oluyor. bu kemiklesmis bir nefret ettirme makinesi cok kucuk yaslardan itibaren ermenileri icine cekip bir parcasi haline getiriyor.4-5 yil once ABD’de bir eyalet senatosu, ermeni soykirimini taniyip tanimama konusunu halka acik bir oturumda oylacakti, merak edip gittim.dinleyiciler iceri girerken “evet” oyu cikmasi taraftariysa yakalarina sari bir kurdela, “hayir” taraftariysa mavi kurdela takiyordu. salona girdigimde yaklasik 300-400 sari kurdela, coluguyla cocuguyla salonu doldurmus bekliyordu. toplanti basladi, oturacak yer olmadigi icin kenarda, ayakta durmus izliyordum. yarim metre otemde oturan, 8-9 yaslarinda bir kiz cocugunun bana baktigini gordum, goz goze geldik. gozlerindeki nefret kanimi dondurdu. bana insan degilmisim gibi bakiyordu, anlatmasi cok zor… cocugun sucu yok tabii ki, ama kucucuk bir cocugun, hic tanimadigi bir insana boyle nefretle dolmasini saglayan mekanizma, cikis noktasi ne olursa olsun yeryuzunden silinmelidir diye dusunuyorum.ermeni kilisesinin (yine amerikadaki diaspora icin soyluyorum) sirf bu amacla kullandigi videolari, kasetleri, vs.leri var, cocuk yastan itibaren bu nefretle dolduruluyorlar. yapilanin beyin yikamadan, pyanyung’da her eve sesi kisilabilse de tamamen kapatilamayan ve sadece devlet kanalinin yayinlandigi birer sabit radyo koyan kuzey kore devletinin uygulamalarindan bir farki yok. kendi iclerindeki en ufak aykiri ses hain damgasi yiyerek dislandigindan, birkac istisna disinda kimsesi agzini acamiyor.neyse, o gun oylama, yetmis-seksen yaslarinda bir ermeninin soz hakki alarak kendisinin de anne babasini bu olaylarda kaybettigini, ancak iki milletin yuzyillarca birlikte yasadigini ve ermeni diasporasinda bazi cevrelerin bu isi artik ticarete donusturerek soykirimi kullandigini soylemesi (soyleyebilmesi) nedeniyle reddedildi. uzun yillardir soykirim mekanizmasina karsi mucadele eden ve kendi toplumlari tarafindan aforoz edilmis bu adama ne oldugunu merak edenler icin soyliyeyim: cikista linc girisimine ugradi, olumden zor kurtuldu.sonucta gelinen bu noktada hala soykirim olmustur olmamistir tartismalari yararsizdir. konuya milliyetci bir cercevede tepki gostermek ise dupeduz aptalliktir. soykirim sektorunden beslenenler oldugu surece bu boyle devam edecek, baska caresi yok. ote yandan ermenistan’in ekonomik damari turkiye’nin elinde ve keyfiyetindedir ki bu yuzden uluslarasi platformda soykirim hadisesi hicbir zaman iddia edildigi kadar zorda birakmayacaktir ulkeyi. nitekim konunun disisleri bakanliginda hic bir zaman cok fazla iplenmemesinin nedeni de budur.
iyice su kaynatmışsınız baby bey. tam siper ayağı sendromu. toprağını sevip, insanını küçülten, fikir diye nitelediğiniz saçmalıklar silsilesini dayadınız yine burnumuza.tekke ve zaviyelerde görmüştünüz çözümü. bir de oğuz atay’ı feyz almışsınız. rahmetli okusa bunları cetveli ensenizde kırardı. hangi yarı şamanist hareketlermiş şunlar bir öğrensek? anadolunun bağrından illa da şaman meyva suyu çıkaracağım diyorsanız alevilerde görebiliriz şamanist etkileri ancak bu sünni kesimde göbek hareketi yapan tek kişi şahsınızdır kanımca.o değil, mendil alacağım diye gittiğiniz bölgelerde de böyle ıtri fikirler bırakırsanız sıcak su dökerler üstünüze açılmanız için. bu işler öyle entel dantel masalarda memleket kurtarmaya benzemez.idris küçükömer, nihat genç karışımı araklamalarınızla kafaları bulandırmayın rica edeceğim.anlaşılan, halkın isteği doğrultusunda, yaklaşan seçimlerde çanakkale belediyesine adaysınız, kasaba politikacısı tavrınız bu yüzden herhalde, fakat hıncal uluç’un kötü bir kopyası oldunuz yahu. hani çanakkale uzmanıydınız, din bilgini ve soykırım uzmanı da mı oldunuz?üzüntüm, siteyi takip eden gençlerin, demek atalarımız baby700’müş anne diye eteklere saldıracak olmasıdır. uzun uzun dinin türklere neler kazandıracağını anlatacağınıza, laiklik ve sekülerizm arasındaki farkı anlatmanızı beklerdim. size de bu yakışırdı, ama rüküş olmayı seçtiniz.maattessüf, varlığınızın ülkem insanına bir kısa devre etkisi yapmak suretiyle, yararlı olacağına inanmıştım ne zamandır. yanılmışım.türkleri hamamböceği yaptınız, kürtleri kısırlaştırdınız, yahudileri tekmelediniz. çözüm ermeni’de diyorsanız ısrarla, sizi erivan’a elçi yapsak da siz de kurtulsanız (bizim gibi lümpenlerin verdiği acıdan) biz de.çok eleştirdiğiniz, eleştirdiğimiz yanlışlıkları ve ülkenin ağzına sıçanları da biz zavallı hafif kullanıcılarıyla karşılaştırmayın. unutmayın, bunları yapanlar hep sizin kuşağınız. ne yazık ki bizimkiler de aynı yolun yolcusu, okurum da paçalarıma kültür bulaşırsa baby700 gibi olurum korkusuyla kendilerini techno’ya falan verdi gençlik.ben, baby bey, haddim olmayarak, tezinize anti-tezle cevap vereceğim, kurtuluşu putperestlikte görüyorum. tüm uygarlığın insana, doğaya zarar verdiğini düşünüyorum. bilmiyorum, atalarımın bir viking klanı olarak okyanuslara yelken açmasından mıdır nedir, şahsınızla orta asya steplerinde yoğurt yemek istiyorum.artık ardınızda bıraktığınız tortuyu pagan sabunları da temizlemiyor, size has yahudi yağından sabun lazım.elhasıl, enver paşa’nın atının terkisini bırakın ve bir daha yapmayacağım diye nasuh nusuh tövbesi edin lütfen.
o kucuk cocugun bakislarindaki nefretin nedeni beyin yikama olarak isaret ettigin sekilde, bizdeki bu umursamamazligin, konunun aslina bir turlu ulasamadan ermeni chat odalarina gidip caka satmanin nedeni de beyin yikama. Bizim ulkemizde milliyetcilik bir propaganda. Siyasal gorusu olmadigina inananlar olsun, islami gorusu savunanlar olsun, ve hatta sol goruslu olduguna inananlarimiz olsun 7 den 70 e milliyetci yanimiz daha agir basiyor. O yuzden sokaktaki insanin bu tur olaylara yaklasimini cok rahatsiz edici buluyorum. Salvo-g’nin yazdiklarindan da ne derece gozumuzun kor oldugu acik sekilde goruluyor. Gecenlerde bu konuya paralel bir yazi yazmisti Ahmet Insel.
mesaj atsaydin baby700’e sadece kisisel yazmissin cunku.
Bu konuda 2 tarafda birbirini suçlaması çok saçma bana göre, Çünkü ermeniler ve türkler ayrı halklar olsa da bir arada iyi bir şekilde yaşadıkları tarihte bilinmkte. Sonradan ne değşiyor ? Bölgede her zaman gözü olan Rusya (bu durum şu andaki pkk ve devamı kadek olan örgütün durumuyla benzeşmekte) Ermenilere toprak ve devlet sözü vererek türkiyedeki ermenileri çetelere bölerek eğitiyor ve huzursuzluklar bundan sonra rus işgaliyle doğuda başlıyor.Bölgede geçici de olsa söz sahibi olan rusya o dönemde kötü niyetli olan (diyorum çünkü o dönemde her millette olduğu gibi fikir ayrılıkları olmakta) ermenilerin türklere karşı zorba tutumları rusların bölgeden çekilmesiyle türklerin yaşananlara karşı ayaklanmasına ve karşılıklı çatışmalara dönmesine kadar gitmekte… Sonradan bölgeye osmanlılar müdahele ediyor hatta ermeniler hataya kaydırılıyor (Rusyayla ilişkileri ve bölgenin durulması için) Seyahatleri sırasında bir sürü saldırılar yaşanıyor ve ölenlerin kalanların haddi hesabı belli değil :(Şimdi dönüp günümüzde iki halkın birbirini suçlaması çok saçma . İki taraf arasında da yapılan yanlışların faturasını (onlar gibi düşünmeyen bir çok insan hayatıyla da ödedi bu günümüzde bile hala aynı körfez savaşı en iyi örenktir )Kısadan hisse , geçmişte yaşananlar dan ders alınmalı.Yaşanmışlıklar dan ne öğrendik ? Hala kin nefret neden ? Şarkıda dediği gibi Sevgi sevgiyle çoğalır…
Paganım, güzelim, ne kadar biriktirmişin içinde sen bakiym öyle. Bilmediğin, halledemediğin ama sürekli klavye oynatmak istediğin konularda; pırıltılı, zeka ürünü, esprili ahkamlar görünce rahatsız olmanı anlıyorum. Ama eksikler var yazdıklarında. Mesela gençlerden kız olanlar ve elma kalçalı olanlar haricindekilerle ilgilenmediğimi belirtmeyi unutmuşun (sen bi zahmet linklerini veriver bilahere). Senin gibi orta karar, ılıman beyinli, temel bilgi ve ilgi yoksunu sersemlere attığım sopalardan bahsetmemişin. Tarzı olmayan ama şekil budalası; türkçe bilmeyen ama geveze; şahsiyet diil ego sahibi; bilgisiz ama fikir fışkıran ve gecenin ilerleyen saatlerinde göbek atmaya başlayan bir ekolden gelen ve bütün bunları ‘ama sorumlu olan sizin kuşak’ diye izah edebilen sıradan bir halk çocuğusun evladım. Ve her sıradan ama sıra dışına kaçmak isteyen kurnaz türk gibi; kendini duayen sayan idris küçükömer veya nihat genç gibi zibidilerden bahsederek, seküler-meküler diyerek, aralara kaba-saba yalan-yanlış datalar enjekte ederek farklılaşmaya, farklı algılanmaya, göze batmaya çalışan bi kardeşimizsin.Yanlış anlama, ayıplamıyorum; sadece bi durum tesbiti yapıyorum. Bu hallerin de müşterisi vardır elbette.Ama beni abartmışın kafanda. Gençlik üzerinde yaygın bi etkim olduğu doğrudur; fakat henüz öyle kitle hareketi falan düzeyine gelmemiştir sonuçları. Türkiye, fransa, ingiltere ve avustralya’daki ‘baby700 fan club’lerle sınırlı bi oluşumdan söz edebiliriz ancak. Tabi bi kısmını kendi paramla kurdurmuş olabilirim; ama olsun.Bi de ‘bizim atalarımız vikinglerdir’ gibi bi laz esprisi patlatmışın; pek hoşuma gitti. Onun devamı da şöyleymiş: ‘Seni istanbul’a getiren viking teknesinin kaptanını sinkaf edeyim’.
Çüş! Çüş! Yani ikikere. Ulan bu rafine fikirleri nerden buluyosunuz be! Dışişleri bu konuyu iplemezmiş, zira ülkeyi zorda bırakacak bi vaziyet diilmiş. Nedenmiş? Çünkü bu bir soykırım sektörü olmuş ve ermenistan’ın kaderi bize bağlıymış!Evet iplemedikleri doğru; o yüzden nereye gitsek bi tarafımıza giriyor bu mesele. Herifler sokmuş, şemsiyeyi açmış, bu konuda 20 bine yakın title yayınlamış; sense 3-5 kitapla anca kendi kamuoyunu ‘esas onlar bizi kesti’ şeklinde uyutmaya çalışmışsın.Ve hayrettir başarılı olmuşun. Yukarıda kesilen ahkamların genel havasının ‘s..ilmiş g..ün davası olmaz’ çizgisinde bulunması, bu resmi politikayı konfirme ediyor. Bu genç ve ‘eğitimli’ arkadaşların ‘olduysa oldu, benle ilgisi yok, geçmişte kalmış şeyler, pardon bi bira daha’ diye konuşmaları, köylülerin ermeni sanat eserlerini yıkıp üzerine top sahası yapması, siyasilerin Yıldız1 ve Yıldız2 arşivlerini hala açmaması…Ulan utanın be, diyeceğim ama, utanmayacağınızı biliyorum. Küçük beyinlerinizle küçük izahlar yaparak, meselenin sadece bugününe ve siyasi yönüne bakarak, coğrafi-insani kısımları hiçe sayarak, kısacası bu olayların ermeni toplumunda olduğu kadar türk toplumunda da nasıl bir travma yarattığını anlamadan devam edeceksiniz.Ama daha da acısı var küçük kırmızı biber kardeşlerim. Siz bırakın ermeniyi mermeniyi, zaten kendi kültüründen, kendi yakın tarihinden ve hatta karanlık diil, en aydınlık sayılan sayfalardan bile bihaber bi güruhsunuz. Kendi ülkenizle, kendi tarihinizle ilgili referans kitapları yabancılar tarafından yazılmış ve yazılan ve yazılacak bir ırkın efradısınız.Bu durduğunuz yer, size pek bi yakışıyor zaten. O yere konmuş, iliştirilmiş saksılarsınız. Yavrulayıp küçük saksılar yaparsınız; onlar da sizi -sizin daha öncekilere yaptığınız gibi- pencereden aşağıya iteler ve bu böyle devam eder gider.
Şikayet nedir şimdi, blog girilmeyip mim ahkâmlarında polemik yaratılması mı? Haklı olabilirsiniz. Ama bu, girilen ahkâmların “manasız” ya da “kişilik ispatı” girişimi olduklarını göstermez.İkincisi, burada sanıyorum birçok kişi epeydir doğru düzgün yazı girilmemesinden, yalnızca ahkâm yazma ya da mim girme tembelliğinden şikayet ediyor. İyi de, madem öyle niye *siz* bir şeyler üretmiyorsunuz? Diyelim ki benim blog girecek kabiliyetim ve kapasitem yok. Ama ayıptır söylemesi, iyi yazı nedir, biraz anlarım. İki gün önce moderasyona taş gibi iki makale postalandı. Keyifle okuyup +1’i çaktıktan ve hatta birine “eline sağlık” diye ahkâm girdikten sonra bir baktım, otuz küsur kişi oy vermiş ve her iki yazının puanı da 5. “Oha” dedim içimden, bu yazılara bunca adam gelip -1 vermişse, hazretler demek Thomas Eagleton, Roland Barthes kıvamında falan yazıları beğeniyorlar ancak! Hem şikayet et yazı olmamasından, hem gel güzelim yazıları burada sadistçe heder et.Bir sürü insan, hafif’i “limk.com” niyetine kullanıyor son dönemde. Sonra da, tıpkı ekşi sözlükte olduğu gibi, rock’n’bok organizasyonuna methiyeler düzen, “tiki” yazı ve ahkâmlar giriliyor.Böyle bir eleştiriyle başladığınız için, ahkâmınızın kalanı (yani esas “topic”) üzerine yorum yapmıyorum. Zaten haklısınız aslında, uzun ince ahkâm sütunlarıyla “kıvıl kıvıl” gevezelikler yaratmanın hiç manası yok.
Gerçekten yıllar oldu artık. Ulan bir öğrenemediniz gitti; direk kendini taraf ilan edenleri kaynak olarak algılamak göstermek salaklıktır, zaten yıllardır anlayamadığınız için aynı bokun etrafında dönen sinek gibi yaşıyosunuz, maaşallah…
Olay daha iyi özetlenemezdi TiViTi.Bir de; kim çok ciyaklarsa o katledilmiş demektir. Ermeniler şu sıralar çok ciyakladığına göre…ANsikLOPEDİK olanlara gelince; taktik şudur: “Her konuda olduğu gibi konuşulan konuda da cahilsen, radikal bir şeyler söyle, bir bok bilip de konuştuğunu sansınlar, entel desinler.”
Bir an cevap yazmayacaksınız diye ödüm bokuma karışmıştı!Bu durumunuza doktorunuz ne diyor? Şizofren paranoyak mı? Psikopat manyak mı?
En son ortaokul zamanlarımda duyduğum “doktorunuz bu durumunuza ne diyor?” tipi nostaljik türk filmi esprileriniz beni öldürecek doğrusu kuzum…Bak Ruhdelikçiğim; hayata bakış açının çevresel faktörlerinde de peşini bırakmadığı duygusu uyandı bende, belki çevreni bir süreliğine tatile gönderebilirsin, hatta birlikte gönderebiliriz, hepimiz dinleniriz. Bakış açısı sunma iğdişliğin için ise müsadenle süper doktor esprinden ilhamla bir çubuk operasyonu öneriyorum, hem belki beyninle işeyebildiğin gibi, beyninle sevişebilirsin de! Ayrıca körpecik yüreğin sakın korkmasın sana her zaman cevap veririm, çok kolay oluyor…
sivil halka yapilmis olan bir katliamdan cinayetten bahsediliyor, kuyruk acisi deniyor ciyaklamak deniyor. ne yuzsuz heriflersiniz siz ya!ermenilerin bu kadar ses cikartmasinin sebebi bu yuzsuzlugunuz iste!Aslinda Ermeniler coktan oclerini almislar bizleri bizlerle birakmislar. istanbula bakmak yeterli, azinliklar varken Istanbul cennetti simdi ise bir koy cunku sizler koylusunuz. Hepiniz koyden goctunuz, ailelerinizde sehir yasamina uyum saglamak yerine koy yasamini sehirlere adapte ettiler. Sorunlar bundan ibaret, insanliktan nasibini almamis cahil bir guruhsunuz!15 senede diktatorlukle insan yapilmaya calisildi sonuc elbette basariz oldu.Aymazliginiz beni hasta ediyor. “Kulturlu insan dunyada ki konumunu bilen insandir” demis birisi. yuksekten ucup agzinizin kokmasi kultursuzlugunuzun gostergesi zaten.
tartismalari direk kisisel kavgaya donusturmeye bayilanlar icin; bazi elestirilerden kendilerine ceki duzen vermeleri gerektigini hatirlamalarini tavsiye edebilirim. “Elestiriler hep baskalarina yapiliyor, ben yirttim gene” tarzi basit mantikla insanlar bir yere gidemez.Burada ki soykirim tartismasinin surada ki yaziyla ne kadar alakali oldugunu idrak etmeye calismaniz ve isaret edilenin kendiniz oldugunu kabul etmeniz, merak etmeyin uzun vadede kisiliginizden birsey goturmez. Baby700’un uslubu cok yanlis olabilir. Ama surekli ben hakli dogdum hakli olecem hissiyatiyla yasayan insanlarin yaptigi yanlisa bu yanlisla muamele etmenin yararina inaniyorum.
Ermeni meselesi uzmanlık alanım diildir. Çanakkale muharebelerinin ermeni tehciriyle aynı yıla raslaması sebebiyle bu konuyla ilgilendim 3-5 ay; 1-2 hafta da van ve civarında dolandım. Bir tarihi senkronizasyon mecburiyeti.Herkes böyle yapmalıdır demedim. Ama düşünülmesi gerekenlerle ilgili bi çerçeve çizdim. Olayları anlamaya, bilgi sahibi olmaya, fikir sahibi olmayı ise geciktirmeye çalışmak gerektiğinden bahsettim.Bu konu her ne kadar tamamen siyasi bir hale gelmişse de, bu tarafı beni kesinlikle ilgilendirmez. Dolayısıyla ‘aman şunu yazarsak ermeniler aleyhimize kullanır, bunu yazarsak miiliyetçi-faşist damgası yeriz’ arasındaki gelgitlenmelerle işim olmaz. Olayların içinden sadece bir parçayı alıp öne çıkartmak, diğer kısımları hasıraltı etmek, ceset fotoğrafı basma yarışmasına girmek bilinen taktiklerdir. Gördüm ki bu eski hilelerden etkilenmiş, kafasını ‘s..tir’ moduna kilitlemiş zavallı bi güruh var hala. Babaları, dedeleri 6-7 eylül’de gavur boğazlayan, dükkan kundaklayan çocuklar da ‘ermeni ciyaklıyor’ diye konuşacak tabii.Halbuki en baştaki linki görünce hafif umutlanmış, en azından bu sitedeki sersem oğlanların bile ‘ulan hakkaten, bi dakka, bu konuyu hep pas geçiyoruz, ben iznik’te (mesela) doğdum, oradaki ermeniler ne oldu’ falan gibisinden küçük çapta da olsa bi sorgu-sual edeceklerini, hafif bi takke-külah vaziyetine geçeceklerini düşünmüştüm. Ne gezer! ‘Benim bi ilgim yok, hükümet düşünür, para konuşur, ermeni viyaklar, türk yener’ şeklinde süper yüzeysel bir dalgayla karşılaştık.O sıralar haftalık ermeni gastesinin yönetmeni, yakın zamanda yaşanmış bi hikaye anlatmıştı. 90’ına yakın sivaslı ermeni hanım, kızıyla birlikte gelmiş fransa’dan. Son bi kez, doğduğu ama büyüyemediği köyünü görmek istemiş. Ama kalbi dayanmamış evini göremeyince. Köylüler ısrar etmişler kızına, ‘buraya gömelim’ demişler. Tereddütte kalmış kızı. Sonra yaşlıca biri çıkıp şöyle demiş: ‘Kızım bırak anneni bizim mezarlığa; su çatlağını buldu artık’. Bırakmış kızı da.’Yaşanan trajedileri siyaset malzemesi yapmadan, bugün yeni bi cümle kurmak mümkün: onlar da buralıydı. 1915’teki çatlağı bugün yaşarken de sulayabiliriz’ diye yazmıştım o sıralar. Yanılmışım. Çatlak iyice derinleşmiş ve türkler, yani biz, bu çatlağın üzerinde oturuyoruz.
Kimin yüzsüz olduğu, bakış açısına göre değişir. Görecelidir yani.Ben eğer katledildiğime inanıyorsam, aksini söyleyen üstelik de beni katlettiğine inandığım insansa, kesinlikle yüzsüzdür. Yok eğer ben katletmediğime inanıyorsam ve karşımdaki inatla, onu katlettiğimi söyleyip duruyorsa, yüzsüz odur.Dikkat edersen işin içinde bir “inanma” var ve bu inanç üzerine yapılandırılmış yargılar var.Kimse “ermeni katliamı inanç değildir, kanıtları vardır” demesin. Tartışıldığı boyutuyla, bir inançtır. Karşılıklı uçuşan kanıtlarıyla, saygınlığı ve tarafsızlığı kendinden menkul araştırmacıların önümüze koydukları verilerle artık bu konu, belgelerinin inandırıcılığını yitirmiş bir tevatür haline dönüşmüştür.Ben kendi adıma bu konuyu hiç bir bakış açısından ciddi bir konu olarak görmüyorum. Tarihte bu konuda bir takım olayların gerçekleştiği muhakkak ama bu olayları her iki tarafın çekiştire çekiştire cılkını çıkardığı, artık gerçeğin ne olduğunun asla bilinemeyeceği, çünkü bundan böyle hiç bir kanıta inanılıp güvenilecek bir hal kalmadığı konusunda şüphem yok.Açıkçası, kimin mağdur, kimin zalim olduğu bilinmeyen bir durumda, neden birinin aleyhine diğerini kayırayım? Hangi kanıta dayanarak?Onun için kim ciyaklıyorsa onunla dalgamı geçerim. Burada ciyaklama sesleri ermeniler adına çıktığı için onlara ciyaklıyor dedim.Istanbul’un bu hale gelmiş olmasıyla bu konunun ise hiç bir ilgisi yok. İstanbula gelen köylülerden bu kadar şikayetçi olduğuna göre, Osmanlı’nın Türklerin İstanbul’a girmesini yasakladığı o meşhur uygulamayı da destekliyorsundur. Belki Osmanlı’nın ermenileri katletme kararını da desteklersin onların kafasıyla düşündüğünde. :p
bütün gün aynı havayı soluduğun insanın medeniyetten uzak olduğunu söylediğinde cevap olarak hemen başkalarını küçümsüyorsun diye soracağına bence biraz gerçekçi olarak da bakmak gerekiyor etrafa. kaçıyla yaşamaktan hoşnutsun. yakın çevren hiç de öyle olmayabilir. bakkaldan sigara alırken bakkala teşekkür ediyor olabilirsin, sokağa tükürmüyor olabilirsin, ama ben çatıdan aşağı işerken telleri isabet ettirip çarpılanı biliyorum. linklerin içerisinde bile var. arkadaşının götüne kompresör sokan adamla aynı havayı soluyorsun. sırf karşı tarafın tezini çürütmek için benim halkım süper iyilik timsalidir böyle şeyler yapmaz deyip kötüleri de aklarsan bi yere varamayız zaten. okurken aklıma “türk halkının sevmediğin özellikleri neler” diye günlük girmeyi düşündüm de sonucundan korkuyorum. liste o kadar uzar ki. zekidir, çalışkandır lafları atamın sözlerinde kaldı.inanç denilen böyle birşey işte. tanrı vardır deyip atarsın. niye vardır nasıl vardır diye sormazsın. en kolayıdır. yapabilene helal olsun. ermeniler bizi katletmiştir denilmiştir. bu kadar. araştırma denilen şey de zaten geleneklerimizde yok.ermeni soykırımı meselesi benim için çok eski zira ben yirmi yıl önce neler olmuş onu bile tam öğrenemiyorum. tarih yazımı o kadar cıvıtmış durumda. öyle ki tarihi kağıda efsane olarak dökme, biraz da methiye düzme geleneğimizi de hala sürdürüyoruz gibi.baby700ün de dediği gibi soykırım soykırım diyorlar ama ben bizim hiçbir zaman öyle planlı bir eyleme girişebileceğimize inanmıyorum. bizde olay daha basit işler. misal: eğer italyanlarla aynı topraklarda yaşasaydık apo olayı yüzünden limon kasası ezmek, fiat parçalamak yerine italyan keserdik, italyan ezerdik. italyan restoranlarını taşlardık. italyan mallarını gasp ederdik. linç ederdik boğardık. başa bir çoban olsun yeter.bi genelleme yapıyorum farkındayım ama biri bana aklı başında insanların daha fazla olduğunu söylesin lütfen, çünkü buradan öyle gözükmüyor.
ilerleme var, bu sefer bir NuMB klasiği (ameximes’e selamlar) sendromunu çabuk atlattınız. Bir dahaki sefere kadar hoşça kalın.
şikayetlerinizi ilgili başlıklar altında belirtiniz
rock’n’coke’a da methiye falan düzmedim.
adam gibi oku okuduğunu
yarım yaamalak okuyup döşeniyorsun her şeye
bir imparatorluk isterse ezer geçer, izterse göz yumar.
vicdan, insaniyet işleri ile devlet hatta imparatoluk yönetimini karıştırmamak gerekir.
şeflatle yönetilen imparatorluk olmaz. ABD’yi niye eleştiriyorsun diyenler varsa sebebi ABD’nin rejiminin güya demokrasi olması.
Diğer taraftan mesela Falkland meselesine de yorum yaparım. Zira öyle ya da böyle BK bir monarşidir ama imparatorluk özelliği kalmamıştır.
Vel’hasıl kelam bazen sosyal politika Leviathan veya Prince‘e göre yaşanır.
evet haklısın, msg olmalıymış bu. ermeni meselesi arada bir satırla kaynamış gitmiş, bir sebebi var tabii.bu konu defalarca tartışıldı hafif’te daha önce. bu ve bunun gibi polemik dozu yüksek tartışmalarda pek bir yere gelemediğimiz malumunuz. yukarıdaki NUMB-Psychedelic ahkamlaşmasını örnek verebilirim.biraz açmak gerekirse; kendi adıma NUMB’ın söylediklerinin çoğuna katılıyorum ama Psychedelic ‘in de verdiği linkin doğru olan yanları olduğunu düşünüyorum. yani illa ki bir tarafın haklı olduğunu düşünmüyorum. muhakkak türkiye’nin birşeyleri kabul etmesinin kime ne kazandıracağını (evet, ermenilerle geçmişin hesabını yapıp, artık birlikte nasıl yaşarız duygusu dışında) da kimse açıklayamıyor. o zaman türkler yunanlılardan, boşnaklar sırplardan derken her toplum diğerinden eski alacakları tahsil etmelidir. bunun sonu yok. salvo-g, ya da 2 kere rafine mesela, fikirleri var, doğrudur ya da yanlıştır, özellikle salvo yırtındı ne anlatmak istediğini ama bu sitede, ne yazık ki, bazı konularda sadece bazılarının fikri olabilir. çünkü, çakallar uluyor etrafta.şimdi; her ülke, devrimle ya da masa başında kurulurken, bazı değerlerini, pahalıya mal olsa da, kaybedebilir. türkiye tek değildir bu konuda. keşke olmasaydı ama zamanın şartlarında olması gerekiyorsa olmuştur diyeceğim. ama devrimci-sosyalist arkadaşlar bir yandan, elit beyaz türkler bir yandan yanlış anlaşılmadan derdimi nasıl anlatacağım? o kadar garip zamanlar ki, ermenistan’ın anayasasında, ısrarla belirttiğim gibi, doğu şehirlerimizi almayı doğal hak olarak gören yasalara kimse ses çıkarmıyorken, her türlü türk, atatürk gibi anahtar kelimeleri duyunca birileri size kızıl elma, ocaklar falan diye haksız nitemeleri burnunuza dayarken, konuşmak zor oluyor tabii. faşizm, ince bir çizgidir, hemen karşındakini suçlamamak gerekir.istanbul’un, azınlıklar zamanında daha güzel olduğuna katılıyorum, aralarında büyüdüm, hala görüşürüz ama türkiye’deki ermeniler dostumuz diye, ermeni milliyetçiliğinin kuklası olmak zorunda değilim. buna karşı çıkınca da – salvo-g gibi mesela- zart diye ırkçılıkla da suçlanmaması gerekir insanın.trabzon ve rize’deki ermeni ve rumlara gelince: evet hala köylerde, tek tük kalmışlar, keşke daha çok olsalardı. peki nereye gitiler? işgalcilere destek verenlerin boğazını kestiler, kurtuluş hareketini destekleyenlerle de kız alıp vermiştir yöre insanı, kimse kimseyi ayrı tutmamıştır. istanbul’daki azınlığın çoğunun eski dp-ap çizgisinde olduğunu ve WeaponX’in de belirttiği gibi tüm sorunların ucu paraya dayanan bir mücadele olduğunu hatırlatalım. istanbul’un köyleşmesini de sadece azınlıklara değil, burada sayamayacağımız kadar çok, sosyo-politik etmene bağlı bulunduğunu düşünüyorum.sonuçta baby700 konusunda haklısın, onkasım’ın doğacak çocuğuyla ilgili olarak yaptığı iğrenç espri kızdırdı beni. o konuda söyleyeceklerimi söyledim, bu defteri şimdilik kapadım, iğrenç oluyoruz çünkü.
bravo… ( içimden daha kötü şeyler geçirdim ama…)
dur sana daha yakın olmak için biraz daha aşağı ineyim. “Hayvanlığın lüzumu yok it herif!” hımm ancak bu kadar inebildim umarım sesim geliyordur…
Türkiye’nin birşeyleri kabul etmesinin ve bunun komuoyuyla halka aciklanmasinin pek bir yararini goruyorum ben. Her daim hakli ve dogruyu yaptigina inanan kafalarda olusacak kisa kontagin daha bilincli bir toplum olusturacagina inancindam kaynaklaniyor bu.Ayrica Turk insani bahsettigin o fasistlik cizgisinin cok gerisindedir. milliyetcilik propagandasi devletin radikal islamla savasmak icin uyguladigi stratejidir. Toplumu bilinclendirmek sosyal haklar istenmesi ve mevcut duzenin sorgulanmasi gibi olumsuzluklara yol actigindan, milliyetcilik pompasi daha kolay ve sisteme zararsiz gorunuyor.Sonuc olarak Firat ve Dicle civarinda yasayan dusunce tembelleri “uc kelimeyi duzgun siralayan dogru soyluyordur. benim dusunmeme gerek yok budur dogrusu” seklinde sentez yaptikca kosulu at misali bakilmasi istedigi yonde sakladikca ilerliyor.Ben sahsen ermeni konusunu cok ayrintili bilmiyorum sadece salvo-g nin ermeniler konusunda aygaz tupcusunun muzigi gibi zorla beyinine kazinmis fikirleri uzerine dusunme ihtiyaci duymadan gidip tartismasini elestirdim. Sorsan bu fikirleri nasil edindigini kendisine bilmiyordur cunku ortalikta paket halinde geziniyor bu kanilar.Senin daha yakin oldugun bir alandan ornek verecek olursak bir asirlik gecmisimiz olan futbol sporunda iki sene onceye kadar basarisizligi Musluman olmamiza Turk dusmanligina yoran genel kani bahsini ettigim kisa kontaga ugramistir.Cunku cemii cumle kabul etmistir ki Galatasaray’in oyunculari Avrupa’li meslektaslariyla ayni kalitede oyun oynamis ve onlardan daha hirsli olduklarindan kupayi almislardir. Bu etki Milli takim’da da kendini gosterdiginden Dunya ucunculugu unvanini da elde ettik ve ne hikmetse butun bu oyuncular bir anda Avrupa’da ki buyuk takimlarda oynamaya basladi. Nerde benim musluman dusmanlarim turk dusmanlarim? artik belirli bir duzeyde bilinc soz konusudur futbol alaninda. Bu bilinctendir ki Fenerbahce’nin her daim balon oldugunu kabul ediyoruz 😉
çoğuna katıldığım düşüncelerinizin ucunu gelip de en hassas olduğum kanaryamıza dayamanızı kınamak arzusu kapladı benliğimi:)yandaki mimde aslanların soyu tükeniyor yazıyordu dikkat ediniz efem…:)
Sizin Rock’n’Coke methiyeleri yazdığınıza dair bir cümle var mı bakalım benim yazdığımda? Önce siz ‘adam gibi’ okuyun. Konu sizi geçmiş orada, ekşisözlük ve hafif’teki kimi yazılara gelmiş. “Bir sürü insan” diyorum, siz “bir sürü insan” mısınız? Bu “üste alınma” takıntısı nereden çıktı?Bir de, ben yarım yamalak okumam, okuduğum hiçbir şeyi WeaponX. Öyle ‘her şeye döşendiğimi’ falan da nereden gördünüz, bilemiyorum. Bir daha bu tonda bir ahkâm gelirse, emir kipiyle konuşan ve tanışıklığı olmayan kişilere (samimiyetten değil, laubali ve saldırgan bir üslupla) ‘sen’ diye hitap edenleri ‘ignore’ edeceğimi bildireyim ben de.
Ben damarlarında asil kan geçen bir Türk milliyetçisi vatanseveri olaraktan sana Türkleri hangi mantıkla küçümsediğini soruyorum!!! Konuşmalarına dikkat et adamın asabını bozma! Senin hakiki Türk evladı olmadığın belli, zaten yorumlarından da ne b.tan kansız bi adam olduğun ortaya çıkıyo. Sen nasıl benim vatanımın milletimini lekelemeye kalkarsın. Senin yazdıklarını okuducukça kan kusuyorum valla! Eğer bu ülke senin gibi vatan hayinlerine kaldıysa tamam bitti demektir. Madem beğenmiyosun Türk milletini hiç beklemeden artık hangi ülkeden kaçıp ülkemize sığındıysan .iktirip gidersin. Ha bu arada senin gibi düşünenleride giderken artık bi yerine sokar götürürsün. Senin gibileri mandayıda kabul eder uşaklığıda. Şöyle bi dünyanın akışına bak bakıyım nereye gidiyo. Ayrıca o Türk değilim diyende hiç durmasın gitsin geldiği yere. Yoksa bu ülkede bir savaş durumu olduğunda düşmanla işbirliği yapıp bize karşı savaşırken ayrı cephede kafasına ilk kurşunu yiyen siz olacaksınız.BU MEMLEKETİN EKMEĞİNİ YİYİPTE İHANET EDENLER BİR GÜN BU MEMLEKETİN KURŞUNUNU YER!!!
sayın türk milliyetçişi vatanaederi doğalgaz, bu memleketin ekmeğini yiyenlerden hatta pastasının kremasına parmağını bandıranlardan olduğunuz apaçık ortada. lütfen bu memleketin ekmeğini üretenlere sataşmaktan, ucuz artistlik yapmaktan vazgeçin. oraya buraya saldırıp ortalığı pisleteceğinize aşağıda girilen ahkamlardan iki adet mantıklı laf etmeyi öğrenin.çokça var lakin özellikle şu kalas cümlenizde ne anlatmaya çalıştığınızı söyleyebilir misiniz: “Şöyle bi dünyanın akışına bak bakıyım nereye gidiyo.”?