Böyle anların ayazında; Berk’ ten yana baktığım zaman, kendimi ve olanları unutuyordum. Lakin Berk her seferinde Kuruvazeden yana oyunu kullanıyordu. Anlamıyordum, neden hep sınırların dışına zorlanıyordum. Oysa bir adım bile yoktu, unutulmaya yakıştırıldığında ağırlık yapacak. Derin bir nefes aldım, mutluluğumun tadını çıkarmak istiyordum. Yalanda olsa! Çekmeyi istediğim o kadar çok fotoğraf vardı ki. En son şu pencereden dışarıya bir mızrak fırlatmıştım. Mızrağın geride bıraktığı manzara; bambaşka bir göz, dokunmaya kıyamadığım camın bedeni bambaşka bir göz sunuyordu manzaraya. Elleri yoktu bu göz çizgilerinin. Bu yüzden soğuk dokunuyordu boşluğun her zerresine. Bu yüzden dokunmak utanç verici bir karar anıydı. Israr etmediğim için, bütün çizgilerimi sildim yaşam manzarasından. Geriye sadece gölge izlenimleri kalmıştı.Tamamım; hep bu kadarmış gibi!
yorumlar
”Elleri yoktu bu göz çizgilerinin..”Bu ifadeler, beni benden alır..
evet evet, ikinci kez okuyunca fark ettim, çok iyi cümleler var. kısa ve güzel bir metin,
vesselam da ne yahu? biraz ağdalı bir kelime..kadınların hanımağa ağzıyla konuşma çabası gibi görünmekte, burada bir kaç yazı okurken görüyorum hep, tuhaf…
bana fazla bile..
yok yok bişi olmaz bana, alışkınım ben. sen asıl kendine dikkat et, daha kendini tam bulamamışsın dediğine göre. ama tam yerine geldin bak, hafif te insanı şekle sokarlar hafiften, pek çok kabuk mevcut. ayrıca rica ederim…Saygılar bizden…
Kuruvaze, aramıza hoş geldiniz :))Zamanla alışırsınız yorumlarımıza,çok takılmayın…Tebessüm edin geçin.. :))
:))Güzel çalışma…Ahkamlarla emin ol daha güzel olacak…
kendini bulmamayı kendinizde bulduğunuzda , kendinizi bulup kendinizi bulmamış mı sanacaksınız ?
Rica ederim…
kuruvaze, bulmakla ilgili bu kadar çok şey bildiğinizi düşünüyorken, bulmayı istediğiniz kişiyi nasıl olur da bulamayacaksınız ?
sayın majorian, ne yazıyorsa o demek. 🙂
Bu ressamı sevdim.
kuruvaze ;’her istediğimiz aslında ihtiyaç duyduğumuz değildir ! ‘takdir ediyorum her istediğimiz değil.!
Ayakları yok akan gözyaşlarının…
“En hayırsız düşler uğrunaŞimdiden korkupGeçmişi geleceğe satmışız…”