Dün gece sevgilimden ayrıldım. 4 yıl boyunca umutlarımız vardı, birlikte değildik ama sonsuza kadar birlikte olacaktık.
Ama olmadı. Ayrıldığımıza üzüleyim mi yoksa zaten görüşemiyorduk belki görüşebileceğim biriyle birlikte olabilir, daha gerçek bir ilişkiye başlayabilme şansını yakarım deyip sevineyim mi şaşırdım. İşin ilginç tarafı dün gece 1,5 saat süren telefon konuşması boyunca çok sakindim ve kendimi çok mekanik hissettim. Acaba bu 4 yıl sonunda aşkın bitmesine mi yorulmalı, yoksa benim duygularımı tamamen soyutlamış olmama mı? Umarım ilkidir. Zaten aşkımmı yitirdim, üzerine bir de aklımı yitirmeyeyim…
yorumlar
Aslında 1. seçeneği uygulamak lazım. Taze bahar havası gibi gelir insana yeni sevgili. Ama söyleyeyim ne olacağını sen 2. seçeneği seçecek alkole, sigraya vereceksin kendini.
Sakin ol derim. Kimler geldi kimler geçti bir bak. Takılıp kalma bir yerlerde.
çok deneyimli sayılmam ama ilk ahkamı yazanın dediği gibi kendine mukayet olmalısın… fazla derin düşünme bu ara
Memlekette ateist kız mı yok sana? Bulursun bir tane daha merak etme.
ama senin gibi dan..lagi yok! sen zor bulursun.
o kadar uzun süreden sonra oluşmuş alışkanlık mertebesi vardır. bunu ancak yokluğunda anlarsın. ilerleyen günlerde de telefonlaşmaya başlayabilirsiniz.
güzinabla mı, gönülabla mı ne işte, onun gibi oldu biraz 🙂
10 kusur sene once, kafami cevirip “arka sirada kim var?” dusuncesiyle bakmamla basladi hersey. Onu gordum, tamam itiraf edeyim bacaklarini da gordum. Hosuma gitti gizemli havasi, sonra bor sekilde kendimi onun arkasindaki siraya oturmus buldum.
Derken aradan zaman gecti ve asik oldum, askimi ilan ettim, karsilik buldum. Lise boyunca el ele goz goze dolastik, her turlu badireyi atlattik.
Bana dedi ki bi gun: “Senin dogru adam oldugunu bilmem icin baskalirini da test etmem gerekir bana zaman ver dedi.”
“Tamam lan dedim.” O kadar guveniyordum kendime ve hakkaten bir sure sonra gerci bir ara kopar gibi oldu ama beraber olmaya basladik. Ortak hedefler koyduk hayallere daldik, hep sevdim onu. Issiz gucsuzken de sevdim, her zaman sevdim, ve sevecektim. Asla baska biri ile beraber olmayi dusunmedim, hep kendimi degistirmeye ve iliskiyi yurutmeye odaklandim.
Sonra bir gun evlendik, uc sene kadar once. Aslinda biz istemiyorduk ama aileler horozlanmaya baslamislardi. Ve hedeflerimizde sapmalar oldu malum ekonomik kriz sonrasi ve iliskimiz bir uykuya daldi.
Amerika planladik ve o sirada bir mucize oldu, tam umidimi kaybederken. Derken sikintili gunler geride kalacak diye dusunurken, ve amerika hayallerimizin gercek olacagini planlarken, ise girdi.
Isinde iyidi, devam etti, sonra megerse kararini degistirmis, “ben simdi gelmeyecem” dedi.
“Ya hedefler ve hayaller?” “Degisti onlar” “Peki neden soylemedin de simdi soyluyorsun herseyi bir kenara koydugum su anda?” “Seni uzmek istemedim”
Ise daldi unuttu iliskiyi saklandi arkasina, seviyordum onu ve sevdigimi gostermek icin didinmeme ve durumu duzeltmek icin calismama ragmen konusmadi benle, acmadi icini, dokmedi yeni planlarini.
Ben gemileri yakmistim, ve gitmek, kalmak zorundaydim. Dondu geri ve ne aradi ne soru uzun bir sure, mektuplara cevap vermedi, ite kaka telefonda konustuk, bir paragraf yazdi.
Ben onu seviyordum halbuki.
Sonra maalesef, benden o anda ve gectigimiz donemde veremeyecegim seyler yuzunden iliskinin sogudugunu, bensiz bir hayati aramaya basladigini belirtir oldu.
Bitti bitiyor olaylar, ruyalarimda goruyorum onu artik, bilincaltima atiyorum unutmaya. O guzel gunleri yasayamayacagim bir daha.
Diyecegim sudur ki:
Cok dikkatli olun severken ve her zaman bir kriz planiniz olsun. En cok seven zarar goruyor ayriliktan malum. Sen hangisisin seven mi sevilen mi? Sevilen icin ayrilik kolay, nasil olsa baskasina sevdirir kendini. Seven ayrilirsa koyar oyle kotu koyuyor ki adama, salak aptal kral tv sarkilarindaki o beyinsiz denen ask boku sarkilari bile bir anda anlama donusuyor, hayret ediyorsun… dinlemiyorum o ayri mesele. Bir sure “ain’t no sun shine when she’s gone” dinledim, ama bunalmamak icin biraktim ve bol bol yurudum.
ZOOOOOOR! COOOOK ZOOOOOOR!
BOK oluyorsun, bom bok. oyle boyle degil.
Hayatin tadini cikarin arkadaslar.
bence, kimsenin herşeyiniz olmasına izin vermeyiniz ki; kaybettiğinizde de herşeyinizi kaybetmiş olmayasınız.
…ben de anlatayım bari hikayemi.
iki sene önce, yaz mevsiminde… sahilde tanışmıştık onunla. başkasıyla birlikte gitar çalmaya çalışıyordu. ben de aralarına karıştım. sonra onun yanındaki kişi masadan kalktı ve ben onunla yalnız kaldım. o bana geçmişinden bahsetti saatlerce. halbuki daha yeni tanışmıştık. sonra o da şaşırdı bu duruma. derken üç gün sonra bir telefon açtı bana: “ben seni severim, sen beni seversin, bilirim, gel sahile konuşalım”. kabul ettim. şaşırmıştım ama çok! halbuki daha yeni tanışmıştık.
sahile gittim. akşam saat 9 sularıydı. koyu bir sohbete daldık. benden beklenmeyecek şekilde davranabilmiştim onun yanında. kendimi rahat hissettiğimi sanıyordum. aslında biliyordum ki daha yeni tanışmıştık.
derken o akşam olan oldu, ilişkimiz başlamıştı. ilk üç ay çok iyi gittiğini düşündüğüm bir ilişki yaşadım. ardından, kış geldi, herkesin işi gücü vardı. ben okula gidiyordum, oysa dersaneye. bana “bir süre görüşmeyelim, derslerime ağırlık vermem lazım” dedi. ben de kabul ettim. görüşmelerimiz arasındaki zaman oldukça uzamıştı. ama ben hala bir ümit besliyordum içimde. biliyordum ki henüz tanışmıştık onunla.
sonra yaz geldi. hayatımın en güzel üç ayını geçireli 1 yıl olmuştu neredeyse. ben ümit besliyordum hala. belki bir şeyler olabilir, yeniden canlandırabilirim bu ilişkiyi diye düşünmüştüm. ancak o, ilk günden 1 yıl 1 ay sonra, bana kendinin değiştiğini, o yüzden bu ilişkinin bitmesini istediğini söyledi. ben bir şey demedim. sadece ona bana çok güzel bir yıl yaşattığını söyledim. ama biliyordum ki…
“yeni sevgili bahar havası gibidir” eheheee insan bence iki kez asık olur.Birini harcadıysan diğerini aramaya basla(!) yok 2. ise Allah yardımcın olsun.
ateist ne ki üçüncü cins mi?
niye özellikle ateisst ?
Arayınca hiç bi sey bulunmuyor ki be. ya kendi gelecek keza gelmiş arka sırana oturmuş,ya da kendi gelecek.sen al sigaranı tüttüre tüttüre dooru deniz kenarına.
ha bi ufak mevzu var aklını yitirmiş olman o kadar zayıf ihtimal ki sen bile inanamazsın.
alkol sigara alkol sigara alkol sigara hayatının en mutlu anlarında alkol sigara alkol sigara.
geldi aynı şey başımıza. ne değişti ki hayatımızda.
aynı hala, devam yaşamaya.
içim acımıyor değil arada sırada. ama yinede devam yaşamaya.
“bence, kimsenin herşeyiniz olmasına izin vermeyiniz ki; kaybettiğinizde de herşeyinizi kaybetmiş olmayasınız.”
Nasıl yani?
Yok böyle birşey?
Hayat devam ediyor, yaşanması gerekenler yaşanıyor.
Yol uzun kısadır zaman,
Dönüp ardına bakma,
Bağırsa da geçmiş arkandan.
(vaayy beee ammaa kafiyeli oldu ha)
aslında bende seninle aynı şeyi söylüyorum ama ifade tarzım farklı oldu sanırım.hayat devam ediyor.eğer hayatını yaşadığın ilişkideki insana endekslersen gittiği anda bitersin.o, özel olsun, o, birşey olsun ama herşeyin olmasın.
Dangalaklığımı nerden çıkardın? Beni nerden, ne kadar tanıyorsun ki?
zannetmiyorum bu kadar kolay bitsin. biraz düşüneyim 4 senedir birlikte olduğum biri hayatımdan tamamen çıkıyor. mümkün değil diyebileceğim kadar zor olur sanırım. bir de yeni biri olmazsa hayatında daha da zor. sen istemesen de birşeyler hatırlatacak mutlaka onu sana
Hayatıma yeni biri girse de, o yeni birine yazık. Ayrılık sonrası sendromu denilen birşey var. İşin kötüsü eskiyi kurtaramayacağımı da biliyorum. Belki kaybetmeyi öğrenmek gerek. Yaş ilerledikçe insanların melankolikleşmeye başlamasının nedeni belki de bu..
kahnweiler, songoku’ya söylemiş gibi geldi bana 😉
Desene kaale almaya gerek yokmuş, ben bilmiyordum ikisinin partner (!) olduğunu…
ayırmayalım
adam tespitte bulunmuş ne var , niye dangalak diyosunuz ki hemen..
songokucum bende senin başını bağlıycam ;
aşırı ülkücü, katolik, kız oğlan kız bi tane nadide parça var bizim mahallede.. cillop gibi ama kimseye bakmaz..dinine, milletine bağlı, yavuz bir delikanlıyı beklermiş… ne dersin yaptır bi çikolata gidelim istersen..
dünyanın paşası değil! ve bulunmaz hint kumaşı.. birini 2 sevdin diye tepene çıkıcaksa bırak gitsin, paylaşamadıklarınıza bırak o üzülsün sen değil.. ama malesef insanlara sevgini ve seninle beraber olabilme lüksünü sunduğunda paylaşıp mutlu olacaklarını bile bile tepene çıkmayı tercih ediyorlar..
olay cok basit bak;
acıon winampı, buluon sarkiyi, bi sigara yakion. ve o gece ayakta durmaya çalışıon. Evet, Accept Can’t Stand The Night dinlion! vE soruyorsun bir daha;
Love why do I take you and why do you take me
Take my breath, or you take my heart
All you give is pain a curse upon your name
Can’t you see, it isn’t right
Can’t stand the night.
dün ile beraber gitti cancağazım
şimdi yeni şeyler söylemek lazım…