kendi hatalarımızı alkole yüklemeyelim, günahlarımızı üstlenelim. Bir şarkı var “İsa başkalarının günahları yüzünden öldü, benimkiler yüzünden değil” gibi. Hiçbirşeyin ne başı nede sonudur içki.
sana bilimsel. Ertesi sabah ayık kafayla telefon numaralarını exchange ettiklerine göre pişman olmak bi tarafa içki önlerinde yepyeni ufuklar açmış sapına kadar straight abilerin, Sündüz ile Nuri’nin Amarikan versiyonu olmuşlar.
kötü müdür? kötüdür tabii! hem göbek bile yapıyor! hem beyni olumsuz yönde etkiliyor, hem davranış kontrolünü eline alıyor! hem de günah! sanırım zaten bu saydığıma benzer sebeplerden ötürü günahtır (göbek hariç, o benim için iyi bir sebep, dinle ilgisi yok :)… çünkü biliyorum ki dinimiz sağlığımızı bizden çok düşünüyor 🙂 (bunun daha ulvi bir açıklaması var ama şimdi nerden bulim o ulvi sözleri!) ha kötü olan hiçbirşeyi yapmıyormuyuz, yapıyoruz elbet, ama bu onun kötü olduğu gerçeğini yok etmiyor.. yani alkol almak, kötü olmadığını, günah olmadığını savunmak anlamına gelmez.. hemen uygun bir atasözü bulalım; damlaya damlaya.. ı ıh bu diil, sakla samanı.. ı ıh bu da diil, hah buldum! yiğidi öldür, hakkını yeme.. oldumu bu yaa! galiba tam tersi için geçerli bu 🙁 neyse daha iyisini bulunca yazarım
yani bu metne göre,.. zamanında çevirdiydim bir işe yarar diye,.. işte yaradı sonunda,.. çevirirken sarhoş muydum, hatırlamıyorum,.. referans siteyi de buradan bulmuş idim zaten,..
Yüksek miktarda alkol tüketiminin zihni fonksiyonları olumsuz yönde etkiledigi düşünülür. Yakın zamana kadar bu gerçek tartışmasız “gerçek” kabul ediliyordu; birçogumuzun, primatların bile bizden zeki görünecegi kadar çok içtigimiz durumlarla ilgili kötü anıları vardır. Sadece en temel ve hayvansal beyinsel fonksiyonlar yerine getirilir, homurdanmak, kendini kontrol edemeyip sinirlenmek, hatta vahsilesmek gibi.. Bu durum -neyse ki- sadece geçicidir ve genellikle iyi bir uyku ve biraz başagrısı ile atlatılır. Ne yazık ki bazı bilim adamları, bagımlılk derecesinde tüketilen alkolun beyin fonksiyonlarını “uzun vadede” de etkiledigini söylüyorlar.. Şimdi dikkatlice inceleyelim.. Pro Primo.. beyin, bilginin ordan oraya dolandıgı bir hücreler agıdır (%70nin su oldugunu biliyor muydunuz?).. Bu nöral ag, mesela, bir bilgisayar network’ü gibi çalısır ve aslında hücreler arası baglantı hızından hatırı sayılır daha fazla potansiyel bir hıza sahiptir (Beynin sadece yüzde bilmem kaçını kullanıyoruz sözlerini hatırlayın..).. Optik fiber kablolardan bir bilgisayar agı, eger bir yere analog telefon hattıyla baglıysa, potansiyel hızını optimum derecede tutamaz, bu da tüm veri trafigini yavaşlatır.. Aynı durum nörolojide de böyledir, beyin onu yavaşlatan beyin hücreleri yüzünden hızlı çalışamaz.. Daha da ileri gidersek: Pro Secundo, organizma bir uyarıcı aldıgında, mesela alkol (ki bu da zehirli bir madde), ilk etkilenen en zayıf bölümlerdir. Bu nedenle, uzun süreli alkol kullanımın sonucu olarak, beynin en yavaş ve varlıgını en az sürdürebilir hücreleri yok edilecektir.. En azından edilmelidir, mantıken.. Böylece beyin daha hızlı ve daha etkin çalışacaktır.. Bu nedenle sonuç olarak diyebiliriz ki, alkolun uzun vadede ve bol miktarda kullanımı, zekayı aslında geliştirir..
“gerçek şaraptadır” diye bir deyiş de vardı, eski zamanlardan. ömer hayyam diyesim geldi ama alkollü olduğum için şimdi tam hatırlamıyorum kimin söylediğini..
Bu yazdığın metni sanırım çok önceleri benim blogladığım bir siteden almışsın. Gördüğüm en güzel kişisel sitelerdendir (içerik olarak- o zaman göre). Evde favoriteste var ama şu an adı karışık olduğu için hatırlayamayacağım… eve gidince yazarım linkini. Sözü geçen yazının başlığı da “Theory on Alcohol” dü… Çok hoş başka teorilerde vardı sitede, bir de çocuğun kendisinin çektiği çok kısa metrajlı abuk sabuk bir iki film var sitede, çok komikti…
Hatırlamaya çalıştım ama bir türlü aklıma gelmedi, teorinin direk üzerinden yürüyüp bir duble rakı içtim hemen aklıma geldi… Site Burada, Burada The Theory on Alcohol, Diğer Teorilerin tamamı ve arkadaşın küçücük abuk filmleri… Size ayrıca bu sitede gelmiş geçmiş en tanınmayan ve en garip öykü yazarı Rus Daniil Kharms‘ın sağdan soldan bulunabilmiş kısa öykülerinin derlendiği sayfayı öneririm… Keşke bunu blog yapsaydım, Neyse…
peki o yavaş çalışıyor diye yok olmaya mahkum edeceğimiz hücreler hiçmi işe yaramıyormuş?… eğer öyleyse uzun süreli alkol kullanımından ötürü beyinde oluşan hasar ve gene alkole bağlı diğer organlarda oluşan hasardan ötürü 15 gün yoğun bakımda kalıp, şimdide 3 gündür yeniden canlandırma odası denen özel bir odaya alınan 45 yaşındaki iş arkadaşım neden hala oralarda bilinçsiz yatıyor; haaa Ege Ünv. Hastanesi bu yazıyı okumamış diye olabilir mi? hem bana pek mantıklı gelmedi.. şimdi işe yaramayan yerler etkilencek, hasar görecek de işe yarayan yerler zarar görmediği gibi bide hız kazancak bak bak bak baaakk!! ı ıh! beğenmedim! Vic Vega kim yazmıştı bunu?! bulun bakim onu bana biraz konuşiim onla :))
bu artık sloganımız haline gelmeye başladı ama,.. dur bakalım,.. şakka bu şakka,.. iyi ki daha önce ben yazdım diye çalıp çırpmamışım, NuMB yutmayacakmış,..
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.Tamam
yorumlar
“Sexual Orientation: Straight”
“Our hidden cameras did catch them exchanging phone numbers in the parking lot, however.”
alkol her kötülüğün başıdır.adamı sarhoş da eder hipna da.
:)))
kendi hatalarımızı alkole yüklemeyelim, günahlarımızı üstlenelim. Bir şarkı var “İsa başkalarının günahları yüzünden öldü, benimkiler yüzünden değil” gibi. Hiçbirşeyin ne başı nede sonudur içki.
bana göre alkol de hata ve günah, devamında bu zavallıların yaptığı da. tabi bana göre (iki kere tekrar ediyorum ki iyi alaşışsın)
isa benim günahlarm için de ölmedi veya ölmeyecek.
alkol kötüdür.
alkol çok kötüdür.
şeytanın en iyi işlerinden biridir. teprik etmek lazım adamı. başarılı bişi kendisi de aklını başka şeye kullansa ya biz de rahat ederdik.
şimdi şey dersin işte içinde olan kötülüğü şeytan diye bi kavrama yüklüyorsun felan.
ben de şey derim: yeni doğan çocuğun içinde nasıl kötülük olabilir, yani bu kötülük nerden doğdu öyleyse.
sen de şöyle dersin: aslında kötülük veya iyilik diye kavramları da biz uydurduk.
ben de derim ki: şimdi ben seni boğazlasam bu kötülük olmaz mı yani?
sen de dersin ki: ne dersin?
bakın ben tartışmayı buraya kadar getirdim. artık daha az kıvıl olacak burası.
:-))))
hohohohohhhooooo diye güler çiftliğinde santa kılausun.
sana bilimsel. Ertesi sabah ayık kafayla telefon numaralarını exchange ettiklerine göre pişman olmak bi tarafa içki önlerinde yepyeni ufuklar açmış sapına kadar straight abilerin, Sündüz ile Nuri’nin Amarikan versiyonu olmuşlar.
gibi geldi bu bana o_0
kötü müdür? kötüdür tabii! hem göbek bile yapıyor! hem beyni olumsuz yönde etkiliyor, hem davranış kontrolünü eline alıyor! hem de günah! sanırım zaten bu saydığıma benzer sebeplerden ötürü günahtır (göbek hariç, o benim için iyi bir sebep, dinle ilgisi yok :)… çünkü biliyorum ki dinimiz sağlığımızı bizden çok düşünüyor 🙂 (bunun daha ulvi bir açıklaması var ama şimdi nerden bulim o ulvi sözleri!) ha kötü olan hiçbirşeyi yapmıyormuyuz, yapıyoruz elbet, ama bu onun kötü olduğu gerçeğini yok etmiyor.. yani alkol almak, kötü olmadığını, günah olmadığını savunmak anlamına gelmez.. hemen uygun bir atasözü bulalım; damlaya damlaya.. ı ıh bu diil, sakla samanı.. ı ıh bu da diil, hah buldum! yiğidi öldür, hakkını yeme.. oldumu bu yaa! galiba tam tersi için geçerli bu 🙁 neyse daha iyisini bulunca yazarım
yani bu metne göre,.. zamanında çevirdiydim bir işe yarar diye,.. işte yaradı sonunda,.. çevirirken sarhoş muydum, hatırlamıyorum,.. referans siteyi de buradan bulmuş idim zaten,..
Yüksek miktarda alkol tüketiminin zihni fonksiyonları olumsuz yönde etkiledigi düşünülür. Yakın zamana kadar bu gerçek tartışmasız “gerçek” kabul ediliyordu; birçogumuzun, primatların bile bizden zeki görünecegi kadar çok içtigimiz durumlarla ilgili kötü anıları vardır. Sadece en temel ve hayvansal beyinsel fonksiyonlar yerine getirilir, homurdanmak, kendini kontrol edemeyip sinirlenmek, hatta vahsilesmek gibi.. Bu durum -neyse ki- sadece geçicidir ve genellikle iyi bir uyku ve biraz başagrısı ile atlatılır. Ne yazık ki bazı bilim adamları, bagımlılk derecesinde tüketilen alkolun beyin fonksiyonlarını “uzun vadede” de etkiledigini söylüyorlar..
Şimdi dikkatlice inceleyelim.. Pro Primo.. beyin, bilginin ordan oraya dolandıgı bir hücreler agıdır (%70nin su oldugunu biliyor muydunuz?).. Bu nöral ag, mesela, bir bilgisayar network’ü gibi çalısır ve aslında hücreler arası baglantı hızından hatırı sayılır daha fazla potansiyel bir hıza sahiptir (Beynin sadece yüzde bilmem kaçını kullanıyoruz sözlerini hatırlayın..).. Optik fiber kablolardan bir bilgisayar agı, eger bir yere analog telefon hattıyla baglıysa, potansiyel hızını optimum derecede tutamaz, bu da tüm veri trafigini yavaşlatır.. Aynı durum nörolojide de böyledir, beyin onu yavaşlatan beyin hücreleri yüzünden hızlı çalışamaz..
Daha da ileri gidersek: Pro Secundo, organizma bir uyarıcı aldıgında, mesela alkol (ki bu da zehirli bir madde), ilk etkilenen en zayıf bölümlerdir. Bu nedenle, uzun süreli alkol kullanımın sonucu olarak, beynin en yavaş ve varlıgını en az sürdürebilir hücreleri yok edilecektir.. En azından edilmelidir, mantıken.. Böylece beyin daha hızlı ve daha etkin çalışacaktır..
Bu nedenle sonuç olarak diyebiliriz ki, alkolun uzun vadede ve bol miktarda kullanımı, zekayı aslında geliştirir..
“gerçek şaraptadır” diye bir deyiş de vardı, eski zamanlardan. ömer hayyam diyesim geldi ama alkollü olduğum için şimdi tam hatırlamıyorum kimin söylediğini..
Bu yazdığın metni sanırım çok önceleri benim blogladığım bir siteden almışsın. Gördüğüm en güzel kişisel sitelerdendir (içerik olarak- o zaman göre). Evde favoriteste var ama şu an adı karışık olduğu için hatırlayamayacağım… eve gidince yazarım linkini. Sözü geçen yazının başlığı da “Theory on Alcohol” dü… Çok hoş başka teorilerde vardı sitede, bir de çocuğun kendisinin çektiği çok kısa metrajlı abuk sabuk bir iki film var sitede, çok komikti…
Hatırlamaya çalıştım ama bir türlü aklıma gelmedi, teorinin direk üzerinden yürüyüp bir duble rakı içtim hemen aklıma geldi… Site Burada, Burada The Theory on Alcohol, Diğer Teorilerin tamamı ve arkadaşın küçücük abuk filmleri… Size ayrıca bu sitede gelmiş geçmiş en tanınmayan ve en garip öykü yazarı Rus Daniil Kharms‘ın sağdan soldan bulunabilmiş kısa öykülerinin derlendiği sayfayı öneririm… Keşke bunu blog yapsaydım, Neyse…
peki o yavaş çalışıyor diye yok olmaya mahkum edeceğimiz hücreler hiçmi işe yaramıyormuş?… eğer öyleyse uzun süreli alkol kullanımından ötürü beyinde oluşan hasar ve gene alkole bağlı diğer organlarda oluşan hasardan ötürü 15 gün yoğun bakımda kalıp, şimdide 3 gündür yeniden canlandırma odası denen özel bir odaya alınan 45 yaşındaki iş arkadaşım neden hala oralarda bilinçsiz yatıyor; haaa Ege Ünv. Hastanesi bu yazıyı okumamış diye olabilir mi? hem bana pek mantıklı gelmedi.. şimdi işe yaramayan yerler etkilencek, hasar görecek de işe yarayan yerler zarar görmediği gibi bide hız kazancak bak bak bak baaakk!! ı ıh! beğenmedim! Vic Vega kim yazmıştı bunu?! bulun bakim onu bana biraz konuşiim onla :))
bu artık sloganımız haline gelmeye başladı ama,.. dur bakalım,.. şakka bu şakka,..
iyi ki daha önce ben yazdım diye çalıp çırpmamışım, NuMB yutmayacakmış,..