Sen kalbimin adsız klasörüiçinde pek çok şey sakladıgım,adını koymaya çekindigim,utandığım,üşendiğimsilinmesinden çok korktuğumbir yedeği daha olmayan.Sevgi mi bu beslediğimkafamı yoruyorumsevdi mi, sevecek mi?kendin kendinin hırpalayıcısı yüreğimsenin gibi sanki,yetecek mi?Şiir yazmayı çok istiyorum bugünSanki buna mecburmuşum gibianlatmak istiyorum herşeyine kadar salak olsa, geberip gidecek te olsayazmak istiyorumBir yöntem buldum artık,aklıma sen geldiğinde,canım sana dair birşeyler karalamak istediginde kasmayacagım kendimi, otomatik şiir makinesi ile,Bedri Rahmi Eyuboğlu şiirlerinin benzerlerini yazacagım, asla uyanmayacaksın, ben yüzde binbeşyüz gerçek olan duygularımı yamayı beceremedigim vakit, kopya çekeren yazıya dökmüş olacagım.Küçük bir hileyle korsan kitap gibi beynine girecegim. Aşkımı anlatmanın yolu bu ise bunu da yapacagım sırf senin için Ne demişler aşkta ve ticarette her yol mübahtır.Oh be makinem de var, çokça şiir yazasım var, eleştirilere açıgım.
yorumlar
makine bozuk mu ne!. bence bir an önce aldığın firmaya git. ben paramın iadesini istiyorum diyerek ortalığı ellialtıya ver.:)her şey ama her şey, emekle güzel sayın taha..
ha ha ha bulaşık makinesine asrın en iyi icadı diyordum amanın şiir makinesi de var, tam otomatik olmalı
manuel daha iyi diyorsun
Şiirlere senin de benim gibi çok meyillin var. Devam et bir gün olacak. Ben sabırlıyım sana da tavsiye ederim. Bir gün ilham perileri göz kırpacak.
makineyi boşverelim o zaman:)
meçhul için…Seni düşünürken meçhul, uykusuz gecelerde 20 yıldır seni düşünürken,Bir papağan gelir yüreğimin ucuna konar. Bir gül açılır ansızın,Bir şebboy sinsi sinsi kanar kalbimin üzerinde,Seni düşünürken meçhul, bir gürgen ağacı tepeden tırnağa donanır. Deliler gibi dönmeye başlar,Döndükçe, kestane saçların dalgalanır.Döndükçe, kestane saçların dalgalanır.Çekirdeği henüz süt bağlamış bir böğürtlen kesilir ağzımda,Dokundukça yanar ela gözlerin.Seni düşünürken bir yunus geçer okyanuslardan, ‘balım’ der dudakların,Seni düşünürken, kahverengi kirpiklerini…Seni düşünürken, ‘neredesin’ der dudaklarım…NOT:Sevilen kuş olarak papağan ı seçmeyin.., yoksa güzel bu makina..
Seni düşünürken ayu, uykusuz gecelerde 1000 yıldır seni düşünürken,Bir ibibik gelir yüreğimin ucuna konar. Bir ısırgan otu açılır ansızın,Bir salatalık sinsi sinsi kanar kalbimin üzerinde,Seni düşünürken ayu, bir meşe ağacı tepeden tırnağa donanır. Deliler gibi dönmeye başlar,Döndükçe, kara saçların dalgalanır.Döndükçe, kara saçların dalgalanır.Çekirdeği henüz süt bağlamış bir avakado kesilir ağzımda,Dokundukça yanar sarı gözlerin.Seni düşünürken bir balık geçer okyanuslardan, ‘ayu danası’ der dudakların,Seni düşünürken, kara kirpiklerini…Seni düşünürken, ‘ayum benim’ der dudaklarım…
bu şiir bana acı veriyor.
teorim hala devam ediyor, şiir yazan erkekten korkacaksın:)
makinanın şiir yazanından korkacaksın derim ben
hem erkek, hemde şiir makinası kullanıyorsa peki Galanthus ve Pilliradyo?
arkana bakmadan kaçacaksın derim ben:)
Tüm makinalar böle edebi ve zararsız olsa keşkee!!
Fabrikadaki makina motorunda bir yangın çıktı, bir şiir yazdı, 130.000 ytl..Hiç unutamam..
ha ha pibek:)
Çapa’da bir kitapçı var sahibi de şair Mehmet Zeki Gezici dir.. Sayın Gezici der ki: Erkekleri şiir okumayan toplumun kadınları sevmeyi öğrenemezler. Dükkanın tabelasonda da aynen o cümle vardır.
Yaz bakalım usta,yazda çok bilmişler,saçma,cacık,aşure tadında diye yorumlarını yazsınlar,sende yılma,durmak yok,yola devam:)
ha ha ha
Deelalım o aşure mevzusunu ben açmıştım ama o yapılan eleştirileri eleştirmek amacıyla, bir yanlış anlaşılma yok değil mi:)
bravo
ne aşuresi yahu
deelalımın bir yazısına cacık demişler, bende ne biçim eleştiri, eleştiri yapacaksanız düzgün bişi söyleyin demiştim. yok cacık, yok bu yazı aşure kıvamında olmuş gibi eleştiriler olmuyor demiştim de onu diyorum.
anlamışım
şimdi bu yazı aşure mi cacık mı?
ikisi de değil ama şiir yazma makinesinden tiksiniyorum.
:))
erkekler için güzel bi icat şiir makinesi =))) kurtuluşlarını ilan edebilirler. 🙂 amaaa şiiri şiir yapan elindeki kalemle kağıda döktüğün manzaranın içtenliğidir.. makinelerle şiir yada kopyacı şiir pek masumca gelmedi bana 🙂 hem karsınızdakini aptl yerine koymak gbi bişey bu :))) bunu yapmaktansa boş bi kağıda sadece onu sevdiğini yaz daha iyi :))))
tabi ayrıca eklemeyi unuttum.. makineye de razıyım yeterki yazsın getirsin diyen bayanlarda olur elbette 🙂
bence hiç bir kadın böyle bir şeyden memnun olamaz. boş bir kağıda seni seviyorum yazsa bu saçma makinenin ortaya çıkardığı çalıntı şiirlerden çok daha değerlidir.
toplumumuzda yaşayan öyle düz mantık erkekler varki, kadına hakkettiği değeri göstermeyen ve öyle kadınlar varki malesef, çalıntı bi şiiri yutmaya bile razı olabilecek.. ben razı olunmasından yana tabiiki değilim ama söylemek istediğimde zaten bu değildi. söylediğim gibi boş bir kağıda sevgisini tek cümle bile yazabilmek bi kadını zaten mutlu eder. makinelere gerek olmadan.
açıkçası yıllar önce biri bana bu belki de bu makine aracılığıyla yazmıştı böyle bir şeyler aklıma o geldi.önemli olanın yazılanların içten gelmesidir…tabi çalmadan, çırpmadan…
sana katılıyorum. duygularımızı sevdiklerimize belirtmek için şair ya da yazar olmamıza gerek yok. içtenlik hepsinden daha önemli
şiir okuyan erkekten hazetmem ben şahsen
sayın taha boşuna üzülmeyin hafife şöyle bir baktığınızda o kadar kötü şiir varki hatta adı üstünde bu ne diyen şiirler var.şiire devamşahsan.