Bep, bütün trafik ışıklarını ihlal etmek üzere gelmiş dünyaya..On kilometre uzaklıkta, sahile gidiyoruz, güneşlenmeye, daha doğrusu Bep güneşlenmeye ben takırdamaya..Kendisine şeker pembesi bir bikini seçmiş, rujuyla uyumlu, benimki sıradan, kahverengi. Kendisi güneşi görünce dayanamıyor.Aylardan, Ekim.Bep çok sessiz olmamdan dolayı şikayetçi. Arada, yaşayıp yaşamadığımdan endişe duyuyor..Denizi seyrediyorum, öyle büyük ki, sınırsız..Kendime 86 yaşında, yaşlı bir kadınla, bu sessiz sahilde ne yaptığımı soruyorum..Derken tam sırtımın ortasına bir darbe yiyorum, masaya ısmarladığı 6 kişiyi rahatça doyuracak koca balığı yemem için dürtüyor beni..”Bu ne böyle”dememe kalmadan Bep 4. şarabını bitiriyor..Bana çabuk yememi, dönüşte şehre gidip birlikte şapka seçeceğimizi söylüyor.İki katlı bir mağaza, özenle döşenmiş. Ülke kadınları özel günlerinde alabildiğince değişik şapkalar takıyorlar.

http://www.marieclaire.co.uk/imageBank/a/Ascot-43.jpg

Zevk sınırsız.Bep, tam kraliçenin karşısında oturacağımızı, bütün hünerlerimi sergilememi söylüyor. Takılan şapkanın Bep’ in kafasından yüksekliği 50 cm. Sağlı sollu tüylü uzantıları var, sanki kafasına bir kuş kanatlarını açarak oturmuş, ”Start” deyince Bep i de alarak uçacakmış gibi..Hemen arkasına oturacak zavallı kişiyi düşünüyorum..

Fikrimi soruyor.Gülmemek için dudaklarımı ısırıyorum.Kendi adına mükemmel bir seçim yapmış edasıyla mağaza yetkilisine, benim için alternatifleri soruyor. Hep gözleri tülle kapatan şapkalara özenirdim..Bep, müdahale ediyor, ”yüzünü gizlemenin bir anlamı yok, maske değil bu, şapka” diyor..Hoş görünen, açık renkli bir şapkayı tercih ediyorum..Kendimi abartılı bulurdum hep, ama Bep in yanında külkedisi gibiyim.

Bep in kraliyet ailesine yakınlığı dolayısıyla ben de dolaylı olarak tüm aile fertlerini resimlerinden tanıyorum. Adlarını, nerelerde yaşadıklarını, kaç çocukları olduğunu, hepsini biliyorum. Eşinin bir zamanlar, işinden dolayı davetlerine çağırılırmış.Evet, kraliçeyi görüyorum. Pembe, her tarafı tüylü bir şapka takmış, onun da Bep ten kalır yanı yok ve diğer kadınların da. Sürekli gülen bir yüzü var. Ciddi ve kendinden emin, herkesi selamlıyor.Geçen doğumgünü kutlamasında, arabayla yapılan suikast girişimini saymazsak, herkesin saygı duyduğu, özellikle bütün ülke kadınlarının takdirini kazanmış bir kadın. ”Kraliçe ” ye sahip bir ülkede kadınların ağır bastığı, her an hissediliyor. Bu düşünce beni gülümsetiyor, hoşuma gidiyor..Onlara bu şapkaları taktırabilen, pervasızlıklarını, şımarıklıklarını ve umursamazlıklarını düşünüyorum..

Bu özgürlükte, özümle yaptığım seçimimde başımdaki mütevazi şapka, beni ele veriyor..Kendi ülke kadınlarımızı düşününce, gülümsemem yarım kalıyor. Onların ezilmişliklerini..Başlarında taşıdıkları sorunlarının ağırlığı yanında, bu büyük şapkalar çok hafif kalıyor.Üzülüyorum..Bu günüm de böyle geçiyor, şapkalarla dünyamı renklendiriyorum..