gel de alma
gel de alma

zaman geçiyor, devir değişiyor. bir zamanlar üzerinde ünlü markaların yazılı olduğu poşetleri taşımak sosyal bir statü göstergesiyken, şimdilerde buna “cahillik, çiğlik, basitlik, özentilik” gibi anlamlar yükleniyor. hal böyleyken, değişen insanlık hallerini yakından takip eden pazarlamacılar “acaba ne yapsak da insanların ilgisini çeksek” sorusu üzerine yoğunlaşıyorlar. ihtiyaçlar belli: farklı olmak, mesaj vermek, yaşam felsefesini açıkça ilan etmek, özgürlük. ve işte tam da o esnada ortaya üzerinde markanın ya da sosyal kuruluşun var oluş amacını, savunduğu felsefeyi ilan eden, bir mesaj yüklü, sıradanlıktan uzak, özgür ve özgün poşetler ortaya çıkıyor.